AK Parti milletvekili adayının seçim aracı ve ekibine saldırı
Efeler ilçesinde, AK Parti milletvekili adayının seçim aracı ve ekibine düzenlenen saldırıda, 5 partilinin darp edildiği, 2 seçim aracına da zarar verildiği bildirildi.
AK Parti Aydın milletvekili adayı Zeynep Karahan Uslu, düzenlediği basın toplantısında, Osman Yozgatlı mahallesindeki seçim çalışması sırasında, yaklaşık 30 kişilik grubun saldırısına uğradıklarını söyledi.
Seçim çalışmaları kapsamında AK Partililerin mahallede bir kahvehane ziyaretlerinin ardından HDP'li oldukları ileri sürülen kişilerin saldırısına uğradıklarını ve 5 partilinin darp edilerek 2 seçim aracına zarar verildiğini bildiren Uslu, Atatürk Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedavilerinin ardından darp raporu alan 5 partilinin Tellidede Karakolu'na konuyla ilgili şikayette bulunduklarını kaydetti.
Seçim kampanyası döneminde İçişleri Bakanlığı verilerine göre, Türkiye genelinde 150'den fazla AK Parti seçim bürosu, temsilci ve araçlarına saldırı düzenlendiğini, Aydın'da da daha önce saldırılara maruz kaldıklarını aktaran Uslu, şunları kaydetti:
'Türkiye'de kendilerini barış güvercini gibi konumlandırmak isteyenlerin gerçek yüzünün bir kez daha anlaşıldığı, üzücü bir hadiseyi yaşamış bulunuyoruz. Seçim kampanyamızda gönüllü olarak görev yapan, hiçbir suçu olmayan, sadece demokrasinin sesini, soluğunu yansıtmak için bizimle birlikte olan 5 arkadaşımızı darp ettiler, 2 seçim aracımız da tahrip edildi. Vahşice, vandalca yapılan bu saldırıyı kınıyoruz.'
- 'Korkunun ecele faydası yok'
HDP tarafından sergilenen saldırgan tutumu yalnızca Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde değil, Türkiye'nin birçok yerinde gördüklerini ifade eden Uslu, en güzel cevabı sandıkta halkın vereceğine inandıklarını dile getirdi.
AK Parti olarak çözüm sürecini kararlılıkla yürüttüklerini, halkın da barış ve kardeşlikten yana olduğunu anlatan Uslu, şöyle devam etti:
'Ellerinden geleni artlarına koymasınlar. Sonuç itibariyle bu topraklarda daima barış kazandı, özgürlük kazandı. Hakkın ve hakikatin yanında dürüstçe duranlar kazandı ve millet kazandı. Aslında 7 Haziran öncesinde de onları bunun korkusu sardı. Onlar da milletin gerçek sesinin, sözünün ne olacağını görüyorlar. Bugünkü bu saldırgan davranışlar da, defaatle tekrar ettikleri davranışlar da bunun izdüşümünden ibaret. Ama korkunun ecele faydası yok. Korkacaklarına milletle buluşsunlar. Tehditlerle baskılarla oy almaya veya tehditle, baskıyla ve darpla birilerini siyasi arenadan kaçırmaya çalışmasınlar. Bu saldırgan siyasi üsluba milletimiz tarafından en samimi cevabın, 7 Haziran akşamı verileceğine sonuna kadar inanıyoruz.'
- HDP'nin Batman mitinginde açılan pankart
Uslu, basın mensuplarının, HDP'nin Batman mitinginde içeriğinde 'Barajı aşamazsak, meskenim dağlardır' yazan bir pankart açıldığını ve buna HDP'den bir açıklama, tepki gelmediğini hatırlatarak, görüşlerini sorması üzerine şunları söyledi:
'Selahattin Demirtaş'ın, parti genel başkanlığı yapan kardeşinin de daha sonra dağa gitmeyi tercih ettiğini düşünecek olursak, böyle bir zihniyeti kınamasının çok kolay olmadığını düşünebiliriz rahatlıkla. Kendisinin de 6 ay sonra ne yapacağı hakikaten böyle bir hikayeye baktığımızda, bir soru işareti olarak karşımızda duruyor. Sanki bütün bunları yapanlar böyle geçmişlere, böyle siyasi duruşlara sahip olanlar kendileri değilmiş gibi, daha sonrasında da gelip sadece barıştan, sevgiden, kardeşlikten dem vuruyorlar. Ama hakikatle sözleri arasında büyük bir fark olduğunu görmek lazım. O pankart da bizim için hiçbir anlam ifade etmiyor, o pankartı açanları bağlar. O pankartı açanlar da gerekli cevabı nasıl hak ediyorlarsa öyle alırlar.'
