Kars Ülkü Ocakları Başkanından Terör Olaylarına Sert Tepki
Kars Ülkü Ocakları Başkanı Tolga Adıgüzel, elleri kınalanarak gönderilen yiğitlerin al bayrağa sarılı döndüklerini belirtti.
Ülkü Ocakları Başkanı Tolga Adıgüzel, yaşanan son olayların ırkçı-bölücü terör örgütünün iğrenç yüzünü bir kez gün yüzüne çıkarttığını vurguladı
Son günde yaşanan terör olayları ile ilgili açıklamalarda bulunan Kars Ülkü Ocakları İl Başkanı Tolga Adıgüzel, Askere, polise kurşun sıkan, vatandaşları kaçıran; yolları kapatan, iş makinelerini yakan, memleketin huzur ve asayişini bozan cani sürüsüyle çok etkin bir şekilde mücadele etmenin devletin asli sorumluluğu olduğunu söyledi.
Ülkü Ocakları Başkanı Tolga Adıgüzel, “Türkiye son iki haftadır hemen her gün yeni bir terör saldırısıyla güne uyanıyor. Memleket evlatları hain pusularda, kalleş tuzaklarda can veriyor. Anaların gözünden yaş, babaların yüreğinden hüzün, çocukların yüzünden acı eksik olmuyor. Elleri kınalanarak gönderilen yiğitler al bayrağa sarılarak dönüyor. Şehitlerimizin acısı milletimizin yüreğine adeta bir kor olup düşüyor” dedi.
“TERÖRE LOJİSTİK VE İSTİHBARİ DESTEK VEREN UNSURLARIN DEVRE DIŞI BIRAKILMASI, TERÖRÜ FİNANSE EDEN KAYNAKLARIN KURUTULMASI, TERÖR PROPAGANDASI YAPAN MİLLETVEKİLİ, GAZETECİ, YAZAR VE DİĞER TÜM KİŞİLERİN HUKUK KARŞISINA ÇIKARILMASI ÜLKEMİZİN VE MİLLETİMİZİN GELECEĞİ AÇISINDAN ELZEMDİR”
Yaşanan son olaylar ırkçı-bölücü terör örgütünün iğrenç yüzünü bir kez daha gün yüzüne çıkarmıştır. Eşkıyadan özgürlük savaşçısı yaratmak isteyenler bir kez daha yanılmıştır diyen Adıgüzel, “Analar ağlamayacak” diyenlerin düştükleri gaflet bir kez daha görülmüştür. Teröristi cesaretlendirmenin, terör karşısında geri adım atmanın olumlu sonuçlar doğurmayacağına bir kez daha şahit olunmuştur. Askerimize, polisimize kurşun sıkan, vatandaşlarımızı kaçıran; yollarımızı kapatan, iş makinelerimizi yakan, memleketimizin huzur ve asayişini bozan cani sürüsüyle çok etkin bir şekilde mücadele etmek devletin asli sorumluluğudur. Bu sorumluluk tehir edilebilecek bir mahiyet taşımamaktadır. Hiçbir siyasi hesap vatan evlatlarının canından daha kıymetli olamaz. Siyasi iktidar terörle müzakere sürecine derhal son vererek, eşkıyaların kökünü kazıyacak bir eylem planını ortaya koymak zorundadır. Bu milli bir görev ve ülkemiz açısından beka meselesidir. Yurt genelinde ve yurt dışında bulunan terörist unsurların düzenlenecek kapsamlı hava ve kara harekâtlarıyla etkisiz hale getirilmesi; teröre lojistik ve istihbari destek veren unsurların devre dışı bırakılması, terörü finanse eden kaynakların kurutulması, terör propagandası yapan milletvekili, gazeteci, yazar ve diğer tüm kişilerin hukuk karşısına çıkarılması ülkemizin ve milletimizin geleceği açısından elzemdir. Terörü bir yöntem olarak benimseyenlerin asla başarıya ulaşamayacağı tüm dünyaya ilan edilmelidir. Türk milletinin varlığına ve birliğine kast eden her türlü fitnenin başı ezilmelidir” diye konuştu.
“BÖLÜCÜ VATAN HAİNLERİNE KARŞI, ASKERE VE POLİSE NEDEN “VUR EMRİ” VERMİYOR?”
