Arçelik, Ar-Ge İçin Silikon Vadisi'ne Giriyor
Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Ebiçlioğlu: 'Dünyanın ileri teknoloji şirketlerini bünyesinde barındıran Silikon Vadisi ve Almanya'da, ArGe ve inovasyon birimleri kurmak için seçenekleri araştırıyoruz' 'Türkiye beyaz eşya konusunda teknoloji ihraç eden bir ülke konumuna geldi. Sektörde, toplam üretimin yüzde 70'ten fazlasına denk gelen 18 milyon beyaz eşyayı yaklaşık 150 ülkeye ihracat yapma kapasitesine ulaştı' 'Bu yılı öngörülenden daha zayıf bir büyümeyle kapatması beklenen Türkiye ekonomisinin, destekleyici makroekonomik politikaların da etkisiyle 2017'de daha olumlu bir tablo sunmasını öngörüyoruz'
Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Ebiçlioğlu, 'Dünyanın ileri teknoloji şirketlerini bünyesinde barındıran Silikon Vadisi ve Almanya'da, Ar-Ge ve inovasyon birimleri kurmak için seçenekleri araştırıyoruz.' ifadesini kullandı.
Koç Holding'in kurumsal dergisi Bizden Haberler'in son sayısı okuyucularla buluştu. Derginin 'Detay' kısmında Arçelik ile ilgili soruları yanıtlayan Ebiçlioğlu, gelecek dönemde şirketin global stratejisine uygun, farklı coğrafyalardaki fırsatları değerlendireceklerini belirtti.
Türkiye'nin dayanıklı tüketim sektöründe büyük bir üretim üssü haline geldiğini vurgulayan Ebiçlioğlu, dünya beyaz eşya pazarının yılda ortalama yüzde 3 büyüdüğünü ve yaklaşık 500 milyon ürün satışıyla 180 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
Ebiçlioğlu, dünyada yaşanan demografik, makro-ekonomik ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle sektörün büyük bir dönüşüm içinde olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
'Asya Pasifik pazarı son 10 yılda olağanüstü seviyede büyürken, Asyalı şirketler güç kazandı. Son birkaç yıldır sektörümüzdeki konsolidasyonun hızı arttı. Uzak Doğulu rakiplerimiz önemli satın alma ve birleşmeler gerçekleştirdi. Global rekabet daha da keskinleşti. Ana pazarlara baktığımızda Amerika pazarı çok az büyüme kaydederken, Avrupa pazarı avro/dolar paritesindeki dalgalanmalar sebebiyle küçüldü. Türkiye'ye gelince kısaca içinde bulunduğumuz ekonomik konjonktürü hatırlamakta fayda var.
Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde ciddi bir büyüme gerçekleştirdi. İkinci çeyrekte ise bu büyümenin biraz ivme kaybettiğini görüyoruz. 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin de etkisiyle, yılın geri kalanı için ekonomik büyümede bir miktar daha yavaşlama bekliyoruz ama yine de 2016 yılını yüzde 3'ün üzerinde bir büyümeyle tamamlamayı öngörüyoruz. Böyle bir atmosferde, Türkiye beyaz eşya sektörünün süregelen konumunu ve topluluğumuzun performansını dikkate alırsak sektörün son derece pozitif bir tablo çizdiğini söyleyebiliriz.'
- 'Türkiye, beyaz eşyada teknoloji ihraç ediyor'
Fatih Ebiçlioğlu, Türkiye'nin beyaz eşya konusunda teknoloji ihraç eden bir ülke konumuna geldiğini, sektörde toplam üretimin yüzde 70'ten fazlasına denk gelen 18 milyon beyaz eşyayı yaklaşık 150 ülkeye ihracat yapma kapasitesine ulaştığını dile getirdi.
Böylece beyaz eşya sektörünün, küresel endüstrideki konumunun yanı sıra Türk ekonomisinin lokomotif sektörleri arasında yer aldığını belirten Ebiçlioğlu, bu yıl Türkiye beyaz eşya sektöründe yüzde 5'lik bir büyüme söz konusu olduğunu kaydetti.
Ebiçlioğlu, dünya ekonomisinin son derece zayıf büyüme gösterdiği bir dönemden geçildiğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
'Türkiye ve yakın coğrafyamıza baktığımızda; demokrasimizi hedef alan darbe girişimi, sınırımızdaki savaş ve terör olayları, mülteci krizi, kredi notu indirimleri, turist sayısındaki düşüş, asgari ücret ve maliyetlerdeki artış tüm sektörleri olduğu gibi dayanıklı tüketim sektörünü de zorlayan faktörler oldu. 2017 yılı için de global ekonomiye yönelik beklentiler çok pozitif olmamakla birlikte, yurt içinde ve yurt dışında süregelen politik belirsizliklerin ortadan kalkmasını temenni ediyorum.
Bu yılı öngörülenden daha zayıf bir büyümeyle kapatması beklenen Türkiye ekonomisinin, destekleyici makroekonomik politikaların da etkisiyle 2017'de daha olumlu bir tablo sunmasını öngörüyoruz. Hükumetin yeni ekonomik paketinin de iç talebi canlandırarak, sektörümüzü ve işlerimizi olumlu etkilemesini bekliyoruz. Ayrıca, ihracatı artırmaya yönelik sağlanan teşvikler de bizler için umut verici. Özellikle sektörümüzü yakından ilgilendiren yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ile ilgili teşvikler bizleri daha fazla motive edecek, daha çok ihracat yapmaya yöneltecektir.'
Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 4'ünü yüksek teknolojili ürünlerden elde ettiği bilgisini paylaşan Ebiçlioğlu, 'Dolayısıyla Türkiye'nin bu alanda çok güçlü bir alt yapısı olduğunu söylemek mümkün değil. Türkiye Ar-Ge harcamalarının oranını orta vadede yüzde 2'ler seviyesine çıkarmak hedefinde. Bu dönüşümün gerçekleşmesiyle şüphesiz ekonomiye de pozitif etki yansıyacak.' değerlendirmelerini yaptı.
- 'Türkiye'nin tartışmasız Ar-Ge ve patent şampiyonuyuz'
Ebiçlioğlu, Türkiye'nin 210 milyar dolar civarında ithalat gerçekleştirdiğine, bunun önemli bir kısmını da yüksek teknolojili ürünlerin ithalatının oluşturduğuna dikkati çekti.
Genel olarak Türkiye'nin Ar-Ge konusunda ciddi bir değişim ve dönüşümden geçmesi gerektiğini bildiren Ebiçlioğlu, şunları kaydetti:
'Uzun vadede eğitim sisteminden başlayıp, birçok konunun yeniden ele alınması gerekiyor ancak özellikle yabancı sermayeyi ülkemize çekerek, cazip iç piyasa koşulları yanı sıra Türkiye'den ihracatı avantajlı kılmak, önemli üreticilerin Türkiye'yi üretim üssü haline getirmesini ve ülkemizde yüksek teknolojili ürünler üretmelerini sağlamak kısa vadede en iyi çözüm gibi görünüyor. Bugün Koç Topluluğu'nun pek çok şirketini gerek Ar-Ge Merkezleri, gerekse Patent Ödülleri listelerinde hep üst sıralarda görüyoruz. Türkiye'nin tartışmasız Ar-Ge ve patent şampiyonuyuz. Arçelik, ülkemizin en çok uluslararası patent başvurusu yapan şirketi ve bu alanda dünyada 78. sırada yer alıyor. Dünyanın önde gelen üniversite, enstitü, start-up şirketlerinin oluşturduğu teknoloji ekosistemine yakın olacak şekilde, Ar-Ge organizasyonumuzu güçlendiriyoruz.
