Yetiştirme Yurtlarından Ayrılan Gençlere Mobil Operatörlerde İstihdam Olanağı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Kimsesi olmayan ya da korunmaya muhtaç çocuklarımıza, geçmişlerinden daha güzel bir gelecek hazırlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bunu da ancak gönül seferberliği ile yapabiliriz” dedi.
Yerleştirme yurtlarından ayrılan gençlere mobil operatörlerde istihdam olanağı sağlayan “Gönül Dağı” projesinin tanıtım töreni gerçekleştirildi.
Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, mobil operatör temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Projeye destek veren tüm mobil operatörlere teşekkür ederek konuşmasına başlayan Emine Erdoğan, "’Gönül Dağı’ projesi çerçevesinde gençlerimize yeni bir istihdam alanı daha açıyoruz. Sevgi Evlerimizde yetişen gençler, bir meslek sahibi oluncaya kadar Türk Telekom, Turkcell, Vodafone’un kurduğu çağrı merkezlerinde iş tecrübelerini yaşayacaklar. Aile geçimlerine katkı sağlayacak, sosyal ilişkilerini güçlendirecekler. İlk etapta 15 ilde gerçekleştirilecek bu projelerin tüm yurt sathına yayılarak genişleyeceğine inanıyorum. Bu sosyal sorumluluk projelerinin 2009 yılından bu yana kararlı, istikrarlı bir şekilde sürüyor olması son derece önemlidir. Kimsesi olmayan ya da korunmaya muhtaç çocuklarımıza, geçmişlerinden daha güzel bir gelecek hazırlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bunu da ancak gönül seferberliği ile yapabiliriz. Gönül kelimesinin başka dillerde karşılığı yok. Gönül, Türkçe’mizin en güzel kelimelerinden bir tanesidir. Bir gönül seferberliği olan bu projenin adının ’Gönül Dağı’ olması da çok anlamlıdır. Gönül dağının zirvesine ancak duyarlılıkla, empati ile ve fedakarlıkla çıkabiliriz. Geleceği, toplumun emaneti olan bu gençlerimizi sahiplenerek kurabiliriz. Devlet kurumlarımız ile özel teşebbüslerin bu tür konularda iş birlikleri yapması önemlidir. Engelleri ancak bu şekilde aşabiliriz. Gençlerimize yaptığımız her yatırım, geleceği inşadır. Ne kadar farkındalık oluşturabilirsek, sorumluluk duygusunu ne kadar yaygınlaştırabilirsek, sorunlarımızın çözümlerinde o kadar etkin, o kadar başarılı olabiliriz. Bunun için hep birlikte sosyal faydası yüksek kampanyalara iştirak etmeli ve destek olmalıyız. Projenin yarınlarımız ve tüm Türkiye için hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise, yaptığı konuşmada dünyanın hayranlık ile izlediği projeleri hayata geçirdiklerini belirterek, “Ne Marmara, ne Yavuz Sultan Selim Köprüsü, ne Osman Gazi Köprüsü, ne dünyanın en büyük havalimanı beni bu kadar heyecanlandırmadı. Bu ülkeyi, güzel Türkiye’mizi gençlerimize, torunlarımıza atalarımızdan aldığımız gibi bir karış toprağına dair zarar gelmeden teslim edeceğiz. Buna kararlıyız. Bunun için yurdun her köşesinde bu ülkenin bağımsızlığı, toprak bütünlüğü, milletimizin istiklali için canını ortaya koyan şehitlerimiz var, gazilerimiz var. Onları şükran ile anıyoruz. Onlar ülkemizin geleceği için, çocuklarımızın selameti için her şeyini ortaya koyuyor. Onlar bizim, kalbimizin en merkezindedir. Onlar ölü değildir. Onlar daima bu ülke, bu devlet yaşadıkça yaşamaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Bir çocuk dünyaya geldiğinde herkesin ilk temennisinin “Allah analı babalı büyütsün” olduğunu sözlerine ekleyen Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bu çok anlamlı bir şey. Anasızlığın ne demek olduğunu yaşayanlar en iyisini bilir. Ben anamı çok genç yaşlarda kaybettim. 38 yaşında anam aramızdan ayrıldı. Geride 7 çocuk, en büyüğü 16 yaşında, en küçüğü 3 yaşında. Sevgili anam 38 yaşında 7 çocuk sığdırmış ve dünyada güzel günler görmesi gereken bir çağda aramızdan ayrıldı. Hayatta olmayan bütün annelerin mekanı cennet olsun. Dolayısıyla sosyal sorumluluk bambaşka bir şey. Dünyanın acımasızlığı içerisinde gerçek görevimizi unutursak, bu toplumumuza yapacağımız en büyük vefasızlıktır. Ne yaparsak yapalım, ne kadar imkana sahip olursak olalım ama insan olduğumuzu, varlık sebebimizi unutmamamız gerekiyor. Biz birlikte bir anlam ifade ediyoruz.”
