Külleme Hastalığı Fındık Verimini Olumsuz Etkiliyor

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Başkanı Doç. Dr. İsmet Yıldırım, fındıkta görülen küllenme hastalığının rekolte ve randıman yönünden olumsuz etkilediğini söyledi.

Külleme Hastalığı Fındık Verimini Olumsuz Etkiliyor
Düzce Üniversitesi, Karedeniz Bölgesinin vazgeçilmez unsuru olan ve bölge ekonomisinin mihenk taşını oluşturan fındıktaki külleme hastalığını inceleme altına aldı.

Bu kapsamda Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Başkanı Doç. Dr. İsmet Yıldırım, fındık üzerine yaptığı gözlemleri kamuoyuyla paylaştı. Fındıkta külleme hastalığına, Phyllactinia guttata adı verilen bir mikroorganizmanın (fungal) neden olduğunu belirten Doç. Dr. Yıldırım, gagalı fındık çeşidinde yine farklı bir fungus türü olan Erysiphe corylacearum’un da külleme hastalığını oluşturan etmenler arasında olduğunu söyledi.



Hastalığın, ilkbahar döneminde fındığın yapraklarında oluştuğunu, bunun da başlangıçta küçük benekler şeklinde gözlemlendiğini ve daha sonra un serpmiş gibi tüm yaprağı kaplayan bir görünüm sergilediğini ifade eden İsmet Yıldırım, bu belirtilerden hastalığın kolayca tanınabildiğini dile getirdi. Yıldırım, “Hastalıklı yapraklar gelişmelerini sürdüremez, zamanla kahverengileşir ve dökülürler. Hastalık, havanın yağışlı olduğu yıllarda son derece şiddetli seyreder ve hasada yakın döneme kadar ilerlemesini sürdürebilir. Bu belirtiler, çotanaklar ve yeşil sürgünler üzerinde de görülür. Özellikle hastalığın şiddetli seyrettiği yıllarda, hastalık nedeniyle hasada yakın dönemde fındığın yaprak, çotanak ve yeşil sürgünlerinde kireçle badana yapmış gibi bir görünüm ortaya çıkar” dedi.

Rekolte ve randıman olumsuz yönde etkilenir

Doç. Dr. İsmet Yıldırım, birçok kaynakta hastalığın ekonomik bir zarara neden olmadığının söylenmesine rağmen hastalık için uygun iklim koşullarının olduğu, özellikle ilkbaharı yağışlı geçen ve erken yaz dönemi görece daha serin yörelerde hastalığın yoğun olarak görülebildiğini ve ekonomik kayıplara neden olduğunu ifade etti.

Yıldırım, “Hastalık yumuşak çekirdekli meyvelerdeki külleme hastalıklarından farklı olarak doğrudan fındık içine zarar vermez. Buna karşın fındık içinin gelişimi için besin maddelerinin üretildiği yapraklarda fotosentezin azalması ve yaprakların gelişimlerini tamamlayamadan erkenden dökülmeleri, fındık veriminde önemli kayıplara yol açabilir. Hastalığın yoğun olduğu bahçelerde fındık, içini yeterince dolduramaz veya fındık içinin ağırlığı azalır. Bununla birlikte hastalığa bulaşmış genç dallar gelişemez, kışa hazırlanamaz ve kış soğuklarına karşı duyarlılıkları artar. Bu da bir yıl sonraki fındık verimini etkiler. Hastalık nedeniyle ortaya çıkan bu kayıpların, Ülkemizde yetiştirilen fındıkta hem verim hem de randımanın azalmasında önemli payı olduğu söylenebilir” şeklinde konuştu.

Üniversiteden destek alabilirler

Düzce’de yapmış olduğu gözlemlere göre külleme hastalığının ilkbaharda yapraklarda görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Yıldırım, oransal nemin yükseldiği yağışlı yıllarda ve özellikle bir önceki yıl hastalığın yoğun görüldüğü yerlerde, hastalık belirtileri görülür görülmez ilaçlama yapılması gerektiğine dikkat çekti.

Önceki yıllarda hastalığın görülmediği bahçelerde ilaçlamaya gerek olmadığını dile getiren İsmet Yıldırım, ilaçlamalara fındığın 4-5 yapraklı dönemi veya çotanak bağlama döneminde başlanması gerektiğini, yağış durumuna ve hastalığın gelişimine göre ilaçlama işleminin sürdürülebileceğini sözlerine ekledi. İlaçlama aralığının, ilacın etkililik süresine göre yapılması konusunda çiftçileri uyaran öğretim üyemiz, ilaçlamadan kısa bir süre sonra yağmur yağarsa ilaçlamanın tekrarlanması gerektiğini vurguladı.

