Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması (6)

'Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin varlığının, Kürt kardeşlerimizin varlığından ve Kürtlerin kardeşlerimizin varlığının orada nihayetinde yeni bir Suriye kurulduğunda siyasi temsilinin olmasından asla rahatsızlık duymuyoruz' 'PYD unsurları, 'Biz, ola ki yeni Suriye'de kendimize yeni bir kanton oluştururuz' diye orada yaşayan Türkmen kardeşlerimize, Bayırbucak kardeşlerimize, orada yaşayan yerel halka karşı asimilasyon politikası ve etnik temizliğe tabi tutmaya kalkarlarsa Türkiye buna müsaade etmez''(Ortadoğu) Bu bölgede, Arap Baharı'nda insanları sokağa çıkartan nedenler ne ise o nedenlerin hepsi halen geçerlidir'.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin varlığının, Kürt kardeşlerimizin varlığından ve Kürtlerin kardeşlerimizin varlığının orada nihayetinde yeni bir Suriye kurulduğunda siyasi temsilinin olmasından asla rahatsızlık duymuyoruz' dedi.

Kurtulmuş, Kanal 7 televizyonunda yayınlanan 'İskele Sancak' programında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları yanıtladı. Kurtulmuş, bin 251 kilometrelik Suriye ve Irak sınırının karşı tarafında devlet otoritesinin olmadığını belirtti.

Kuzey Irak yönetiminin hakim olduğu bölgelerin bulunduğunu ancak yamalı bohçaya dönen bir coğrafyadan konuşulduğunu dile getiren Kurtulmuş, sadece bölgesel olarak güçlerin mücadele alanı olmasının ötesinde dünyanın birçok yerinden 'uluslararası savaşçılar' denilen binlerce insanın bölgeye gelip DAEŞ üzerinden mobilize edildiğini kaydetti.

Kurtulmuş, 'Bunların, barış Suriye'de kurulsa bile nasıl durdurulabileceğine yönelik kimsenin elinde bir şey yok. Suriye barışının sağlanması bölgedeki çok ağır tablonun kısmen iyileşmesine vesile olur diye tahmin ediyoruz. Ümit ediyorum ki bir an evvel Suriye'de bir barış kurulur' diye konuştu. Suriye konusunda ABD ile Rusya'nın anlaştığına yönelik soruya karşılık Kurtulmuş, sadece iki ülkenin anlaşmasının yetmediğini ifade etti.

Kurtulmuş, 'O kadar bölünmüş ki. Köy köy, kasaba kasaba bölünmüş bir Suriye'den bahsediyoruz. Çok net söyleyeyim, 'Burada benim dediğim bir adam iktidar olsun' derdinden ve davasından herkes vazgeçmelidir. Suriye halkının gerçekten samimi şekilde demokrasiyi kurmasını istiyor muyuz, istemiyor muyuz?' değerlendirmesinde bulundu.

Suriye'deki iç savaş sürecine nasıl gelindiği hakkında bilgi veren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

'Şunu kimsenin unutmaması lazım; bu bölgede, Arap Baharı'nda insanları sokağa çıkartan nedenler ne ise o nedenlerin hepsi halen geçerlidir. Bu ülkelerin çok büyük kitlesini oluşturan genç nüfus bir gelecek görmüyor, ülkelerinin başındaki bu diktatörler ve etrafındaki aristokratlar tüm ülkelerde halkların sokağa çıkmasına vesile oldu. Bu nefret dalgası halen devam ediyor. Halklardaki bu nefret duygusu boşaltılmadan, insanların siyasal temsil süreçleri içinde olmaları sağlanmadan, geleceklerini kuracakları bir itimat müessesesi kurulmadan Ortadoğu'daki bu tansiyon düşmez. DAEŞ de, El-Kaide de çıkar, başkası da öteki de gelir.'

