AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ve Parti Sözcüsü Atalay Açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti sözcüsü Beşir Atalay, Çözüm Süreci'nin bitmediğini, durağanlaştığını belirterek, "Çözüm Süreci dediğiniz şu andaki yürüyen mekanizma durmuş olabilir, yani o belli bir durgunluk içinde. Onu biliyoruz sebeplerini. Ama bu niyetleri ortaya çıktığında, terörü ve şiddeti bitirmek için ve dışarıdaki o insanların hayata dönüşünü sağlamak için kaldığı yerden devam edebilir" dedi.
Partisinin genel merkezinde basın toplantısı yapan Atalay, ortak hükümet kurma çalışmalarına dikkat çekerek, CHP ile tespit edilen ana ve alt başlıkların görüşmelerinin sürdüğünü söyledi. Seçimden hemen sonra politikalarını belirlediklerini anlatan Atalay, AK Parti'nin ortak hükümet kurma çalışmalarında yapıcı bir politika izlediğini ifade etti.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun muhalefet partisi liderlerini ziyaret ettiğini anımsatan Atalay, Türk siyasetinde hele, yoğun tartışmaların, polemiklerin ve geçtiği genel seçimlerden sonra genel başkanların, siyasi parti heyetlerinin de bir araya gelmesi öyle çok alışılmış şeyler değil. Doğrusu siyasi ortamı da toplumsal ortamı da yumuşattı" diye konuştu.
Türkiye için siyaset yapanların bir araya gelerek konuşabilmeleri gerektiğini ifade eden Atalay, "Bunun da bir örneğini sergilemiş olduk" dedi.
AK Parti olarak yapıcı tavırlarını sürdürdüklerini, ortak hükümet kurma çalışmalarının sonuna kadar şartları değerlendirmek istediklerini anlatan Atalay, "CHP ile görüşmeler gayet verimli gidiyor, sağlıklı bir diyalog var, insani, medeni bir diyalog var. Heyetlerimiz doğrusu bir arada çok verimli çalışmalar yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
Atalay, hükümet kurma sürecinde partilerini temsil eden heyetin ve heyet başkanlarının görüşmelerle ilgili bilgileri son yapılan MYK toplantısında anlattıklarını ifade eden Atalay, "Partimizin bütün mekanizmaları çalışıyor" dedi. TBMM'nin yarın özel gündemle toplanacağını ve AK Parti'nin grup toplantısını yapacağını belirten Atalay, perşembe günü de genişletilmiş il başkanları toplantısı ve akşamında da partisinin MKYK üyeleriyle bir araya geleceklerini dile getirdi.
Türkiye'nin ve siyasetin gündeminin terör örgütlerine karşı yapılan operasyonlar ve terörle mücadele çalışmaları olduğunu vurgulayan Atalay şöyle devam etti:
"Cumartesi günü hem yurtiçinde hem de yurtdışında çok kapsamlı terör operasyonu başlatıldı. Yurtdışı boyutu IŞİD ve PKK kamplarının havadan bombalanması şeklinde, yurtiçi ise yoğun operasyonlar ve gözaltılar şeklinde. Şu anda gözaltına alınanların sayısı binin üzerinde biliyorsunuz Türkiye genelinde. Bu bütün terör örgütlerini kapsıyor, hem PKK, hem IŞİD, hem DHKP-C ve hem de diğer terör örgütlerini."
Bazı kayıpların da verildiğini, Türkiye'nin sabrını sonuna kadar kullandığının altını çizen Atalay, "Türkiye oldukça sabırlı davranmış ve artık sabrı taşıran son gelişmelerle bu operasyonlara başlamıştır. Zaten IŞİD ile daha önce yapılan uluslararası mutabakatları biliyorsunuz. Bu çerçevede hem üslerimizin kullanılması, hem güvenli bölge ile ilgili çalışmalar, anlaşmalar bütün bunlar şu anda yürürlükte" diye konuştu.
Güvenli bölge oluşturulmasını önemli gördüklerini vurgulayan Atalay, "Önceden beri bu Türkiye'nin tezidir ve güvenli bölge oluşması Türkiye için çok önemlidir" dedi.
