YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, Kadın Rektörlerle Buluştu
Prof. Dr. Saraç: 'Üniversitelerdeki kadın yöneticilerin sayısının arttırılmasına yönelik girişimlerimiz olacak' 'Adalet temelinde, toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin veyahut ders içeriğinin konu edildiği bir konferans dizisinin üniversitelerde müfredatlarda yer almasına yönelik de bir çalışmamız oldu' YÖK Akademi Kadın Çalışmaları ve Sorunları Birimi Başkanı Prof. Dr. Komsuoğlu: 'Yükseköğretim Kurumları Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi adında hazırlanan politika belgesi, üniversitelere gönderildi'
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, üniversitelerdeki kadın yöneticilerin sayısının arttırılmasına yönelik girişimlerde bulunacaklarını bildirdi.
Prof. Dr. Saraç, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, YÖK Genel Kurul üyesi Doç. Dr. Zeliha Koçak Tufan, YÖK Akademi Kadın Çalışmaları ve Sorunları Birimi Başkanı Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu ile Türkiye'deki 6 devlet ve 10 vakıf üniversitesinde görev yapan 16 kadın rektörle kahvaltıda bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada Saraç, YÖK olarak 1 yılı aşkın süredir pek çok yeniliğe ve ilke imza attıklarını belirterek bunlardan birinin 1 yıl önce düzenlenen Kadın Çalıştayı olduğunu aktardı.
Bu çalıştayda, birtakım kararlar aldıklarını ve üniversitelerdeki kadın olgusuna yönelik farkındalık oluşturulması için bir dizi çalışmanın başlatıldığını ve bu çalışmaların sürdüğünü ifade eden Saraç, şöyle devam etti:
'Özelikle örgün eğitimde öğrenci sayımızın yarısına yakını, kız öğrencilerden oluşuyor. Pek çok AB ülkesinin ilerisindeyiz, yükseköğretim sistemindeki hanım öğretim üyeleri sayısı bakımından. Sadece üst yönetici açısından bazı ülkelerin gerisindeyiz. Fakat o hususta da makas çok açık değil. Bu hususta da önümüzdeki bir, iki yıl içinde olumlu gelişmeler katedileceğini düşünüyoruz. Tabii ki bizim göreve başladığımız süre içerisinde, bütünüyle yükseköğretim üst yöneticileriyle ama tabii ki özelde de bayan rektörlerimizle yakın ilişkimiz devam ediyor.'
Kız öğrencilerden gelen talepler doğrultusunda, ikinci öğretimin başlama saatlerini yükseköğretim kurumlarına bıraktıklarını belirten Saraç, şunları söyledi:
'O kararımızı tetikleyen husus, kız öğrencilerimizin talepleri oldu. Adalet temelinde, toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin veyahut ders içeriğinin konu edildiği bir konferans dizisinin üniversitelerde müfredatlarda yer almasına yönelik de bir çalışmamız oldu. Üniversitelerimize de taammüm ettik bu hususu. Bu istikametteki çalışmalarımızın bir halkası olmak üzere bugün bayan rektörlerimizi davet ettik. Onlar da nezaket gösterdiler ve teşrif ettiler YÖK'e.'
Programın ardından gazetecilerle sohbet eden Saraç, 'Önümüzdeki dönem, üniversitelerdeki kadın yöneticilerin sayısının arttırılmasına yönelik bir girişimimiz olacak' ifadesini kullandı.
- 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi'
YÖK Akademi Kadın Çalışmaları ve Sorunları Birimi Başkanı Prof. Dr. Komsuoğlu da gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen yıl mayıs ayında, YÖK bünyesinde akademide kadın çalışmaları konusunda 8 kişilik bir komisyonun kurulduğunu anımsattı.
