30 Yıldır Müzik Aleti Biriktiriyor
Burdur'da bir müzisyen evinin bir odasında yaklaşık 30 yıldır eski müzik aletlerini biriktiriyor.
Burdur Arkeoloji Müzesinde memur olarak çalışan 49 yaşındaki müzisyen Mehmet Bedel, evinin bir odasında eski müzik aletleri ile halı ve kilim gibi eski eşyaların koleksiyonunu yapıyor.
Bedel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk müziği sazlarına büyük ilgi duyduğunu ve çoğunu çalabildiğini söyledi.
Eski müzik aletlerini toplama merakının emekli İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Müdürü Güner Özkan'ın koleksiyonunu gördükten sonra başladığını anlatan Bedel, "Günümüzde bulabildiğim eski sazları toplamaya çalışıyorum. Kemane, kaval çeşitleri, yaylı sazları ediniyorum. Bu aletleri edinirken, çalan kişilerin fotoğraflarını da arşivliyorum" dedi.
Bedel, aralarında saz, kaval, zurna, sipsi, ney ve mey gibi müzik aletlerinin çeşitlerinin de olduğu 60 enstrümanı bir araya topladığını kaydetti.
- 100 yıllık çığırtma
Biriktirdiği enstrümanlar arasında kartal kanadının kemiğinden yapılmış yaklaşık 100 yıllık çığırtma, alüminyum sürahiden ve motosiklet fren telinden yapılmış sürahi kemane ile kuzu bağırsağından ve yürek zarından yapılmış Yörük kemanesi de olduğunu anlatan Bedel, şöyle konuştu:
"Kartal kanadından yapılan çığırtma, benim aldığım kişide yaklaşık 70 yıldır varmış. Tabi bunun öncesi de var. Günümüzdeki kartalların kanadından değil, daha büyük kartalların kanadından yapılmış. Onun için değeri çok yüksek. Sürahi kemane ise Antalya Akkoç köyünden Hacı Ali Partal tarafından yapılmış. Alüminyum sürahi ile motosiklet fren teli kullanılmış. Koleksiyonumdaki Yörük kemanesi ise kabak kemane olmadığı dönemde Antalya Serik bölgesinde yapılmış. Kabak üzerine yürek zarı gerilmiş, telleri ise kuzu bağırsağından yapılmış."
Bedel, "Denizin dibinde Hatçem" türküsünün kaynak kişisi İbrahim Can'ın bağlamasının da koleksiyonundaki müzik aletleri arasında yer aldığını, bu bağlamanın da 80 yıllık olduğunu anlattı.
Osmanlı döneminde kullanılmış eşyaların kendisi için büyük değeri olduğunu ifade eden Bedel, eskiden el emeği ile yapılmış kilim, halı, yastık, yazma, çarık, çorap ve heybe gibi eşyaları bugün bulmanın çok zor olduğunu anlattı. Bedel, biriktirdiği bu eşyaları ileride sergilemeyi düşündüğünü dile getirdi.
Bedel, biriktirdiği müzik aletleri ve eşyalarla bir müze açmasa bile, evinin bir bölümünde sergilemeyi düşündüğünü dile getirdi.
İki oğlunun da müzikle uğraştığını belirten Bedel, eski kültürleri yaşatmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Bedel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk müziği sazlarına büyük ilgi duyduğunu ve çoğunu çalabildiğini söyledi.
Eski müzik aletlerini toplama merakının emekli İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Müdürü Güner Özkan'ın koleksiyonunu gördükten sonra başladığını anlatan Bedel, "Günümüzde bulabildiğim eski sazları toplamaya çalışıyorum. Kemane, kaval çeşitleri, yaylı sazları ediniyorum. Bu aletleri edinirken, çalan kişilerin fotoğraflarını da arşivliyorum" dedi.
Bedel, aralarında saz, kaval, zurna, sipsi, ney ve mey gibi müzik aletlerinin çeşitlerinin de olduğu 60 enstrümanı bir araya topladığını kaydetti.
- 100 yıllık çığırtma
Biriktirdiği enstrümanlar arasında kartal kanadının kemiğinden yapılmış yaklaşık 100 yıllık çığırtma, alüminyum sürahiden ve motosiklet fren telinden yapılmış sürahi kemane ile kuzu bağırsağından ve yürek zarından yapılmış Yörük kemanesi de olduğunu anlatan Bedel, şöyle konuştu:
"Kartal kanadından yapılan çığırtma, benim aldığım kişide yaklaşık 70 yıldır varmış. Tabi bunun öncesi de var. Günümüzdeki kartalların kanadından değil, daha büyük kartalların kanadından yapılmış. Onun için değeri çok yüksek. Sürahi kemane ise Antalya Akkoç köyünden Hacı Ali Partal tarafından yapılmış. Alüminyum sürahi ile motosiklet fren teli kullanılmış. Koleksiyonumdaki Yörük kemanesi ise kabak kemane olmadığı dönemde Antalya Serik bölgesinde yapılmış. Kabak üzerine yürek zarı gerilmiş, telleri ise kuzu bağırsağından yapılmış."
Bedel, "Denizin dibinde Hatçem" türküsünün kaynak kişisi İbrahim Can'ın bağlamasının da koleksiyonundaki müzik aletleri arasında yer aldığını, bu bağlamanın da 80 yıllık olduğunu anlattı.
Osmanlı döneminde kullanılmış eşyaların kendisi için büyük değeri olduğunu ifade eden Bedel, eskiden el emeği ile yapılmış kilim, halı, yastık, yazma, çarık, çorap ve heybe gibi eşyaları bugün bulmanın çok zor olduğunu anlattı. Bedel, biriktirdiği bu eşyaları ileride sergilemeyi düşündüğünü dile getirdi.
Bedel, biriktirdiği müzik aletleri ve eşyalarla bir müze açmasa bile, evinin bir bölümünde sergilemeyi düşündüğünü dile getirdi.
İki oğlunun da müzikle uğraştığını belirten Bedel, eski kültürleri yaşatmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.