Bu operasyonların sivil siyasi iradenin yönetiminde ve bütün kurumların eşgüdümü ve koordinasyonu yapıldığını söyleyen Atalay, "Devletin bütün kurumları burada eşgüdüm içinde, çok iyi bir koordinasyon var, çok etkili bir çalışma yürütülüyor" ifadelerini kullandı.
Operasyonlarla ilgili uluslararası iletişimin iyi yürütüldüğünün altını çizen Atalay, iç kamuoyunun yanında ciddi bir devlet politikası olarak en üst seviyede CHP ve MHP'nin de bilgilendirildiğini kaydetti.
- "Biz daima terör ve şiddete en sert politikaları uyguladık"
AK Parti'nin terörle ilgili tutumunu herkesin bildiğini, hiçbir ayırım gözetmeden terör örgütlerinin hepsine karşı bir tutum içerisinde olduklarını dile getiren Atalay, "Bütün hükümetlerimiz boyunca da bunu gösterdik. Burada zaman zaman Çözüm Süreci ile ilgili bölgede bazı zaafların doğması veya IŞİD ile Türkiye'nin yardımlaşması gibi hiç aslı olmayan şeyler ileri sürüldü. Bizim tutumumuz çok açık. Biz daima terör ve şiddete karşı en sert politikaları uyguladık" diye konuştu.
- "Devlet kendisiyle hesaplaştı"
Atalay, Çözüm Süreci ile ilgili AK Parti olarak, Türkiye'nin normalleştirilmesini istediklerini vurgulayarak, özgürlüklerin ve demokrasinin daha geliştirilmesi için çaba sarf ettiklerini anlattı. Atalay, "Yani ben şöyle baktığımda kendi dönemimizi tam bir demokrasi mücadelesi olarak görüyorum. Hele ilk dönemlerimizi. Parti programlarımız da böyleydi. Adeta devlet kendisiyle hesaplaştı" ifadelerini kullandı.
Kiminin anadilini konuşamadığını, kiminin ise istediği kıyafeti giyemediğini belirten Atalay, Kürt kesimine yönelik anadilde konuşmamanın, bir anlamda terörü de beslediğini dile getirdi. Atalay, demokratikleşme politikaları ile bir anlamda terörün elinden bu istismar unsurlarını almak için çok çaba sarf ettiklerini söyledi. Bu konuda da çok mesafe alındığının altını çizen Atalay, "Bugün Türkiye'de eşit vatandaşlar olarak, yaşama yönünde bütün engeller de kaldırılmış oldu" dedi.
-"Demokratikleşme konusunda atılan adımlar istismar edildi"
Atalay, Demokratik Açılım veya Çözüm Süreci diye nitelendirilen adımlarla yapmak istediklerini şöyle anlattı:
"Terör şiddet bitsin, terör unsurları varsa yurtdışına çıksın. Silah bırakılsın. Ondan sonra da devlet bu insanların eve dönüşünü, ülkelerine dönüşünü, hayata dönüşünü, siyasete dönüşünü sağlasın, organize etsin. Ana hedef budur."
Demokratikleşme konusunda atılan adımların istismar edildiğine dikkat çeken Atalay, "Gerek PKK kesimi gerekse siyasi parti olarak bu kesimle irtibatlı HDP doğrusu çok istismar ettiler. Şu seçim öncesi ve seçim sırasında bunların bölgede nasıl terör estirdiğini, şiddet kullandığını çok iyi biliyoruz" diye konuştu.
Atalay, AK Parti'nin Türkiye partisi olduğunu vurgulayarak, "Biz Türkiye'nin omurgası olarak kendimizi görüyoruz. Bizim milletvekili çıkaramadığımız sadece 5 il vardır. Onun dışında Türkiye'nin her ilinde milletvekilimiz vardır" dedi. Atalay, CHP'nin 37 , MHP'nin 34, HDP'nin ise 54 ilde milletvekili çıkaramadığını söyledi.
"Bu bölgemizde giderek şiddet artıyordu" diyen Atalay, "HDP'nin siyaset yaparak şiddete ve teröre karşı tavır koyarak, burada yardımcı olabilirdi. Seçimden önce geçen yıl 6-7 Ekim'deki vatandaşı sokağa ve şiddete çağırmaları, veya seçimden sonra geçen sürede milletvekillerinin bazı olaylara karışması, eşbaşkanlarının bazı beyanatlarına baktığınızda maalesef bu konuda çok iyi bir sınav da ortaya koymadılar" ifadelerini kullandı.
