Özel Sani Konukoğlu Hastanesinde Sinüzitler Anlatıldı
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Seyit Mehmet Ceylan, sinüzitlerin viral, bakteriyel, fungal, alerjik ve granülomatöz kaynaklı olabileceği gibi, burun ya da diş enfeksiyonu kaynaklı olabileceğini söyledi.
Opr. Dr. Ceylan, Özel Sani Konukoğlu Hastanesi’nde halka açık konferanslar kapsamında, “Sinüzitler” konusunu anlattı.
Sinüzitlerin, burun çevresinde yer alan havalı boşlukların (paranazal sinüs) iltihaplanması olduğunu ve her yaş grubunda görülebileceğini belirten Opr. Dr. Ceylan, “Paranazal sinüsler, hava dağılımını sağlayarak koku almaya katkıda bulunmak, kafatasını hafifletmek, ses rezonansı, burun ve solunan havayı nemlendirmek için mukus üretmektir” dedi.
Sinüzitlerin, 1-30 gün arası akut, 1- 2 ay arası subakut, 3 aydan uzun süreli olanların ise kronik olarak sınıflandırıldığını kaydeden Opr. Dr. Ceylan, “Sinüzitlerin sebepleri viral, bakteriyel, fungal, alerjik ve granülomatöz kaynaklı olabileceği gibi, burun kaynaklı ya da diş enfeksiyonu kaynaklı olabilir” ifadelerini kullandı.
Sinüzitin temel belirtileri
Sinüzitin temel belirtilerine değinen Opr. Dr. Ceylan, “Burun tıkanıklığı, burun ve/veya geniz akıntısı, koku alma bozuklukları, muayenede burunda iltihabın görülmesi, yüzde ağrı/basınç, yüzde şişlik ve dolgunluk hissi, ateş. Ayrıca baş ağrısı, ağız kokusu, yorgunluk, diş ağrısı, öksürük, kulakta ağrı, basınç, dolgunluk, davranış değişikliği de dikkate alınması gereken belirtilerdir” diye konuştu.
Sinüzit oluşumunu kolaylaştırıcı faktörler
Opr. Dr. Ceylan, sinüzit oluşumunu kolaylaştıran bazı etkenler olduğuna vurgu yaparak, “Viral Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları, havanın sıcaklığı, nemi, hava kirliliği, sigara, çocuk yuvası, okul gibi toplu yaşanan yerler, alerji, yabancı cisim, anatomik obstrüksiyon, adenoid hipertrofi, nazal polipler, reflü, kistik fibroziz, primer siliyer diskinezi, diş kökü enfeksiyonları da sinüzit oluşumunu kolaylaştığı faktörler olduğu için, dikkat edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
Sinüzit teşhisi ve tedavisi
Sinüzit teşhisinde hastanın öyküsünün doğru alınmasının önemine dikkati çeken Opr. Dr. Ceylan, teşhiste fizik muayene, endoskopik muayene, radyolojik tetkikler, ponksiyon ve kültür sonuçlarının da iyi değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
Sinüzitlerin, tedavi edilebilir olduğunu, ancak yetersiz tedavilerin kronikleşmesine yol açabileceğini anlatan Opr. Dr. Ceylan, tedavide önceliğin ilaçlarla olması gerektiğini, cerrahi yönteme ise son noktada başvurulduğunun atını çizdi.
Opr. Dr. Ceylan, “Toksik görünüm ya da yüksek (>39 oC) veya 48-72 saatten uzun süren ateş yoksa antibiyotik kullanımına gerek yok. Tedavi süresi 10-14 gün kadardır, ancak çocuklarda tedavi süresi 6 haftaya kadar uzayabilir” uyarısını yaptı.
Kronikleşme durumunda, fungal sinüzitlerde ve bazı komplikasyonlarda cerrahi uygulamaların söz konusunu olabileceğini anımsatan Opr. Dr. Ceylan, “Cerrahi yalnız sinüzit için değil, sinüzit oluşumunu kolaylaştırıcı ya da tedavisini zorlaştırıcı anatomik problemlerin düzeltilmesi için de uygulanmaktadır” diye konuştu.
