Diyabet Tedavisi Kişiye Göre Değişiyor
Günümüzde gerek dünyada gerekse Türkiye’de görülme sıklığı giderek artan diyabet, kalp, böbrek, göz ve sinir sistemi üzerindeki zararlı etkileriyle biliniyor. Türkiye’de diyabet görülme sıklığı yaklaşık yüzde 15 gibi bir rakama ulaşırken; tanı almamış ve halk arasında gizli şeker diye bilinen prediyabetikler de dikkate alınınca, her 5 kişiden 1’inin diyabetik veya diyabet riski altında olduğu tahmin ediliyor. Dünyada kalp krizi, böbrek yetmezliği ve körlük nedenleri arasında diyabet ilk sıralarda yer alıyor. İyi bir kan şekeri kontrolü ile organ hasarlarının önemli ölçüde önlenebileceğini belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fatih Tanrıvedi, diyabet tedavisinin kişiye özel planlanmasının olumlu etkilerini aktardı.
Tip 2 diyabet, özellikle karaciğer, kas ve yağ dokusundaki insülin direnci ve insülin salgılanmasında azalma olarak seyrediyor. Son yıllarda ise böbrekten şeker atılımının azalması ve bağırsaklardan insülin salgılatan faktörlerin azalması gibi mekanizmaların da diyabet gelişiminde önemli olduğunun anlaşıldığı biliniyor. Dr. Fatih Tanrıverdi, diyabet tedavisinde tedavi yöntemlerindeki gelişmeler ile ilgili şu bilgileri aktarıyor: “İnsülin direncinde ve tip2 diyabetin başlangıcında en etkili tedavi metformin maddesi içeren ilaçlarla sağlanıyor. Son 10 yıla kadar sınırlı sayıda ağızdan alınan ilaçlar ve insülin çeşitleri mevcuttu. Tedavi, öncelikle ilaçların denenmesi, başarısız olunursa da insülin verilmesi şeklinde gerçekleşiyordu. Ancak son yıllarda geliştirilen tedavi yöntemleri sayesinde artık yeni mekanizmalar üzerinden etkili çeşitli anti-diyabetikler bulunuyor. Bunun yanı sıra, tek doz yapılabilen uzun etkili insülinler, her diyabeti olan kişinin ihtiyacına uygun farklı insülin karışımlar, hızlı etkili insülinler, insülin pompası uygulaması ve insülin gibi cilt atına uygulanan ve obez diyabetiklerde kilo vermeye ve iştah azaltma özelliğine sahip inkretin etkili ilaçlar ile çeşitli tedavi yöntemleri uygulanıyor.” Aşırı obez olan diyabetik kişilerde etkili bir tedavi olan bariatrik cerrahi yöntemleri de dünyada ve Türkiye’de giderek yaygınlaşıyor. Diyabet tedavisinde son yıllarda gelişen anlayış değişikliğini özetleyen Dr. Fatih Tanrıverdi, “Tedavinin ve tedavi hedeflerinin kişiye özel olması gerekliliği artık daha net anlaşılmıştır. Özetle diyabet tedavisi terzilik gibidir; tedavinin başarılı olması için her hastaya uygun elbise dikilmesi yani her hastaya uygun tedavi şeklinin ustaca tasarlanması zorunludur” diyor.
Diyet ve egzersiz ilaçlar kadar etkili
Çeşitli yöntemlerin yanı sıra diyet ve egzersiz de diyabet tedavisinde önemli bir rol oynuyor. Diyabetin şiddeti, tipi ve evresine göre kişiye en uygun tedavinin planlanması başarıyı artırıyor. Dr. Fatih Çanaklı, tedavi başarısını artıracak pratik önerileri şöyle sıralıyor:
1. “Diyabet tedavisinde, alanında uzmanlaşmış doktor, diyabet eğitim hemşiresi ve diyetisyenin olduğu bir ekip ile birlikte yol almak önerilir.
2. Diyet ve planlı egzersiz tedavi başarısında en az ilaçlar kadar önemli olduğundan bu konuda disiplinli olmak gerekiyor.
3. İnternette, televizyonda, aktarlarda reklamı yapılan, bitkisel/doğal diyabet tedavisi şeklinde sunulan ürünlerin kullanımından uzak durmak önem taşıyor. Etkinliği kanıtlanmamış pek çok bitkisel ilacın bir kısmına bağlı karaciğer ve böbrek yetmezlikleri gelişebiliyor.
4. İnsülin tedavisinin bağımlılık yaptığına dair söylentilerin doğruluk payı bulunmuyor. Uygun dozlarda, doğru zamanda ve alanında uzman doktorlar tarafından uygulanan tedavilere günümüzde pek çok seçenek de eklendiğinden, kişinin ihtiyacına özel insülin tipini kullanmak çok daha kolay hale geliyor.
5. Diyabeti olan kişilerin kendi tedavisini başka diyabetik kişilerin tedavisiyle kıyaslamaması öneriliyor. Son yıllarda geliştirilen yeni ve çeşitli tedavi yöntemleri, diyabetin şiddeti, tipi ve evresine göre farklılık gösterebiliyor.