Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak Açıklaması
'Darbe ürünü bu anayasanın değişmesini elbette istiyoruz. Ama ülke bölünme noktasına gelmiş, her gün 35 şehidimiz var, ülkenin bir kısmı yakılıyor, yıkılıyor, 400 bin civarında insanımızın oradan göç ettiği ifade ediliyor. Bunlar vahim olaylardır. Ülke böyle kritik bir dönemden geçerken suni gündemlerle bu vahim olayların üzerini örtmek, kanaatimce hiçbir vatanseverin duygularıyla bağdaşamaz'
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, darbe ürünü anayasanın değişmesini istediklerini belirterek, 'Ama ülke bölünme noktasına gelmiş, her gün 3-5 şehidimiz var, ülkenin bir kısmı yakılıyor, yıkılıyor, 400 bin civarında insanımızın oradan göç ettiği ifade ediliyor. Bunlar vahim olaylardır. Ülke böyle kritik bir dönemden geçerken suni gündemlerle bu vahim olayların üzerini örtmek, kanaatimce hiçbir vatanseverin duygularıyla bağdaşamaz.' dedi.
Kamalak, partisinin '7. Bölge Hamle Toplantısı'ndaki konuşmasına, şehitlere rahmet, aileleri ve millete başsağlığı dileyerek başladı.
İstanbul'da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. Zirvesi'nin tüm insanlığa, özellikle Türkiye ve İslam dünyasına hayırlı olmasını dileyen Kamalak, Türkiye ile İran arasındaki gelişmelerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Ülke gündemi ile hükümetin gündeminin birbirinden bütünüyle farklı olduğunu savunan Mustafa Kamalak, hükümetin oluşturduğu suni gündemlerle ülke gündemini saptırmaya çalıştığını öne sürdü. Kamalak, 'Şehit kanlarını durduramıyorlar ama emin olun bugünkü terörün asli sahibi iktidar sahipleridir.' iddiasında bulundu.
Türkiye gündeminin ilk sırasında terör sorununun yer aldığını, bunu işsizlik, eğitim ve hukuk sistemindeki çarpıklığın takip ettiğini belirten Kamalak, buna karşılık hükümetin gündeminde anayasa değişikliği, başkanlık sistemi, vizesiz Avrupa ve dokunulmazlıkların bulunduğunu ileri sürdü.
Partisinin anayasa değişikliğini savunduğunu ifade eden Kamalak, darbe ürünü bu anayasanın değişmesini istediklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
'Ama ülke bölünme noktasına gelmiş, her gün 3-5 şehidimiz var, ülkenin bir kısmı yakılıyor, yıkılıyor, 400 bin civarında insanımızın oradan göç ettiği ifade ediliyor. Bunlar vahim olaylardır. Çok daha önemlisi orada 150-200 bin liralık dairelerin 15-20 bin liraya satıldığı belirtiliyor. İyi de alıcısı kim? Alıcısı büyük İsrail'i kurmak isteyen devletin vatandaşlarıdır deniliyor. Eviniz yanarken oyun oynar mısınız? Elbette hayır. Yani ülke böyle kritik bir dönemden geçerken suni gündemlerle bu vahim olayların üzerini örtmek, kanaatimce hiçbir vatanseverin duygularıyla bağdaşamaz. Fidan gibi gençler, asker, polis, korucu mezara gönderiliyor. Annelerin feryadı, arşı titretme noktasına geldi.'
Başkanlık sistemini ilk defa 1970'li yıllarda kendilerinin gündeme getirdiğini, bugün de prensip olarak bu sisteme karşı olmadıklarını ifade eden Kamalak, ancak AK Parti'nin önerdiği sistemin ülkeyi despotizme götüreceğini iddia etti.
- 'Estetik ameliyatla düzeltmek gerekiyor'
Suriye ziyareti sırasında partisinin 'Esadcılıkla' suçlandığını anlatan Kamalak, gelinen noktanın ne kadar haklı olduklarını ortaya koyduğunu öne sürdü.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına da değinen Kamalak, suç işleyenin suçun karşılığı olan cezayı çekmesinden yana olduklarını, milletvekili dokunulmazlığının 'suç işlesinler' diye değil, 'milletin hakkını hakkıyla savunsunlar' diye verildiğini belirterek dokunulmazlıkların Meclis'te basit çoğunlukla da kaldırılabileceğini söyledi.