- Hiçbir devlet bunları affetmez""
HDP'nin TBMM'de siyaset yapması ve Türkiye'nin sorunlarının siyaset içinde çözülmesini çok önemli gördüklerini ve bunu arzu ettiklerini dile getiren Atalay şöyle devam etti:
"Siyaset kurumu, siyaset ortamı Türkiye'nin meselelerini tartışsın ve çözsün. Ama şiddetle, terörle bu parti arasına bir mesafe koymadı, koyamadı. Dolayısıyla bu operasyonlarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümetimizin artık mecbur kaldığı bir noktadır ve burada doğrusu artık yapmamaları, gecikme sayılırdı. Çok istismar edildi bu Çözüm Süreci. Yürütülen çalışmalar ve hükümetimiz de bölgede vatandaşlarımıza karşı yürütülen o baskıları önlemek için hele son zamanlarda güvenlik birimlerimize karşı, hele o iki polisimize uyurken, uyuyan insanın kafasına silah sıkılması hiçbir devlet bunu bağışlamaz. Hiçbir devlet bunları affetmez. Türkiye Cumhuriyeti de bunların karşılığında bunları yapıyor ve yapacak."
Beşir Atalay, şiddet ve terör bitene kadar operasyonların süreceğini söyleyerek, şunları kaydetti:
"Terör unsurları ülkeyi terk eder, silah bırakırlarsa Çözüm Süreci yine yürür. O taahhütler ve o kararlılık olursa Çözüm Süreci bu demektir. Ama şundan vazgeçmeyeceğiz, daha fazla demokrasi. Türkiye'de yaşayan bütün vatandaşlarımızın haklarını, özgürlüklerini arttırma yönündeki çabamızdan vazgeçmeyeceğiz. O daima bizim için önemli.
Hem demokratikleşme hem de terörle mücadele. Bunlar 13 yıldır yürüttüğümüz gibi birlikte yürüyecek. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın. Terörle mücadelede tabii ki güvenlikçi görünüm, güvenlik boyutu ön plana çıkar, belli bir görünümü olur ama bizim bu konularda da hukukun içinde yürüyecek çalışmalarımız. Zaten bu konuda yasal düzenlemeler var. Bu çerçevede uluslararası mutabakatlar ve hukukun içerisinde hükümetimiz bu çalışmalarını sürdürecektir."
Çözüm Süreci ile ilgili bir yıl önce TBMM'de yasal bir düzenleme yapıldığını anımsatan Atalay, bu düzenlemeleri "Çözüm Süreci çerçeve yasası" olarak gördüklerini dile getirdi. Meclisin yüzde 80'inin desteğiyle çıkan bu yasaya CHP'nin de destek verdiğini anımsatan Atalay, şiddet ve terörün bitirilme iradesinin gösterilmesi durumunda, Türkiye'nin kendi vatandaşları ile ilgili adımları atacağını dile getirdi.
- "Parti kapatmalarına ilke olarak karşıyız"
AK Parti sözcüsü Atalay, parti kapatma tartışmalarına dikkat çekerek, ilke olarak buna karşı olduklarını söyledi. 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği paketinde parti kapatmalarını tamamen ortadan kaldıracak düzenleme yapmak istediklerini ancak BDP'nin destek vermediğini anımsatan Atalay, başka bir yasal düzenlemeyle parti kapatmayı zorlaştırdıklarını belirtti.
Partilerin kapatılması yerine suç işleyenlerin cezalandırılması ilke olarak benimsediklerini ifade eden Atalay şöyle devam etti:
"Kuruma yüklenmesin bu suçlar kişiler cezalandırılsın, genel yaklaşımımız budur. Bizim uzun süredir savunduğumuz parti olarak genel yaklaşım budur. Biz siyaseti önemli görüyoruz, siyaset kurumunu önemli görüyoruz. AK Parti'ye de bir anlamda Türkiye'nin omurgası, birliğinin bütünlüğünün adeta sigortası olarak görüyoruz. Ülke genelinde siyasetin rahat yapılması, siyasetin özgürce yapılması bizim temel tezimizdir. Siyaset yapmak isteyen herkes yapsın ama siyasetle terörü karıştıran vesaire kişiler varsa o partilerin içinde yanlış yapan onlar cezalandırılsın. Bizim yaklaşımımız budur, siyasetin önünü açalım, rahat siyaset, özgür siyaset yapılırsa orada zaten şiddet yaşayamaz."
"Hatta şu benzetmeyi de ben yaparım doğrusu" diyen Atalay, din özgürlüğünün, inancının insanlarca sonuna kadar kullanılması durumunda, radikalizmin hayat bulamayacağını söyledi. Atalay, "Dini hayatı yaşamanın önüne engeller çıkarırsanız radikalizm gelişir. Türkiye'de biz AK Parti'yi ben doğrusu bu manada özgürlükleri artırdığı için radikalizmin gelişmesini önleyen bir siyasi hareket olarak da görürüm. AK Parti olarak hem özgürlüklere hem de siyasete böyle bir bakış içindeyiz ve bu politikaları iktidar olduğumuz zaman da zaten siyasetimize, oradaki uygulamalarımıza yansıtmış olduk. Bundan sonra da bizim bu görüşlerimiz devam edecektir" diye konuştu.
- Çözüm Süreci terörü ve şiddeti bitirmek için kaldığı yerden devam edebilir
Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Atalay, "Çözüm Süreci fiilen bitti mi?" şeklindeki soruya, "Hayır, hayır Çözüm Süreci'nin sonuçları önemli. Çözüm Süreci dediğiniz şu andaki yürüyen mekanizma durmuş olabilir, yani o belli bir durgunluk içinde. Onu biliyoruz sebeplerini. Ama bu niyetleri ortaya çıktığında terörü ve şiddeti bitirmek için ve dışarıdaki o insanların hayata dönüşünü sağlamak için kaldığı yerden devam edebilir. Ama bugünkü şartlarda o dediğimiz çizgiye gelene kadar bir durgunluk olur" karşılığını verdi.
CHP'nin yarın Meclis'te vereceği terör sorunu ile ilgili önergeye destek verip vermeyeceklerine ilişkin soruya Atalay, "Henüz onu bilemiyorum Meclis'teki görüşmeler onu belirleyebilir ama biz Meclise katılacağız. Bu toplantıyı biz de destekledik biliyorsunuz. Genel Başkanımızın da açıklaması oldu. Sözcülerimizi belirledik. Grup Başkanvekilimiz Mahir Ünal ve hükümetten de Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç konuşmalar yapacaklar. Meclis'te iki parti ziyaret edildi, bilgilendirildi ama Meclisi de bilgilendirmiş olacağız ve burada parti yaklaşımlarımızı da ifade edeceğiz. Ama onun sonrasında doğrusu bir araştırma komisyonu kurulup kurulmaması konusunda henüz bir karar içinde olunmadı, onu biliyorum. Yarın grup toplantımız var, onu beklemek lazım" yanıtını verdi.
- "HDP silaha bakışını ortaya koyacak tercih yapacak"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili Meclise verecekleri dilekçeyi nasıl karşıladıklarının sorulması üzerine Atalay, "İlkeler bazında bakıyoruz. Uygulamalar konusunda, bu Meclis'in işi yargının işi" dedi.
Atalay, siyasetle terörün, şiddetin bir araya getirilmemesi gerektiğini belirterek, "Onun için biz demokratik açılım' dedik. Yani silahla, silahın desteğinde, gölgesinde siyaset, siyaset değildir. Başbakanımızın söylediği gibi, arkadaşlarımızın söylediği gibi, siyaset yapanlar tavırlarını ortaya koyacaklar. HDP tavrını ortaya koyacak. Silaha bakışını ortaya koyacak, tercih yapacak. Özgür siyaseti sonuna kadar savunuyoruz. Ama silah gölgesinde tehditle, köylülere tehdit yağdırarak, sandıklara müdahale ederek, korku yayarak veya silah kullanıp güvenlik birimlerimizi mensuplarımızı şehit etmek, siyaset bu değil."
- "Terörle siyaset arasında büyük bir çizgi vardır"
Atalay, siyasetle terör arasında büyük bir çizgi olduğunu vurgulayarak, "Bu uluslararası bir kuraldır. Siyasetle terör arasında bir büyük çizgi vardır. Siyasete bakışta tek olumsuz nokta, tek sınır, tek yasal ve anayasal sınır terör ve şiddet irtibatıdır. Siyasetle bunu yan yana getirdiğinizde, orada bir sınır konur. O uluslararası bir anlayıştır ve çok haklı bir anlayıştır" diye konuştu.
Kaynak: AA
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun muhalefet partisi liderlerini ziyaret ettiğini anımsatan Atalay, Türk siyasetinde hele, yoğun tartışmaların, polemiklerin ve geçtiği genel seçimlerden sonra genel başkanların, siyasi parti heyetlerinin de bir araya gelmesi öyle çok alışılmış şeyler değil. Doğrusu siyasi ortamı da toplumsal ortamı da yumuşattı" diye konuştu.
Türkiye için siyaset yapanların bir araya gelerek konuşabilmeleri gerektiğini ifade eden Atalay, "Bunun da bir örneğini sergilemiş olduk" dedi.
AK Parti olarak yapıcı tavırlarını sürdürdüklerini, ortak hükümet kurma çalışmalarının sonuna kadar şartları değerlendirmek istediklerini anlatan Atalay, "CHP ile görüşmeler gayet verimli gidiyor, sağlıklı bir diyalog var, insani, medeni bir diyalog var. Heyetlerimiz doğrusu bir arada çok verimli çalışmalar yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
Atalay, hükümet kurma sürecinde partilerini temsil eden heyetin ve heyet başkanlarının görüşmelerle ilgili bilgileri son yapılan MYK toplantısında anlattıklarını ifade eden Atalay, "Partimizin bütün mekanizmaları çalışıyor" dedi. TBMM'nin yarın özel gündemle toplanacağını ve AK Parti'nin grup toplantısını yapacağını belirten Atalay, perşembe günü de genişletilmiş il başkanları toplantısı ve akşamında da partisinin MKYK üyeleriyle bir araya geleceklerini dile getirdi.
Türkiye'nin ve siyasetin gündeminin terör örgütlerine karşı yapılan operasyonlar ve terörle mücadele çalışmaları olduğunu vurgulayan Atalay şöyle devam etti:
"Cumartesi günü hem yurtiçinde hem de yurtdışında çok kapsamlı terör operasyonu başlatıldı. Yurtdışı boyutu IŞİD ve PKK kamplarının havadan bombalanması şeklinde, yurtiçi ise yoğun operasyonlar ve gözaltılar şeklinde. Şu anda gözaltına alınanların sayısı binin üzerinde biliyorsunuz Türkiye genelinde. Bu bütün terör örgütlerini kapsıyor, hem PKK, hem IŞİD, hem DHKP-C ve hem de diğer terör örgütlerini."
Bazı kayıpların da verildiğini, Türkiye'nin sabrını sonuna kadar kullandığının altını çizen Atalay, "Türkiye oldukça sabırlı davranmış ve artık sabrı taşıran son gelişmelerle bu operasyonlara başlamıştır. Zaten IŞİD ile daha önce yapılan uluslararası mutabakatları biliyorsunuz. Bu çerçevede hem üslerimizin kullanılması, hem güvenli bölge ile ilgili çalışmalar, anlaşmalar bütün bunlar şu anda yürürlükte" diye konuştu.
Güvenli bölge oluşturulmasını önemli gördüklerini vurgulayan Atalay, "Önceden beri bu Türkiye'nin tezidir ve güvenli bölge oluşması Türkiye için çok önemlidir" dedi.
Bu operasyonların sivil siyasi iradenin yönetiminde ve bütün kurumların eşgüdümü ve koordinasyonu yapıldığını söyleyen Atalay, "Devletin bütün kurumları burada eşgüdüm içinde, çok iyi bir koordinasyon var, çok etkili bir çalışma yürütülüyor" ifadelerini kullandı.
Operasyonlarla ilgili uluslararası iletişimin iyi yürütüldüğünün altını çizen Atalay, iç kamuoyunun yanında ciddi bir devlet politikası olarak en üst seviyede CHP ve MHP'nin de bilgilendirildiğini kaydetti.
- "Biz daima terör ve şiddete en sert politikaları uyguladık"
AK Parti'nin terörle ilgili tutumunu herkesin bildiğini, hiçbir ayırım gözetmeden terör örgütlerinin hepsine karşı bir tutum içerisinde olduklarını dile getiren Atalay, "Bütün hükümetlerimiz boyunca da bunu gösterdik. Burada zaman zaman Çözüm Süreci ile ilgili bölgede bazı zaafların doğması veya IŞİD ile Türkiye'nin yardımlaşması gibi hiç aslı olmayan şeyler ileri sürüldü. Bizim tutumumuz çok açık. Biz daima terör ve şiddete karşı en sert politikaları uyguladık" diye konuştu.
- "Devlet kendisiyle hesaplaştı"
Atalay, Çözüm Süreci ile ilgili AK Parti olarak, Türkiye'nin normalleştirilmesini istediklerini vurgulayarak, özgürlüklerin ve demokrasinin daha geliştirilmesi için çaba sarf ettiklerini anlattı. Atalay, "Yani ben şöyle baktığımda kendi dönemimizi tam bir demokrasi mücadelesi olarak görüyorum. Hele ilk dönemlerimizi. Parti programlarımız da böyleydi. Adeta devlet kendisiyle hesaplaştı" ifadelerini kullandı.
Kiminin anadilini konuşamadığını, kiminin ise istediği kıyafeti giyemediğini belirten Atalay, Kürt kesimine yönelik anadilde konuşmamanın, bir anlamda terörü de beslediğini dile getirdi. Atalay, demokratikleşme politikaları ile bir anlamda terörün elinden bu istismar unsurlarını almak için çok çaba sarf ettiklerini söyledi. Bu konuda da çok mesafe alındığının altını çizen Atalay, "Bugün Türkiye'de eşit vatandaşlar olarak, yaşama yönünde bütün engeller de kaldırılmış oldu" dedi.
-"Demokratikleşme konusunda atılan adımlar istismar edildi"
Atalay, Demokratik Açılım veya Çözüm Süreci diye nitelendirilen adımlarla yapmak istediklerini şöyle anlattı:
"Terör şiddet bitsin, terör unsurları varsa yurtdışına çıksın. Silah bırakılsın. Ondan sonra da devlet bu insanların eve dönüşünü, ülkelerine dönüşünü, hayata dönüşünü, siyasete dönüşünü sağlasın, organize etsin. Ana hedef budur."
Demokratikleşme konusunda atılan adımların istismar edildiğine dikkat çeken Atalay, "Gerek PKK kesimi gerekse siyasi parti olarak bu kesimle irtibatlı HDP doğrusu çok istismar ettiler. Şu seçim öncesi ve seçim sırasında bunların bölgede nasıl terör estirdiğini, şiddet kullandığını çok iyi biliyoruz" diye konuştu.
Atalay, AK Parti'nin Türkiye partisi olduğunu vurgulayarak, "Biz Türkiye'nin omurgası olarak kendimizi görüyoruz. Bizim milletvekili çıkaramadığımız sadece 5 il vardır. Onun dışında Türkiye'nin her ilinde milletvekilimiz vardır" dedi. Atalay, CHP'nin 37 , MHP'nin 34, HDP'nin ise 54 ilde milletvekili çıkaramadığını söyledi.
"Bu bölgemizde giderek şiddet artıyordu" diyen Atalay, "HDP'nin siyaset yaparak şiddete ve teröre karşı tavır koyarak, burada yardımcı olabilirdi. Seçimden önce geçen yıl 6-7 Ekim'deki vatandaşı sokağa ve şiddete çağırmaları, veya seçimden sonra geçen sürede milletvekillerinin bazı olaylara karışması, eşbaşkanlarının bazı beyanatlarına baktığınızda maalesef bu konuda çok iyi bir sınav da ortaya koymadılar" ifadelerini kullandı.
