Suriyeli Muhaliflere Yönelik Eğit-Donat Programı
WASHINGTON – ABD Merkezi Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Lloyd Austin, terör örgütü DAEŞ’le mücadele kapsamında eğitilip silahlandırılan Suriyeli ılımlı muhaliflerden sadece dört veya beşinin sahada örgütle savaştığını söyledi.
Austin, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Christine Wormuth ile Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nde DAEŞ ile ilgili mücadele noktasında Kongre üyelerinin sorularını yanıtladı.
Orgeneral Austin'e, ABD ve koalisyon güçleri tarafından DAEŞ’e karşı savaşmaları için eğitilip silahlandırılan Suriyeli ılımlı muhaliflerin ilk mezunlarının Suriye’ye geçtikten sonra Nusra Cephesi tarafından saldırıya uğradıkları ve alıkonuldukları hatırlatılarak, elde kalan savaşçıların sayısı soruldu. Austin, “Küçük bir grup. Konuştuğumuz sahada savaşanların sayısı dört veya beş” yanıtı verdi.
Muhaliflerin eğitilip donatılmasına yönelik programın şu ana kadar istenilen şekilde ilerleyemediğinin altını çizen Austin, “Yeni Suriyeli Güçler’in programı yavaş bir başlangıç yaptı. Şu anda ilerlediğimiz hızla başlangıçta belirlediğimiz hedefe erişemeyeceğiz” ifadesini kullandı.
ABD Savunma Bakan Yardımcısı Christine Wormuth da bir soru üzerine, 15 Eylül itibariyle, eğit-donat programı kapsamında şu anda 100 ila 120 muhalifin eğitimden geçirilmekte olduğu bilgisini verdi.
Suriyelilere yönelik eğit-donat programını Türkiye’nin yanı sıra Ürdün, Katar ve Suudi Arabistan’da yapmayı planlayan ABD, ilkbahar aylarında başlanılan programla her yıl yaklaşık 5 bin ılımlı muhalifi eğitmeyi planlıyordu. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon da bu programa katılanlara aylık 250-400 dolar arası maaş verileceğini duyurmasına rağmen, eğitilecek muhaliflerin azlığı, programın hedefleri doğrultusunda ilerlemeyişi Kongre üyelerinden eleştiriler alıyordu.
Senato Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Parti Arizona Senatörü John McCain de oturumda eğit-donat programını eleştirdi. Söz konusu programın “açıkça ve ne yazık ki başarısız” olduğunu kaydeden McCain, “İlk yıl eğitilmesi düşünülen savaşçıların sayısı 3 bindi. Buna karşılık programda sadece 54 savaşçı eğitilip donatıldı ve onların bazıları Suriye’ye döner dönmez El-Kaide tarafından ya öldürüldü ya da alıkonuldu. Yönetimin, bu programın, Suriye’de sahada kullanılabilir yerel güçler oluşturacağına yönelik sözü henüz alanda önemli bir etki göstermedi” diye konuştu.
Eğitilen bu güçlerin Esed rejimine karşı savaşmayıp sadece DAEŞ ile mücadele edecek olmasını da eleştiren McCain, Beyaz Saray yönetiminin, Suriyeli halkı korumak için niçin uçuşa yasak bölge kurulmasına karşı çıktığını da sorguladı.
McCain’in, rejim güçlerince halkın bombalanmasını ve katledilmesini önleyebilecek uçuşa yasak bölgenin kurulmasını yönetime önerip önermeyeceğini sorması üzerine Austin, “Şu anda böyle bir güvenli bölge oluşturulmasını öneremem” yanıtını verdi.
Bunun üzerine McCain, “Anlıyorum general, şu anda yüz binlerce sığınmacının Avrupa’ya akın ettiğini, 250 bin Suriyelinin katledildiğini, İranlıların kontrolündeki daha çok Şii milislerin Peşmergenin yanında savaştığını görürken bize her şeyin iyi olduğunu söylüyorsunuz. Hayatımda, tüm bağımsız uzmanların savunduğu gerçeklikten bu kadar uzak bir sunumu hiç görmedim” diyerek tepkisini ortaya koydu.
McCain, Suriye meselesine bir an önce çözüm bulunması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Seçeneklerimiz hiçbir şey yapmamak veya Irak ve Suriye’yi işgal etmek. Komitenin üyeleri bu seçenekleri yıllardır dillendiriyor ve bunlar hala geçerli. Esed’in hava güçlerini kendi halkına karşı kullanma yeteneğini sonlandırmalıyız, özellikle de korkunç varil bombalarının kullanımını. Masum sivil insanları katleden varil bombalarını yukarıdan bırakan uçaklarını vurmalıyız. Sığınmacıların ve yerinden edilen halkın güvenli olacağı Suriye içinde güvenli alanlar oluşturmalıyız. Suriyeli ılımlı muhaliflerin ve Iraklı güçlerin hızlı bir şekilde eğitiminin sağlanması için önemli değişiklikler yapmalıyız. Irak ve Suriye’nin işgal edilmesi gerektiğine hiç kimse inanmazken, başarılı olmak için büyük ihtimalle ilave ABD özel kuvvetlerine ve askeri danışmanlarına ihtiyaç var.”
Öte yandan Amerikan NBC News kanalı, isim belirtmeden Pentagon yetkililerine dayandırdığı haberinde, ABD askerlerinin Suriye’nin kuzeyindeki YPG güçlerine “danışmanlık ve yardım” desteği sunduğunu ileri sürdü. Pentagon, AA muhabirinin sorusu üzerine, haberdeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi. CENTCOM’dan konuya ilişkin yapılan açıklamada da, "Suriye'de sahada ne herhangi bir ABD askeri gücü bulunuyor ne de Suriyeli yerel güçlere eğitim verdik" denildi.
