'Sadece Biz Değil Çocuklarımız Da Ceza Çekiyor'
13 yaşında kaçarak evlendikten 4 yıl sonra 'cinsel istismar' nedeniyle eşi hapse giren Dilara Turfan, biri 5, diğeri 1,5 yaşındaki 2 kızıyla yaşadığı mağduriyetin giderilmesini bekliyor Dilara Turfan: 'Eşimle evlenmek için üç kez kaçtım. Sonunda ailelerimiz anlaştı, davullu zurnalı düğünümüz oldu. Evimizi kurduk, eşyalarımızı aldık, düzenimizi kurduk. İkinci çocuğumuzu bekliyorduk. Eşim doğuma bir hafta kala tutuklandı' 'Hiçbir yasadan yararlanamıyoruz. Çünkü 'cinsel istismar' diye geçiyor suçumuz ama ortada bir suç yok. Severek evlendik, aile olduk, yuvamızı kurduk' 'Şu anda sadece biz değil çocuklarımız da ceza çekiyor'
FİKRİYE SUSAM UYAR - Büyükçekmece'de yaşayan ve 13 yaşında evlendikten sonra '18 yaş altı evlilik ve cinsel istismar' suçlamasıyla eşi tutuklanan 19 yaşındaki Dilara Turfan, 2 kızıyla yaşadığı mağduriyetin giderilmesini bekliyor.
Dilara Turfan, ailelerinin karşı çıkmasına rağmen kaçarak Anılcan Turfan ile evlendi. Ardından ailelerin anlaşmasıyla davullu zurnalı düğün yapan Turfan, evlendikten 4 yıl sonra eşinin cezaevine girmesiyle zor günler geçirmeye başladı.
Erken yaşta evlendikleri için eşleri cezaevinde olan kadınlardan Dilara Turfan, AA muhabirine yaşadıklarını anlattı.
Turfan, evlendiğinde kendisinin 13, eşinin ise 16 yaşında olduğunu belirterek, eşini çok sevdiğini, onunla evlenebilmek için üç kez kaçtığını söyledi.
Ailelerinin durumu kabullenmesinin ardından düğünlerini yaptıklarını dile getiren Turfan, evlendikten bir yıl sonra 14 yaşındayken kızı Melodi'yi (5) dünyaya getirdiğini ifade etti.
Dilara Turfan, 'Hamilelik dönemimde kontrol için sağlık ocağına gittiğimde yaşımın küçük olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine eşim hakkında 18 yaşın altında bir kadınla evlendiği gerekçesiyle kamu davası açıldı. Mahkeme 4 sene sürdü. Eşim 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası aldı. Bu cezanın Yargıtay tarafından onanmasının ardından eşim cezaevine girdi.' diye konuştu.
- 'Doğuma bir hafta kala eşim tutuklandı'
Mahkeme sürecinde şu anda 1,5 yaşında olan ikinci kızı Öykü'ye hamile kaldığını aktaran Turfan, şöyle konuştu:
'Doğuma bir hafta kala eşim tutuklandı. İkinci çocuğumuzu beklerken, o sevinci yaşarken ve onun hayalini kurarken böyle bir kaosla karşılaştık. Eşim 13 ay kapalı cezaevinde sapıkların, tecavüzcülerin içinde yattı. Onun, benim ve çocuklarımın psikolojisi bozuldu. Çocuğumu ana sınıfına yazdırdım. Arkadaşları babalarıyla geldiği için, 'Anne, benim babam neden beni getirmiyor' diyor. Babasının resmini çiziyor. Yanına da ip koyuyor ki babası yüksek duvarlardan tırmanıp eve gelsin.
Devletimizi sevip sayan insanlarız fakat hem maddi hem manevi çok mağdur durumda kaldık. Buradan yetkililere, Cumhurbaşkanıma, Başbakanıma sesleniyorum. Bu durumda olan yalnız ben değilim. Türkiye'de 15 bin çocuk gelin var. Gelin de demek istemiyorum. Şu anda olgunuz, yaşımız 19 ama anneyiz, çocuklarımıza sahip çıkıyoruz. En önemli desteğimiz, eşlerimiz yanımızda olacağına boşu boşuna ceza çekiyor. Hem o, hem biz bu cezayı çekiyoruz.'
Eşinin müzisyen olduğunu, evlendikten sonra kayınvalidesine ait evde oturmaya başladıklarını, eşyalarını yenilediklerini, düzenlerini kurduklarını ve ilk çocuğunun dünyaya geldiğini ifade eden Turfan, ikinci bebeğini beklemeye başladıklarında böyle bir durumla karşılaştıklarını vurguladı.
