Merkez, Finansal Hesaplar Raporunu Açıkladı

Merkez Bankası raporuna göre, 2015 yılı dördüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin toplam finansal varlıkları 7 milyar 641 milyon TL, yükümlülükleri ise 8 milyar 650 milyon TL düzeyinde gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2015 yılı 4’üncü çeyrek ’Finansal Hesaplar Raporu’nu açıkladı.

Buna göre; 2015 yılı dördüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin toplam finansal varlıkları 7 milyar 641 milyon TL, yükümlülükleri ise 8 milyar 650 milyon TL düzeyinde gerçekleşerek, finansal varlık ve yükümlülüklerin farkından oluşan net finansal değer 1 milyar 9 milyon TL düzeyine ulaştı ve genel ekonomi net borçlu pozisyonunu sürdürdü. Toplam ekonominin finansmanı, büyük ölçüde dünyanın geri kalanı (yurt dışı) ve hanehalkı tarafından sağlandı.

2010 yılı ile 2015 yılının dördüncü çeyreği arasındaki dönemde, hanehalkı ve dünyanın geri kalanı finansal fazla verirken, finansal olmayan kuruluşlar ve genel yönetim finansal açık verdi. Diğer taraftan, finansal kuruluşlar, üstlendiği finansal aracılık faaliyetleri nedeniyle sıfıra yakın bir net finansal değer ile yatay bir seyir izledi.

Sektörler itibarıyla finansal varlık ve yükümlülükler incelendiğinde; finansal kuruluşların varlık, finansal olmayan kuruluşların ise yükümlülük tarafında en büyük sektör olduğu görüldü.

Finansal araç dağılımında önemli bir değişiklik gözlenmeyerek varlık ve yükümlülüklerde en ağırlıklı araç krediler ile hisse senetleri ve özkaynaklar oldu. 2010 yılı ile 2015 yılı dördüncü çeyreği karşılaştırıldığında ise en büyük değişikliğin varlık tarafında yüzde 4’lük artış ile kredilerde, yükümlülük tarafında ise yüzde 14’lük azalış ile hisse senetleri ve özkaynaklarda olduğu gözlendi.

Akım veriler incelendiğinde; 2015 yılı dördüncü çeyreğinde, en yüksek net akım, yükümlülük artışı olarak finansal olmayan kuruluşlarda gözlenmiş olup, büyük bir kısmı yükümlülüklerdeki değerleme artışından kaynaklandı. Finansal kuruluşların net akımlarında varlıklardaki değerleme azalışı etkili olurken, dünyanın geri kalanında yükümlülük işlemlerindeki azalış belirleyici oldu.

Hanehalkı

Hanehalkı finansal varlıklarının 2014 yılı sonuna göre 2015 yılının dördüncü çeyreğinde artış gösterdiği ve bu artışın büyük kısmının mevduat kaleminde gerçekleşen işlemlerden kaynaklandığı görüldü.

Sigorta teknik rezervlerindeki artış da işlem kaynaklı oldu. Varlıkların diğer önemli kalemleri olan hisse senetleri ve özkaynaklarda ise işlem kaynaklı çıkışlar ile birlikte değerlemede artış gözlendi. Öte yandan, hanehalkı yükümlülüklerinin ağırlıklı olarak krediler kaynaklı işlemlerden olmak üzere arttığı görüldü.

Hanehalkı finansal varlık ve yükümlülük yapısına 2010-2015 dönemi olarak bakıldığında önemli bir değişiklik gözlenmedi. Finansal yatırımlarda en göze çarpan araç ağırlıklı olarak (yüzde 79) mevduatlar oldu, bunu hisse senetleri ve özkaynaklar izledi, ancak bu kalemin toplam finansal yatırımlardaki payı yıllar içinde geriledi, sigorta teknik rezervlerinin payı ise arttı. Bu değişim, hanehalkının daha uzun vadeli yatırım araçlarına yöneldiği şeklinde değerlendirildi.

