Hasan Ferit Gedik Davasında 1 Tahliye
Hasan Ferit Gedik davasında tutuklu yargılanan Nejdet Polat tahliye edildi. Mahkeme heyeti, Polat’ın tutuklu kaldığı süre, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyetini göz önünde bulundurarak tahliyesine karar verirken, diğer 11 sanığın tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Anadolu Adalet Sarayı’ndaki 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15. celsesi kapalı görülen duruşmaya 12 tutuklu sanık, Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Gedik, babası İbrahim Gedik, kardeşi Eriş Gedik, bazı müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Yaklaşık 10 saat süren duruşmada beyanı alınan Hasan Ferit Gedik’in dedesi Mustafa Meray, sanıkların tümünden şikayetçi olduğunu belirterek, cezalandırılmalarını talep etti.
Müştekilerden Gökhan Aktaş ise, olay tarihinde akşam saatlerinde bir eylem olacağını basından öğrendiğini belirterek, "Nişanlımla beraber bende bu eyleme katıldım. Bu yürümüşte ben de vardım. Silah sesi duydum. O esnada Hasan Ferit Gedik’in yerde kanlar içinde yattığını gördüm. Hava yeni kararmıştı. Ardından nişanlımı aramak için bir üst sokağa çıktım. Orada iki şahıs gördüm, ellerinde silah vardı. Bu kişiler bana ’burada ne geziyorsun’ dediler. Ben de eylemde olduğumu söyledim. Sonrasını hatırlamıyorum. Bana silahla ateş etmişler" dedi.
Mahkeme Başkanı Mahir Merdun, bu sözlerin ardından ardından Aktaş’a bu şahısların kim olduğunu sordu. Aktaş ise duruşma salonundaki sanıklardan Şahin Eren ile Zafer Turhan’ı gösterdi. Bunun üzerine söz alan sanık Zafer Turhan, "Aktaş oraya nişanlısıyla gezmeye geldiğini iddia ediyor. Ancak cebinden çıkan mermilerin ne işi var? DHKP-C’li ağabeyleri söylemiştir beni göstermesini" dedi.
Sanık Şahin Eren de müşteki Aktaş’ın yalan söylediğini ifade ederek, "Kendisi gece vurulduğunu söylüyor. Gece vakti nasıl görmüştür. Ben böyle bir şey yapmadım" şeklinde konuştu.
Bu sırada tutuksuz sanıklardan Engin Seba’nın, "Defolun gidin bu ülkeden vatan hainleri" diye bağırması üzerine mahkeme heyeti Başkanı Mahir Merdun, sanığa konuşmaması konusunda uyarıda bulundu. Duruşmada müştekilerin beyanlarının alınmasının ardından, müşteki avukatları sanıklara sorular yöneltti. Sanıklardan Doğukan Cep iddianamedeki tapelerle ilgili olarak diğer bir sanık Yakup Dalkıç ile görüşmesi sorulması üzerine Dalkılıç’ın kendisini arayarak, "Bugün cinayet yapacağız dedi.
Ben de boru cinayeti mi diye sordum. Boru cinayeti aramızda alem anlamına gelir, kızlarla buluşacaktık. Bu konuşma Hasan Ferit cinayetinden aylar önce yapılmıştır" dedi.
Tutukluluk durumlarına ilişkin beyanları alınan sanıklardan Mesut Turhan, "20 aydır bedavadan cezaevinde yatmaktayım. Benim tek suçum Gülsuyu’nda doğmak ve diğer sanıklarla birlikte Gülsuyu’nda yetişmemdir. Tahliyemi talep ederim" dedi.
Bir diğer sanık Zafer Turhan, "Aramızda suçsuz insanlar var. Bari onlar rahat etsin" diye konuştu.
Sanıklardan Şahin Eren ise, "Biz çete değiliz. Benim evimi yakmaya gelirlerse vururum. Eniştemi yerde öldürüyorlar ne yapayım? 4 yaralama suçu işledim kabul ediyorum. Bu da asliye cezalık bir suçtur" dedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Nejdet Polat’ın tutuklu kaldığı süre, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyetini göz önünde bulundurarak tahliyesine karar verirken, diğer 11 sanığın tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. İfadesi alınamayan 4 tutuksuz sanık hakkında yakalama kararı veren mahkeme, sanıkların ses kayıtlarının dosyada bulunan tapelerdeki ses kayıtları ile karşılaştırılması için Polis Kriminal Dairesi’ne yazılan müzekkerenin akıbetinin sorulmasına karar vererek, duruşmayı 13 Temmuz tarihine erteledi.