Komisyonun, üniversitelerde adalet temelinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ile toplumsal şiddet, kadına yönelik şiddet ve üniversiteli öğrencilerin sıkıntılarının önlenmesi açısından 'Yükseköğretim Kurumları Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi' adında bir politika belgesi hazırlandığını ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç imzasıyla üniversitelere gönderildiğini bildiren Komsuoğlu, şöyle konuştu:
'Bu politika belgesini YÖK'teki komisyon, hukuk zemininde hazırladı ve YÖK Genel Kuruluna sunuldu. Belgenin özelliği şu, üniversitelere toplumsal cinsiyet eşitliği, adalet zeminindeki eşitlik konusunda neler yapılabilir. Kızların çektiği sıkıntılar, cinsiyet ayrımcılığı, diyelim ki yurtlarda aydınlatmadan, korumadan veya etik olarak kendilerine yapılan sıkıntılarla nasıl baş edebilir, üniversite ve bu konuda nasıl iyileştirmeler yapılabilirliği konusunda bir politika belgesi hazırladık.'
Tutum Belgesi'nde üniversitelere pek çok konunun önerildiğini dile getiren Komsuoğlu, belgedeki birinci konunun yurtların bulunduğu bölgelerde aydınlatmanın nasıl yapılması gerektiği yönünde olduğunu belirterek şunları kaydetti:
'Özellikle meslek yüksekokullarında kızlarımız gece vakitlerine kadar derslerde kalıyorlar, kadın güvenlik görevlilerinin kendilerine nasıl yardımcı olabileceği birinci konu. Diğer konu ise akademik açıdan da kadın sorunları merkezlerinin yanı sıra üniversitelerde toplumsal cinsiyet eşitliği derslerinin olabildiğince ders olarak konulması. Ders olarak konulamıyorsa, bu öğretim üyesi yoksa seminerler ve konferanslar şeklinde bunların anlatılması. Biz de bu komisyon üyeleri ve çeşitli öğretim üyeleri, her ay 2 üniversiteye giderek bunu seminer olarak anlatıyoruz. Çeşitli üniversitelerde gezerek Tutum Belgesi'yle ilgili çalışmaları anlatıyoruz.'
Tutum Belgesi'nin YÖK Genel Kurulu'ndan çıkan ve Prof. Dr. Saraç'ın imzasını taşıyan bir karar metni olduğunu aktaran Komsuoğlu, 'Belge her üniversite için geçerli' dedi.
- YÖK verileriyle üniversitelerde kadın
YÖK'ün verilerine göre, üniversitelerde (açıköğretim programları hariç) önlisans ve lisans programlarında normal öğretimde okuyan öğrencilerin yüzde 48'ini, ikinci öğretimde okuyan öğrencilerin yüzde 40'ını, uzaktan öğretimde okuyan öğrencilerin yüzde 46'sını kız öğrenciler oluşturuyor. Toplam 5 milyon 600 bin öğrenci arasında 2 milyon 599 bin kız öğrenci bulunuyor.
Yüksek lisans ve doktora öğrencileri arasındaki kızların oranı ise yüzde 40'tan fazla.
Türkiye'de 67 bin 299 öğretim üyesi ile 79 bin 288 öğretim görevlilerin toplamı olan 146 bin 587 öğretim elemanının, 62 bin 997'si (yüzde 43) kadınlardan oluşuyor.
Bu rakamlara göre, üniversitelerde görev yapan kadın akademisyen sayısı, dünya ortalamasının oldukça üzerinde ve birçok gelişmiş ülkeden daha iyi bir seviyede. Bu oranlar, günden güne artıyor.
Türkiye'de kadınların üst yönetim kademelerinde görev alması ve liderliği konusuna bakıldığında, her yıl düzenli olarak yapılan bazı araştırmalar, bu konuda da Japonya, ABD, Kanada, Fransa, Almanya, İsveç ve İsviçre gibi birçok gelişmiş ülkelerle aradaki farkın çok da açık olmadığını gösteriyor.