Bölücü vatan hainlerine karşı, askere ve polise neden “vur emri” verilmesi gerektiğini ifade eden Adıgüzel, “Kağızman da aynı mevki de iki defa araçların PKK’lılar tarafından durdurularak yakılması, yolcuların rehin alınması, Sarıkamış ilçemiz de artan terör saldırıları, yakılan iş makineleri, tek gayesi evine alın teriyle kazandığı helal ekmeğini götürmek olan Devlet Demir Yolları işçisinin şehit edilmesi, mayın patlaması sonucu şehit olan güvenlik görevlimiz bunların hesabını kim verecek? İktidar sahipleri, bölücü vatan hainlerine karşı, askere ve polise neden “vur emri” vermiyor? Görüştüğümüz güvenlik görevlileri neden elimiz kolumuz bağlı diyorlar? Bölge de yaşayan Türk Milleti’nin can ve mal güvenliği neden sağlanmamaktadır? Görüştüğümüz yetkililer neden herkes başının çaresine baksın diyorlar?” şeklinde konuştu.
“KARS TURİZMİNE DARBE VURDUĞUNU İDDİA EDEREK, BİZLERİ KINAYAN SOYTARILAR: ŞİMDİ PKK’NIN KAĞIZMAN VE SARIKAMIŞ’TA Kİ YAPTIĞI TERÖR EYLEMLERİNİ NEDEN KINAMIYORSUNUZ?”
Yaptığı bir açıklamadan dolayı turizmi baltaladığı ileri sürülerek kendisine tepki gösterenlerin terör olaylarını neden sessiz kaldıklarına dikkat çeken Kars Ülkü Ocakları Başkanı Tolga Adıgüzel, şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz Haziran ayı içerisinde Ermeni diasporasının şehrimiz ve bölgemiz ile ilgili gizli ve hain niyetlerini içeren bir basın açıklaması düzenledik. Yaptığımız basın açıklaması; yerel, ulusal ve uluslar arası basın da fazlasıyla yer aldı. İçine Ermeni kaçmış hainler tarafından eleştirilere maruz kaldık. Yaptığımız açıklamanın Kars turizmine darbe vurduğunu iddia ederek, bizleri kınayan soytarılar: Şimdi PKK’nın Kağızman ve Sarıkamış’ta ki yaptığı terör eylemlerini neden kınamıyorsunuz? Bu terör eylemleri neticesinde nice civan mertler şehit oldu, bu terör eylemleri Türkiye ve Kars turizmine balta vurmadı mı? Bırakın yabancı turistleri yerli turistler bile Kars’a gelmekten imtina eder oldular. Ama tabi sizler bunları kınayamazsınız. Çünkü hepiniz aynı yolun yolcusu, kıblesi belli olmayan, şeref ve haysiyetten yoksun insan müsveddelerisiniz. Vatanımızın ve milletimizin bölünmez bütünlüğü için görev yaparken şehit düşen asker, polis ve vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabırlar diliyoruz. Türk Milleti’nin başı sağolsun!”
Kaynak: İHA
Son günde yaşanan terör olayları ile ilgili açıklamalarda bulunan Kars Ülkü Ocakları İl Başkanı Tolga Adıgüzel, Askere, polise kurşun sıkan, vatandaşları kaçıran; yolları kapatan, iş makinelerini yakan, memleketin huzur ve asayişini bozan cani sürüsüyle çok etkin bir şekilde mücadele etmenin devletin asli sorumluluğu olduğunu söyledi.
Ülkü Ocakları Başkanı Tolga Adıgüzel, “Türkiye son iki haftadır hemen her gün yeni bir terör saldırısıyla güne uyanıyor. Memleket evlatları hain pusularda, kalleş tuzaklarda can veriyor. Anaların gözünden yaş, babaların yüreğinden hüzün, çocukların yüzünden acı eksik olmuyor. Elleri kınalanarak gönderilen yiğitler al bayrağa sarılarak dönüyor. Şehitlerimizin acısı milletimizin yüreğine adeta bir kor olup düşüyor” dedi.