- Hiçbir devlet bunları affetmez""
HDP'nin TBMM'de siyaset yapması ve Türkiye'nin sorunlarının siyaset içinde çözülmesini çok önemli gördüklerini ve bunu arzu ettiklerini dile getiren Atalay şöyle devam etti:
"Siyaset kurumu, siyaset ortamı Türkiye'nin meselelerini tartışsın ve çözsün. Ama şiddetle, terörle bu parti arasına bir mesafe koymadı, koyamadı. Dolayısıyla bu operasyonlarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümetimizin artık mecbur kaldığı bir noktadır ve burada doğrusu artık yapmamaları, gecikme sayılırdı. Çok istismar edildi bu Çözüm Süreci. Yürütülen çalışmalar ve hükümetimiz de bölgede vatandaşlarımıza karşı yürütülen o baskıları önlemek için hele son zamanlarda güvenlik birimlerimize karşı, hele o iki polisimize uyurken, uyuyan insanın kafasına silah sıkılması hiçbir devlet bunu bağışlamaz. Hiçbir devlet bunları affetmez. Türkiye Cumhuriyeti de bunların karşılığında bunları yapıyor ve yapacak."
Beşir Atalay, şiddet ve terör bitene kadar operasyonların süreceğini söyleyerek, şunları kaydetti:
"Terör unsurları ülkeyi terk eder, silah bırakırlarsa Çözüm Süreci yine yürür. O taahhütler ve o kararlılık olursa Çözüm Süreci bu demektir. Ama şundan vazgeçmeyeceğiz, daha fazla demokrasi. Türkiye'de yaşayan bütün vatandaşlarımızın haklarını, özgürlüklerini arttırma yönündeki çabamızdan vazgeçmeyeceğiz. O daima bizim için önemli.
Hem demokratikleşme hem de terörle mücadele. Bunlar 13 yıldır yürüttüğümüz gibi birlikte yürüyecek. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın. Terörle mücadelede tabii ki güvenlikçi görünüm, güvenlik boyutu ön plana çıkar, belli bir görünümü olur ama bizim bu konularda da hukukun içinde yürüyecek çalışmalarımız. Zaten bu konuda yasal düzenlemeler var. Bu çerçevede uluslararası mutabakatlar ve hukukun içerisinde hükümetimiz bu çalışmalarını sürdürecektir."
Çözüm Süreci ile ilgili bir yıl önce TBMM'de yasal bir düzenleme yapıldığını anımsatan Atalay, bu düzenlemeleri "Çözüm Süreci çerçeve yasası" olarak gördüklerini dile getirdi. Meclisin yüzde 80'inin desteğiyle çıkan bu yasaya CHP'nin de destek verdiğini anımsatan Atalay, şiddet ve terörün bitirilme iradesinin gösterilmesi durumunda, Türkiye'nin kendi vatandaşları ile ilgili adımları atacağını dile getirdi.
- "Parti kapatmalarına ilke olarak karşıyız"
AK Parti sözcüsü Atalay, parti kapatma tartışmalarına dikkat çekerek, ilke olarak buna karşı olduklarını söyledi. 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği paketinde parti kapatmalarını tamamen ortadan kaldıracak düzenleme yapmak istediklerini ancak BDP'nin destek vermediğini anımsatan Atalay, başka bir yasal düzenlemeyle parti kapatmayı zorlaştırdıklarını belirtti.
Partilerin kapatılması yerine suç işleyenlerin cezalandırılması ilke olarak benimsediklerini ifade eden Atalay şöyle devam etti:
"Kuruma yüklenmesin bu suçlar kişiler cezalandırılsın, genel yaklaşımımız budur. Bizim uzun süredir savunduğumuz parti olarak genel yaklaşım budur. Biz siyaseti önemli görüyoruz, siyaset kurumunu önemli görüyoruz. AK Parti'ye de bir anlamda Türkiye'nin omurgası, birliğinin bütünlüğünün adeta sigortası olarak görüyoruz. Ülke genelinde siyasetin rahat yapılması, siyasetin özgürce yapılması bizim temel tezimizdir. Siyaset yapmak isteyen herkes yapsın ama siyasetle terörü karıştıran vesaire kişiler varsa o partilerin içinde yanlış yapan onlar cezalandırılsın. Bizim yaklaşımımız budur, siyasetin önünü açalım, rahat siyaset, özgür siyaset yapılırsa orada zaten şiddet yaşayamaz."