Türkiye'de 62 üniversitede 'kadın çalışmaları, kadın sorunları, kadın ve toplum, kadın ve aile, kadın ve çocuk, toplumsal cinsiyet sorunları ve kadın araştırmaları' gibi isimler altında açılmış olan uygulama ve araştırma merkezlerinde, çeşitli bilimsel çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda, 13 üniversitede açılmış 23 yüksek lisans programı bulunuyor.
Kaynak: AA
Prof. Dr. Saraç, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, YÖK Genel Kurul üyesi Doç. Dr. Zeliha Koçak Tufan, YÖK Akademi Kadın Çalışmaları ve Sorunları Birimi Başkanı Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu ile Türkiye'deki 6 devlet ve 10 vakıf üniversitesinde görev yapan 16 kadın rektörle kahvaltıda bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada Saraç, YÖK olarak 1 yılı aşkın süredir pek çok yeniliğe ve ilke imza attıklarını belirterek bunlardan birinin 1 yıl önce düzenlenen Kadın Çalıştayı olduğunu aktardı.
Bu çalıştayda, birtakım kararlar aldıklarını ve üniversitelerdeki kadın olgusuna yönelik farkındalık oluşturulması için bir dizi çalışmanın başlatıldığını ve bu çalışmaların sürdüğünü ifade eden Saraç, şöyle devam etti:
'Özelikle örgün eğitimde öğrenci sayımızın yarısına yakını, kız öğrencilerden oluşuyor. Pek çok AB ülkesinin ilerisindeyiz, yükseköğretim sistemindeki hanım öğretim üyeleri sayısı bakımından. Sadece üst yönetici açısından bazı ülkelerin gerisindeyiz. Fakat o hususta da makas çok açık değil. Bu hususta da önümüzdeki bir, iki yıl içinde olumlu gelişmeler katedileceğini düşünüyoruz. Tabii ki bizim göreve başladığımız süre içerisinde, bütünüyle yükseköğretim üst yöneticileriyle ama tabii ki özelde de bayan rektörlerimizle yakın ilişkimiz devam ediyor.'
Kız öğrencilerden gelen talepler doğrultusunda, ikinci öğretimin başlama saatlerini yükseköğretim kurumlarına bıraktıklarını belirten Saraç, şunları söyledi:
'O kararımızı tetikleyen husus, kız öğrencilerimizin talepleri oldu. Adalet temelinde, toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin veyahut ders içeriğinin konu edildiği bir konferans dizisinin üniversitelerde müfredatlarda yer almasına yönelik de bir çalışmamız oldu. Üniversitelerimize de taammüm ettik bu hususu. Bu istikametteki çalışmalarımızın bir halkası olmak üzere bugün bayan rektörlerimizi davet ettik. Onlar da nezaket gösterdiler ve teşrif ettiler YÖK'e.'
Programın ardından gazetecilerle sohbet eden Saraç, 'Önümüzdeki dönem, üniversitelerdeki kadın yöneticilerin sayısının arttırılmasına yönelik bir girişimimiz olacak' ifadesini kullandı.
- 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi'
YÖK Akademi Kadın Çalışmaları ve Sorunları Birimi Başkanı Prof. Dr. Komsuoğlu da gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen yıl mayıs ayında, YÖK bünyesinde akademide kadın çalışmaları konusunda 8 kişilik bir komisyonun kurulduğunu anımsattı.
Komisyonun, üniversitelerde adalet temelinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ile toplumsal şiddet, kadına yönelik şiddet ve üniversiteli öğrencilerin sıkıntılarının önlenmesi açısından 'Yükseköğretim Kurumları Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi' adında bir politika belgesi hazırlandığını ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç imzasıyla üniversitelere gönderildiğini bildiren Komsuoğlu, şöyle konuştu:
'Bu politika belgesini YÖK'teki komisyon, hukuk zemininde hazırladı ve YÖK Genel Kuruluna sunuldu. Belgenin özelliği şu, üniversitelere toplumsal cinsiyet eşitliği, adalet zeminindeki eşitlik konusunda neler yapılabilir. Kızların çektiği sıkıntılar, cinsiyet ayrımcılığı, diyelim ki yurtlarda aydınlatmadan, korumadan veya etik olarak kendilerine yapılan sıkıntılarla nasıl baş edebilir, üniversite ve bu konuda nasıl iyileştirmeler yapılabilirliği konusunda bir politika belgesi hazırladık.'
