BDDK Başkanı Akben AA Finans Masası'na Konuk Oldu Açıklaması (1)
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, "Güçlü bir bankacılık yapımız ve güçlü bir sermaye yeterliliğimiz var... Yapımızın güçlü olması, bu bağlamda da sektöre yabancı ilgisini sürdürüyor" dedi.
Akben, Anadolu Ajansı'nın 100. Yıl Vizyonu çerçevesinde geliştirdiği AA Finans Haberleri Terminali'nden canlı olarak yayınlanan AA Finans Masası'nın konuğu oldu.
Göreve geldikten sonra ilk kapsamlı röportajını AA'ya verdiğine dikkati çeken Akben, bunun, kurumun önemini ve AA'nın habercilik anlayışına verdikleri değeri gösterdiğini dile getirdi.
Akben, seçim döneminin ekonomiyi nasıl etkileyeceğine ilişkin bir soru üzerine, hükümet kurulması ve seçim süreçlerinde genelde ekonomilerde dalgalanmalar oluştuğunu, bu dalgalanmaların seçim sathına girildiği andan itibaren başladığını, yeni hükümet kurulana kadar volatilitenin arttığını ve belirsizlik ortamı olduğu düşünülerek çeşitli beklentilerin oluştuğunu ifade etti.
Türkiye'de son 10 yıl içerisinde bu tür ekonomik kırılganlıkların çok azaldığını vurgulayan Akben, "Bankacılık sektörü de bu olayları satın aldıkları için dün ne isek bugün de çok farklı değiliz. Güçlü bir bankacılık yapımız ve güçlü bir sermaye yeterliliğimiz var. Gelişmekte olan ülkelere, Avrupa ve Amerika'ya baktığımızda onlara göre tabii ki bankacılık sektörü alanında önemli bir potansiyele sahibiz. O piyasalar ile kıyaslanacak bir büyüklükte değiliz ama yapımızın güçlü olması, bu bağlamda da sektöre yabancı ilgisini sürdürüyor" diye konuştu.
Akben, sektörün 2001 krizinden sonra bugüne kadar önemli dersler çıkardığını belirterek, yasal düzenlemeler, BDDK'nın kurulması ve bankaların ortaya koyduğu performansın önem arz ettiğini bildirdi. Son 1 yılda sektörün yüzde 20'nin üzerinde büyüme gerçekleştirdiğinin altını çizen Akben, toplamda dünyadaki büyüme ile kıyaslandığında önemli bir büyümeden bahsedildiğini söyledi. Akben, "Çnümüzdeki yıllarda çevremizdeki savaşların sona ermesi, birtakım belirsizliklerin ortadan kalkması ve Fed tutanaklarının açıklanması kararlarının belli olması ile birlikte ülkemiz açısından da sektörümüz açısından da daha güzel ve daha parlak günleri beklediğimizi düşünüyorum" ifadesini kullandı.
- "Fed'in faiz kararı belirgin değil"
ABD'deki toparlanmaya paralel olarak, Avrupa ile diğer gelişmekte olan Çin ve Rusya gibi ülkelerde bu toparlanmanın henüz gerçekleşmediğini dile getiren Akben, Fed içinde Başkanlar Kurulu'nda görüş ayrılıklarının bulunduğunu, bundan dolayı da Fed'in faiz kararının belirginleşmediğini, bunun tekrar ertelenmesinin söz konusu olduğunu söyledi.
Bu tür kararların öncesinde piyasanın bunu satın aldığını anlatan Akben, genel anlamda Fed'in kararının da nispeten satın alındığını aktardı. Akben, "Bundan sonra artırılsa da artırılmasa da etkisinin çok büyük boyutlara ulaşacağını ben düşünmüyorum şahsen. Eylül ayında da Fed'in böyle bir faiz artımı beklentisi, Merkez Bankası'nın da dünkü açıklamalarından da anlaşıyor ki yüzde 100 beklenti yok aslında. Belki yine onun esnetilmesinin söz konusu olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın, enflasyonun yüzde 7'nin altına çekilmesi için bazı kurumlarla iş birliği içinde hareket edilmesi gerektiğine dair çağrısı olduğu anımsatılarak, bu noktada BDDK ile Merkez Bankası arasında ne gibi bir iş birliği görüleceği sorusuna Akben, ekonomi kurmayları, bürokrasisi ve ekonomi yöneten birimlerin mutlaka kolektif çalışma içinde yer almaları gerektiğini ifade etti.