Hanehalkı net finansal değeri 2015 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki döneme göre yüzde 12 oranında artış gösterdikten sonra son çeyreklik dönemde yüzde 3 oranında geriledi. Hanehalkı borçluluğuna ilişkin göstergelere bakıldığında, 2013 yılından sonra iyileşme, sonrasında ise sabit bir seyir izlediği görüldü.

İlgili dönem sonrasında hanehalkı borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYİH) oranı yüzde 20’ler civarındaki seyrini korudu, borcun harcanabilir gelire oranı 2015 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki döneme göre bir puan artış göstererek yüzde 52’ye yükseldi, toplam finansal varlıklara oranı ise yüzde 42’den yüzde 43’e çıktı.

Hanehalkı yükümlülüklerinin GSYİH’ya oranına bakıldığında; 2015 yılının sonunda Türkiye’nin karşılaştırma yapılan 19 ülke arasında borçluluk düzeyi en düşük ülke olduğu gözlendi.

Finansal Olmayan Kuruluşlar

Finansal olmayan kuruluşların finansal varlıklarındaki azalış gerçekleşen işlemlerden kaynaklanmakta olup, yükümlülüklerde ise değerleme ve işlemlerin katkılarının yakın ve ters yönlü olduğu gözlendi. Şöyle ki; sektörün finansal varlıkları 2015 yılı dördüncü çeyreğinde 2014 yılı sonuna göre toplamda 210 milyar TL azalış gösterdi. Bu azalışın 294 milyar TL’si gerçekleşen işlemlerden kaynaklanmakta, ancak değerlemedeki 84 milyar TL’lik artış işlem kaynaklı negatif etkiyi bir miktar sınırlandı. Aynı dönem için toplam yükümlülüklerde işlemlerden kaynaklı azalışlar değerleme kaynaklı artışlar ile dengelendi.

2015 yılı dördüncü çeyreklik döneminde, finansal olmayan kuruluşların varlıklar tarafındaki en önemli kalemini; ticari kredi ve avanslar ile diğer kalemlerin toplamından oluşan diğer alacaklar (yüzde 47) oluşturdu. Hisse senetleri ve özkaynakların payı yüzde 38, para ve mevduatların payı ise yüzde 13 oldu. Yükümlülük tarafında ise hisse senetleri ve özkaynak ihracı yoluyla yapılan finansmanın toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 32, diğer borçların oranı yüzde 33, kullanılan kredilerin payı ise yüzde 35 olarak gerçekleşti.

Finansal olmayan kuruluşların net varlıklarındaki değişim 2015 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki döneme göre yüzde 13 seviyesine ulaşırken yıl sonunda yüzde 2 seviyesine geriledi. Finansal olmayan kuruluşların borçlarının GSYİH’ye oranı 2015 yılı dördüncü çeyreğinde bir miktar azalış göstermekle birlikte borçların toplam finansal varlıklara oranı artış eğilimini sürdürdü.

Finansal olmayan kuruluşların borçlarının GSYİH’ye oranları çeşitli ülkelerle karşılaştırıldığında, 2015 yılı dördüncü çeyreğinde, Türkiye’nin borçluluk düzeyi düşük ülkeler arasında yer aldığı gözlendi.

Sonuç

2015 yılı dördüncü çeyreğinde, Türkiye ekonomisi net borçlu pozisyonunu sürdürürken, hanehalkı ve dünyanın geri kalanı finansman sağlayan iki ana sektör oldu. En borçlu sektör, finansal olmayan kuruluşlar olurken, bunu merkezi yönetim izledi ve diğer tüm sektörler net alacaklı pozisyonlarını korudu. Bu dönemde, hanehalkı net finansal değeri sınırlı miktarda gerilerken, finansal olmayan kuruluşların pozisyonu sabit bir seyir izledi. AB ülkeleri ve ABD’nin oluşturduğu ülkeler ile karşılaştırıldığında, Türkiye’de finansal olmayan kuruluşların borçluluk düzeyinin Euro Bölgesi ortalamasına yakın ve düşük seviyeli ülkeler arasında olduğu dikkat çekti.
Kaynak: İHA