'Bu Kanun Fişlemenin Panzehiridir'

Adalet Bakanı Bozdağ: 'Kişisel Verileri Koruma Kanunu tasarısı, kişi hukukunun esasında anayasası diyebileceğimiz bir düzenleme. Kişisel verileri, ister gerçek ister tüzel kişi ister kamu kurumu ister özel hukuk tüzel kişisi olsun, kim işliyorsa işlesin onların hepsinin uyabileceği ana ilkeleri önce ortaya koyuyor' 'Bu kanun fişlemenin panzehiridir. Fişlemeyi önlemek, kişisel verilerin hukuka uygun şekilde işlenmesini sağlamak ve buna aykırı davrananları cezalandırmak için getirilmiş bir kanundur, fişlemeye son verme kanunudur' 'HSYK'da iki seçim yaptık, iki seçim de yargıdaki bölünmüşlüğü, ayrışmayı, kutuplaşmayı artırmaktan başka bir sonuç doğurmadı. Onun için HSYK'nın bu seçim usulünün derhal değiştirilmesi lazım' '2018'de HSYK'da yeni seçim olacak. 2018'de aynı usulde bir HSYK seçimi yapmayalım. En büyük dileğim, 2018'de bu seçimin yapılmadığı bir Türkiye'ye gelmektir' '20 Temmuz itibariyle istinaf mahkemeleri hem adli yargıda hem idari yargıda fiilen faaliyete başlayacak. Faaliyete geçtikten sonra hukuk davalarının yüzde 89'u, ceza davalarının yüzde 91'i istinafta bitecek'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kişisel Verilerin Koruma Kanunu Tasarısı'nın Bakanlar Kurulu'nda görüşüldüğünü ve TBMM'ye sevk edileceğini belirterek, 'Bu kanun fişlemenin panzehiridir. Fişlemeyi önlemek, kişisel verilerin hukuka uygun şekilde işlenmesini sağlamak ve buna aykırı davrananları cezalandırmak için getirilmiş bir kanundur, fişlemeye son verme kanunudur' dedi.

Adalet Bakanı Bozdağ, AA'ya yaptığı açıklamada, HSYK seçim usülünün kaldırılmasının kendisinin en büyük arzusu olduğunu dile getirdi.

HSYK'daki seçim usulünün, HSYK'ya da hakim ve savcılara da büyük zarar verdiğini belirten Bozdağ, şöyle konuştu:

'İki seçim yaptık, iki seçim de yargıdaki bölünmüşlüğü, ayrışmayı, kutuplaşmayı artırmaktan başka bir sonuç doğurmadı. Onun için HSYK'nın bu seçim usulünün derhal değiştirilmesi lazım. Siyasi partilere de çağrıda bulundum, buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum, HSYK ile ilgili seçim sistemini gelin birlikte değiştirelim. 2018'de HSYK'da yeni seçim olacak. 2018'de aynı usulde bir HSYK seçimi yapmayalım. En büyük dileğim, 2018'de bu seçimin yapılmadığı bir Türkiye'ye gelmektir. İnşallah siyasi partilerimizle bu konuda bir uzlaşma zemini buluruz ve Anayasamızı 2018'e gitmeden değiştirme imkanı buluruz diye düşünüyorum. Yargı konusunda siyasi partilerle anlaşabileceğimiz, anlaşamayacağımız konular var. Bu normaldir ama anlaşıp anlaşamadığımız konular ne olursa olsun ama HSYK'nın seçim usulü konusunda mutlaka anlaşmamız gerektiğine inanıyorum. İnşallah böyle bir anlaşma olur.'

-Kişisel verilerin korunması

Bakan Bozdağ, kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasal düzenlemenin Bakanlar Kurulu'nda görüşüldüğünü ve TBMM'ye sevk edileceğini söyledi.

Tasarının insan hakları bakımından önemine işaret eden Bozdağ, 2010 Anayasa referandumunda kişisel verilerin korunması hakkının Anayasa'ya konduğunu anlattı. Ancak bununla ilgili yasal düzenlemenin yapılamadığını belirten Bozdağ, Kişisel Verileri Koruma Kanunu'nun, kişilerin onur ve haysiyetini, kişilerin hem genel hem de nitelikli verilerini koruyan anayasa niteliğinde bir kanun olduğunu vurguladı.

Bekir Bozdağ, şunları kaydetti:

'Kişi hukukunun esasında anayasası diyebileceğimiz bir düzenleme. Kişisel verileri, ister gerçek ister tüzel kişi ister kamu kurumu ister özel hukuk tüzel kişisi olsun, kim işliyorsa işlesin onların hepsinin uyabileceği ana ilkeleri önce ortaya koyuyor. 'Herkes asgari şu ilkelere uyarak kişisel verileri işleyecek' diyor. Bir de özel kanunların öngördüğü kişisel verileri işleme ilkeleri var, onlara da uyacaklar. Buna göre kişisel veriler işlenecek, kimse kendi kafasına göre kişisel veri tutamayacak, işleyemeyecek. Bunun yasası olacak ve bu yasaya aykırı kişisel verileri işleyenlere ağır yaptırımlar getiriyoruz. Hem çok ağır idari para cezaları koyuyoruz hem de mevcut TCK'daki suçlardaki cezaları artırıyoruz. Böylelikle buna aykırı hareket edenler ciddi müeyyidelerle karşılaşmış olacaktır. Çok önemli bir reform.'