Birlik olmanın önemine de değinen Yıldırım, “Bir olacağız, birlik olacağız. İnsana yapacağımız yatırım, her türlü destek bizden bir şey eksiltmez. Daha da arttırır. Kardeşliği arttırır, birliği ve beraberliği arttır. Birlikte millet olma şuurumuzu arttırır. Bunları bize unutturmaya çalışan çok acımasız propagandalar ile bugün karşı karşıyayız. Buna karşı yapmamız gereken en önemli iş, kardeşliğimizi daim kılmak, ülkemiz üzerinde oyun oynamaya çalışanlara bu fırsatı vermemektir. Tabii ki yetiştirme yurtlarına giden bu kardeşlerimiz, oraya keyfinden gitmedi. Şartlar onları zorladı. Her birinin hikayesini burada bir örnek olarak dinledik. Devletimiz elindeki imkanlar ile olabildiğince ulaşabildiği hepsine hem yetiştirme yurtlarında hem de 18 yaşından sonra da eğer üniversite öğrenimi devam etmiyorsa iş bulmaya, topluma kazandırmaya gayret ediyor” açıklamasını yaptı.
Vodafone Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Hasan Süel de, yetiştirme yurtları sayesinde bugün yüzlerce gencin hayata tutunduğunu ve gelecek planları kurduğunu belirterek, projeye ilişkin şunları söyledi:
“Gönül Dağı Projesi ise birçok gencin hayalini kurduğu bir kariyerin kapılarını yetiştirme yurtlarındaki gençlerimize açıyor. Bu proje, gençlerimizi sadece istihdam etmekle kalmıyor, onlara yeni bir sayfa açıyor, azimli ve çalışkan birçok gencimize önemli bir kariyer fırsatı sunuyor. Projeyle gençlerin hayatları değişirken, onlar için bir kariyer köprüsü de kuruluyor. Gençlerin istihdam edilmesi bugün sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en önemli gündem maddelerinden biri. Birleşmiş Milletler dahil olmak üzere birçok ülke ve kurum bu konu üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünyada her yıl yaklaşık 40 milyon genç, iş aramaya çıkıyor, fakat her yıl sadece 3 milyon genç için istihdam yaratılıyor. Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) derlediği verilere göre, 2008 yılında AB’de yüzde 15,9 olan genç işsizlik, 2016 yılının Mart ayında yüzde 19,1 olarak açıklandı. Genç istihdamı konusunda rakamlar da Avrupa Birliği (AB) üyesi birçok ülkeden daha iyi durumda olduğumuzu ortaya koyuyor. Devletimiz bu konuda büyük çaba sarf ediyor. Gençlerimiz ve ülkemizin yarınları için önemli çalışmalara imza atıyor. Diğer yandan hayatımızın her alanında hızlı bir dijitalleşme, başka bir deyişle dijital Ddnüşüm yaşanmaya devam ediyor. Dijitalleşme, iş dünyasında da köklü değişimleri beraberinde getiriyor. Ülkemiz ve gençlerimiz için de önemli fırsatlar sunuyor. Son 50 yılda ulaşım teknolojilerinin kat ettiği mesafe, dünyamızı gittikçe birbirine yakınsayan büyük bir pazar yerine dönüştürdü. Her geçen gün etkisini artıran dijitalleşme, son 10 yılda, dünyanın en köklü şirketlerinde dahi ’ezberlerin bozulmasına’ neden oldu. Vodafone olarak, Türkiye’nin dijital dönüşümünün gençlerin sayesinde gerçekleşeceğine inanıyoruz. İşte bu yüzden de gençlerin bilişim sektöründe istihdam edilmesini ve sektörümüze yönlendirilmesi oldukça önemli. Bu projenin gelişerek devam etmesini bu açıdan da önemli görüyoruz.”
