AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özdağ Açıklaması
'(Yargıtay'ın Ergenekon kararı) 'Ben Balyoz'dan Ergenekon'dan beraat ettim, yine aynı işleri yapabilirim ve gizli gizli Türkiye’de örgütler kurabilirim, insanları tehdit edebilirim' gibi bir hayale kapılanlar varsa bunu hayal olarak kabul etsinler'.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Yargıtay'ın Ergenekon davasına yönelik bozma kararına ilişkin, 'Ben Balyoz'dan, Ergenekon'dan beraat ettim, yine aynı işleri yapabilirim ve gizli gizli Türkiye'de örgütler kurabilirim, insanları tehdit edebilirim gibi bir hayale kapılanlar varsa bunu hayal olarak kabul etsinler.” dedi.
Özdağ, 'Bir günde bin yıl tarih ve medeniyet' gezisi kapsamında Manisa’yı ziyaret eden öğrencilerle, Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Yunus Emre Erkek Yurdu’nda bir araya geldi. Öğrencilerle sohbet eden Özdağ, gazetecilerin soruları üzerine Yargıtay'ın Ergenekon kararına ilişkin açıklamada bulundu.
Türkiye’de mahkemelerin bağımsız, objektif ve tarafsız olması gerektiğini belirten Özdağ, söz konusu davayla ilgili de yargının bir karar verdiğini söyledi. Özdağ 'Hakikat uzun süre karanlıkta kalmıyor. Mutlaka bir gün aydınlanacaktır.' diye konuştu.
Mahkemenin yargılanan kişilerle ilgili karar verdiğine işaret eden Özdağ, şöyle devam etti:
'Bugünkü mahkeme şahıslarla ilgili berat kararı verdi. Mahkemenin kararına saygı duyuyoruz ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim; sanki 1960 darbesi olmadı bu ülkede, sanki Menderes gibileri asılmadı bu memlekette. Sanki 1971’de darbe olmadı, başbakanlar derdest edilmediler. Sanki 1980’de darbe olmadı. 50 kişi asılmadı. Sanki 28 Şubat olmadı. Sanki bu memlekette darbe girişimcileri, Demirel’i tehdit edenler olmadı. Bu kararın bu manaya gelmemesi lazım. Bu karar, ‘Bunlarla ilgili delil yoktur. Bunlarla ilgili deliller tam ve kamil anlamda toplanmamıştır' demektir, bu neticede yargı karar vermiştir. Ama o saydıklarımın tamamı olmuştur bu memlekette.'
Özdağ, geçmiş dönemde Türkiye'de başörtüsü zulmünün yaşandığını 28 Şubat’ta başbakanların tehdit edildiğini, demokrasiyi içselleştiremeyen vesayetçi yapıların olduğunu vurgulayarak darbecilerle hareket eden şantajcı ve kirli medya patronları ile uzantılarının bulunduğunu kaydetti.
Yargıtay'ın Ergenekon kararına saygı duyduğunun altını çizen Özdağ, 'Türkiye’de çok ciddi şekilde millet iradesinin üzerinde vesayetçiler oluşmuştur. Milletin bütün paraları, belli sermayedarlara, belli patronlara, belli askerin cuntalarına ve belli bürokratlarına akmış, geri kalan kısmı da insanlara akmış buna da demokrasi demişler. Esas demokrasi Türkiye’de şimdi tecelli ediyor. Hiç kimse millet iradesi üzerinde olmayacak. ‘Ben Balyoz'dan Ergenekon'dan beraat ettim, yine aynı işleri yapabilirim ve gizli gizli Türkiye’de örgütler kurabilirim, insanları tehdit edebilirim’ gibi bir hayale kapılanlar varsa bunu hayal olarak kabul etsinler.” değerlendirmesinde bulundu.
Özdağ, herkesin yargıyı bağımsız, objektif bırakması gerektiğini dile getirerek, 'Yargı kimsenin arka bahçesi olmasın. Ne şu ideolojinin ne şu mezhebin, ne şu partinin ne bu partinin arka bahçesi olmasın. Yargı milletin adına karar versin, vicdanına danışarak karar versin.' şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Özdağ, 'Bir günde bin yıl tarih ve medeniyet' gezisi kapsamında Manisa’yı ziyaret eden öğrencilerle, Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Yunus Emre Erkek Yurdu’nda bir araya geldi. Öğrencilerle sohbet eden Özdağ, gazetecilerin soruları üzerine Yargıtay'ın Ergenekon kararına ilişkin açıklamada bulundu.
Türkiye’de mahkemelerin bağımsız, objektif ve tarafsız olması gerektiğini belirten Özdağ, söz konusu davayla ilgili de yargının bir karar verdiğini söyledi. Özdağ 'Hakikat uzun süre karanlıkta kalmıyor. Mutlaka bir gün aydınlanacaktır.' diye konuştu.
Mahkemenin yargılanan kişilerle ilgili karar verdiğine işaret eden Özdağ, şöyle devam etti:
'Bugünkü mahkeme şahıslarla ilgili berat kararı verdi. Mahkemenin kararına saygı duyuyoruz ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim; sanki 1960 darbesi olmadı bu ülkede, sanki Menderes gibileri asılmadı bu memlekette. Sanki 1971’de darbe olmadı, başbakanlar derdest edilmediler. Sanki 1980’de darbe olmadı. 50 kişi asılmadı. Sanki 28 Şubat olmadı. Sanki bu memlekette darbe girişimcileri, Demirel’i tehdit edenler olmadı. Bu kararın bu manaya gelmemesi lazım. Bu karar, ‘Bunlarla ilgili delil yoktur. Bunlarla ilgili deliller tam ve kamil anlamda toplanmamıştır' demektir, bu neticede yargı karar vermiştir. Ama o saydıklarımın tamamı olmuştur bu memlekette.'
Özdağ, geçmiş dönemde Türkiye'de başörtüsü zulmünün yaşandığını 28 Şubat’ta başbakanların tehdit edildiğini, demokrasiyi içselleştiremeyen vesayetçi yapıların olduğunu vurgulayarak darbecilerle hareket eden şantajcı ve kirli medya patronları ile uzantılarının bulunduğunu kaydetti.
Yargıtay'ın Ergenekon kararına saygı duyduğunun altını çizen Özdağ, 'Türkiye’de çok ciddi şekilde millet iradesinin üzerinde vesayetçiler oluşmuştur. Milletin bütün paraları, belli sermayedarlara, belli patronlara, belli askerin cuntalarına ve belli bürokratlarına akmış, geri kalan kısmı da insanlara akmış buna da demokrasi demişler. Esas demokrasi Türkiye’de şimdi tecelli ediyor. Hiç kimse millet iradesi üzerinde olmayacak. ‘Ben Balyoz'dan Ergenekon'dan beraat ettim, yine aynı işleri yapabilirim ve gizli gizli Türkiye’de örgütler kurabilirim, insanları tehdit edebilirim’ gibi bir hayale kapılanlar varsa bunu hayal olarak kabul etsinler.” değerlendirmesinde bulundu.
Özdağ, herkesin yargıyı bağımsız, objektif bırakması gerektiğini dile getirerek, 'Yargı kimsenin arka bahçesi olmasın. Ne şu ideolojinin ne şu mezhebin, ne şu partinin ne bu partinin arka bahçesi olmasın. Yargı milletin adına karar versin, vicdanına danışarak karar versin.' şeklinde konuştu.