'Seddülbahir 32 Saat'in Çanakkaleli Oyuncuları
TRT'nin 4 bölümlük 'Seddülbahir 32 saat' dizisinde rol alan Kazdağları'ndaki tarihi Adatepe köyünün sakinleri, Çanakkale Savaşları'ndaki heyecanı ve gururu yaşadı Dizide posta askeri ve Mustafa Kemal'in yaveri rolünü üstlenen Yıldırım: 'Gerçekten çok heyecan vericiydi. Atatürk yaralı bir askere vermek için benden su istedi, o an savaşta cephede bulunduğumu hissettim. Yönetmen sahneyi bitirince her şeyin film olduğunu anladım' Eşi cephede şehit olmuş hamile kadını canlandıran Aytaç: 'Kameralar kayda girdiği sahne başladığı an kendimi gerçekten şehit eşi gibi hissettim. Anlatılmaz bir duyguydu. Çok fazla ağlayan bir insan olmamama rağmen hüngür hüngür ağladım'
BURAK AKAY - Yönetmenliğini Yasin Uslu'nun üstlendiği, TRT'nin 4 bölümlük 'Seddülbahir 32 saat' dizisinde yardımcı oyuncu olarak rol alan Kazdağları'ndaki tarihi Adatepe köyünün sakinleri, Çanakkale Savaşları'nı konu alan sahneleri nedeniyle 101 yıl önceki heyecanı ve gururu yaşadı.
Dizide posta askeri ve Atatürk'ün yaveri gibi iki rolü üstlenen köylülerden Bülent Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adatepe köyünde ikamet ettiğini ve bölgeyi çok sevdiğini söyledi.
Set ekibinin köye gelip kendilerine rol vermesinden dolayı mutlu olduklarını ifade eden Yıldırım, çekimlerin çok güzel geçtiğini, 101 yıl önceki büyük zaferin heyecanını yaşadıklarını anlattı.
Böyle bir projenin küçük de olsa içinde yer almanın onur verdiğini vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:
'Bizleri seçenlerden Allah razı olsun. Oynadığım rolden büyük keyif aldım. Yönetmenimiz Yasin hocamızla çalışmak ayrı bir keyif zaten. 'Çanakkale Savaşları' dediğimiz dönemi biz oyunculuk anlamında beyaz perde için yaşatmaya çalıştık. Bunu, o dönemde yaşananları aslına uygun yapabilmek çok zor, ne kadar istesek de başaramayız. Duygularınızla, o an hissettikleriniz ile birşeyler ortaya koymaya çalışıyorsunuz. O anki zaman, yokluklar, var olma mücadelesi ne kadar olsa da anlatılamaz. Biz bundan 101 yıl öncesi yaşananları küçük rollerimiz ile yansıtmaya çalıştık. Ne kadar başarılı olduk bilemiyorum.'
Senaryoda, her taraftan saldıran bir dünyaya karşı çeşitli imkansızlıklar içinde savunulan bir vatanın ortaya koyduğu mücadelenin anlatıldığını dile getiren Yıldırım, dizideki ilk rolünün posta askeri olduğunu söyledi.
Rol gereği köye, 'savaş başladı' ve 'cepheye asker gerekiyor' gibi haberler getirdiğini aktaran Yıldırım, 'Köyden asker temin etme, gönüllü askere gidecek gençlerin ayarlanması işlerini ben yürütüyordum. Ayrıca cephede kaybettiğimiz şehitlerimizin ailelerine şahadet belgelerini getiriyorum' dedi.
Son rolünde ise Mustafa Kemal'in yaverini oynadığını anlatan Yıldırım, 'Atatürk, cephede savaşı kontrol ettiği sırada onun yanında bulunuyorum. Atatürk'ün yaverini oynamak gerçekten çok heyecan vericiydi. Bir an gerçekten cephede gerçekten Atatürk'ün yanında gibi hissettim. Atatürk yaralı bir askere su vermek için benden su istedi, o an savaşta cephede bulunduğumu hissettim. Yönetmen sahneyi bitirince herşeyin film olduğunu anladım' diye konuştu.
Dizide, eşi cephede şehit olmuş hamile bir kadını canlandırdığını belirten Gül Aytaç ise rolünü fazlasıyla yerine getirdiğine inandığını kaydetti.