“TERÖRE LOJİSTİK VE İSTİHBARİ DESTEK VEREN UNSURLARIN DEVRE DIŞI BIRAKILMASI, TERÖRÜ FİNANSE EDEN KAYNAKLARIN KURUTULMASI, TERÖR PROPAGANDASI YAPAN MİLLETVEKİLİ, GAZETECİ, YAZAR VE DİĞER TÜM KİŞİLERİN HUKUK KARŞISINA ÇIKARILMASI ÜLKEMİZİN VE MİLLETİMİZİN GELECEĞİ AÇISINDAN ELZEMDİR”
Yaşanan son olaylar ırkçı-bölücü terör örgütünün iğrenç yüzünü bir kez daha gün yüzüne çıkarmıştır. Eşkıyadan özgürlük savaşçısı yaratmak isteyenler bir kez daha yanılmıştır diyen Adıgüzel, “Analar ağlamayacak” diyenlerin düştükleri gaflet bir kez daha görülmüştür. Teröristi cesaretlendirmenin, terör karşısında geri adım atmanın olumlu sonuçlar doğurmayacağına bir kez daha şahit olunmuştur. Askerimize, polisimize kurşun sıkan, vatandaşlarımızı kaçıran; yollarımızı kapatan, iş makinelerimizi yakan, memleketimizin huzur ve asayişini bozan cani sürüsüyle çok etkin bir şekilde mücadele etmek devletin asli sorumluluğudur. Bu sorumluluk tehir edilebilecek bir mahiyet taşımamaktadır. Hiçbir siyasi hesap vatan evlatlarının canından daha kıymetli olamaz. Siyasi iktidar terörle müzakere sürecine derhal son vererek, eşkıyaların kökünü kazıyacak bir eylem planını ortaya koymak zorundadır. Bu milli bir görev ve ülkemiz açısından beka meselesidir. Yurt genelinde ve yurt dışında bulunan terörist unsurların düzenlenecek kapsamlı hava ve kara harekâtlarıyla etkisiz hale getirilmesi; teröre lojistik ve istihbari destek veren unsurların devre dışı bırakılması, terörü finanse eden kaynakların kurutulması, terör propagandası yapan milletvekili, gazeteci, yazar ve diğer tüm kişilerin hukuk karşısına çıkarılması ülkemizin ve milletimizin geleceği açısından elzemdir. Terörü bir yöntem olarak benimseyenlerin asla başarıya ulaşamayacağı tüm dünyaya ilan edilmelidir. Türk milletinin varlığına ve birliğine kast eden her türlü fitnenin başı ezilmelidir” diye konuştu.
“BÖLÜCÜ VATAN HAİNLERİNE KARŞI, ASKERE VE POLİSE NEDEN “VUR EMRİ” VERMİYOR?”
Bölücü vatan hainlerine karşı, askere ve polise neden “vur emri” verilmesi gerektiğini ifade eden Adıgüzel, “Kağızman da aynı mevki de iki defa araçların PKK’lılar tarafından durdurularak yakılması, yolcuların rehin alınması, Sarıkamış ilçemiz de artan terör saldırıları, yakılan iş makineleri, tek gayesi evine alın teriyle kazandığı helal ekmeğini götürmek olan Devlet Demir Yolları işçisinin şehit edilmesi, mayın patlaması sonucu şehit olan güvenlik görevlimiz bunların hesabını kim verecek? İktidar sahipleri, bölücü vatan hainlerine karşı, askere ve polise neden “vur emri” vermiyor? Görüştüğümüz güvenlik görevlileri neden elimiz kolumuz bağlı diyorlar? Bölge de yaşayan Türk Milleti’nin can ve mal güvenliği neden sağlanmamaktadır? Görüştüğümüz yetkililer neden herkes başının çaresine baksın diyorlar?” şeklinde konuştu.
“KARS TURİZMİNE DARBE VURDUĞUNU İDDİA EDEREK, BİZLERİ KINAYAN SOYTARILAR: ŞİMDİ PKK’NIN KAĞIZMAN VE SARIKAMIŞ’TA Kİ YAPTIĞI TERÖR EYLEMLERİNİ NEDEN KINAMIYORSUNUZ?”
Yaptığı bir açıklamadan dolayı turizmi baltaladığı ileri sürülerek kendisine tepki gösterenlerin terör olaylarını neden sessiz kaldıklarına dikkat çeken Kars Ülkü Ocakları Başkanı Tolga Adıgüzel, şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz Haziran ayı içerisinde Ermeni diasporasının şehrimiz ve bölgemiz ile ilgili gizli ve hain niyetlerini içeren bir basın açıklaması düzenledik. Yaptığımız basın açıklaması; yerel, ulusal ve uluslar arası basın da fazlasıyla yer aldı. İçine Ermeni kaçmış hainler tarafından eleştirilere maruz kaldık. Yaptığımız açıklamanın Kars turizmine darbe vurduğunu iddia ederek, bizleri kınayan soytarılar: Şimdi PKK’nın Kağızman ve Sarıkamış’ta ki yaptığı terör eylemlerini neden kınamıyorsunuz? Bu terör eylemleri neticesinde nice civan mertler şehit oldu, bu terör eylemleri Türkiye ve Kars turizmine balta vurmadı mı? Bırakın yabancı turistleri yerli turistler bile Kars’a gelmekten imtina eder oldular. Ama tabi sizler bunları kınayamazsınız. Çünkü hepiniz aynı yolun yolcusu, kıblesi belli olmayan, şeref ve haysiyetten yoksun insan müsveddelerisiniz. Vatanımızın ve milletimizin bölünmez bütünlüğü için görev yaparken şehit düşen asker, polis ve vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabırlar diliyoruz. Türk Milleti’nin başı sağolsun!”