'İslam Kaynaklarında, Geleneğinde Ve Günümüzde Cihat Sempozyumu'
Prof. Dr. Aydın: 'Epeyce bir zamandır cihat kavramı çeşitli taraflara çekilen bir kavram oldu. Asli anlamları unutuldu. Özellikle cihadı ekber büsbütün unutulmuş durumda' Prof. Dr. Ziauddin Sardar:'Cihat içi dolu ve duygusal bir terim. Birden çok anlamı var. Biraz ikircikli ve tezatlar ihtiva eden bir kelime. Terimin müphemliği terimi tefsire açık bir hale getiriyor'
Prof. Dr. Mehmet Aydın, 'Epeyce bir zamandır cihat kavramı çeşitli taraflara çekilen bir kavram oldu. Asli anlamları unutuldu. Özellikle cihad-ı ekber büsbütün unutulmuş durumda' dedi.
İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Kuran Araştırmaları Merkezi (KURAMER) tarafından düzenlenen 'İslam Kaynaklarında, Geleneğinde ve Günümüzde Cihad Sempozyumu başladı.
Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde gerçekleşen sempozyumun ilk oturumuna, Prof. Dr. Mehmet Aydın, Prof. Dr. Ziauddin Sardar, Prof. Dr. Armina Omerika konuşmacı olarak katıldı.
Oturumun açılışında konuşan eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, programın tefekkür dünyasında yeni kapılar açmasını temenni ederek,'Bu hafta kutlu doğum haftası. Allah ona hitaben 'Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik' buyuruyor. Din eğitimimizde ve dini kitaplarımızda İslamiyetin rahmet dini, huzur ve selamet, emniyet ve güven dini olduğunu öğrendik. Şimdi ise İslam dünyasında ciddi sıkıntıların, ökenin ve nefretin olduğunu görüyoruz. Cihat gibi önemli dini bir kavram da bu tartışmanın en önemli konularından biri.' dedi.
KURAMER olarak Kura'n eksenli çalışmalar yürüttüklerini ve Kuran'ı merkeze alarak İslam medeniyetini ve kültürünü kavrama çabası içerisinde olduklarını ifade den Bardakoğlu, şunları söyledi:
'Cihat konusu İslam kaynaklarında nasıl ele alınıyor, biz mi yanlış anlamışız yoksa başkaları mı suistimal ediyorlar masaya yatıralım istedik. Bunun için de farklı saygın isimleri davet ettik. Türkiye'nin farklı üniversitelerinde cihat alanında çalışmış hocalarımızı davet ettik. Din ile cihat ilişkisini, Peygamber Efendimizin cihat uygulamalarını ve İslam geleneğinde cihat algısının ne olduğunu anlamaya çalışacağız. Bu panelimizle de dış dünyada nasıl görünüyoruz anlamış olacağız. Buna kendimizle yüzleşme ve içe dönük ilmi bir tartışma diyebiliriz.'
Prof. Dr. Mehmet Aydın da toplantının çok önemli ve zor bir zamanda yapıldığına işaret ederek, dünyanın pek çok yerinde ciddi problemlerle karşı karşıya olunduğunu anlattı.
Huntington’un 'İslam'ın sınırları kanlıdır' sözünün rahatsızlık yarattığını ifade eden Aydın, şöyle devam etti:
'Günümüz itibarıyla birçoklarına göre bu söz bir öngörü. İslam aleminin epeyce bir bölgesinde sınırlarımız maalesef kanlı durumda. Dolayısıyla bu ortamın tam da merkezinde cihat üzerine tartışmalar var. Epeyce bir zamandır cihat kavramı çeşitli taraflara çekilen bir kavram oldu. Asli anlamları unutuldu. Özellikle cihad-ı ekber büsbütün unutulmuş durumda. Bugün cihat adı altında ortaya çıkan sözde mücahitler cihadın asıl anlamını unutturdu. Biz büyük cihat ismi verilen nefisle mücadelede, kendi kendimizle mücadelede yeteri kadar başarılı olmamanın getirdiği sonuçları görüyoruz. Hiçbir insani hadise esasında yalın değildir, karışık ve karmaşıktır. Cihat gibi son derece zengin olan bir kavramın da pek çok alanla ilgisi vardır. Oysa Türkiye'nin kurtuluş savaşı da bir cihattır. Ve bu cihat Erzurum Kongresi'nde, Sivas Kongresi'nde telaffuz ediliyordu. Ülke işgal edildiğinde kurtuluş için cihadi bir ihtiyaç hasıl olmuştu. İslam karşıtlarının fırsat elde ettiği bir dönemdeyiz. Bazen öyle yazılar okuyorsunuz ki insanı şaşkına çeviriyor. İsimler bile sorun olmaya başladı. Bir yakınım Roma'dan Türkiye'ye gelirken isminin Cihat olması nedeniyle problem yaşadı. Oysa bu isim yaygın olarak kullanılır.'