"Hatta şu benzetmeyi de ben yaparım doğrusu" diyen Atalay, din özgürlüğünün, inancının insanlarca sonuna kadar kullanılması durumunda, radikalizmin hayat bulamayacağını söyledi. Atalay, "Dini hayatı yaşamanın önüne engeller çıkarırsanız radikalizm gelişir. Türkiye'de biz AK Parti'yi ben doğrusu bu manada özgürlükleri artırdığı için radikalizmin gelişmesini önleyen bir siyasi hareket olarak da görürüm. AK Parti olarak hem özgürlüklere hem de siyasete böyle bir bakış içindeyiz ve bu politikaları iktidar olduğumuz zaman da zaten siyasetimize, oradaki uygulamalarımıza yansıtmış olduk. Bundan sonra da bizim bu görüşlerimiz devam edecektir" diye konuştu.
- Çözüm Süreci terörü ve şiddeti bitirmek için kaldığı yerden devam edebilir
Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Atalay, "Çözüm Süreci fiilen bitti mi?" şeklindeki soruya, "Hayır, hayır Çözüm Süreci'nin sonuçları önemli. Çözüm Süreci dediğiniz şu andaki yürüyen mekanizma durmuş olabilir, yani o belli bir durgunluk içinde. Onu biliyoruz sebeplerini. Ama bu niyetleri ortaya çıktığında terörü ve şiddeti bitirmek için ve dışarıdaki o insanların hayata dönüşünü sağlamak için kaldığı yerden devam edebilir. Ama bugünkü şartlarda o dediğimiz çizgiye gelene kadar bir durgunluk olur" karşılığını verdi.
CHP'nin yarın Meclis'te vereceği terör sorunu ile ilgili önergeye destek verip vermeyeceklerine ilişkin soruya Atalay, "Henüz onu bilemiyorum Meclis'teki görüşmeler onu belirleyebilir ama biz Meclise katılacağız. Bu toplantıyı biz de destekledik biliyorsunuz. Genel Başkanımızın da açıklaması oldu. Sözcülerimizi belirledik. Grup Başkanvekilimiz Mahir Ünal ve hükümetten de Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç konuşmalar yapacaklar. Meclis'te iki parti ziyaret edildi, bilgilendirildi ama Meclisi de bilgilendirmiş olacağız ve burada parti yaklaşımlarımızı da ifade edeceğiz. Ama onun sonrasında doğrusu bir araştırma komisyonu kurulup kurulmaması konusunda henüz bir karar içinde olunmadı, onu biliyorum. Yarın grup toplantımız var, onu beklemek lazım" yanıtını verdi.
- "HDP silaha bakışını ortaya koyacak tercih yapacak"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili Meclise verecekleri dilekçeyi nasıl karşıladıklarının sorulması üzerine Atalay, "İlkeler bazında bakıyoruz. Uygulamalar konusunda, bu Meclis'in işi yargının işi" dedi.
Atalay, siyasetle terörün, şiddetin bir araya getirilmemesi gerektiğini belirterek, "Onun için biz demokratik açılım' dedik. Yani silahla, silahın desteğinde, gölgesinde siyaset, siyaset değildir. Başbakanımızın söylediği gibi, arkadaşlarımızın söylediği gibi, siyaset yapanlar tavırlarını ortaya koyacaklar. HDP tavrını ortaya koyacak. Silaha bakışını ortaya koyacak, tercih yapacak. Özgür siyaseti sonuna kadar savunuyoruz. Ama silah gölgesinde tehditle, köylülere tehdit yağdırarak, sandıklara müdahale ederek, korku yayarak veya silah kullanıp güvenlik birimlerimizi mensuplarımızı şehit etmek, siyaset bu değil."
- "Terörle siyaset arasında büyük bir çizgi vardır"
Atalay, siyasetle terör arasında büyük bir çizgi olduğunu vurgulayarak, "Bu uluslararası bir kuraldır. Siyasetle terör arasında bir büyük çizgi vardır. Siyasete bakışta tek olumsuz nokta, tek sınır, tek yasal ve anayasal sınır terör ve şiddet irtibatıdır. Siyasetle bunu yan yana getirdiğinizde, orada bir sınır konur. O uluslararası bir anlayıştır ve çok haklı bir anlayıştır" diye konuştu.