HDP İzmir Milletvekili Doğan Açıklaması
"Cemevleri başta olmak üzere tüm inanç ve öğretiler üzerinde devlet baskısına ve ilgisine son verilmelidir"
HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, "Cemevleri başta olmak üzere tüm inanç ve öğretiler üzerinde devlet baskısına ve ilgisine son verilmelidir" dedi.
Doğan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in "Bizim iki kırmızı çizgimiz olmuştur: Bir tanesi Aleviliğin İslam'ın dışında bir yol olarak tarif edilmesi; ikincisi, cemevlerinin camilerin alternatifi başka bir inancın mabedi gibi gösterilmesi" açıklamasında bulunduğunu hatırlattı.
Diyanet İşleri Başkanlığının inançlar üzerinde bir asimilasyon kurumuna dönüştüğünü savunan Doğan, Alevilerin, kurumun uygulamalarını ve kurumsal düzeyini, eşitliğe olduğu kadar vicdan özgürlüğüne de doğrudan müdahale olarak gördüğünden kurumun kaldırılmasını istediğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığının açıkça siyaset üreten ve neredeyse hükümetlerüstü bir konuma yükseltildiğini öne süren Doğan, Alevi yurttaşların tek isteğinin yurttaşlık haklarına ulaşmak olduğunu, bunun da yeni bir toplum sözleşmesiyle gerçekleştirilebileceğini belirtti. Doğan, "Cemevleri başta olmak üzere tüm inanç ve öğretiler üzerinde devlet baskısına ve ilgisine son verilmelidir" ifadesini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığının bu tutumunun kabul edilemeyeceğine dikkati çeken Doğan, "Diyanet İşleri Başkanlığının bu görüşü Alevilere saygısızlıktır. Aleviler incinmiştir. Çözüm, Alevi inancının ve öğretisinin özgün haline saygı duymaktan geçmektedir" diye konuştu.
Doğan, devlet memuru olarak Diyanet İşleri Başkanı'nın böyle bir irade ortaya koymaması gerektiğini, bunun Anayasanın 24. maddesine aykırı olduğunu ve görevinden istifa etmesi gerektiğini savundu.
64. Hükümet'in programında cemevlerine hukuki statü öngörüldüğünü anımsatan Doğan, Diyanet İşleri Başkanlığının "kendisini hükümetin üzerinde gördüğünü" iddia etti.
Kaynak: AA
Doğan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in "Bizim iki kırmızı çizgimiz olmuştur: Bir tanesi Aleviliğin İslam'ın dışında bir yol olarak tarif edilmesi; ikincisi, cemevlerinin camilerin alternatifi başka bir inancın mabedi gibi gösterilmesi" açıklamasında bulunduğunu hatırlattı.
Diyanet İşleri Başkanlığının inançlar üzerinde bir asimilasyon kurumuna dönüştüğünü savunan Doğan, Alevilerin, kurumun uygulamalarını ve kurumsal düzeyini, eşitliğe olduğu kadar vicdan özgürlüğüne de doğrudan müdahale olarak gördüğünden kurumun kaldırılmasını istediğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığının açıkça siyaset üreten ve neredeyse hükümetlerüstü bir konuma yükseltildiğini öne süren Doğan, Alevi yurttaşların tek isteğinin yurttaşlık haklarına ulaşmak olduğunu, bunun da yeni bir toplum sözleşmesiyle gerçekleştirilebileceğini belirtti. Doğan, "Cemevleri başta olmak üzere tüm inanç ve öğretiler üzerinde devlet baskısına ve ilgisine son verilmelidir" ifadesini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığının bu tutumunun kabul edilemeyeceğine dikkati çeken Doğan, "Diyanet İşleri Başkanlığının bu görüşü Alevilere saygısızlıktır. Aleviler incinmiştir. Çözüm, Alevi inancının ve öğretisinin özgün haline saygı duymaktan geçmektedir" diye konuştu.
Doğan, devlet memuru olarak Diyanet İşleri Başkanı'nın böyle bir irade ortaya koymaması gerektiğini, bunun Anayasanın 24. maddesine aykırı olduğunu ve görevinden istifa etmesi gerektiğini savundu.
64. Hükümet'in programında cemevlerine hukuki statü öngörüldüğünü anımsatan Doğan, Diyanet İşleri Başkanlığının "kendisini hükümetin üzerinde gördüğünü" iddia etti.