Aytaç, normal yaşamında Adatepe köyünün gelini olduğunu belirterek, şunları söyledi:
'Çekimler gerçekten çok güzel geçti. Benim rolüm çok kısaydı ama bazı şeyleri bazı duyguları hissederek yaşadık. Kameralar kayda girdiği sahne başladığı an kendimi gerçekten şehit eşi gibi hissettim. Anlatılmaz bir duyguydu. Çok fazla ağlayan bir insan olmamama rağmen hüngür hüngür ağladım. Ağlamam gerekiyordu ve ben hiç başaramayacak gibi hissetmeme rağmen ağlayabildim. Yine set ekibi sakinleştirdi beni. Rol gereği annem yanımdaydı, annem acı haberi aldığımızda yere düşüp bayıldı. Benim için bu set ilk deneyimimdi ama çok güzel bir duyguydu.'
Senaryo gereği role kendilerini kaptırdıklarını dile getiren Aytaç, 'Birkaç yapılan denemeler oldu. Ben her defasında rolümü hissedip bunu yaşadım. Her defasında 'eşim şehit oldu' dedim' ifadesini kullandı.
- Çete üyesi duygulanıp ağladı
Tahir Köse ise dizide, savaş sırasında köyü yakan çete ekibinde rol aldığını söyledi.
Çok heyecanlandığını bazı zamanlar o dönem yaşananlar nedeniyle bir köşeye çekilip ağladığını belirten Köse, 'Biz filmde köyü yakan çete lideri grubu rolündeydik. Güzel bir film olduğunu düşünüyorum. Duygularımı kelimelere dökmek imkansız. Bundan 101 yıl önce yaşanmış bir savaş var ortada, biz bu savaşın sonunda kazanılan zaferle bugünlere gelebildik. Gerçekten yoktan var edilmiş bir başarı. Allah tüm şehit ve gazilerimizden razı olsun, biz böyle bir filmde rol almaktan bile gurur duyduk diyebilirim' dedi.
- 'Seddülbahir 32 saat'
Yönetmenliğini Yasin Uslu'nun üstlendiği dizinin senaryosu Funda Çetin, müzikleri Yıldıray Gürgen imzasını taşıyor.
İbrahim Çelikkol, Murat Ünalmış, Uğur Güneş, Dolunay Soysert, İlker Aksum, Gülsüm Ali İlhan, Deniz Celiloğlu, Timur Ölkebaş, Ahmet Mekin ve Okan Yalabık gibi ünlü oyuncuların rol aldığı dizinin yapımını Okur Film üstlendi. Çok sayıda figüranın da görev yaptığı dizinin çekimleri Çanakkale'de 5 ayrı lokasyonda kurulan film setlerinde gerçekleşti.
Çekimleri 4 ayda tamamlanan dizi için 750 kostüm dikildi, 750 silah ve 16 top yapıldı.
Dizi, Çanakkale kara savaşlarının başladığı 25 Nisan'da, Binbaşı Mahmut Sabri komutasındaki bin 200 kişilik Mehmetçik'in Seddülbahir'de kendisinden katbekat üstün düşman birliklerine karşı 32 saat boyunca hiçbir yardım ve destek almadan direnmesini ele alıyor.
Kaynak: AA
Dizide posta askeri ve Atatürk'ün yaveri gibi iki rolü üstlenen köylülerden Bülent Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adatepe köyünde ikamet ettiğini ve bölgeyi çok sevdiğini söyledi.
Set ekibinin köye gelip kendilerine rol vermesinden dolayı mutlu olduklarını ifade eden Yıldırım, çekimlerin çok güzel geçtiğini, 101 yıl önceki büyük zaferin heyecanını yaşadıklarını anlattı.
Böyle bir projenin küçük de olsa içinde yer almanın onur verdiğini vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:
'Bizleri seçenlerden Allah razı olsun. Oynadığım rolden büyük keyif aldım. Yönetmenimiz Yasin hocamızla çalışmak ayrı bir keyif zaten. 'Çanakkale Savaşları' dediğimiz dönemi biz oyunculuk anlamında beyaz perde için yaşatmaya çalıştık. Bunu, o dönemde yaşananları aslına uygun yapabilmek çok zor, ne kadar istesek de başaramayız. Duygularınızla, o an hissettikleriniz ile birşeyler ortaya koymaya çalışıyorsunuz. O anki zaman, yokluklar, var olma mücadelesi ne kadar olsa da anlatılamaz. Biz bundan 101 yıl öncesi yaşananları küçük rollerimiz ile yansıtmaya çalıştık. Ne kadar başarılı olduk bilemiyorum.'
Senaryoda, her taraftan saldıran bir dünyaya karşı çeşitli imkansızlıklar içinde savunulan bir vatanın ortaya koyduğu mücadelenin anlatıldığını dile getiren Yıldırım, dizideki ilk rolünün posta askeri olduğunu söyledi.
