'Geçici Köy Korucuları Seminer Ve Sertifikasyon Programı'nın Tanıtımı Yapıldı

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, “Bin 664 tane şehit vermiş bir kurumun artık varlığının tartışılması gibi anlamsız bir şey tabi ki söz konusu değil” dedi.

Gazi Üniversitesi Stratejik Çalışmalar Araştırma ve Uygulama Merkezi (GAZİSAM), Alternatif Politikalar Merkezi (APM), Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu ile birlikte ’Geçici Köy Korucuları Seminer ve Sertifikasyon Programı’nın tanıtımını gerçekleştirdi. Koruculuk müessesesinin uluslar arası standartlara taşınmasının ve bu kapsamda korucuların bilgi, tecrübe ve farkındalıklarının artırılmasının hedeflendiği programın tanıtımı ve açılışı Gazi Üniversitesi Rektörlük Mimar Kemaleddin Salonu’nda yapıldı. Programa, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, APM Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mahmut Koçak, GAZİSAM Müdürü Prof. Dr. Seyfettin Erol, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Sözen katıldı.

“DEVLETİMİZİN MİLLİ POLİTİKALARI BİZİM KENDİ ÖZ POLİTİKALARIMIZ SAYILIR”

Programda konuşma yapan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Büyükberber, üniversitenin yaptığı şeyin fazladan bir efor gibi gösterildiğini belirterek, “Normalde Gazi Üniversitesi bilindiği üzere devletin milli politikalarını titizlikle takip eden, onlara hizmet eden bir üniversitedir. Bu yapısını hiçbir zaman değiştirmedi. Her ne olursa olsun, ortam neyi gerektirirse gerektirsin biz bir devlet üniversitesiyiz ve devletimizin milli politikaları bizim kendi öz politikalarımız sayılır” değerlendirmesinde bulundu.

“BİN 664 TANE ŞEHİT VERMİŞ BİR KURUMUN ARTIK VARLIĞININ TARTIŞILMASI GİBİ ANLAMSIZ BİR ŞEY TABİ Kİ SÖZ KONUSU DEĞİL”

Koruculuk kurumu hakkındaki tartışmalara değinen Büyükberber, “Bin 664 tane şehit vermiş bir kurumun artık varlığının tartışılması gibi anlamsız bir şey tabi ki söz konusu değil. Bu insanlar vatansever insanlar, bunlar kendi nefsi müdafaasını orada devlet adına yapan insanlar. Bizin onlara burada bir hafta on gün konferans düzenleyip seminer vermemiz, bir şey yaptık denilecek bir faaliyet değil. Bu sık sık söylendi ancak onların buraya gelip katılması, hukuk ve insan hakları ağırlıklı 60 saatlik dersi burada almaları bizim için tabi ki bir fedakarlıktır, bir şeref vesilesidir. Artık 31’inci yılını doldurmuş bu müessesenin tartışılmasını değil, eğitimin kalitesini ve belgelendirilmiş eğitimin yaygınlaştırılmasını sağlamaktır” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA