PKK'dan teröristler Kandil'i anlattı

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 24-25 Temmuz 2015 gecesi TSK’nın Kandil’e yaptığı ağır hava operasyonlarından sonra fırsat bularak terör örgütü PKK’dan kaçarak 28 Temmuz 2015 tarihinde güvenlik güçlerine teslim olan 3 terörist, örgütte anlatıldığının aksine Türkiye’de askerler tarafından çok iyi karşılandıklarını ifade ederek, arkadaşlarına teslim olmaları çağrısında bulundular. Teröristler, bundan sonra hayatlarında herhangi bir vatandaş gibi yaşamak istediklerini söyledi.

PKK'dan teröristler Kandil'i anlattı
PKK'dan teröristler Kandil'i anlattı
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 3 terörist, 24-25 Temmuz gecesi TSK'nın Kandil'e gerçekleştirdiği hava operasyonlarından sonra 28 Temmuz'da PKK terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine teslim oldu.

Teslim olanlardan 'Zozan' kod adlı terörist güvenlik güçlerine verdiği ifadede, 24-25 Temmuz gecesi TSK'nın Kandil'e gerçekleştirdiği hava operasyonları sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı:

'Çok arkadaşımız öldü gözlerimizin önünde. Biz nasıl sağ kaldık bilmiyorum. O gece bana verilen görevleri bitirerek yatmaya gittim. Gece yarısı hiç duymadığım kadar büyük patlamalarla uyandım. Uyku sersemi ne olduğunu anlamadım. Herkes bağırarak sağa sola koşuyordu, kaldığımız yerin yakınında bir alev topunu gördüm sonra çok büyük bir patlama sesi geldi. Silahımı bile yanıma alamamıştım. O anda üstüme 2 veya üç arkadaşım yığıldı. Altlarında kaldım. Bir süre öylece dondum, düşünmek istiyordum ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Ne olmuştu, bu patlamalar alevler neydi anlayamadım.'

Sadece PKK terör örgütünün lider kadrosunun girdiği, 20 metre derinlikte olan bir cephanelikten bahseden 'Zozan' kod adlı terörist, TSK'nın gerçekleştirdiği hava operasyonunda çok büyük patlamalar olduğunu, bu cephaneliğin de vurulmuş olabileceğini ifade etti.

Operasyonlardan sonra arkadaşlarıyla kamptan olabildiğince uzağa kaçtığını kaydeden 'Zozan', PKK terör örgütüne ait diğer kamplardan da alevler yükseldiğini belirtti.
'Bu jetleri Allah gönderdi, kaçma fırsatı bulduk'

Zozan, ifadesinde yaşadıklarını şöyle anlattı:

'Bir ara rüyada mıyım dedim kendi kendime, kıyamet mi geldi dedim. Normalde namaz kılan biriydim. Annem babam kardeşlerim herkes namaz kılar bizim ailede ama beni bu kampa getirdikleri günden beri ne namaz kılabildim, ne de oruç tutabildim. Kesinlikle İslam ile alakalı bir tek söz dahi edemezsiniz buralarda. Örgüte katılanlar kısa bir süre sonra gerçeği görerek hemen pişman oluyorlar ama kaçmaya karar verdiklerinde bunu hemen yapamıyorlar. Çünkü, kaçıp yakalandığın zaman hemen infaz ediyorlar seni. Bu jetleri Allah gönderdi herhalde. O kargaşadan yararlanarak çok arkadaş kaçtı. Biz üç kişi birlikte hareket ettik. 3-4 gün yürüdük Türkiye'ye doğru. Elimizde silah da yoktu. Geçtiğimiz yerlerde örgütün kullandığı barınma yerleri vardı. Oraların uzağından geçerek kendimizi güvenceye alacaktık ama o yerlerin çoğu da devam eden günlerde jetler tarafından vurulmuştu. Sadece yoğun dumanlar çıkıyordu hala.'

PKK kamplarına kandırılarak götürüldüğünü kaydeden 'Zozan', 'Geldiğimizde her şeyin yalan olduğunu anladım ama artık iş işten geçmişti. Kaç sefer kaçmayı düşündüm ama cesaret edemedim. Kaçmaya yeltenenleri ya öldürüyorlardı ya da ölmekten beter hale getiriyorlardı. Artık kaçmayı düşünemez bir hale gelmiştim. Ben yaşamak istiyordum ama böyle değil. Allah razı olsun o jetlerden ki bana ve birçok arkadaşa bu fırsatı verdiler' ifadelerini kullandı.
'Kimse teslim olmaktan korkmasın'

Çok zor şartlar altında yaşadıklarını belirten Zozan, şöyle devam etti:

'Hep bulgur ve kuru fasulyeye talim ediyorduk ki onlar da rezaletti. Anamın yaptığı yemekleri çok özledim. Beni bırakın gideyim, kimseyi öldürmedim, kamptan dışarı bile çıkmadım. Orada herkes eziliyor. Zor şartlar altında yaşıyorlar. Kalanların içinde kararsızların sayısı oldukça fazla. Gerçi şu anda kaç kişi kaldı bilmiyorum. Bu felaketten sonra çok yaşayan yoktur herhalde.

Buradan kalanlara sesleniyorum, gelin, teslim olun. Size anlatılanlar hiç doğru değil. Ne öldürdüler ne de üstümüze beton döktüler. İşte, gördüğünüz gibi sapasağlamız. Kimse teslim olmaktan korkmasın. Güvenlik güçleri bize son derece iyi davrandı. Korkmayın gelin ve yeniden doğun. Bu fırsat bir daha elinize geçmeyebilir.'

Kaynak: İHA