Dilara Turfan, yetkililerden mağduriyetlerini gidermesini beklediğini, eşinin yanında olmasını istediğini kaydederek, 'Yaşadığımız mağduriyetin telafisi yok.' dedi.
Kayınvalidesi, kayın pederi, görümcesi ve iki kızıyla aynı evde yaşadığını, çalışmadığını bildiren Turfan, çok zor zamanlar geçirdiklerini, hem maddi hem de manevi olarak güç durumda bulunduğunu söyledi.
- 'Hiçbir yasadan yararlanamıyoruz'
Yaşadıklarına rağmen küçük yaşta evlendiği için pişman olmadığını dile getiren Turfan, şöyle devam etti:
'Eşim burada olsaydı o da aynı şeyi söylerdi ama yaşadığımız sıkıntılar konusunda diyecek bir şey bulamıyorum. Eşim, 18 yaş altı evlilik yaptığı için 'cinsel istismar'dan dolayı tutuklandı. Bizi en çok kahreden de bu. Eşim 13 aydır sapıkların içinde kaldı, hep onu düşünüyorum, içeride bir zarar gelebilir diye. Sonuçta gerçek tecavüzcülerin içinde. Eşim sapık değil, ırzıma geçmedi, beni ortada bırakmadı. Bunun da birbirinden ayrılmasını istiyorum. En azından küçük yaşta evlenenler ayrılsın. Tecavüzcü olarak anılmaktan dolayı çok rahatsızlık duyuyorum. Hiçbir yasadan yararlanamıyoruz. Çünkü 'cinsel istismar' diye geçiyor suçumuz ama ortada bir suç yok. Biz severek evlendik, aile olduk, yuvamızı kurduk.'
Her şeye rağmen aynı mağduriyet içinde bulunan diğer kadınlar arasında kendi durumunun daha iyi olduğunu belirten Turfan, bazılarına ailelerinin sahip çıkmadığını, kadınların çocuklarıyla tek başına kaldığını anlattı.
Eşi Anılcan Turfan'ın iki ay önce Kırklareli Açık Cezaevine nakledildiğini, maddi imkansızlıklar nedeniyle her hafta görüşmeye gidemediğini belirten Turfan, 'Silivri Cezaevindeyken her hafta görüşüyorduk. Böyle olmasını istemezdik ama şu anda sadece biz değil çocuklarımız da ceza çekiyor.' şeklinde konuştu.
Turfan'ın kayınvalidesi Sevil Turfan da oğlunun 'cinsel istismar' suçlamasıyla ceza almasının kendilerini çok üzdüğünü, bunun ayrılmasını istediğini söyledi.
Oğlunun tecavüzcülerle aynı kefeye konulmasını istemediğini dile getiren anne Turfan, 'Çocuğumun psikolojisi bozuldu, hepimiz aile olarak depresyon ilacı kullanıyoruz. Ben de 14 yaşında evlendim, böyle bir şey yoktu. Bunun düzeltilmesini istiyorum.' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Dilara Turfan, ailelerinin karşı çıkmasına rağmen kaçarak Anılcan Turfan ile evlendi. Ardından ailelerin anlaşmasıyla davullu zurnalı düğün yapan Turfan, evlendikten 4 yıl sonra eşinin cezaevine girmesiyle zor günler geçirmeye başladı.
Erken yaşta evlendikleri için eşleri cezaevinde olan kadınlardan Dilara Turfan, AA muhabirine yaşadıklarını anlattı.
Turfan, evlendiğinde kendisinin 13, eşinin ise 16 yaşında olduğunu belirterek, eşini çok sevdiğini, onunla evlenebilmek için üç kez kaçtığını söyledi.
Ailelerinin durumu kabullenmesinin ardından düğünlerini yaptıklarını dile getiren Turfan, evlendikten bir yıl sonra 14 yaşındayken kızı Melodi'yi (5) dünyaya getirdiğini ifade etti.
Dilara Turfan, 'Hamilelik dönemimde kontrol için sağlık ocağına gittiğimde yaşımın küçük olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine eşim hakkında 18 yaşın altında bir kadınla evlendiği gerekçesiyle kamu davası açıldı. Mahkeme 4 sene sürdü. Eşim 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası aldı. Bu cezanın Yargıtay tarafından onanmasının ardından eşim cezaevine girdi.' diye konuştu.
- 'Doğuma bir hafta kala eşim tutuklandı'
Mahkeme sürecinde şu anda 1,5 yaşında olan ikinci kızı Öykü'ye hamile kaldığını aktaran Turfan, şöyle konuştu:
'Doğuma bir hafta kala eşim tutuklandı. İkinci çocuğumuzu beklerken, o sevinci yaşarken ve onun hayalini kurarken böyle bir kaosla karşılaştık. Eşim 13 ay kapalı cezaevinde sapıkların, tecavüzcülerin içinde yattı. Onun, benim ve çocuklarımın psikolojisi bozuldu. Çocuğumu ana sınıfına yazdırdım. Arkadaşları babalarıyla geldiği için, 'Anne, benim babam neden beni getirmiyor' diyor. Babasının resmini çiziyor. Yanına da ip koyuyor ki babası yüksek duvarlardan tırmanıp eve gelsin.
Devletimizi sevip sayan insanlarız fakat hem maddi hem manevi çok mağdur durumda kaldık. Buradan yetkililere, Cumhurbaşkanıma, Başbakanıma sesleniyorum. Bu durumda olan yalnız ben değilim. Türkiye'de 15 bin çocuk gelin var. Gelin de demek istemiyorum. Şu anda olgunuz, yaşımız 19 ama anneyiz, çocuklarımıza sahip çıkıyoruz. En önemli desteğimiz, eşlerimiz yanımızda olacağına boşu boşuna ceza çekiyor. Hem o, hem biz bu cezayı çekiyoruz.'
Eşinin müzisyen olduğunu, evlendikten sonra kayınvalidesine ait evde oturmaya başladıklarını, eşyalarını yenilediklerini, düzenlerini kurduklarını ve ilk çocuğunun dünyaya geldiğini ifade eden Turfan, ikinci bebeğini beklemeye başladıklarında böyle bir durumla karşılaştıklarını vurguladı.
Dilara Turfan, yetkililerden mağduriyetlerini gidermesini beklediğini, eşinin yanında olmasını istediğini kaydederek, 'Yaşadığımız mağduriyetin telafisi yok.' dedi.
Kayınvalidesi, kayın pederi, görümcesi ve iki kızıyla aynı evde yaşadığını, çalışmadığını bildiren Turfan, çok zor zamanlar geçirdiklerini, hem maddi hem de manevi olarak güç durumda bulunduğunu söyledi.
- 'Hiçbir yasadan yararlanamıyoruz'
Yaşadıklarına rağmen küçük yaşta evlendiği için pişman olmadığını dile getiren Turfan, şöyle devam etti:
'Eşim burada olsaydı o da aynı şeyi söylerdi ama yaşadığımız sıkıntılar konusunda diyecek bir şey bulamıyorum. Eşim, 18 yaş altı evlilik yaptığı için 'cinsel istismar'dan dolayı tutuklandı. Bizi en çok kahreden de bu. Eşim 13 aydır sapıkların içinde kaldı, hep onu düşünüyorum, içeride bir zarar gelebilir diye. Sonuçta gerçek tecavüzcülerin içinde. Eşim sapık değil, ırzıma geçmedi, beni ortada bırakmadı. Bunun da birbirinden ayrılmasını istiyorum. En azından küçük yaşta evlenenler ayrılsın. Tecavüzcü olarak anılmaktan dolayı çok rahatsızlık duyuyorum. Hiçbir yasadan yararlanamıyoruz. Çünkü 'cinsel istismar' diye geçiyor suçumuz ama ortada bir suç yok. Biz severek evlendik, aile olduk, yuvamızı kurduk.'
Her şeye rağmen aynı mağduriyet içinde bulunan diğer kadınlar arasında kendi durumunun daha iyi olduğunu belirten Turfan, bazılarına ailelerinin sahip çıkmadığını, kadınların çocuklarıyla tek başına kaldığını anlattı.
Eşi Anılcan Turfan'ın iki ay önce Kırklareli Açık Cezaevine nakledildiğini, maddi imkansızlıklar nedeniyle her hafta görüşmeye gidemediğini belirten Turfan, 'Silivri Cezaevindeyken her hafta görüşüyorduk. Böyle olmasını istemezdik ama şu anda sadece biz değil çocuklarımız da ceza çekiyor.' şeklinde konuştu.
Turfan'ın kayınvalidesi Sevil Turfan da oğlunun 'cinsel istismar' suçlamasıyla ceza almasının kendilerini çok üzdüğünü, bunun ayrılmasını istediğini söyledi.
Oğlunun tecavüzcülerle aynı kefeye konulmasını istemediğini dile getiren anne Turfan, 'Çocuğumun psikolojisi bozuldu, hepimiz aile olarak depresyon ilacı kullanıyoruz. Ben de 14 yaşında evlendim, böyle bir şey yoktu. Bunun düzeltilmesini istiyorum.' ifadelerini kullandı.