Kaynak: İHA
Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, mobil operatör temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Projeye destek veren tüm mobil operatörlere teşekkür ederek konuşmasına başlayan Emine Erdoğan, "’Gönül Dağı’ projesi çerçevesinde gençlerimize yeni bir istihdam alanı daha açıyoruz. Sevgi Evlerimizde yetişen gençler, bir meslek sahibi oluncaya kadar Türk Telekom, Turkcell, Vodafone’un kurduğu çağrı merkezlerinde iş tecrübelerini yaşayacaklar. Aile geçimlerine katkı sağlayacak, sosyal ilişkilerini güçlendirecekler. İlk etapta 15 ilde gerçekleştirilecek bu projelerin tüm yurt sathına yayılarak genişleyeceğine inanıyorum. Bu sosyal sorumluluk projelerinin 2009 yılından bu yana kararlı, istikrarlı bir şekilde sürüyor olması son derece önemlidir. Kimsesi olmayan ya da korunmaya muhtaç çocuklarımıza, geçmişlerinden daha güzel bir gelecek hazırlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bunu da ancak gönül seferberliği ile yapabiliriz. Gönül kelimesinin başka dillerde karşılığı yok. Gönül, Türkçe’mizin en güzel kelimelerinden bir tanesidir. Bir gönül seferberliği olan bu projenin adının ’Gönül Dağı’ olması da çok anlamlıdır. Gönül dağının zirvesine ancak duyarlılıkla, empati ile ve fedakarlıkla çıkabiliriz. Geleceği, toplumun emaneti olan bu gençlerimizi sahiplenerek kurabiliriz. Devlet kurumlarımız ile özel teşebbüslerin bu tür konularda iş birlikleri yapması önemlidir. Engelleri ancak bu şekilde aşabiliriz. Gençlerimize yaptığımız her yatırım, geleceği inşadır. Ne kadar farkındalık oluşturabilirsek, sorumluluk duygusunu ne kadar yaygınlaştırabilirsek, sorunlarımızın çözümlerinde o kadar etkin, o kadar başarılı olabiliriz. Bunun için hep birlikte sosyal faydası yüksek kampanyalara iştirak etmeli ve destek olmalıyız. Projenin yarınlarımız ve tüm Türkiye için hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise, yaptığı konuşmada dünyanın hayranlık ile izlediği projeleri hayata geçirdiklerini belirterek, “Ne Marmara, ne Yavuz Sultan Selim Köprüsü, ne Osman Gazi Köprüsü, ne dünyanın en büyük havalimanı beni bu kadar heyecanlandırmadı. Bu ülkeyi, güzel Türkiye’mizi gençlerimize, torunlarımıza atalarımızdan aldığımız gibi bir karış toprağına dair zarar gelmeden teslim edeceğiz. Buna kararlıyız. Bunun için yurdun her köşesinde bu ülkenin bağımsızlığı, toprak bütünlüğü, milletimizin istiklali için canını ortaya koyan şehitlerimiz var, gazilerimiz var. Onları şükran ile anıyoruz. Onlar ülkemizin geleceği için, çocuklarımızın selameti için her şeyini ortaya koyuyor. Onlar bizim, kalbimizin en merkezindedir. Onlar ölü değildir. Onlar daima bu ülke, bu devlet yaşadıkça yaşamaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Bir çocuk dünyaya geldiğinde herkesin ilk temennisinin “Allah analı babalı büyütsün” olduğunu sözlerine ekleyen Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bu çok anlamlı bir şey. Anasızlığın ne demek olduğunu yaşayanlar en iyisini bilir. Ben anamı çok genç yaşlarda kaybettim. 38 yaşında anam aramızdan ayrıldı. Geride 7 çocuk, en büyüğü 16 yaşında, en küçüğü 3 yaşında. Sevgili anam 38 yaşında 7 çocuk sığdırmış ve dünyada güzel günler görmesi gereken bir çağda aramızdan ayrıldı. Hayatta olmayan bütün annelerin mekanı cennet olsun. Dolayısıyla sosyal sorumluluk bambaşka bir şey. Dünyanın acımasızlığı içerisinde gerçek görevimizi unutursak, bu toplumumuza yapacağımız en büyük vefasızlıktır. Ne yaparsak yapalım, ne kadar imkana sahip olursak olalım ama insan olduğumuzu, varlık sebebimizi unutmamamız gerekiyor. Biz birlikte bir anlam ifade ediyoruz.”