Kaynak: AA
Orgeneral Austin'e, ABD ve koalisyon güçleri tarafından DAEŞ’e karşı savaşmaları için eğitilip silahlandırılan Suriyeli ılımlı muhaliflerin ilk mezunlarının Suriye’ye geçtikten sonra Nusra Cephesi tarafından saldırıya uğradıkları ve alıkonuldukları hatırlatılarak, elde kalan savaşçıların sayısı soruldu. Austin, “Küçük bir grup. Konuştuğumuz sahada savaşanların sayısı dört veya beş” yanıtı verdi.
Muhaliflerin eğitilip donatılmasına yönelik programın şu ana kadar istenilen şekilde ilerleyemediğinin altını çizen Austin, “Yeni Suriyeli Güçler’in programı yavaş bir başlangıç yaptı. Şu anda ilerlediğimiz hızla başlangıçta belirlediğimiz hedefe erişemeyeceğiz” ifadesini kullandı.
ABD Savunma Bakan Yardımcısı Christine Wormuth da bir soru üzerine, 15 Eylül itibariyle, eğit-donat programı kapsamında şu anda 100 ila 120 muhalifin eğitimden geçirilmekte olduğu bilgisini verdi.
Suriyelilere yönelik eğit-donat programını Türkiye’nin yanı sıra Ürdün, Katar ve Suudi Arabistan’da yapmayı planlayan ABD, ilkbahar aylarında başlanılan programla her yıl yaklaşık 5 bin ılımlı muhalifi eğitmeyi planlıyordu. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon da bu programa katılanlara aylık 250-400 dolar arası maaş verileceğini duyurmasına rağmen, eğitilecek muhaliflerin azlığı, programın hedefleri doğrultusunda ilerlemeyişi Kongre üyelerinden eleştiriler alıyordu.
Senato Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Parti Arizona Senatörü John McCain de oturumda eğit-donat programını eleştirdi. Söz konusu programın “açıkça ve ne yazık ki başarısız” olduğunu kaydeden McCain, “İlk yıl eğitilmesi düşünülen savaşçıların sayısı 3 bindi. Buna karşılık programda sadece 54 savaşçı eğitilip donatıldı ve onların bazıları Suriye’ye döner dönmez El-Kaide tarafından ya öldürüldü ya da alıkonuldu. Yönetimin, bu programın, Suriye’de sahada kullanılabilir yerel güçler oluşturacağına yönelik sözü henüz alanda önemli bir etki göstermedi” diye konuştu.
Eğitilen bu güçlerin Esed rejimine karşı savaşmayıp sadece DAEŞ ile mücadele edecek olmasını da eleştiren McCain, Beyaz Saray yönetiminin, Suriyeli halkı korumak için niçin uçuşa yasak bölge kurulmasına karşı çıktığını da sorguladı.
McCain’in, rejim güçlerince halkın bombalanmasını ve katledilmesini önleyebilecek uçuşa yasak bölgenin kurulmasını yönetime önerip önermeyeceğini sorması üzerine Austin, “Şu anda böyle bir güvenli bölge oluşturulmasını öneremem” yanıtını verdi.
Bunun üzerine McCain, “Anlıyorum general, şu anda yüz binlerce sığınmacının Avrupa’ya akın ettiğini, 250 bin Suriyelinin katledildiğini, İranlıların kontrolündeki daha çok Şii milislerin Peşmergenin yanında savaştığını görürken bize her şeyin iyi olduğunu söylüyorsunuz. Hayatımda, tüm bağımsız uzmanların savunduğu gerçeklikten bu kadar uzak bir sunumu hiç görmedim” diyerek tepkisini ortaya koydu.
McCain, Suriye meselesine bir an önce çözüm bulunması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Seçeneklerimiz hiçbir şey yapmamak veya Irak ve Suriye’yi işgal etmek. Komitenin üyeleri bu seçenekleri yıllardır dillendiriyor ve bunlar hala geçerli. Esed’in hava güçlerini kendi halkına karşı kullanma yeteneğini sonlandırmalıyız, özellikle de korkunç varil bombalarının kullanımını. Masum sivil insanları katleden varil bombalarını yukarıdan bırakan uçaklarını vurmalıyız. Sığınmacıların ve yerinden edilen halkın güvenli olacağı Suriye içinde güvenli alanlar oluşturmalıyız. Suriyeli ılımlı muhaliflerin ve Iraklı güçlerin hızlı bir şekilde eğitiminin sağlanması için önemli değişiklikler yapmalıyız. Irak ve Suriye’nin işgal edilmesi gerektiğine hiç kimse inanmazken, başarılı olmak için büyük ihtimalle ilave ABD özel kuvvetlerine ve askeri danışmanlarına ihtiyaç var.”
Öte yandan Amerikan NBC News kanalı, isim belirtmeden Pentagon yetkililerine dayandırdığı haberinde, ABD askerlerinin Suriye’nin kuzeyindeki YPG güçlerine “danışmanlık ve yardım” desteği sunduğunu ileri sürdü. Pentagon, AA muhabirinin sorusu üzerine, haberdeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi. CENTCOM’dan konuya ilişkin yapılan açıklamada da, "Suriye'de sahada ne herhangi bir ABD askeri gücü bulunuyor ne de Suriyeli yerel güçlere eğitim verdik" denildi.