BBP Genel Başkanı Destici Partililerle Bayramlaştı

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Mina’daki izdihama ilişkin, "Artık bir karar alınmalı ve hac ibadetinin kontrolünü yıllardır beceremeyen Suudi Arabistan hükümetinin tekelinden kurtarılmalı" dedi.

BBP Genel Başkanı Destici Partililerle Bayramlaştı
Parti genel merkezinde partililerle bayramlaşan BBP Genel Başkanı Destici, kendisiyle bayramlaşan çocuklara bayram harçlığı verdi. Bayramlaşma töreninin ardından konuşan Destici, bütün vatandaşların bayramını tebrik ederek, Kurban Bayramı’nın Türkiye’ye ve Türk İslam coğrafyasında yaşayan herkese hayırlar getirmesini temenni etti.

Dün Mina’da yaşanan izdihamda hayatını kaybeden 753 hacıya Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Destici, "Arzumuz böyle hadiselerin yaşanmaması ama maalesef her 3-5 yılda bir bu tür hadiseler yaşanıyor. Bundan birkaç ay evvel Kabe’de bir vincin hacıların üzerine düşmesiyle yine onlarca hacı adayı kardeşimiz hayatını kaybetmişti" dedi.

Daha önceki yıllarda Mina’da yaşanan kazaları hatırlatan Destici, yüzlerce hacı adayının hayatını kaybettiğini söyledi.

Destici, "Hem umre hem hac farizasını yerine getirmiş birisi olarak söylüyorum, orada izdiham olmaması için alınacak çok küçük tedbirler bu ihtimali ortadan kaldırabilir. Ama niye alınmıyor, bunu anlamakta gerçekten zorluk çekiyoruz. Yani hac ve umre ibadeti için Mekke’ye giden milyonlarca Müslüman kardeşimiz niye hala bu eziyet verici hadiselerle karşı karşıya bırakılıyor? Çağrım tüm İslam ülkelerine, İslam Konferansı örgütünedir: Artık bir karar alınmalı ve hac ibadetinin kontrolünü yıllardır beceremeyen Suudi Arabistan hükümetinin tekelinden kurtarılmalı ve bir daha bu üzücü hadiselerin yaşanmaması için gerekli tedbirleri almalı" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanısıra bütün İslam ülkelerinin yetkililerinin sadece başsağlığı ve "geçmiş olsun" mesajları yayınladıklarını belirten Destici, "Halbuki burada aynı zamanda Suudi Arabistan devleti ve hükümetine bir tepki koymalılar, bir daha bunların yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını istemeliler. Bunlar bugüne kadar bu yapılmadı, bundan sonra yapılmazsa korkarım ki yine bu tür üzücü hadiselerle karşı karşıya kalırız" dedi.

1 Kasım’da yapılacak seçimlerde Cizre’nin Cudi, Nur ve Sur mahalleleri ile 23 köy ve mezrada güvenlik gerekçesiyle seçim sandığı kurulamayacağı kararını değerlendiren Destici, "Ülkemizin belli bir bölgesinde belli şehir merkezlerinde, ilçe merkezlerinde, köylerde sandık kurulamaması, güvenlik açısından oy kullanılamayacağı ya da baskıyla karşılaşılacağı gibi bir takım endişeler var. Biz isteriz ki Türkiye’yi yönetenler keşke ülkenin her bir karışında, noktasında güvenliği sağlayabilmiş olsalardı da bugün bunları yaşamıyor olsaydık. Geçmişte muhalefeti ’Sivas’ın ötesine geçemiyorsunuz’ diye suçlayanlar, alay edenler, dalga geçenler, halbuki o da onların sorumluluklarıydı, bugün kendileri de oralara gidemeyecek vaziyetteler. Sayın Başbakana bir tavsiyede bulunuyorum, önümüzdeki ilk Bakanlar Kurulu’nu Diyarbakır, Şırnak ve Cizre’de toplasın. Bence terörün kol gezdiği yerlerden insanımıza mesaj versin" diye konuştu.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan "Cemaat adına para toplayanlar artık ’terör örgütüne yadım ve finansal destek’ten yargılanacak. Polis toplanan derilere el koyabilecek. Siz ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "Bu uygulamaları yanlış görüyorum. Elbette devlet, İçişleri Bakanlığı kimin kurban derisi topladığını, bu derilerin kime gittiğini takip eder ama vakıflar, dernekler İçişleri Bakanlığı’ndan kurban derisi ya da bağışı toplama yetkisi almışlarsa artık bunlar arasında ayrım yapılmamasıdır. Devlete düşen kurban derilerinin güvenli bir şekilde toplanmasını sağlamak olmalıdır ama maalesef bir ayrımcılık, haksızlık, adaletsizlik var. 28 Şubatçılar ya da ondan önce Türkiye’yi yöneten vesayetçi zihniyet kurban derilerinin tek bir elde toplanması için büyük baskı uyguluyordu ve farklı derneklere, vakıflara, camilere verenlerin hakkında da yasal işlem yapıyordu. Onu o gün onlar yapanları nasıl ayıplıyor ve kınıyorsak bugün de yapılan uygulamaları aynı şekilde ayıplıyor ve kınıyoruz. Ülkeyi yönetenleri adaletli olmaya, vatandaşları arasında ayrım yapmamaya davet ediyoruz" yanıtını verdi.
Kaynak: İHA