Son düzenlemelerle Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığındaki, BDDK, TMSF, SPK ve Merkez Bankası'nın üyesi olduğu, Hazine Müsteşarlığı'nın da dahil olduğu Finansal İstikrar Komitesi'nde, gelişmelerin ışığında nasıl hamleler yapılacağı, ekonomide neler yapılması gerektiğinin görüşüldüğü aylık toplantıların gerçekleştirildiğini belirten Akben, şunları kaydetti:
"Hükümet kurulmuş kurulmamış, şöyle olmuş böyle olmuş bir beklenti içinde olmadan bu toplantı sürdürülüyor. Zaten mevcut hükümetimiz var. Merkez Bankası'nın enflasyon istikrar hedefi var, ekonominin diğer kurumları da bu hedef doğrultusunda çalışıyor. Benim göreve geldiğim sıralarda ekonomi bürokrasisiyle, hükümet politikalarıyla uyumlu çalışacağımız konusunda bir beyanatım olmuştu. Bunu başka taraflara çekenler oldu. Bankalar Kanunu'nda BDDK'nın hükümet politikalarıyla uyumlu çalışacağına dair kanun maddesi var. Ekonomi bürokrasisinin elbette ki birbiriyle uyumlu, hükümet politikalarıyla uyumlu hareket etmesi gerekiyor. Bundan doğal bir şey yok. Bu yüzden Finansal İstikrar Komitesi'nde de Merkez Bankası'nın enflasyon politikasını destekleyici yönde nasıl bir yol izleyeceğimiz konusunda kararlar alıyoruz."
Kredi kartlarının taksit sayısının azaltılması, kredi kartlarında limit kısıtlaması, tüketici kredilerinin azaltılması gibi tedbirlere dikkati çeken Akben, Merkez Bankası ile uyumlu bir çalışma göstermeye devam edileceğini ifade etti.
(Sürecek)
Kaynak: AA
Göreve geldikten sonra ilk kapsamlı röportajını AA'ya verdiğine dikkati çeken Akben, bunun, kurumun önemini ve AA'nın habercilik anlayışına verdikleri değeri gösterdiğini dile getirdi.
Akben, seçim döneminin ekonomiyi nasıl etkileyeceğine ilişkin bir soru üzerine, hükümet kurulması ve seçim süreçlerinde genelde ekonomilerde dalgalanmalar oluştuğunu, bu dalgalanmaların seçim sathına girildiği andan itibaren başladığını, yeni hükümet kurulana kadar volatilitenin arttığını ve belirsizlik ortamı olduğu düşünülerek çeşitli beklentilerin oluştuğunu ifade etti.
Türkiye'de son 10 yıl içerisinde bu tür ekonomik kırılganlıkların çok azaldığını vurgulayan Akben, "Bankacılık sektörü de bu olayları satın aldıkları için dün ne isek bugün de çok farklı değiliz. Güçlü bir bankacılık yapımız ve güçlü bir sermaye yeterliliğimiz var. Gelişmekte olan ülkelere, Avrupa ve Amerika'ya baktığımızda onlara göre tabii ki bankacılık sektörü alanında önemli bir potansiyele sahibiz. O piyasalar ile kıyaslanacak bir büyüklükte değiliz ama yapımızın güçlü olması, bu bağlamda da sektöre yabancı ilgisini sürdürüyor" diye konuştu.
Akben, sektörün 2001 krizinden sonra bugüne kadar önemli dersler çıkardığını belirterek, yasal düzenlemeler, BDDK'nın kurulması ve bankaların ortaya koyduğu performansın önem arz ettiğini bildirdi. Son 1 yılda sektörün yüzde 20'nin üzerinde büyüme gerçekleştirdiğinin altını çizen Akben, toplamda dünyadaki büyüme ile kıyaslandığında önemli bir büyümeden bahsedildiğini söyledi. Akben, "Çnümüzdeki yıllarda çevremizdeki savaşların sona ermesi, birtakım belirsizliklerin ortadan kalkması ve Fed tutanaklarının açıklanması kararlarının belli olması ile birlikte ülkemiz açısından da sektörümüz açısından da daha güzel ve daha parlak günleri beklediğimizi düşünüyorum" ifadesini kullandı.
- "Fed'in faiz kararı belirgin değil"
ABD'deki toparlanmaya paralel olarak, Avrupa ile diğer gelişmekte olan Çin ve Rusya gibi ülkelerde bu toparlanmanın henüz gerçekleşmediğini dile getiren Akben, Fed içinde Başkanlar Kurulu'nda görüş ayrılıklarının bulunduğunu, bundan dolayı da Fed'in faiz kararının belirginleşmediğini, bunun tekrar ertelenmesinin söz konusu olduğunu söyledi.
Bu tür kararların öncesinde piyasanın bunu satın aldığını anlatan Akben, genel anlamda Fed'in kararının da nispeten satın alındığını aktardı. Akben, "Bundan sonra artırılsa da artırılmasa da etkisinin çok büyük boyutlara ulaşacağını ben düşünmüyorum şahsen. Eylül ayında da Fed'in böyle bir faiz artımı beklentisi, Merkez Bankası'nın da dünkü açıklamalarından da anlaşıyor ki yüzde 100 beklenti yok aslında. Belki yine onun esnetilmesinin söz konusu olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın, enflasyonun yüzde 7'nin altına çekilmesi için bazı kurumlarla iş birliği içinde hareket edilmesi gerektiğine dair çağrısı olduğu anımsatılarak, bu noktada BDDK ile Merkez Bankası arasında ne gibi bir iş birliği görüleceği sorusuna Akben, ekonomi kurmayları, bürokrasisi ve ekonomi yöneten birimlerin mutlaka kolektif çalışma içinde yer almaları gerektiğini ifade etti.
Son düzenlemelerle Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığındaki, BDDK, TMSF, SPK ve Merkez Bankası'nın üyesi olduğu, Hazine Müsteşarlığı'nın da dahil olduğu Finansal İstikrar Komitesi'nde, gelişmelerin ışığında nasıl hamleler yapılacağı, ekonomide neler yapılması gerektiğinin görüşüldüğü aylık toplantıların gerçekleştirildiğini belirten Akben, şunları kaydetti:
"Hükümet kurulmuş kurulmamış, şöyle olmuş böyle olmuş bir beklenti içinde olmadan bu toplantı sürdürülüyor. Zaten mevcut hükümetimiz var. Merkez Bankası'nın enflasyon istikrar hedefi var, ekonominin diğer kurumları da bu hedef doğrultusunda çalışıyor. Benim göreve geldiğim sıralarda ekonomi bürokrasisiyle, hükümet politikalarıyla uyumlu çalışacağımız konusunda bir beyanatım olmuştu. Bunu başka taraflara çekenler oldu. Bankalar Kanunu'nda BDDK'nın hükümet politikalarıyla uyumlu çalışacağına dair kanun maddesi var. Ekonomi bürokrasisinin elbette ki birbiriyle uyumlu, hükümet politikalarıyla uyumlu hareket etmesi gerekiyor. Bundan doğal bir şey yok. Bu yüzden Finansal İstikrar Komitesi'nde de Merkez Bankası'nın enflasyon politikasını destekleyici yönde nasıl bir yol izleyeceğimiz konusunda kararlar alıyoruz."
Kredi kartlarının taksit sayısının azaltılması, kredi kartlarında limit kısıtlaması, tüketici kredilerinin azaltılması gibi tedbirlere dikkati çeken Akben, Merkez Bankası ile uyumlu bir çalışma göstermeye devam edileceğini ifade etti.
(Sürecek)