Çin'de Uygur Türklerine Yönelik Saldırılar

Dönmez, yazılı açıklamasında, Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Doğu Türkistan bölgesinde uzun yıllardan beri asimilasyona tabi tutulan Uygur Türklerine yönelik sistematik baskı ile şiddetin artarak devam ettiğini ve bu durumu şiddetle kınadıklarını kaydetti.

Çin'in Doğu Türkistan'da yaşananların ihtilafsız bir insan hakları ihlali olduğunu öne süren Dönmez, açıklamasında şunlara yer verdi:

''İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile insanlık onurunun bir parçası olarak kabul edilen ilkelere göre, herkes düşünce ve inanç özgürlüğüne sahiptir. Doğu Türkistan'da yaşananlar, ihtilafsız bir insan hakları ihlalidir. Çin'in Doğu Türkistan'a yönelik katliamları kabul edilemez bir insanlık suçudur. Çin'in Doğu Türkistan'da yaşayan Müslüman Uygur Türklerine yönelik insanlıkla bağdaşmayan uygulamalarının devam etmesi kabul edilemez bir durumdur. Çin devletinin sadece dini inançları ve Türk kimliklerinden dolayı Doğu Türkistanlı Müslümanlara yönelik baskı ve zulmü devam etmektedir. İbadet yapmaları engellenen ve her türlü baskılarla inançlarından ve kimliklerinden uzaklaştırılmak istenen bu uygulamalar ne yazık ki tüm dünyanın gözü önünde cereyan etmektedir. Dünya kamuoyu ve insanlık vicdanı, Doğu Türkistan'da yaşananları da görmezden gelmekte ve katliamlar karşısında sessiz kalmakta ve adeta kılını dahi kıpırdatmamaktadır. Zulmün bir an önce durdurulması için başta Birleşmiş Milletler olmak üzere bütün kurum ve devletlerin üzerine düşen görevi yapmalı."

Dönmez, Çin'in Doğu Türkistan'da yaşayan Müslüman Uygur Türklerine yönelik uygulanan insan hakları ihlalleriyle ilgili Hatay Barosu'nun, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne mektup gönderdiğini, konunun Birleşmiş Milletler gündemine alınmasını istediklerini belirtti.