Beyoğlu'nun 184 Yıllık Tanığı Restore Ediliyor
İstiklal Caddesi'ne renk katan, uzun yıllar sanatçı ve yazarlara ev sahipliği yapan Narmanlı Han, 2 yıl sürecek ve 30 milyon liraya mal olacak restorasyon sonunda tarihe tanıklık etmeye devam edecek Narmanlı ailesinin 57 milyon dolara sattığı hanın restorasyonunu, Pera Müzesi, Galatasaray Postanesi gibi projelerde imzası bulunan mimar Sinan Genim yürütecek Beyoğlu Kent Savunması ise hanın kamulaştırılması ve eskiden olduğu gibi yine sanatçılara açılması istemiyle projeyi durdurmak için mahkemeye başvurdu Mimar Genim: 'Beyoğlu Kent Savunması'nın karşı çıkmasını anlamsız buluyorum. Bu kadar cehalet tahsille mümkündür. İtiraz eden çevreler 'ucuz çay içme hakkımızı muhafaza etmek istiyoruz' diyor' 'Bu minimum çalışmayla minimum bir hayat sürdürme fikrini empoze etme işidir. 'Hiç bir şey değişmesin, her şey olduğu gibi kalsın' diyorlar. Laf olsun torba dolsun'
Yaklaşık 20 yıldır kapalı durumda bulunan Narmanlı Han, 1831'de Rus Büyükelçiliği binası olarak hizmete açıldı. Büyükelçilik 1880'de şimdiki yerine taşınınca bina, 1914'e kadar Rus hapishanesi olarak kullanıldı.
O tarihten sonra Rus Ticaret Ofisi'ne dönüştürülen bina, 1917 Ekim Devrimi'nden sonra bir müddet boş kaldı. Beyaz Rusların İstanbul'a akın etmesiyle yeniden canlanan binayı, Ruslar 1933'te satışa çıkardı.
Binayı 19. yüzyılın ortalarından itibaren Erzurum'da deri ticaretiyle uğraşan ve daha sonra İstanbul'a taşınan Narmanlı ailesi satın aldı. Avni ve Sıtkı Narmanlı kardeşler, sanatsever oldukları için hanın az sayıdaki dükkanını kiralarken, kalanını çok ucuz bedellerle sanatçılara vermeyi tercih etti.
Ahmet Hamdi Tanpınar, Aliye Berger, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Firsek Karol, Neş'et Atay gibi sanatçı ve yazarlar uzun yıllar ikamet ettiği için hana 1933'ten sonra 'Narmanlı Yurdu' adı verildi.
Ermeni cemaatinin en eski gazetelerinden biri olan Jamanak'ın ofisi de 60 yıl boyunca handa varlığını sürdürdü. İstanbul'un ilk konfeksiyoncularından Antoine Visconti de Narmanlı'nın dükkanlarından birini mağaza olarak kullandı.
Sanatçılar 1955'ten itibaren Beyoğlu'nu terk etmeye başladığında binalar metruk hale geldi.
Semt, 1980'lerin sonundan itibaren yeniden hareketlenmeye başlasa da sanatçıların boşalttığı, eskiden kapısından girildiğinde İstanbul'un curcunasından kurtulup, avluda oturup çay ve kahve içilen, mevsimine göre akasyaların açtığı, mor salkımların göz doldurduğu han ıssızlaştı.
Beyoğlu, 1990'larda yeniden hayat bulmaya başlayınca Narmanlı ailesi hanı restore edip yeni bir fonksiyon vermeye karar verdi. Ancak Mimarlar Odası mevcut projeyi iptal ettirdi. O günden sonra han tamamen kapandı. 2013'ün aralık ayında Narmanlı Yurdu, Tekin Esen ve Mehmet Erkul'a satıldı. Yeni sahipleri restorasyon projesini mimar Sinan Genim'e yaptırdı.