Kaynak: AA
Seçim çalışmaları kapsamında AK Partililerin mahallede bir kahvehane ziyaretlerinin ardından HDP'li oldukları ileri sürülen kişilerin saldırısına uğradıklarını ve 5 partilinin darp edilerek 2 seçim aracına zarar verildiğini bildiren Uslu, Atatürk Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedavilerinin ardından darp raporu alan 5 partilinin Tellidede Karakolu'na konuyla ilgili şikayette bulunduklarını kaydetti.
Seçim kampanyası döneminde İçişleri Bakanlığı verilerine göre, Türkiye genelinde 150'den fazla AK Parti seçim bürosu, temsilci ve araçlarına saldırı düzenlendiğini, Aydın'da da daha önce saldırılara maruz kaldıklarını aktaran Uslu, şunları kaydetti:
'Türkiye'de kendilerini barış güvercini gibi konumlandırmak isteyenlerin gerçek yüzünün bir kez daha anlaşıldığı, üzücü bir hadiseyi yaşamış bulunuyoruz. Seçim kampanyamızda gönüllü olarak görev yapan, hiçbir suçu olmayan, sadece demokrasinin sesini, soluğunu yansıtmak için bizimle birlikte olan 5 arkadaşımızı darp ettiler, 2 seçim aracımız da tahrip edildi. Vahşice, vandalca yapılan bu saldırıyı kınıyoruz.'
- 'Korkunun ecele faydası yok'
HDP tarafından sergilenen saldırgan tutumu yalnızca Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde değil, Türkiye'nin birçok yerinde gördüklerini ifade eden Uslu, en güzel cevabı sandıkta halkın vereceğine inandıklarını dile getirdi.
AK Parti olarak çözüm sürecini kararlılıkla yürüttüklerini, halkın da barış ve kardeşlikten yana olduğunu anlatan Uslu, şöyle devam etti:
'Ellerinden geleni artlarına koymasınlar. Sonuç itibariyle bu topraklarda daima barış kazandı, özgürlük kazandı. Hakkın ve hakikatin yanında dürüstçe duranlar kazandı ve millet kazandı. Aslında 7 Haziran öncesinde de onları bunun korkusu sardı. Onlar da milletin gerçek sesinin, sözünün ne olacağını görüyorlar. Bugünkü bu saldırgan davranışlar da, defaatle tekrar ettikleri davranışlar da bunun izdüşümünden ibaret. Ama korkunun ecele faydası yok. Korkacaklarına milletle buluşsunlar. Tehditlerle baskılarla oy almaya veya tehditle, baskıyla ve darpla birilerini siyasi arenadan kaçırmaya çalışmasınlar. Bu saldırgan siyasi üsluba milletimiz tarafından en samimi cevabın, 7 Haziran akşamı verileceğine sonuna kadar inanıyoruz.'
- HDP'nin Batman mitinginde açılan pankart
Uslu, basın mensuplarının, HDP'nin Batman mitinginde içeriğinde 'Barajı aşamazsak, meskenim dağlardır' yazan bir pankart açıldığını ve buna HDP'den bir açıklama, tepki gelmediğini hatırlatarak, görüşlerini sorması üzerine şunları söyledi:
'Selahattin Demirtaş'ın, parti genel başkanlığı yapan kardeşinin de daha sonra dağa gitmeyi tercih ettiğini düşünecek olursak, böyle bir zihniyeti kınamasının çok kolay olmadığını düşünebiliriz rahatlıkla. Kendisinin de 6 ay sonra ne yapacağı hakikaten böyle bir hikayeye baktığımızda, bir soru işareti olarak karşımızda duruyor. Sanki bütün bunları yapanlar böyle geçmişlere, böyle siyasi duruşlara sahip olanlar kendileri değilmiş gibi, daha sonrasında da gelip sadece barıştan, sevgiden, kardeşlikten dem vuruyorlar. Ama hakikatle sözleri arasında büyük bir fark olduğunu görmek lazım. O pankart da bizim için hiçbir anlam ifade etmiyor, o pankartı açanları bağlar. O pankartı açanlar da gerekli cevabı nasıl hak ediyorlarsa öyle alırlar.'