Prof. Dr. Ziauddin Sardar da 'Cihat içi dolu ve duygusal bir terim. Birden çok anlamı var. Biraz ikircikli ve tezatlar ihtiva eden bir kelime. Terimin müphemliği, terimi tefsire açık bir hale getiriyor. Bence sadece cihatta değil bütün İslami kavramlarda bir tezat var. Bu tür kelimeler, çok derin, anlamlı ve sofistike kelimeler. Bu kelimeler neden tefsire açık diyorum çünkü değişime ayak uydurulabilecek şekilde kullanılabilirler.' dedi.
Prof. Dr. Armina Omerika ise Almanya'da bir camide bir gençle tanıştığını ve bu gencin insanları cihada davet etmek için kampanyalar yaptığını belirterek, şunları anlattı:
'Almanya'daki bir camide tanıştığım ateşli genç bütün Müslümanları cihada davet ediyordu. Broşürlerde yazan toplanma tarihinde camiye elbette sadece polisler gelmişti. Cihat kelimesi Alman polisini rahatsız ederken o genci ateşli bir taraftara çevirmişti. Oysa cihat kavramı içinde askeri hukuktan ahlaka kadar pek çok kavramı barındırıyor. Modern zamanlarda ise bir müphemlik, yani kapalılık söz konusu. Cihat kavramı eski dönemde siyasilere ve dini otoritelere bağlıydı, oysa artık halkın elinde anlamından koparılmış durumda. Halk ise cihat kelimesinin altında yatan bir askeri hukuk meselesini göremez. Aynı zamanda sufi geleneğinde olan nefisle cihat da artık unutulmak üzere.'
Kaynak: AA
İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Kuran Araştırmaları Merkezi (KURAMER) tarafından düzenlenen 'İslam Kaynaklarında, Geleneğinde ve Günümüzde Cihad Sempozyumu başladı.
Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde gerçekleşen sempozyumun ilk oturumuna, Prof. Dr. Mehmet Aydın, Prof. Dr. Ziauddin Sardar, Prof. Dr. Armina Omerika konuşmacı olarak katıldı.
Oturumun açılışında konuşan eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, programın tefekkür dünyasında yeni kapılar açmasını temenni ederek,'Bu hafta kutlu doğum haftası. Allah ona hitaben 'Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik' buyuruyor. Din eğitimimizde ve dini kitaplarımızda İslamiyetin rahmet dini, huzur ve selamet, emniyet ve güven dini olduğunu öğrendik. Şimdi ise İslam dünyasında ciddi sıkıntıların, ökenin ve nefretin olduğunu görüyoruz. Cihat gibi önemli dini bir kavram da bu tartışmanın en önemli konularından biri.' dedi.
KURAMER olarak Kura'n eksenli çalışmalar yürüttüklerini ve Kuran'ı merkeze alarak İslam medeniyetini ve kültürünü kavrama çabası içerisinde olduklarını ifade den Bardakoğlu, şunları söyledi:
'Cihat konusu İslam kaynaklarında nasıl ele alınıyor, biz mi yanlış anlamışız yoksa başkaları mı suistimal ediyorlar masaya yatıralım istedik. Bunun için de farklı saygın isimleri davet ettik. Türkiye'nin farklı üniversitelerinde cihat alanında çalışmış hocalarımızı davet ettik. Din ile cihat ilişkisini, Peygamber Efendimizin cihat uygulamalarını ve İslam geleneğinde cihat algısının ne olduğunu anlamaya çalışacağız. Bu panelimizle de dış dünyada nasıl görünüyoruz anlamış olacağız. Buna kendimizle yüzleşme ve içe dönük ilmi bir tartışma diyebiliriz.'