- 'Han, en az 20 yıldır atıl duruyordu'
Bakımsızlık ve eskime nedeniyle ayakta zor duran eserin yeniden ihyası için yürüttüğü restorasyon projesi hakkında AA muhabirine bilgi veren mimar Sinan Genim, projenin yetkili kurullardan geçtikten sonra çalışmalara başlandığını söyledi.
Genim, dünya genelinde ekonomik ömrünü doldurmuş her binanın yenilendiğini, bugün mezbelelik halinde bulunan hanın restorasyonu bittiğinde Beyoğlu'nun güzelliğine ayrı bir renk katacağını belirtti.
Bazı kesimlerin restorasyon projesinin iptali için başvurmalarını anlamsız bulduğunu aktaran Genim, şunları kaydetti:
'Günün gereksinimleri değişiyor. Dünyadaki yeni isteklere yeni sunumlar yapmak mecburiyetindesiniz. Bunu yapmadığınız takdirde her şey eskiyor ve ömrünü dolduruyor. Zaten hanın içinde 5'er metrekarelik mezbelelik gibi küçük küçük odalar var. Hiç bir şeye yaramıyor. Binanın her yerini yıkmışlar, delmişler. Bugün biz binayı çağdaş yöntemlerle insanlığın hizmetine sunmaya çalışıyoruz. Türkiye'deki tüm imar kurallarına uyarak yapıyı yeniliyoruz. Eskisini muhafaza etmeniz mümkün değil. Beyoğlu Kent Savunması grubu iki kez benden randevu aldı ama bir türlü gelmediler ve mahkemeye verdiler. Bu minimum çalışmayla minimum bir hayat sürdürme fikrini empoze etme işidir. 'Hiç bir şey değişmesin, her şey olduğu gibi kalsın' diyorlar. Laf olsun torba dolsun. Ne kadar mümkün hiç bir şeyin değişmemesi? Beyoğlu Kent Savunması'nın temel tezi projeyle Narmanlı Han'ın da soylulaşmaya maruz bırakılacağı ve Beyoğlu sakinlerinin girip çıktıkları bir yer olmaktan uzaklaşacağı şeklinde. Çarşı her şeye karşı. Bu kadar cehalet tahsille mümkündür diyorum.'
Sinan Genim, binanın en az 20 yıldır atıl durduğuna işaret ederek, 'İçinde tinerciler yaşıyordu. Yapılırsa Beyoğlu'na yeni bir tat katacak. Dış duvarlarını muhafaza edip, içini boşaltıyoruz. Modern, açık ve fonksiyonlu bir bina olacak. İtiraz eden çevreler 'Ucuz çay içme hakkımızı muhafaza etmek istiyoruz' diyor. Ben de bunun için bir bistro yapıyorum. Narmanlı ailesinden 57 milyon dolara satın alınan hanın restorasyonun 25-30 milyon liraya mal olacağını tahmin ediyorum. İki yıl sonra proje faaliyete geçecek.' diye konuştu.
Beyoğlu'ndaki Pera Müzesi ve Galatasaray Postanesi, Demre'deki Noel Baba Müzesi'nde de imzası olduğunu belirten Genim, proje kapsamında yedi dükkanın yanı sıra, iki restoran ve bir kafenin hizmete açılmasının planlandığını kaydetti.
Mimar Genim, binanın ortasında yer alan ve 1914'te yok edilen havuzun yeniden ortaya çıkarılacağını ve yıllar içerisinde eserin içine yapılan bazı eklerin temizlenmesinin hedeflendiğini aktararak, bahçenin bazı ağaçlardan arındırılması gerekebileceğini ama mor salkımların korunacağını dile getirdi.
Bedri Rahmi'nin atölyesinin girişindeki mozaikten balık figürünün 1980'lerde kaybolduğuna vurgu yapan Genim, figürün yeniden yaptırılarak yerine monte edileceğini ifade etti.