Saadet Partisi'nden Suruç Ve Adıyaman Açıklaması
Saadet Partisi Van İl Başkanı Özay İlhan; inancı, düşüncesi, ırkı ve rengi ne olursa olsun masum insanların canına kastederek siyaseti ve dünyayı dizayn etmeye çalışan her türlü eli kanlı yapılanmayı reddettiklerini söyledi.
Açıklamalarda bulunan Özay İlhan, bölgede ya da dünyanın bir başka yerinde meydana gelen bu tip terör olaylarının arkasında hangi örgüt olursa olsun, bu olayların emperyalizmin çıkarları doğrultusunda planlandığına inandıklarını belirtti.
İlhan, “Bu saldırılar, bölgenin hangi renkten, ırktan ve inançtan olursa olsun bütün unsurlarının barış ve kardeşlik içerisinde ortak bir geleceğini sabote etmeye yöneliktir. Bu saldırıları planlayanların asıl hedefinin daha büyük bir kaos ortamı oluşturmak olduğu aşikardır. Hangi inançtan ve düşünceden olursa olsun tüm toplulukların ve grupların bu tip saldırılara karşı tek bir ses olup ortak tepki vermeleri, kaos planının işletilmesine engel olacaktır. Ne ulus devlet modelinin inkâr ve asimilasyon politikalarını sürdürerek ne de küresel sömürü sisteminin baş aktörleri ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail’in projelerine eklemlenerek bölgenin barış ve huzur ortamına kavuşması mümkün değildir. Şöyle ya da böyle emperyalizmle müttefik olan yönetimlerin uyguladığı hak ve hukuk ihlallerinden kurtulmanın yolu olarak mağdur toplulukların da emperyalist ülkelerle işbirliği arayışı bir çıkmaz sokaktır. Bu coğrafyada ister Gazze’de, ister Kobani’de, ister Şam’da, ister Bağdat’ta, ister Cizre’de, ister Suruç’ta olsun yitirilen her can bizim canımızdır. Bu bölgenin yeniden can, mal, inanç ve düşünce, akıl ve nesil emniyetinin olduğu topraklar haline getirilmesi bölgedeki ülkelerin ve unsurların adalet ve kardeşlik ekseninde ortak çabalarıyla mümkün olacaktır. Bu saldırıların engellenmesi için her türlü istihbarat ve güvenlik önleminin ivedilikle alınması şarttır. Çok açıktır ki daha önce tıpkı Reyhanlı’da olduğu gibi Suruç’taki kanlı saldırı da Türkiye’yi karıştırmak ve ateş çemberinin içine çekmek isteyen karanlık güçlerin kanlı bir provokasyonudur. Halkımız bu tür provokasyonlara karşı her zamankinden daha dikkatli olmalı ve tahriklere kapılmamalıdır. Maalesef özellikle bölge ülkelerine yönelik yanlış politik duruşlar Türkiye’yi terör örgütlerinin hedefi tahtasına koymuş ve özellikle sınır bölgelerimizi provokasyonlara açık hale getirmiştir. Bölgedeki arkadaşlarımızdan aldığımız bilgilere göre, sınır hattında yabancı ülke ajanları cirit atmaktadır. Bu olay da göstermektedir ki Türkiye ciddi istihbarat ve güvenlik zafiyetleriyle karşı karşıyadır. Bölgedeki ajanların faaliyetlerinin engellenmesi için acilen tedbirler alınmalıdır. Suruç’ta olduğu gibi, Adıyaman’da da bu ülkenin değerlerinden biri, Suruç’u kana bulayan derin güçlerin ekmeğine yağ sürercesine şehit edilmiştir. Bizler Saadet Partisi Van İl Başkanlığı olarak hem Adıyaman’da hayatını kaybeden başçavuşumuzun, hem de Suruç’ta yaşamını yitiren her bir vatandaşımızın ailesine başsağlığı diliyor ve her bir ailemizin acısına ortak olduğumuzu beyan ediyoruz. Kötülüğe karşı iyilik, şiddete karşı sağduyu, öfkeye karşı aklıselimle hareket herkesin faydasınadır. Bu coğrafya hepimizin” dedi.
Kaynak: İHA
İlhan, “Bu saldırılar, bölgenin hangi renkten, ırktan ve inançtan olursa olsun bütün unsurlarının barış ve kardeşlik içerisinde ortak bir geleceğini sabote etmeye yöneliktir. Bu saldırıları planlayanların asıl hedefinin daha büyük bir kaos ortamı oluşturmak olduğu aşikardır. Hangi inançtan ve düşünceden olursa olsun tüm toplulukların ve grupların bu tip saldırılara karşı tek bir ses olup ortak tepki vermeleri, kaos planının işletilmesine engel olacaktır. Ne ulus devlet modelinin inkâr ve asimilasyon politikalarını sürdürerek ne de küresel sömürü sisteminin baş aktörleri ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail’in projelerine eklemlenerek bölgenin barış ve huzur ortamına kavuşması mümkün değildir. Şöyle ya da böyle emperyalizmle müttefik olan yönetimlerin uyguladığı hak ve hukuk ihlallerinden kurtulmanın yolu olarak mağdur toplulukların da emperyalist ülkelerle işbirliği arayışı bir çıkmaz sokaktır. Bu coğrafyada ister Gazze’de, ister Kobani’de, ister Şam’da, ister Bağdat’ta, ister Cizre’de, ister Suruç’ta olsun yitirilen her can bizim canımızdır. Bu bölgenin yeniden can, mal, inanç ve düşünce, akıl ve nesil emniyetinin olduğu topraklar haline getirilmesi bölgedeki ülkelerin ve unsurların adalet ve kardeşlik ekseninde ortak çabalarıyla mümkün olacaktır. Bu saldırıların engellenmesi için her türlü istihbarat ve güvenlik önleminin ivedilikle alınması şarttır. Çok açıktır ki daha önce tıpkı Reyhanlı’da olduğu gibi Suruç’taki kanlı saldırı da Türkiye’yi karıştırmak ve ateş çemberinin içine çekmek isteyen karanlık güçlerin kanlı bir provokasyonudur. Halkımız bu tür provokasyonlara karşı her zamankinden daha dikkatli olmalı ve tahriklere kapılmamalıdır. Maalesef özellikle bölge ülkelerine yönelik yanlış politik duruşlar Türkiye’yi terör örgütlerinin hedefi tahtasına koymuş ve özellikle sınır bölgelerimizi provokasyonlara açık hale getirmiştir. Bölgedeki arkadaşlarımızdan aldığımız bilgilere göre, sınır hattında yabancı ülke ajanları cirit atmaktadır. Bu olay da göstermektedir ki Türkiye ciddi istihbarat ve güvenlik zafiyetleriyle karşı karşıyadır. Bölgedeki ajanların faaliyetlerinin engellenmesi için acilen tedbirler alınmalıdır. Suruç’ta olduğu gibi, Adıyaman’da da bu ülkenin değerlerinden biri, Suruç’u kana bulayan derin güçlerin ekmeğine yağ sürercesine şehit edilmiştir. Bizler Saadet Partisi Van İl Başkanlığı olarak hem Adıyaman’da hayatını kaybeden başçavuşumuzun, hem de Suruç’ta yaşamını yitiren her bir vatandaşımızın ailesine başsağlığı diliyor ve her bir ailemizin acısına ortak olduğumuzu beyan ediyoruz. Kötülüğe karşı iyilik, şiddete karşı sağduyu, öfkeye karşı aklıselimle hareket herkesin faydasınadır. Bu coğrafya hepimizin” dedi.