Birlik olmanın önemine de değinen Yıldırım, “Bir olacağız, birlik olacağız. İnsana yapacağımız yatırım, her türlü destek bizden bir şey eksiltmez. Daha da arttırır. Kardeşliği arttırır, birliği ve beraberliği arttır. Birlikte millet olma şuurumuzu arttırır. Bunları bize unutturmaya çalışan çok acımasız propagandalar ile bugün karşı karşıyayız. Buna karşı yapmamız gereken en önemli iş, kardeşliğimizi daim kılmak, ülkemiz üzerinde oyun oynamaya çalışanlara bu fırsatı vermemektir. Tabii ki yetiştirme yurtlarına giden bu kardeşlerimiz, oraya keyfinden gitmedi. Şartlar onları zorladı. Her birinin hikayesini burada bir örnek olarak dinledik. Devletimiz elindeki imkanlar ile olabildiğince ulaşabildiği hepsine hem yetiştirme yurtlarında hem de 18 yaşından sonra da eğer üniversite öğrenimi devam etmiyorsa iş bulmaya, topluma kazandırmaya gayret ediyor” açıklamasını yaptı.
Vodafone Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Hasan Süel de, yetiştirme yurtları sayesinde bugün yüzlerce gencin hayata tutunduğunu ve gelecek planları kurduğunu belirterek, projeye ilişkin şunları söyledi:
“Gönül Dağı Projesi ise birçok gencin hayalini kurduğu bir kariyerin kapılarını yetiştirme yurtlarındaki gençlerimize açıyor. Bu proje, gençlerimizi sadece istihdam etmekle kalmıyor, onlara yeni bir sayfa açıyor, azimli ve çalışkan birçok gencimize önemli bir kariyer fırsatı sunuyor. Projeyle gençlerin hayatları değişirken, onlar için bir kariyer köprüsü de kuruluyor. Gençlerin istihdam edilmesi bugün sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en önemli gündem maddelerinden biri. Birleşmiş Milletler dahil olmak üzere birçok ülke ve kurum bu konu üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünyada her yıl yaklaşık 40 milyon genç, iş aramaya çıkıyor, fakat her yıl sadece 3 milyon genç için istihdam yaratılıyor. Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) derlediği verilere göre, 2008 yılında AB’de yüzde 15,9 olan genç işsizlik, 2016 yılının Mart ayında yüzde 19,1 olarak açıklandı. Genç istihdamı konusunda rakamlar da Avrupa Birliği (AB) üyesi birçok ülkeden daha iyi durumda olduğumuzu ortaya koyuyor. Devletimiz bu konuda büyük çaba sarf ediyor. Gençlerimiz ve ülkemizin yarınları için önemli çalışmalara imza atıyor. Diğer yandan hayatımızın her alanında hızlı bir dijitalleşme, başka bir deyişle dijital Ddnüşüm yaşanmaya devam ediyor. Dijitalleşme, iş dünyasında da köklü değişimleri beraberinde getiriyor. Ülkemiz ve gençlerimiz için de önemli fırsatlar sunuyor. Son 50 yılda ulaşım teknolojilerinin kat ettiği mesafe, dünyamızı gittikçe birbirine yakınsayan büyük bir pazar yerine dönüştürdü. Her geçen gün etkisini artıran dijitalleşme, son 10 yılda, dünyanın en köklü şirketlerinde dahi ’ezberlerin bozulmasına’ neden oldu. Vodafone olarak, Türkiye’nin dijital dönüşümünün gençlerin sayesinde gerçekleşeceğine inanıyoruz. İşte bu yüzden de gençlerin bilişim sektöründe istihdam edilmesini ve sektörümüze yönlendirilmesi oldukça önemli. Bu projenin gelişerek devam etmesini bu açıdan da önemli görüyoruz.”