Politikacıların üslubunu da eleştiren Kamalak, 'Suç kendilerinde değil çünkü ağızları bozuk. Eğri cetvelle doğru çizgi çizilmez ya, bu tür siyasetçilerin de sanırım ağızlarını estetik ameliyatla düzeltmek gerekiyor' diye konuştu.
Kaynak: AA
Kamalak, partisinin '7. Bölge Hamle Toplantısı'ndaki konuşmasına, şehitlere rahmet, aileleri ve millete başsağlığı dileyerek başladı.
İstanbul'da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. Zirvesi'nin tüm insanlığa, özellikle Türkiye ve İslam dünyasına hayırlı olmasını dileyen Kamalak, Türkiye ile İran arasındaki gelişmelerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Ülke gündemi ile hükümetin gündeminin birbirinden bütünüyle farklı olduğunu savunan Mustafa Kamalak, hükümetin oluşturduğu suni gündemlerle ülke gündemini saptırmaya çalıştığını öne sürdü. Kamalak, 'Şehit kanlarını durduramıyorlar ama emin olun bugünkü terörün asli sahibi iktidar sahipleridir.' iddiasında bulundu.
Türkiye gündeminin ilk sırasında terör sorununun yer aldığını, bunu işsizlik, eğitim ve hukuk sistemindeki çarpıklığın takip ettiğini belirten Kamalak, buna karşılık hükümetin gündeminde anayasa değişikliği, başkanlık sistemi, vizesiz Avrupa ve dokunulmazlıkların bulunduğunu ileri sürdü.
Partisinin anayasa değişikliğini savunduğunu ifade eden Kamalak, darbe ürünü bu anayasanın değişmesini istediklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
'Ama ülke bölünme noktasına gelmiş, her gün 3-5 şehidimiz var, ülkenin bir kısmı yakılıyor, yıkılıyor, 400 bin civarında insanımızın oradan göç ettiği ifade ediliyor. Bunlar vahim olaylardır. Çok daha önemlisi orada 150-200 bin liralık dairelerin 15-20 bin liraya satıldığı belirtiliyor. İyi de alıcısı kim? Alıcısı büyük İsrail'i kurmak isteyen devletin vatandaşlarıdır deniliyor. Eviniz yanarken oyun oynar mısınız? Elbette hayır. Yani ülke böyle kritik bir dönemden geçerken suni gündemlerle bu vahim olayların üzerini örtmek, kanaatimce hiçbir vatanseverin duygularıyla bağdaşamaz. Fidan gibi gençler, asker, polis, korucu mezara gönderiliyor. Annelerin feryadı, arşı titretme noktasına geldi.'
Başkanlık sistemini ilk defa 1970'li yıllarda kendilerinin gündeme getirdiğini, bugün de prensip olarak bu sisteme karşı olmadıklarını ifade eden Kamalak, ancak AK Parti'nin önerdiği sistemin ülkeyi despotizme götüreceğini iddia etti.
- 'Estetik ameliyatla düzeltmek gerekiyor'
Suriye ziyareti sırasında partisinin 'Esadcılıkla' suçlandığını anlatan Kamalak, gelinen noktanın ne kadar haklı olduklarını ortaya koyduğunu öne sürdü.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına da değinen Kamalak, suç işleyenin suçun karşılığı olan cezayı çekmesinden yana olduklarını, milletvekili dokunulmazlığının 'suç işlesinler' diye değil, 'milletin hakkını hakkıyla savunsunlar' diye verildiğini belirterek dokunulmazlıkların Meclis'te basit çoğunlukla da kaldırılabileceğini söyledi.
Politikacıların üslubunu da eleştiren Kamalak, 'Suç kendilerinde değil çünkü ağızları bozuk. Eğri cetvelle doğru çizgi çizilmez ya, bu tür siyasetçilerin de sanırım ağızlarını estetik ameliyatla düzeltmek gerekiyor' diye konuştu.