Koleksiyon Tutkusuyla Açılan Müze İlgi Görüyor
İçel'in Silifke ilçesinde yaşayan Arslan Eyce'nin 1960'lı yıllardan beri koleksiyon amaçlı topladığı amphoralar, 1997'de kendi adıyla açılan ve özel statü verilen müzede sergileniyor Her yıl çok sayıda kişinin ziyaret ettiği müzenin kurucusu Eyce: 'Bölgede çalışan balıkçıların ağlarından çıkanları satın alarak, 3040 yıllık süreçte 500600 türde amphora biriktirdim'.
İçel'in Silifke ilçesinde yaşayan 80 yaşındaki Arslan Eyce'nin 1960'lı yıllardan itibaren koleksiyoner olarak biriktirdiği amphoralarla açtığı müzeyi, her yıl çok sayıda kişi ziyaret ediyor.
Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı Başkanı Eyce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçük yaşlardan itibaren tarihi eserlere ilgi duyduğunu, 1960'lı yıllarda köylerde bulunan tarihi eserleri biriktirmeye başladığını söyledi.
Bu sırada ileride müze açma fikrinin de oluştuğunu anlatan Eyce, 'Köylerde bulunan tarihi eserlerin belirli bir bölümünü alarak koleksiyon oluşturdum ama üzülerek ifade edeyim ki 1973'lere kadar tarihi eser bulundurmak suçtu ve koleksiyoner olma konusunda da yasa bulunmuyordu' dedi.
O yıllarda dönemin valisinin de kendisinin koleksiyoner kabul edilmesi için girişimlerde bulunduğunu ancak sonuç alınamadığını belirten Eyce, bu nedenle elindeki eserlerin tamamını Silifke Müzesi'ne hediye ettiğini bildirdi.
Daha sonra ise koleksiyonerlik konusunda yasa çıktığını belirten Eyce, şöyle devam etti:
'Tekrar bölgemde önemli gördüğüm amphoraları satın alma, biriktirme hareketine geçtim. Bu bölgede çalışan balıkçıların ağlarından çıkan amphoraları satın alarak, 30-40 yıllık süreçte 500-600 türde amphora biriktirdim. Bu amphoraların da koleksiyoner defterime kaydı yapılıyordu. 1992'de toplamış olduğum amphoraları Taşucu Mahallesi'nde tuttuğum salonda sergilemeye başladım. 1997'de de Kültür ve Turizm Bakanlığı burayı özel müze statüsüne alınca Taçucu Arslan Eyce Amphora Müzesi adıyla hizmet vermeye başladım. O yıldan bu yana müze büyük ilgiyle izleniyor. Her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turist ile öğrenci gelip müzemizi geziyor.'
Müzenin açılmasının ardından eserlerle ilgili bilimsel çalışma yapıldığını vurgulayan Eyce, amphoralar üzerinde Türk, İtalyan ve Fransız bilim adamlarının tespitlerde bulunduğunu kaydetti.
Her eserin kimliğinin çıkarıldığı müzede '36 kültürün bulunduğunun' belirlendiğini dile getiren Eyce, müzede MÖ 7 ile MS 18. yüzyıllar arasında üretilen amphoraların yer aldığını söyledi.
Eyce, tarihi eserlerin korunmasının vatandaşlık görevi olduğunu da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı Başkanı Eyce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçük yaşlardan itibaren tarihi eserlere ilgi duyduğunu, 1960'lı yıllarda köylerde bulunan tarihi eserleri biriktirmeye başladığını söyledi.
Bu sırada ileride müze açma fikrinin de oluştuğunu anlatan Eyce, 'Köylerde bulunan tarihi eserlerin belirli bir bölümünü alarak koleksiyon oluşturdum ama üzülerek ifade edeyim ki 1973'lere kadar tarihi eser bulundurmak suçtu ve koleksiyoner olma konusunda da yasa bulunmuyordu' dedi.
O yıllarda dönemin valisinin de kendisinin koleksiyoner kabul edilmesi için girişimlerde bulunduğunu ancak sonuç alınamadığını belirten Eyce, bu nedenle elindeki eserlerin tamamını Silifke Müzesi'ne hediye ettiğini bildirdi.
Daha sonra ise koleksiyonerlik konusunda yasa çıktığını belirten Eyce, şöyle devam etti:
'Tekrar bölgemde önemli gördüğüm amphoraları satın alma, biriktirme hareketine geçtim. Bu bölgede çalışan balıkçıların ağlarından çıkan amphoraları satın alarak, 30-40 yıllık süreçte 500-600 türde amphora biriktirdim. Bu amphoraların da koleksiyoner defterime kaydı yapılıyordu. 1992'de toplamış olduğum amphoraları Taşucu Mahallesi'nde tuttuğum salonda sergilemeye başladım. 1997'de de Kültür ve Turizm Bakanlığı burayı özel müze statüsüne alınca Taçucu Arslan Eyce Amphora Müzesi adıyla hizmet vermeye başladım. O yıldan bu yana müze büyük ilgiyle izleniyor. Her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turist ile öğrenci gelip müzemizi geziyor.'
Müzenin açılmasının ardından eserlerle ilgili bilimsel çalışma yapıldığını vurgulayan Eyce, amphoralar üzerinde Türk, İtalyan ve Fransız bilim adamlarının tespitlerde bulunduğunu kaydetti.
Her eserin kimliğinin çıkarıldığı müzede '36 kültürün bulunduğunun' belirlendiğini dile getiren Eyce, müzede MÖ 7 ile MS 18. yüzyıllar arasında üretilen amphoraların yer aldığını söyledi.
Eyce, tarihi eserlerin korunmasının vatandaşlık görevi olduğunu da sözlerine ekledi.
