Türkiye'de İlk Defa Atatürk Üniversitesi'nde Gerçekleşti
Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi tarafından Türkiye’de ilk defa düzenlenen, Uluslararası Kış Kentleri Sempozyumu’nun açılışı, Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.
“Yaşanabilir bir kış kenti nasıl olmalıdır” sorusuna cevap aranılacağı, kent ölçeğinden iç ve dış mekân tasarımlarına kadar sorun ve çözüm önerilerinin ele alınacağı sempozyumda, açılış konuşmasına yapan Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Yılmaz, Türkiye’de ilk kez “Uluslararası Kış Kentleri Sempozyumunun” gerçekleştirildiğini belirterek, sempozyumda yurtiçi ve yurtdışından 100’ün üzerinde bildiriler sunulacağını ve yaşanabilir kent modeli için planlama, tasarım ve bu konudaki uygulama örneklerini ele alacaklarını söyledi.
Prof. Dr. Hasan Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Ekstrem iklim şartlarına sahip kış kentlerinde; bölge planlamadan, peyzaj planlama ve tasarım, kentsel tasarım, mimari yapı ve obje tasarımına kadar tüm ölçeklerde ekolojik, ekonomik ve estetik etkin kaynak kullanımı ile bu ekstrem şartlar birer avantaj durumuna getirilebilir. Nitekim dünya istatistikleri bizlere dünyada en yaşanabilir kentlerin sıralamasında daha çok kuzey ülkelerin yer alması bu düşüncemizi desteklemektedir. Bu vesile ile sempozyumumuzun başta Erzurum kenti olmak üzere bölgemize ve ülkemize yaşanabilir kentlere yönelik yeni ufuklar açmasını ümit ediyorum.”
Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Takkac yaptığı konuşmada, Erzurum’un ve ülkemizin turizm geleceği için, önemli konuların tartışılacağı bir sempozyuma ev sahipliği yapmak, Atatürk Üniversitesi için çok büyük bir mutluluk olduğunu söyledi.
Takkac: “Şehrimiz kışın kar ve karla ilgili faaliyetlerin etkili olduğu bir şehir. Bizlerin 6 ay kış, 8 ay kış, 10 ay kış gibi sözlerimiz var. İskoçyalılar da kendi ülkelerinde haziran ve kış olmak üzere iki mevsim olduğundan bahsederler. Bizim de buna yakın yaz, kış ve kara kış gibi benzetmelerimiz var. Kış mevsimi bizde etkili olduğu gibi başka yerlerde de etkili olmuş ve hatta ‘kış bir mevsim değil, bir meşgaledir’ sözü de ortaya çıkmıştır.
Üniversitemiz kış sporlarının gelişmesi için kendi üzerine düşen görevi yapmaya çalışmakta. Sayın Rektörümüzün gayretleriyle Kış Sporları Enstitüsü’nü ülkemizde ilk defa üniversitemizde kurduk. Bu enstitümüz, yapacak olduğu araştırmalarda bir kış kentinin nasıl olması gerektiği ve bir kış kentine nelerin kazandırılabileceği konusunda çalışmalar yapacak ve bizlere ışık tutacak. Bu sempozyumda sunulan bildirilerde ülkemizin dünyada var olan imkânların ne kadarına sahip olduğu ve eksik olanların da nasıl telafi edilebileceği konusunda fikir tartışmalarıyla yine yol gösterici olacaktır. Sempozyumda emeği geçen herkese Sayın Rektörümüz adına çok teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ise söz konusu sempozyumun Erzurum’da yapılması, Erzurum, kış şehirleri ve ülkemiz için bir avantaj olduğunu dile getirdi. Başkan Sekmen, yurtiçi ve yurt dışından gelen akademisyenlerin kış şehirleriyle ilgili yaşam alanları nasıl olmalı, nasıl bir yapılaşma ve nasıl bir mekânsal planlama yapılması gerektiğini tartışacaklarını söyledi.
Sekmen: “ Eskiden kış aylarını büyüklerimizin, bir sıkıntı ve musibet olarak anlattıklarını hatırlarım. Ama dünyamıza baktığımız zaman bizden çok daha zor kış şartlarına sahip olan şehirlerin modern, çağdaş, gelişmiş ve müreffeh olduklarını görmemiz mümkün. Bizde şehirlerimizi bu konuma nasıl taşıyabiliriz. Bir kış şehrinde olan güzellikleri, o imkânlara sahip olamayan diğer şehirlere nasıl uygulayabiliriz konusunu tartışmalıyız.” şeklinde konuştu.
“2011 Üniversiteler Arası kış Oyunları Erzurum’da gerçekleşmişti ve şimdi ise 2017 EYOF Erzurum şehrimize verildi.
Bunlar çok önemli faaliyetler. Çünkü eğer bir turist gelmezse o ilin, o ülkenin kalkınması çok zor. Dışa kapalı bir toplum kalkınamaz” sözleriyle konuşmasına başlayan Vali Yardımcısı Ayhan Terzi konuşmasına şöyle devam etti: “Dünyada kış şartları bizden daha ağır olan yerler var. Onların neler yaptığını, nasıl mutlu olduğunu görüp, bizlerde o şekilde plan ve program yapmamız lazım. Herkesi yaşantısı kendine gibi sözler sarf edersek, kalkınan ve ilerleyen bir toplum haline gelmemiz çok zor olur. İnşallah buradaki hocalarımızın fikir ve tecrübelerinden herkesin faydalanacağını ve ilimize büyük katkısı olacağını düşünüyorum” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun birinci oturumuna geçildi. Kanada Edmonton’da Uzman Mimar olarak çalışan Nola Kilmartin, ‘Olağan Soğuğa Karşı Çareler Aramak’ konulu sunumunu gerçekleştirdi.
Sunumdan sonra ise sempozyuma destek veren kurum yöneticilerine katılım belgesi taktim edildi.