Türkiye, Tayvan, İngiltere ve Portekiz'deki Ar-Ge ağımıza, ABD'de MIT ve Harvard gibi önde gelen üniversitelerin bulunduğu Boston'ı da ekledik. Ayrıca, dünyanın ileri teknoloji şirketlerini bünyesinde barındıran Silikon Vadisi ve Almanya'da, Ar-Ge ve inovasyon birimleri kurmak için seçenekleri araştırıyoruz. Global Ar-Ge stratejimizin yanı sıra nesnelerin interneti, insan-makine ara yüzü, sensörler, robotik, yapay zeka ve veri analitiği konularındaki yetkinliklerimizi artırmak ve bu yetkinliklerimizle kullanıcılarımızın hayatını kolaylaştıran, onlara yeni faydalar sağlayan ürün özellikleri ve iş modelleri geliştirmek öncelikli Ar-Ge konularımız arasında yer alıyor.'
Sahip oldukları teknoloji, inovasyon becerisi ve pazar bilgisiyle ürünlerini global pazarlarda farklılaştıracaklarını aktaran Ebiçlioğlu, aynı zamanda lokal pazarlardaki müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak üstün kaliteli ve yenilikçi ürün-hizmetler geliştirmeye devam edeceklerini bildirdi.
Ebiçlioğlu, Arçelik'in 61 yıllık tarihi içerisinde çok önemli adımlar atıldığını ve bugün küresel alanda önemli bir şirket haline geldiğini anlattı.
Arçelik'in, faaliyette bulunduğu coğrafyalardaki eksikliklerini tamamlayarak çalışmalarını sürdürdüğüne dikkati çeken Ebiçlioğlu, şunları ifade etti:
'Büyümeye çok açık ve hevesli bir topluluk olarak, cesaretli adımlar atıyoruz; ancak hiçbir zaman karlılıktan ödün vermeyi istemiyoruz. Arçelik'in son yıllardaki gelişimine baktığımızda çok hızlı büyümeler kaydederken, karlılık rasyolarında da herhangi bir gerileme olmadığını görüyoruz. Buna uygun yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Amerika kıtasında işlerimizi büyütmek ve genişletmek amacıyla bu yılın başında ABD'de satış pazarlama şirketimizi kurduk. Ağırlıklı olarak Türkiye'den ihracatla bu pazardaki faaliyetlerimizi desteklemek istiyoruz. Önümüzdeki dönemde bu pazarın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yeni ürünleri ürün gamımıza ilave edip, pazardaki faaliyetlerimizi artıracağız. Önümüzdeki dönemde de büyüme stratejimiz doğrultusunda, gerek coğrafi yaygınlığımızı artırarak, gerekse yeni işbirlikleri ile küresel pazardaki iddiamızı güçlendirmeye devam edeceğiz.'
Kaynak: AA
Koç Holding'in kurumsal dergisi Bizden Haberler'in son sayısı okuyucularla buluştu. Derginin 'Detay' kısmında Arçelik ile ilgili soruları yanıtlayan Ebiçlioğlu, gelecek dönemde şirketin global stratejisine uygun, farklı coğrafyalardaki fırsatları değerlendireceklerini belirtti.
Türkiye'nin dayanıklı tüketim sektöründe büyük bir üretim üssü haline geldiğini vurgulayan Ebiçlioğlu, dünya beyaz eşya pazarının yılda ortalama yüzde 3 büyüdüğünü ve yaklaşık 500 milyon ürün satışıyla 180 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
Ebiçlioğlu, dünyada yaşanan demografik, makro-ekonomik ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle sektörün büyük bir dönüşüm içinde olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
'Asya Pasifik pazarı son 10 yılda olağanüstü seviyede büyürken, Asyalı şirketler güç kazandı. Son birkaç yıldır sektörümüzdeki konsolidasyonun hızı arttı. Uzak Doğulu rakiplerimiz önemli satın alma ve birleşmeler gerçekleştirdi. Global rekabet daha da keskinleşti. Ana pazarlara baktığımızda Amerika pazarı çok az büyüme kaydederken, Avrupa pazarı avro/dolar paritesindeki dalgalanmalar sebebiyle küçüldü. Türkiye'ye gelince kısaca içinde bulunduğumuz ekonomik konjonktürü hatırlamakta fayda var.
Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde ciddi bir büyüme gerçekleştirdi. İkinci çeyrekte ise bu büyümenin biraz ivme kaybettiğini görüyoruz. 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin de etkisiyle, yılın geri kalanı için ekonomik büyümede bir miktar daha yavaşlama bekliyoruz ama yine de 2016 yılını yüzde 3'ün üzerinde bir büyümeyle tamamlamayı öngörüyoruz. Böyle bir atmosferde, Türkiye beyaz eşya sektörünün süregelen konumunu ve topluluğumuzun performansını dikkate alırsak sektörün son derece pozitif bir tablo çizdiğini söyleyebiliriz.'
- 'Türkiye, beyaz eşyada teknoloji ihraç ediyor'
Fatih Ebiçlioğlu, Türkiye'nin beyaz eşya konusunda teknoloji ihraç eden bir ülke konumuna geldiğini, sektörde toplam üretimin yüzde 70'ten fazlasına denk gelen 18 milyon beyaz eşyayı yaklaşık 150 ülkeye ihracat yapma kapasitesine ulaştığını dile getirdi.
Böylece beyaz eşya sektörünün, küresel endüstrideki konumunun yanı sıra Türk ekonomisinin lokomotif sektörleri arasında yer aldığını belirten Ebiçlioğlu, bu yıl Türkiye beyaz eşya sektöründe yüzde 5'lik bir büyüme söz konusu olduğunu kaydetti.
Ebiçlioğlu, dünya ekonomisinin son derece zayıf büyüme gösterdiği bir dönemden geçildiğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
'Türkiye ve yakın coğrafyamıza baktığımızda; demokrasimizi hedef alan darbe girişimi, sınırımızdaki savaş ve terör olayları, mülteci krizi, kredi notu indirimleri, turist sayısındaki düşüş, asgari ücret ve maliyetlerdeki artış tüm sektörleri olduğu gibi dayanıklı tüketim sektörünü de zorlayan faktörler oldu. 2017 yılı için de global ekonomiye yönelik beklentiler çok pozitif olmamakla birlikte, yurt içinde ve yurt dışında süregelen politik belirsizliklerin ortadan kalkmasını temenni ediyorum.
Bu yılı öngörülenden daha zayıf bir büyümeyle kapatması beklenen Türkiye ekonomisinin, destekleyici makroekonomik politikaların da etkisiyle 2017'de daha olumlu bir tablo sunmasını öngörüyoruz. Hükumetin yeni ekonomik paketinin de iç talebi canlandırarak, sektörümüzü ve işlerimizi olumlu etkilemesini bekliyoruz. Ayrıca, ihracatı artırmaya yönelik sağlanan teşvikler de bizler için umut verici. Özellikle sektörümüzü yakından ilgilendiren yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ile ilgili teşvikler bizleri daha fazla motive edecek, daha çok ihracat yapmaya yöneltecektir.'
Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 4'ünü yüksek teknolojili ürünlerden elde ettiği bilgisini paylaşan Ebiçlioğlu, 'Dolayısıyla Türkiye'nin bu alanda çok güçlü bir alt yapısı olduğunu söylemek mümkün değil. Türkiye Ar-Ge harcamalarının oranını orta vadede yüzde 2'ler seviyesine çıkarmak hedefinde. Bu dönüşümün gerçekleşmesiyle şüphesiz ekonomiye de pozitif etki yansıyacak.' değerlendirmelerini yaptı.
- 'Türkiye'nin tartışmasız Ar-Ge ve patent şampiyonuyuz'
Ebiçlioğlu, Türkiye'nin 210 milyar dolar civarında ithalat gerçekleştirdiğine, bunun önemli bir kısmını da yüksek teknolojili ürünlerin ithalatının oluşturduğuna dikkati çekti.
