Züccaciyeler Çin'le Rekabetten Çekinmiyor
ZÜCDER Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan: 'Türkiye'de ürettiğimiz ürünlerde, Çin ile hem kalite hem de fiyat konusunda rekabet edebilecek güçteyiz' 'Çin bizim için bir tehlike değil, sektörümüz için hem ihracat yapabilme adına hem de ithalatta arzu ettiğimiz ürünleri ülkemize sokabilme adına bir fırsat ülkesi olarak görüyoruz'.
MUHSİN ARSLAN - Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ertuğrul Erdoğan, 'Türkiye'de ürettiğimiz ürünlerde, Çin ile hem kalite hem de fiyat konusunda rekabet edebilecek güçteyiz.' dedi.
Bilecik'e bir etkiliğe katılmak için gelen Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sektörün devamlı büyüyüp, geliştiğini belirterek, markalaşma, inovasyon, tasarım ve tescilde atak yaparak, ihracat fazlası verdiklerini söyledi.
Türkiye genelindeki cirolarının 10 milyar dolar civarında olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
'2015 yılında ev ve mutfak eşyaları sektörü ihracatımız 3,9 milyar dolar, ithalatımız da 1,7 milyar dolar civarında. 2,2 milyar dolar gibi bir artı pozisyonumuz var. İhracat fazlası veren ender sektörlerden bir tanesiyiz. Sektörümüzün yurt içi büyüklüğünün minimum 10 milyar dolar seviyesinde olduğunu düşünüyoruz. 1,7 milyar dolar ithalatımız var ama yapılan ithalatın tamamını da mamul mal olarak düşünmemiz gerekir. Bu ürünlerin içerisinde muhakkak yarı mamul ham madde ürünleri gibi ya da ara mamul ürünler de vardır.'
Erdoğan, züccaciye sektöründe çalışanların aileleriyle birlikte 1 milyona yakın kişinin geçimini sağladıklarını belirtti.
- 'Çin bizim için tehlike değil'
Birçok ürün grubunda olduğu gibi züccaciyede de Çin'in dünyadaki en büyük ihracatçı konumunda bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
'Çin gerek nüfusu gerekse de sanayileşmesiyle önemli ülkelerden birisi. Çin, gelişmiş ülkelerin kendi ürünlerini kendi markaları adı altında üretebilmenin de merkezi. Her ürün grubunda olduğu gibi züccaciyede de önemli yer tutuyor. Her şeye rağmen Türkiye'de ürettiğimiz ürünlerde, Çin ile hem kalite hem de fiyat konusunda rekabet edebilecek güçteyiz ancak bazı Türk firmalarının da ürünlerinin bir kısmını Çin'de ürettirerek, Türk tüketicilere sunmasınında bir sakıncası olmadığını düşünüyoruz. Çin bizim için bir tehlike değil, sektörümüz için hem ihracat yapabilme adına hem de ithalatta arzu ettiğimiz ürünleri ülkemize sokabilme adına bir fırsat ülkesi olarak görüyoruz.'
Kaynak: AA
Bilecik'e bir etkiliğe katılmak için gelen Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sektörün devamlı büyüyüp, geliştiğini belirterek, markalaşma, inovasyon, tasarım ve tescilde atak yaparak, ihracat fazlası verdiklerini söyledi.
Türkiye genelindeki cirolarının 10 milyar dolar civarında olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
'2015 yılında ev ve mutfak eşyaları sektörü ihracatımız 3,9 milyar dolar, ithalatımız da 1,7 milyar dolar civarında. 2,2 milyar dolar gibi bir artı pozisyonumuz var. İhracat fazlası veren ender sektörlerden bir tanesiyiz. Sektörümüzün yurt içi büyüklüğünün minimum 10 milyar dolar seviyesinde olduğunu düşünüyoruz. 1,7 milyar dolar ithalatımız var ama yapılan ithalatın tamamını da mamul mal olarak düşünmemiz gerekir. Bu ürünlerin içerisinde muhakkak yarı mamul ham madde ürünleri gibi ya da ara mamul ürünler de vardır.'
Erdoğan, züccaciye sektöründe çalışanların aileleriyle birlikte 1 milyona yakın kişinin geçimini sağladıklarını belirtti.
- 'Çin bizim için tehlike değil'
Birçok ürün grubunda olduğu gibi züccaciyede de Çin'in dünyadaki en büyük ihracatçı konumunda bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
'Çin gerek nüfusu gerekse de sanayileşmesiyle önemli ülkelerden birisi. Çin, gelişmiş ülkelerin kendi ürünlerini kendi markaları adı altında üretebilmenin de merkezi. Her ürün grubunda olduğu gibi züccaciyede de önemli yer tutuyor. Her şeye rağmen Türkiye'de ürettiğimiz ürünlerde, Çin ile hem kalite hem de fiyat konusunda rekabet edebilecek güçteyiz ancak bazı Türk firmalarının da ürünlerinin bir kısmını Çin'de ürettirerek, Türk tüketicilere sunmasınında bir sakıncası olmadığını düşünüyoruz. Çin bizim için bir tehlike değil, sektörümüz için hem ihracat yapabilme adına hem de ithalatta arzu ettiğimiz ürünleri ülkemize sokabilme adına bir fırsat ülkesi olarak görüyoruz.'