Konunun, bazı basın yayın organlarınca 'fişleme kanunu geliyor' şeklinde takdim edildiğine dikkati çeken Bozdağ, 'Bunun bir algı operasyonu olduğunu ve bu haberi yapanların bilmeden yaptıklarını, eğer bilerek yapıyorlarsa çok büyük bir ahlaksızlık yaptıklarını buradan ifade etmek isterim. Çünkü bu kanun fişlemenin panzehiridir. Fişlemeyi önlemek, kişisel verilerin hukuka uygun şekilde işlenmesini sağlamak ve buna aykırı davrananları cezalandırmak için getirilmiş bir kanundur, fişlemeye son verme kanunudur' diye konuştu.

- İstinaf mahkemeleri Temmuz'da faaliyette

Adalet Bakanı Bozdağ, istinaf mahkemelerine ilişkin kanunun 2004'te çıkarıldığını, aradan geçen yıllara rağmen istinafın faaliyete geçirilemediğini söyledi. 20 Temmuz itibariyle istinaf mahkemeleri hem adli yargıda hem idari yargıda fiilen faaliyete başlayacağının altını çizen Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:

'Bu konudaki hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. İnşallah 20 Temmuz'da Türkiye, yargı konusunda önemli bir tarihi değişimi yaşayacaktır. Son derece önemli bir adım. Hem Yargıtay'daki iş yükü azalacak hem yargılama hızlanacak. Çünkü şu anda ceza ve hukuk davalarının tamamı Yargıtay'a geliyor. Ama istinaf faaliyete geçtikten sonra hukuk davalarının yüzde 89'u, ceza davalarının yüzde 91'i istinafta bitecek. Vatandaşımız daha kısa sürede aradığı hakka kavuşmuş olacaktır. Adalet gecikmeden vaktinde tecelli etme imkanı bulacaktır.'

Bilirkişilik müessesine de değinen Bozdağ, yargıdaki pek çok yanlış kararın altında bilirkişilik konusundaki sorunların yattığını dile getirdi.

'Onun için bilirkişilik müessesini zapturapt altına alan bir düzenleme getiriyoruz' diyen Bozdağ, artık kimlerin bilirkişi olacağına ilişkin esasların belirleneceğini, bilirkişilik belgesi veren bir kurulun kurulacağını, kanuna aykırı hareket edenlerle ilgili ciddi müeyyideler uygulanacağını anlattı.

Bilirkişilik listesinden silinen bir kişinin, bir daha bilirkişilik yapamayacağına işaret eden Bozdağ, 'Ayrıca sahte bilirkişi raporu verenlerle ilgili ciddi cezalar öngörülüyor. Şu anda sahte bilirkişi raporu vermenin cezası çok düşük. Gayri ahlaki bir tutum içinde olan bir kişi bu cezayı göze alarak, ahlaksız yaklaşımlar içerisine girebilir. Yeni dönemde inşallah bu konuda ciddi bir adım atıyoruz. Cezayı da ciddi şekilde artıracağız. Bu ayın sonunda bilirkişilik yasasını TBMM'ye sunmuş olacağız' dedi.

-Alevi vatandaşların beklentilerine yönelik reform çalışmaları

Bozdağ, Alevi vatandaşların beklentilerine yönelik reform çalışmalarına ilişkin, bu konunun Hükümetin 2016 Eylem Planı çerçevesinde üç ay içinde gerçekleştirilecek eylemler arasında yer aldığını hatırlattı.

Reform Eylem Grubu'nun bu konuda Adalet Bakanlığı'nın hukuki altyapı çalışması yapmasını kararlaştırdığını belirten Bozdağ, bakanlıkta bu kapsamda oluşturulan teknik komisyonun şu an çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

Daha önce yapılan Alevi çalıştaylarında, Alevi vatandaşları, dedeler, üniversiteler ve STK'ların bir araya geldiğini ve sorunların tespiti ve çözümü konusunda değerlendirmeler yapıldığını, önerilerin ortaya çıktığını vurgulayan Bozdağ, kendisinin Başbakan Yardımcılığı döneminde Alevi sivil toplum kuruluşlarıyla önemli görüşmeler yapıldığını dile getirdi.

'Şimdi artık bu çalışmalardan formüller, somut neticeler çıkarma ve kararı Türkiye ile paylaşma zamanıdır' diyen Bozdağ şunları kaydetti:

'Onun için şu anda formüller üzerinde çalışılıyor. Bu çalışmalar bir noktaya geldikten sonra inşallah önce Bakanlar Kurulu'na sonra da TBMM'ye sevk edilecek. Kamuoyunda tartışılarak bir neticeye varılacaktır. Sadece şunu ifade edeyim, Alevi vatandaşlarımıza rağmen bu düzenlemelerin içerisinde hiçbir şey olmayacaktır. Onların istemediği birşeyi bizim yapmamız mümkün değil. Onların taleplerini hukuk açısından nasıl formüle ederiz ona bakıyoruz.'
Kaynak: AA