Tutum Belgesi'nde üniversitelere pek çok konunun önerildiğini dile getiren Komsuoğlu, belgedeki birinci konunun yurtların bulunduğu bölgelerde aydınlatmanın nasıl yapılması gerektiği yönünde olduğunu belirterek şunları kaydetti:
'Özellikle meslek yüksekokullarında kızlarımız gece vakitlerine kadar derslerde kalıyorlar, kadın güvenlik görevlilerinin kendilerine nasıl yardımcı olabileceği birinci konu. Diğer konu ise akademik açıdan da kadın sorunları merkezlerinin yanı sıra üniversitelerde toplumsal cinsiyet eşitliği derslerinin olabildiğince ders olarak konulması. Ders olarak konulamıyorsa, bu öğretim üyesi yoksa seminerler ve konferanslar şeklinde bunların anlatılması. Biz de bu komisyon üyeleri ve çeşitli öğretim üyeleri, her ay 2 üniversiteye giderek bunu seminer olarak anlatıyoruz. Çeşitli üniversitelerde gezerek Tutum Belgesi'yle ilgili çalışmaları anlatıyoruz.'
Tutum Belgesi'nin YÖK Genel Kurulu'ndan çıkan ve Prof. Dr. Saraç'ın imzasını taşıyan bir karar metni olduğunu aktaran Komsuoğlu, 'Belge her üniversite için geçerli' dedi.
- YÖK verileriyle üniversitelerde kadın
YÖK'ün verilerine göre, üniversitelerde (açıköğretim programları hariç) önlisans ve lisans programlarında normal öğretimde okuyan öğrencilerin yüzde 48'ini, ikinci öğretimde okuyan öğrencilerin yüzde 40'ını, uzaktan öğretimde okuyan öğrencilerin yüzde 46'sını kız öğrenciler oluşturuyor. Toplam 5 milyon 600 bin öğrenci arasında 2 milyon 599 bin kız öğrenci bulunuyor.
Yüksek lisans ve doktora öğrencileri arasındaki kızların oranı ise yüzde 40'tan fazla.
Türkiye'de 67 bin 299 öğretim üyesi ile 79 bin 288 öğretim görevlilerin toplamı olan 146 bin 587 öğretim elemanının, 62 bin 997'si (yüzde 43) kadınlardan oluşuyor.
Bu rakamlara göre, üniversitelerde görev yapan kadın akademisyen sayısı, dünya ortalamasının oldukça üzerinde ve birçok gelişmiş ülkeden daha iyi bir seviyede. Bu oranlar, günden güne artıyor.
Türkiye'de kadınların üst yönetim kademelerinde görev alması ve liderliği konusuna bakıldığında, her yıl düzenli olarak yapılan bazı araştırmalar, bu konuda da Japonya, ABD, Kanada, Fransa, Almanya, İsveç ve İsviçre gibi birçok gelişmiş ülkelerle aradaki farkın çok da açık olmadığını gösteriyor.
Türkiye'de 62 üniversitede 'kadın çalışmaları, kadın sorunları, kadın ve toplum, kadın ve aile, kadın ve çocuk, toplumsal cinsiyet sorunları ve kadın araştırmaları' gibi isimler altında açılmış olan uygulama ve araştırma merkezlerinde, çeşitli bilimsel çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda, 13 üniversitede açılmış 23 yüksek lisans programı bulunuyor.