Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanlar Toplantısı
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, "Avrupa'da 'bana zarar vermeyen terör daha iyidir, bana zarar verme temayülünde olan terör kötüdür' şeklindeki ayrım kabul edilemez" dedi.
Lüksemburg dönem başkanlığının düzenlediği Avrupa işlerinden sorumlu bakanlar toplantısına katılan Bozkır, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Toplantının, terörle mücadelede ve mülteciler sorununda Türkiye'nin yaklaşımını anlatmak için oldukça faydalı olduğunu belirten Bozkır, diğer ülke temsilcilerinin yaptıkları konuşmalarda Türkiye'deki terör saldırılarını kınayarak dayanışma mesajları vermelerini memnuniyetle not ettiklerini belirtti.
Bozkır, "Avrupa'da olsun, Batı camiasında olsun, 'bana zarar vermeyen terör daha iyidir, bana zarar verme temayülünde olan terör kötüdür' şeklindeki ayrım hiçbir zaman doğru değildir, kabul edilemez. Bunun birçok örneği vardır. Bizim için PKK terör örgütü, DHKP-C terör örgütü, DAEŞ terör örgütü, El Kaide terör örgütü olsun hepsi aynı ölçüde terör örgütleridir. Türkiye bunlar arasında hiçbir şekilde ayrım yapmamıştır, Hiçbirine müsamaha gösterecek yaklaşım içinde olmamıştır. AB ülkeleri olsun, Batı camiası olsun, aynı davranışı onlardan da bekliyoruz" dedi.
"Bu ayrımcılığı yaptıkları takdirde çok daha vahim sonuçlar ortaya çıkacaktır" ifadesini kullanan Bozkır, "Uzunca süredir dile getirdiğimiz endişelerin bugün yavaş ortaya çıktığını görmekten mutlu olmuyoruz. Bunlar hep söylediğimiz, dile getirdiğimiz konulardır. Sanıyorum olayın boyutları ve vahameti daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır. Eskiden olmadığı kadar Batı camiasını ve Avrupa ülkelerini yanımızda görmeyi bekliyor ve ümit ediyorum" şeklinde konuştu.
Toplantıda Suriyeli ve Iraklı sığınmacılar konusunu da ele aldıklarını belirten Bozkır, Suriye'nin komşularının 5 milyona yakın sığınmacıyı barındırdığını ve 2 milyon sığınmacıyla en büyük yükü Türkiye'nin üstlendiğini hatırlattı.
Tarihi boyunca diğer milletlere ve toplumlara karşı insanlık vazifesini her zaman yerine getirmiş olan Türkiye'nin yakınlarını kaybetmiş ve canlarını kurtarmak için sınıra dayanmış Suriyelileri mümkün olan en iyi imkanlarla misafir ettiğini anlatan Bozkır, "Türkiye sığınmacılar için bugüne kadar 6 milyar dolara yakın para harcadı. Dünya ülkelerinden para talebimiz hiç olmadı. Bunları insanlık borcu olarak yerine getirdik. Ama dünyaya sürekli şunu söylüyoruz: Bu sadece Türkiye'nin, Lübnan'ın, Ürdün'ün ve diğer bölge ülkelerinin sorunu değildir. Her ülkenin bir istiap hacmi vardır. Öyle bir an gelir ki bölge ülkeleri şimdiye kadar bu sorunu absorbe etmekte gösterdikleri başarıyı devam ettiremeyebilir. O zaman ister istemez bunun başka ülkelerin topraklarına intikal etmesi durumu ve mecburiyeti hasıl olacaktır. Diyoruz ki yanımızda olun, konuşalım ve bu sorunu birlikte çözmeye çalışalım, gelecek yıllarda birlikte ne yapılacağını kararlaştıralım. Bugün bu yapılamazsa yarın çok daha büyük sorunlar önümüze çıkabilir" uyarısında bulundu.
Sığınmacıların sosyal uyumu, çocukların eğitimi gibi acil konuların uluslararası bir sorumluluk olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.
Bozkır, Suriye'ye komşu ülkelerin yaklaşık 5 milyon sığınmacıyı ağırlarken Avrupa ülkelerinin uzun pazarlıkların ardından dışarıdan 22 bin 504 sığınmacı kabul etme kararı almalarının tatmin edici olmadığını söyledi.
Volkan Bozkır, "Türkiye ve diğer komşu ülkeler 5 milyona yakın sığınmacıyı barındırırken AB üyelerinin 'bin mi 5 bin mi alalım, toplam 40 bin mi olsun, bunu hangi ülkeler alsın' şeklinde bir kararsızlık yaşamaları ve bu rakamlar için bile bu kadar süredir bir karar almamalarını anlamak mümkün değildir. Bir anlamda sorunu uzakta telakki edip, aman bana gelmesin uzaktaki sorun benim sorunum değildir temayülünün bir yansımasıdır. Ümit ediyorum ki bu kararları almadıkları için önümüzdeki dönemde çok daha büyük rakamlarla karşı karşıya kalacakları durumlar ortaya çıkmasın" dedi.