İlaçlamalarda hastalığın şiddetli seyretmediği yöre ve bahçelerde kükürtün yeterli olacağını buna karşın hastalığın şiddetli seyrettiği, sürekli yağış alan yörelerde mutlaka sistemik etki bir fungisit (Örneğin; sistemik fungisit olarak Tebuconazole 200 g/L + Azoxystrobin 120 g/L veya Floupyram 200 g/l + Tebuconazole 200 g/l etkili maddeli ilaçlar kullanılabilir.) kullanılması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. İsmet Yıldırım, hastalık konusunda Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, Düzce İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, İlçe Tarım Müdürlükleri ve Düzce Ziraat Odası’nın doğrudan üreticiye teknik destek sağladığını ve bunun yanında Ziraat Odası’nın, Bölümümüz öğretim üyeleri ve Düzce Ticaret Borsası’nın Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü’yle birlikte üretici bilgilendirme toplantıları yaptıklarını ifade etti.

Toprak analizine göre gübreleme yapılmalı

Fındık bahçelerinde ilaçlı mücadeleyle birlikte kültürel önlemlere de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, özellikle yerdeki bulaşık dallar ve yaprakların sonbaharda toplanarak yakılmasının önemli oluğunu belirtti.

Bununla birlikte dengeli gübreleme konusunun önemine değinen İsmet Yıldırım, 2-3 yılda bir toprak analizi yaptırıp ona göre gübreleme yapılıp yapılmayacağına karar verilmesinin ve aşırı azotlu gübrelemelerden kaçınılmasının da önemli olduğunu dile getirdi.

Fındık üreticilerinin külleme hastalığının zararlarını yeni farkına vardıklarını ve yavaşta olsa bir mücadele içerisine girdiklerini ifade eden Doç. Dr. Yıldırım, “Düzce’nin ilkbaharda ve erken yaz aylarında sürekli yağışlı geçmesi ve yaz aylarında Ülkemizin diğer yörelerine göre nispeten daha serin olması, oransal nemin yüksek seyretmesine ve sonuçta özellikle yüksek kesimler, Karadeniz kıyısı ve daha çukur yerlerdeki fındık bahçelerinde hastalığın şiddetli seyretmesine neden olmaktadır. Özellikle içinde bulunduğumuz yıl sürekli yağışlar ve üreticilerin küllemeyle yeterince mücadele etmemeleri, hastalığın bahçelerde yoğun olarak görülmesinde etkili olmuştur. Zaman zaman bilinçli çiftçiler, hastalığa karşı kullandıkları ilaçların etkisiz olduğundan yakınmaktadır. Akçakoca’da yapılan tüm ilaçlamalara rağmen bazı bahçelerde hastalığın durdurulamadığı bildirilmiştir. Bu bahçelerde hastalığın kontrol altına alınamamasında ana etken, ilaçlamanın zamanında, tekniğine uygun olarak yapılamaması ve ilaç seçimi olabilir. Hastalıkla mücadele konusunda üreticilerden bazıları kullanacakları ilaçlarla ilgili bilgi istemektedir” diye konuştu.

Üniversitede fındıkla ilgili çalışmalar yürütülüyor

Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bitki Koruma Bölümünde, Bilimsel Araştırmalar ve Projeler (BAP) Koordinatörlüğünün desteğiyle, hasat sonrası fındıktaki mikotoksinler ile ilgili proje yürütüldüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Yıldırım, yıl içerinde Düzce Ziraat Odası’nın daveti üzerine üreticilere yönelik fındık hastalık ve zararlıları konularında bilgilendirme toplantısı yapıldığını ve fındıkta külleme hastalığı ile ilgili gözlemlerinin sürdüğünü sözlerine ekledi.

Önümüzdeki yıl yeterli kaynakla desteklenmesi halinde Düzce’de fındıkta külleme hastalığının yaygınlığı ve hastalığa karşı savaşım programları üzerinde araştırmalar yapmayı planladıklarını ifade eden Doç. Dr. İsmet Yıldırım, çalışma alanını; bitki hastalıkları ve savaşımı, hastalıklarla savaşımda yeni stratejiler geliştirmek, alternatif savaşım yöntemleri ve bu hastalıklara karşı kullanılan fungisitlerin neden olduğu kalıntı, dayanıklılık gibi sorunların ortaya konması ve çözüm yollarının araştırılması şeklinde açıkladı.

Doktora ve sonrasında yaptığı araştırmalarda bir diğer meyve olan bağlarda, külleme hastalığı ve alternatif mücadele yöntemleri üzerindeki çalışmalarının yanında ulusal ve uluslararası yayınlarının da bulunduğunu belirten Doç. Dr. İsmet Yıldırım çiftçilere; bereketli, verimli ve kaliteli bir fındık hasadı dileyerek sözlerini sonlandırdı.
Kaynak: İHA