Genel olarak Türkiye'nin Ar-Ge konusunda ciddi bir değişim ve dönüşümden geçmesi gerektiğini bildiren Ebiçlioğlu, şunları kaydetti:
'Uzun vadede eğitim sisteminden başlayıp, birçok konunun yeniden ele alınması gerekiyor ancak özellikle yabancı sermayeyi ülkemize çekerek, cazip iç piyasa koşulları yanı sıra Türkiye'den ihracatı avantajlı kılmak, önemli üreticilerin Türkiye'yi üretim üssü haline getirmesini ve ülkemizde yüksek teknolojili ürünler üretmelerini sağlamak kısa vadede en iyi çözüm gibi görünüyor. Bugün Koç Topluluğu'nun pek çok şirketini gerek Ar-Ge Merkezleri, gerekse Patent Ödülleri listelerinde hep üst sıralarda görüyoruz. Türkiye'nin tartışmasız Ar-Ge ve patent şampiyonuyuz. Arçelik, ülkemizin en çok uluslararası patent başvurusu yapan şirketi ve bu alanda dünyada 78. sırada yer alıyor. Dünyanın önde gelen üniversite, enstitü, start-up şirketlerinin oluşturduğu teknoloji ekosistemine yakın olacak şekilde, Ar-Ge organizasyonumuzu güçlendiriyoruz.
Türkiye, Tayvan, İngiltere ve Portekiz'deki Ar-Ge ağımıza, ABD'de MIT ve Harvard gibi önde gelen üniversitelerin bulunduğu Boston'ı da ekledik. Ayrıca, dünyanın ileri teknoloji şirketlerini bünyesinde barındıran Silikon Vadisi ve Almanya'da, Ar-Ge ve inovasyon birimleri kurmak için seçenekleri araştırıyoruz. Global Ar-Ge stratejimizin yanı sıra nesnelerin interneti, insan-makine ara yüzü, sensörler, robotik, yapay zeka ve veri analitiği konularındaki yetkinliklerimizi artırmak ve bu yetkinliklerimizle kullanıcılarımızın hayatını kolaylaştıran, onlara yeni faydalar sağlayan ürün özellikleri ve iş modelleri geliştirmek öncelikli Ar-Ge konularımız arasında yer alıyor.'
Sahip oldukları teknoloji, inovasyon becerisi ve pazar bilgisiyle ürünlerini global pazarlarda farklılaştıracaklarını aktaran Ebiçlioğlu, aynı zamanda lokal pazarlardaki müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak üstün kaliteli ve yenilikçi ürün-hizmetler geliştirmeye devam edeceklerini bildirdi.
Ebiçlioğlu, Arçelik'in 61 yıllık tarihi içerisinde çok önemli adımlar atıldığını ve bugün küresel alanda önemli bir şirket haline geldiğini anlattı.
Arçelik'in, faaliyette bulunduğu coğrafyalardaki eksikliklerini tamamlayarak çalışmalarını sürdürdüğüne dikkati çeken Ebiçlioğlu, şunları ifade etti:
'Büyümeye çok açık ve hevesli bir topluluk olarak, cesaretli adımlar atıyoruz; ancak hiçbir zaman karlılıktan ödün vermeyi istemiyoruz. Arçelik'in son yıllardaki gelişimine baktığımızda çok hızlı büyümeler kaydederken, karlılık rasyolarında da herhangi bir gerileme olmadığını görüyoruz. Buna uygun yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Amerika kıtasında işlerimizi büyütmek ve genişletmek amacıyla bu yılın başında ABD'de satış pazarlama şirketimizi kurduk. Ağırlıklı olarak Türkiye'den ihracatla bu pazardaki faaliyetlerimizi desteklemek istiyoruz. Önümüzdeki dönemde bu pazarın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yeni ürünleri ürün gamımıza ilave edip, pazardaki faaliyetlerimizi artıracağız. Önümüzdeki dönemde de büyüme stratejimiz doğrultusunda, gerek coğrafi yaygınlığımızı artırarak, gerekse yeni işbirlikleri ile küresel pazardaki iddiamızı güçlendirmeye devam edeceğiz.'