311 sayfalık iddianamede "Kasten yaralama", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma", "Nitelikli yağma", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Nitelikli yağma" gibi suçlardan 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezası istemiyle yargılan 35 sanık bulunuyor.
Kaynak: İHA
Yaklaşık 10 saat süren duruşmada beyanı alınan Hasan Ferit Gedik’in dedesi Mustafa Meray, sanıkların tümünden şikayetçi olduğunu belirterek, cezalandırılmalarını talep etti.
Müştekilerden Gökhan Aktaş ise, olay tarihinde akşam saatlerinde bir eylem olacağını basından öğrendiğini belirterek, "Nişanlımla beraber bende bu eyleme katıldım. Bu yürümüşte ben de vardım. Silah sesi duydum. O esnada Hasan Ferit Gedik’in yerde kanlar içinde yattığını gördüm. Hava yeni kararmıştı. Ardından nişanlımı aramak için bir üst sokağa çıktım. Orada iki şahıs gördüm, ellerinde silah vardı. Bu kişiler bana ’burada ne geziyorsun’ dediler. Ben de eylemde olduğumu söyledim. Sonrasını hatırlamıyorum. Bana silahla ateş etmişler" dedi.
Mahkeme Başkanı Mahir Merdun, bu sözlerin ardından ardından Aktaş’a bu şahısların kim olduğunu sordu. Aktaş ise duruşma salonundaki sanıklardan Şahin Eren ile Zafer Turhan’ı gösterdi. Bunun üzerine söz alan sanık Zafer Turhan, "Aktaş oraya nişanlısıyla gezmeye geldiğini iddia ediyor. Ancak cebinden çıkan mermilerin ne işi var? DHKP-C’li ağabeyleri söylemiştir beni göstermesini" dedi.
Sanık Şahin Eren de müşteki Aktaş’ın yalan söylediğini ifade ederek, "Kendisi gece vurulduğunu söylüyor. Gece vakti nasıl görmüştür. Ben böyle bir şey yapmadım" şeklinde konuştu.
Bu sırada tutuksuz sanıklardan Engin Seba’nın, "Defolun gidin bu ülkeden vatan hainleri" diye bağırması üzerine mahkeme heyeti Başkanı Mahir Merdun, sanığa konuşmaması konusunda uyarıda bulundu. Duruşmada müştekilerin beyanlarının alınmasının ardından, müşteki avukatları sanıklara sorular yöneltti. Sanıklardan Doğukan Cep iddianamedeki tapelerle ilgili olarak diğer bir sanık Yakup Dalkıç ile görüşmesi sorulması üzerine Dalkılıç’ın kendisini arayarak, "Bugün cinayet yapacağız dedi.
Ben de boru cinayeti mi diye sordum. Boru cinayeti aramızda alem anlamına gelir, kızlarla buluşacaktık. Bu konuşma Hasan Ferit cinayetinden aylar önce yapılmıştır" dedi.
Tutukluluk durumlarına ilişkin beyanları alınan sanıklardan Mesut Turhan, "20 aydır bedavadan cezaevinde yatmaktayım. Benim tek suçum Gülsuyu’nda doğmak ve diğer sanıklarla birlikte Gülsuyu’nda yetişmemdir. Tahliyemi talep ederim" dedi.
Bir diğer sanık Zafer Turhan, "Aramızda suçsuz insanlar var. Bari onlar rahat etsin" diye konuştu.
Sanıklardan Şahin Eren ise, "Biz çete değiliz. Benim evimi yakmaya gelirlerse vururum. Eniştemi yerde öldürüyorlar ne yapayım? 4 yaralama suçu işledim kabul ediyorum. Bu da asliye cezalık bir suçtur" dedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Nejdet Polat’ın tutuklu kaldığı süre, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyetini göz önünde bulundurarak tahliyesine karar verirken, diğer 11 sanığın tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. İfadesi alınamayan 4 tutuksuz sanık hakkında yakalama kararı veren mahkeme, sanıkların ses kayıtlarının dosyada bulunan tapelerdeki ses kayıtları ile karşılaştırılması için Polis Kriminal Dairesi’ne yazılan müzekkerenin akıbetinin sorulmasına karar vererek, duruşmayı 13 Temmuz tarihine erteledi.
311 sayfalık iddianamede "Kasten yaralama", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma", "Nitelikli yağma", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Nitelikli yağma" gibi suçlardan 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezası istemiyle yargılan 35 sanık bulunuyor.