Opr. Dr. Ceylan, konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.
Kaynak: İHA
Sinüzitlerin, burun çevresinde yer alan havalı boşlukların (paranazal sinüs) iltihaplanması olduğunu ve her yaş grubunda görülebileceğini belirten Opr. Dr. Ceylan, “Paranazal sinüsler, hava dağılımını sağlayarak koku almaya katkıda bulunmak, kafatasını hafifletmek, ses rezonansı, burun ve solunan havayı nemlendirmek için mukus üretmektir” dedi.
Sinüzitlerin, 1-30 gün arası akut, 1- 2 ay arası subakut, 3 aydan uzun süreli olanların ise kronik olarak sınıflandırıldığını kaydeden Opr. Dr. Ceylan, “Sinüzitlerin sebepleri viral, bakteriyel, fungal, alerjik ve granülomatöz kaynaklı olabileceği gibi, burun kaynaklı ya da diş enfeksiyonu kaynaklı olabilir” ifadelerini kullandı.
Sinüzitin temel belirtileri
Sinüzitin temel belirtilerine değinen Opr. Dr. Ceylan, “Burun tıkanıklığı, burun ve/veya geniz akıntısı, koku alma bozuklukları, muayenede burunda iltihabın görülmesi, yüzde ağrı/basınç, yüzde şişlik ve dolgunluk hissi, ateş. Ayrıca baş ağrısı, ağız kokusu, yorgunluk, diş ağrısı, öksürük, kulakta ağrı, basınç, dolgunluk, davranış değişikliği de dikkate alınması gereken belirtilerdir” diye konuştu.
Sinüzit oluşumunu kolaylaştırıcı faktörler
Opr. Dr. Ceylan, sinüzit oluşumunu kolaylaştıran bazı etkenler olduğuna vurgu yaparak, “Viral Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları, havanın sıcaklığı, nemi, hava kirliliği, sigara, çocuk yuvası, okul gibi toplu yaşanan yerler, alerji, yabancı cisim, anatomik obstrüksiyon, adenoid hipertrofi, nazal polipler, reflü, kistik fibroziz, primer siliyer diskinezi, diş kökü enfeksiyonları da sinüzit oluşumunu kolaylaştığı faktörler olduğu için, dikkat edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
Sinüzit teşhisi ve tedavisi
Sinüzit teşhisinde hastanın öyküsünün doğru alınmasının önemine dikkati çeken Opr. Dr. Ceylan, teşhiste fizik muayene, endoskopik muayene, radyolojik tetkikler, ponksiyon ve kültür sonuçlarının da iyi değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
Sinüzitlerin, tedavi edilebilir olduğunu, ancak yetersiz tedavilerin kronikleşmesine yol açabileceğini anlatan Opr. Dr. Ceylan, tedavide önceliğin ilaçlarla olması gerektiğini, cerrahi yönteme ise son noktada başvurulduğunun atını çizdi.
Opr. Dr. Ceylan, “Toksik görünüm ya da yüksek (>39 oC) veya 48-72 saatten uzun süren ateş yoksa antibiyotik kullanımına gerek yok. Tedavi süresi 10-14 gün kadardır, ancak çocuklarda tedavi süresi 6 haftaya kadar uzayabilir” uyarısını yaptı.
Kronikleşme durumunda, fungal sinüzitlerde ve bazı komplikasyonlarda cerrahi uygulamaların söz konusunu olabileceğini anımsatan Opr. Dr. Ceylan, “Cerrahi yalnız sinüzit için değil, sinüzit oluşumunu kolaylaştırıcı ya da tedavisini zorlaştırıcı anatomik problemlerin düzeltilmesi için de uygulanmaktadır” diye konuştu.
Opr. Dr. Ceylan, konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.