Bakan Bozkır, Lüksemburg dönem başkanlığına genişlemeye daha fazla önem atfetmesi tavsiyesinde bulunarak, dünyadaki mevcut konjonktürde Avrupa'da barış ve istikrarın güçlendirilmesi için bunun ehemmiyet arzettiğini dile getirdi.
-Belçika'ya sert tepki-
AB Bakanı Volkan Bozkır, Belçika parlamentosunun dün gece aldığı, 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelendiren daha önceki bir karara atıf yapan yeni bir kararın "çok yanlış" bir adım olduğunu söyledi.
Bozkır, "Bu kararda her ne kadar Türkiye'nin bundan sorumlu olmadığı, her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın bu konuda yaptıkları açıklamaların doğru adımlar olduğu vurgulansa da ve bugün itibariyle bir 'soykırımı tanıma' kararı olmayıp daha önceki bir karara atıf yapılmış olsa da yanlış bir karar olduğunu düşünüyoruz. 1915 olaylarıyla ilgili değerlendirmeyi siyasi platformların yapmasının doğru olmadığını düşünüyoruz" dedi.
Türkiye'nin tarihinde utanç duyduğu hiçbir an bulunmadığını vurgulayan Bozkır, "Bütün arşivlerimiz açıktır ve göğsümüzü gererek bu arşivleri herkesin incelemesini talep ediyoruz" şeklinde konuştu.
Diplomatlık kariyeri boyunca bu incelemeyi bizzat kendisinin yaptığını anlatan Bozkır, "Bütün bu incelemeler sonucunda, 1915 olaylarıyla ilgili olarak bizim böyle bir suçlamayla karşılaşmamızı gerektirecek hiçbir bulgu yoktur. Buna rağmen günün rüzgarları içinde bazı ülke parlamentolarının, bazı ülke siyasetçilerinin böyle bir kanaat uyandıracak girişimler yapmasını anlayamıyoruz ve telin ediyoruz. Belçika parlamentosunun aldığı karar da bu doğrultuda bir karardır. Bizim için yok hükmündedir. Tarihin bunu Belçika parlamentosunun bir ayıbı olarak tescil edeceğini biliyoruz" ifadesini kullandı.
Bozkır, Türkiye'nin bu kararla ilgili alacağı tavrı değerlendirme aşamasında olduğunu belirtti.
Bakan Bozkır, Lüksemburg'daki temaslarının ardından Dr. Sadık Ahmet'in vefatının 20. yıldönümü nedeniyle düzenlenecek anma törenine katılmak için Gümülcine'ye hareket etti.
Kaynak: AA
Toplantının, terörle mücadelede ve mülteciler sorununda Türkiye'nin yaklaşımını anlatmak için oldukça faydalı olduğunu belirten Bozkır, diğer ülke temsilcilerinin yaptıkları konuşmalarda Türkiye'deki terör saldırılarını kınayarak dayanışma mesajları vermelerini memnuniyetle not ettiklerini belirtti.
Bozkır, "Avrupa'da olsun, Batı camiasında olsun, 'bana zarar vermeyen terör daha iyidir, bana zarar verme temayülünde olan terör kötüdür' şeklindeki ayrım hiçbir zaman doğru değildir, kabul edilemez. Bunun birçok örneği vardır. Bizim için PKK terör örgütü, DHKP-C terör örgütü, DAEŞ terör örgütü, El Kaide terör örgütü olsun hepsi aynı ölçüde terör örgütleridir. Türkiye bunlar arasında hiçbir şekilde ayrım yapmamıştır, Hiçbirine müsamaha gösterecek yaklaşım içinde olmamıştır. AB ülkeleri olsun, Batı camiası olsun, aynı davranışı onlardan da bekliyoruz" dedi.
"Bu ayrımcılığı yaptıkları takdirde çok daha vahim sonuçlar ortaya çıkacaktır" ifadesini kullanan Bozkır, "Uzunca süredir dile getirdiğimiz endişelerin bugün yavaş ortaya çıktığını görmekten mutlu olmuyoruz. Bunlar hep söylediğimiz, dile getirdiğimiz konulardır. Sanıyorum olayın boyutları ve vahameti daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır. Eskiden olmadığı kadar Batı camiasını ve Avrupa ülkelerini yanımızda görmeyi bekliyor ve ümit ediyorum" şeklinde konuştu.
Toplantıda Suriyeli ve Iraklı sığınmacılar konusunu da ele aldıklarını belirten Bozkır, Suriye'nin komşularının 5 milyona yakın sığınmacıyı barındırdığını ve 2 milyon sığınmacıyla en büyük yükü Türkiye'nin üstlendiğini hatırlattı.