Prof. Dr. Mehmet Aydın da toplantının çok önemli ve zor bir zamanda yapıldığına işaret ederek, dünyanın pek çok yerinde ciddi problemlerle karşı karşıya olunduğunu anlattı.
Huntington’un 'İslam'ın sınırları kanlıdır' sözünün rahatsızlık yarattığını ifade eden Aydın, şöyle devam etti:
'Günümüz itibarıyla birçoklarına göre bu söz bir öngörü. İslam aleminin epeyce bir bölgesinde sınırlarımız maalesef kanlı durumda. Dolayısıyla bu ortamın tam da merkezinde cihat üzerine tartışmalar var. Epeyce bir zamandır cihat kavramı çeşitli taraflara çekilen bir kavram oldu. Asli anlamları unutuldu. Özellikle cihad-ı ekber büsbütün unutulmuş durumda. Bugün cihat adı altında ortaya çıkan sözde mücahitler cihadın asıl anlamını unutturdu. Biz büyük cihat ismi verilen nefisle mücadelede, kendi kendimizle mücadelede yeteri kadar başarılı olmamanın getirdiği sonuçları görüyoruz. Hiçbir insani hadise esasında yalın değildir, karışık ve karmaşıktır. Cihat gibi son derece zengin olan bir kavramın da pek çok alanla ilgisi vardır. Oysa Türkiye'nin kurtuluş savaşı da bir cihattır. Ve bu cihat Erzurum Kongresi'nde, Sivas Kongresi'nde telaffuz ediliyordu. Ülke işgal edildiğinde kurtuluş için cihadi bir ihtiyaç hasıl olmuştu. İslam karşıtlarının fırsat elde ettiği bir dönemdeyiz. Bazen öyle yazılar okuyorsunuz ki insanı şaşkına çeviriyor. İsimler bile sorun olmaya başladı. Bir yakınım Roma'dan Türkiye'ye gelirken isminin Cihat olması nedeniyle problem yaşadı. Oysa bu isim yaygın olarak kullanılır.'
Prof. Dr. Ziauddin Sardar da 'Cihat içi dolu ve duygusal bir terim. Birden çok anlamı var. Biraz ikircikli ve tezatlar ihtiva eden bir kelime. Terimin müphemliği, terimi tefsire açık bir hale getiriyor. Bence sadece cihatta değil bütün İslami kavramlarda bir tezat var. Bu tür kelimeler, çok derin, anlamlı ve sofistike kelimeler. Bu kelimeler neden tefsire açık diyorum çünkü değişime ayak uydurulabilecek şekilde kullanılabilirler.' dedi.
Prof. Dr. Armina Omerika ise Almanya'da bir camide bir gençle tanıştığını ve bu gencin insanları cihada davet etmek için kampanyalar yaptığını belirterek, şunları anlattı:
'Almanya'daki bir camide tanıştığım ateşli genç bütün Müslümanları cihada davet ediyordu. Broşürlerde yazan toplanma tarihinde camiye elbette sadece polisler gelmişti. Cihat kelimesi Alman polisini rahatsız ederken o genci ateşli bir taraftara çevirmişti. Oysa cihat kavramı içinde askeri hukuktan ahlaka kadar pek çok kavramı barındırıyor. Modern zamanlarda ise bir müphemlik, yani kapalılık söz konusu. Cihat kavramı eski dönemde siyasilere ve dini otoritelere bağlıydı, oysa artık halkın elinde anlamından koparılmış durumda. Halk ise cihat kelimesinin altında yatan bir askeri hukuk meselesini göremez. Aynı zamanda sufi geleneğinde olan nefisle cihat da artık unutulmak üzere.'