Rol gereği köye, 'savaş başladı' ve 'cepheye asker gerekiyor' gibi haberler getirdiğini aktaran Yıldırım, 'Köyden asker temin etme, gönüllü askere gidecek gençlerin ayarlanması işlerini ben yürütüyordum. Ayrıca cephede kaybettiğimiz şehitlerimizin ailelerine şahadet belgelerini getiriyorum' dedi.
Son rolünde ise Mustafa Kemal'in yaverini oynadığını anlatan Yıldırım, 'Atatürk, cephede savaşı kontrol ettiği sırada onun yanında bulunuyorum. Atatürk'ün yaverini oynamak gerçekten çok heyecan vericiydi. Bir an gerçekten cephede gerçekten Atatürk'ün yanında gibi hissettim. Atatürk yaralı bir askere su vermek için benden su istedi, o an savaşta cephede bulunduğumu hissettim. Yönetmen sahneyi bitirince herşeyin film olduğunu anladım' diye konuştu.
Dizide, eşi cephede şehit olmuş hamile bir kadını canlandırdığını belirten Gül Aytaç ise rolünü fazlasıyla yerine getirdiğine inandığını kaydetti.
Aytaç, normal yaşamında Adatepe köyünün gelini olduğunu belirterek, şunları söyledi:
'Çekimler gerçekten çok güzel geçti. Benim rolüm çok kısaydı ama bazı şeyleri bazı duyguları hissederek yaşadık. Kameralar kayda girdiği sahne başladığı an kendimi gerçekten şehit eşi gibi hissettim. Anlatılmaz bir duyguydu. Çok fazla ağlayan bir insan olmamama rağmen hüngür hüngür ağladım. Ağlamam gerekiyordu ve ben hiç başaramayacak gibi hissetmeme rağmen ağlayabildim. Yine set ekibi sakinleştirdi beni. Rol gereği annem yanımdaydı, annem acı haberi aldığımızda yere düşüp bayıldı. Benim için bu set ilk deneyimimdi ama çok güzel bir duyguydu.'
Senaryo gereği role kendilerini kaptırdıklarını dile getiren Aytaç, 'Birkaç yapılan denemeler oldu. Ben her defasında rolümü hissedip bunu yaşadım. Her defasında 'eşim şehit oldu' dedim' ifadesini kullandı.
- Çete üyesi duygulanıp ağladı
Tahir Köse ise dizide, savaş sırasında köyü yakan çete ekibinde rol aldığını söyledi.
Çok heyecanlandığını bazı zamanlar o dönem yaşananlar nedeniyle bir köşeye çekilip ağladığını belirten Köse, 'Biz filmde köyü yakan çete lideri grubu rolündeydik. Güzel bir film olduğunu düşünüyorum. Duygularımı kelimelere dökmek imkansız. Bundan 101 yıl önce yaşanmış bir savaş var ortada, biz bu savaşın sonunda kazanılan zaferle bugünlere gelebildik. Gerçekten yoktan var edilmiş bir başarı. Allah tüm şehit ve gazilerimizden razı olsun, biz böyle bir filmde rol almaktan bile gurur duyduk diyebilirim' dedi.
- 'Seddülbahir 32 saat'
Yönetmenliğini Yasin Uslu'nun üstlendiği dizinin senaryosu Funda Çetin, müzikleri Yıldıray Gürgen imzasını taşıyor.
İbrahim Çelikkol, Murat Ünalmış, Uğur Güneş, Dolunay Soysert, İlker Aksum, Gülsüm Ali İlhan, Deniz Celiloğlu, Timur Ölkebaş, Ahmet Mekin ve Okan Yalabık gibi ünlü oyuncuların rol aldığı dizinin yapımını Okur Film üstlendi. Çok sayıda figüranın da görev yaptığı dizinin çekimleri Çanakkale'de 5 ayrı lokasyonda kurulan film setlerinde gerçekleşti.
Çekimleri 4 ayda tamamlanan dizi için 750 kostüm dikildi, 750 silah ve 16 top yapıldı.
Dizi, Çanakkale kara savaşlarının başladığı 25 Nisan'da, Binbaşı Mahmut Sabri komutasındaki bin 200 kişilik Mehmetçik'in Seddülbahir'de kendisinden katbekat üstün düşman birliklerine karşı 32 saat boyunca hiçbir yardım ve destek almadan direnmesini ele alıyor.