- 'Kim Türkiye'ye karşı bir bedel ödetiyorsa bunun karşılığını mutlaka görecektir'

Dünya sisteminin, çok sorun üretebilen ancak hiçbir sorunu çözemeyen niteliğe büründüğünü vurgulayan Kurtulmuş, 'Ukrayna sorununu çözebiliyor musunuz? Dünya sistemi Ukrayna krizini çözemiyor' dedi. Kurtulmuş, dünya sisteminin sorun çözme yeteneğini kaybettiğine işaret etti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Irak ve Suriye'de 200 DAEŞ militanının etkisiz hale getirildiğine yönelik açıklaması sorulan Kurtulmuş, Türkiye'yi yöneten hükümetin ülkenin güvenliğini sağlamak ve egemenliğini korumak durumunda olduğunu kaydetti. Kurtulmuş, 'Birileri size saldırı yapacak, gelecek, İstanbul'da bomba patlayacak siz buna karşı seyirci kalacaksınız, bu olmaz. Türkiye bu anlamda belirlenmiş DAEŞ hedeflerini vurmuştur, kendi sınırından atışlarla vurmuştur. Bu mücadelede kim Türkiye'ye karşı bir bedel ödetiyorsa bunun karşılığını mutlaka görecektir' diye konuştu.

Kurtulmuş, Türkiye'nin bu hedefleri vurmasının, tamamen ülkenin egemenliğine karşı yapılanlara karşı bir cezalandırma niteliğinde olduğunu söyledi.

- 'Bizim karşı olduğumuz şey, Suriye'nin bölünmesidir'

Kurtulmuş, 'Suriye'de PYD, silahlı gücü YPG ve onlarla hareket eden Demokratik Suriye Ordusu gibi bir şey oluştu, içlerinde bazı Arap savaşçıların da olduğu. Bunlar Fırat'ın batı yakasına geçtiler. Hükümet tarafından, 'Geçerseniz vururuz, geçemezsiniz' biçiminde açıklamalar yapıldı. Ne oldu? Türkiye'nin 'kırmızı çizgileri' ihlal edilmiş mi oldu?' sorusuna, şöyle yanıt verdi:

'Bizdeki bilgiler, PYD unsurlarının Fırat'ın batısına geçmediğidir. Bu unsurlar ne kadar PYD'li, ne kadar değil. Bu da ayrı bir tartışma konusu. Türkiye bu anlamda hassasiyetlerini koruyor, bu hassasiyetler çerçevesinde de hareketine devam edecektir.

Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin varlığının, Kürt kardeşlerimizin varlığından ve Kürtlerin kardeşlerimizin varlığının orada nihayetinde yeni bir Suriye kurulduğunda siyasi temsilinin olmasından asla rahatsızlık duymuyoruz. 'Niye Suriye'nin kuzeyinde Kürtler var?' diye bir telaşımız, endişemiz olmaz. Onlar nihayetinde bizim kardeşlerimiz. Sınırın öbür tarafından, burası Akçakale karşısı Telebyad. Bizim karşı olduğumuz şey, Suriye'nin bölünmesidir. İkincisi, 'Suriye'de biz buraları temizleyeceğiz ve kendimize buralarda birtakım kantonlar oluşturacağız' diye etnik temizliklerin yapılmasıdır. Fırat'ın batısı derken de bunu kastediyoruz.

Bazı Arap bölgeleri, Arapların çok yoğun, Türkmenlerin de kısmen olduğu bölgelerde maalesef baskıyla 'DAEŞ karşı mücadele ediyoruz' görüntüsü altında etnik temizlikler yapılmıştır. Bizim karşı olduğumuz şey bu. Yoksa o topraklarda asırlardır Kürt kardeşlerimizle yaşıyoruz. Burada akraba olan halklar yaşasın. Fırat'ın batısında da hassasiyetimiz şu; PYD unsurları, 'Biz, ola ki yeni Suriye'de kendimize yeni bir kanton oluştururuz' diye orada yaşayan Türkmen kardeşlerimize, Bayırbucak kardeşlerimize, orada yaşayan yerel halka karşı asimilasyon politikası ve etnik temizliğe tabi tutmaya kalkarlarsa Türkiye buna müsaade etmez. Bunu çok açık söylüyorum.'

(Sürecek)
Kaynak: AA