Tarihi boyunca diğer milletlere ve toplumlara karşı insanlık vazifesini her zaman yerine getirmiş olan Türkiye'nin yakınlarını kaybetmiş ve canlarını kurtarmak için sınıra dayanmış Suriyelileri mümkün olan en iyi imkanlarla misafir ettiğini anlatan Bozkır, "Türkiye sığınmacılar için bugüne kadar 6 milyar dolara yakın para harcadı. Dünya ülkelerinden para talebimiz hiç olmadı. Bunları insanlık borcu olarak yerine getirdik. Ama dünyaya sürekli şunu söylüyoruz: Bu sadece Türkiye'nin, Lübnan'ın, Ürdün'ün ve diğer bölge ülkelerinin sorunu değildir. Her ülkenin bir istiap hacmi vardır. Öyle bir an gelir ki bölge ülkeleri şimdiye kadar bu sorunu absorbe etmekte gösterdikleri başarıyı devam ettiremeyebilir. O zaman ister istemez bunun başka ülkelerin topraklarına intikal etmesi durumu ve mecburiyeti hasıl olacaktır. Diyoruz ki yanımızda olun, konuşalım ve bu sorunu birlikte çözmeye çalışalım, gelecek yıllarda birlikte ne yapılacağını kararlaştıralım. Bugün bu yapılamazsa yarın çok daha büyük sorunlar önümüze çıkabilir" uyarısında bulundu.
Sığınmacıların sosyal uyumu, çocukların eğitimi gibi acil konuların uluslararası bir sorumluluk olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.
Bozkır, Suriye'ye komşu ülkelerin yaklaşık 5 milyon sığınmacıyı ağırlarken Avrupa ülkelerinin uzun pazarlıkların ardından dışarıdan 22 bin 504 sığınmacı kabul etme kararı almalarının tatmin edici olmadığını söyledi.
Volkan Bozkır, "Türkiye ve diğer komşu ülkeler 5 milyona yakın sığınmacıyı barındırırken AB üyelerinin 'bin mi 5 bin mi alalım, toplam 40 bin mi olsun, bunu hangi ülkeler alsın' şeklinde bir kararsızlık yaşamaları ve bu rakamlar için bile bu kadar süredir bir karar almamalarını anlamak mümkün değildir. Bir anlamda sorunu uzakta telakki edip, aman bana gelmesin uzaktaki sorun benim sorunum değildir temayülünün bir yansımasıdır. Ümit ediyorum ki bu kararları almadıkları için önümüzdeki dönemde çok daha büyük rakamlarla karşı karşıya kalacakları durumlar ortaya çıkmasın" dedi.
Bakan Bozkır, Lüksemburg dönem başkanlığına genişlemeye daha fazla önem atfetmesi tavsiyesinde bulunarak, dünyadaki mevcut konjonktürde Avrupa'da barış ve istikrarın güçlendirilmesi için bunun ehemmiyet arzettiğini dile getirdi.
-Belçika'ya sert tepki-
AB Bakanı Volkan Bozkır, Belçika parlamentosunun dün gece aldığı, 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelendiren daha önceki bir karara atıf yapan yeni bir kararın "çok yanlış" bir adım olduğunu söyledi.
Bozkır, "Bu kararda her ne kadar Türkiye'nin bundan sorumlu olmadığı, her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın bu konuda yaptıkları açıklamaların doğru adımlar olduğu vurgulansa da ve bugün itibariyle bir 'soykırımı tanıma' kararı olmayıp daha önceki bir karara atıf yapılmış olsa da yanlış bir karar olduğunu düşünüyoruz. 1915 olaylarıyla ilgili değerlendirmeyi siyasi platformların yapmasının doğru olmadığını düşünüyoruz" dedi.
Türkiye'nin tarihinde utanç duyduğu hiçbir an bulunmadığını vurgulayan Bozkır, "Bütün arşivlerimiz açıktır ve göğsümüzü gererek bu arşivleri herkesin incelemesini talep ediyoruz" şeklinde konuştu.
Diplomatlık kariyeri boyunca bu incelemeyi bizzat kendisinin yaptığını anlatan Bozkır, "Bütün bu incelemeler sonucunda, 1915 olaylarıyla ilgili olarak bizim böyle bir suçlamayla karşılaşmamızı gerektirecek hiçbir bulgu yoktur. Buna rağmen günün rüzgarları içinde bazı ülke parlamentolarının, bazı ülke siyasetçilerinin böyle bir kanaat uyandıracak girişimler yapmasını anlayamıyoruz ve telin ediyoruz. Belçika parlamentosunun aldığı karar da bu doğrultuda bir karardır. Bizim için yok hükmündedir. Tarihin bunu Belçika parlamentosunun bir ayıbı olarak tescil edeceğini biliyoruz" ifadesini kullandı.
Bozkır, Türkiye'nin bu kararla ilgili alacağı tavrı değerlendirme aşamasında olduğunu belirtti.
Bakan Bozkır, Lüksemburg'daki temaslarının ardından Dr. Sadık Ahmet'in vefatının 20. yıldönümü nedeniyle düzenlenecek anma törenine katılmak için Gümülcine'ye hareket etti.