Mustafa Şentop Açıklaması 'Krallık Başkanlık Sisteminde Değil, Parlamenter Sistemde Oluyor”

AK Parti Milletvekili adayı ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, “Başkanlık sistemi ile ilgili diktatörlük, padişahlık hikayeleri anlatılıyor. Ancak padişahlık ve krallık başkanlık sisteminde değil, parlamenter sistemde olur” dedi.

AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, seçim çalışmaları kapsamında Başakşehir’de Organize Sanayi Bölgesi’ni dolaştı. Burada sanayici iş adamları ile bir araya gelen Şentop, başkanlık sistemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de 2002’den sonra AK Parti ile birlikte oluşan siyasi istikrarı garantiye alacak ve konjonktürel değişikliklerden etkilenmeyecek bir sistem önerisinde bulunduklarını belirten Şentop, “Başkanlık sistemi dediğimi budur. Bununla ilgili birçok şey söyleniyor. Diktatörlük padişahlık hikayeleri anlatıyor. Bir kere padişahlık yani krallık Başkanlık sisteminde yoktur. Dünyadaki başkanlık sistemlerinde krallık yok ama parlamenter sistemlerde var. İngiltere parlamenter sistem ama orada krallık var. Demek ki padişahlık krallık başkanlık sisteminde değil parlamenter sistemde oluyor” dedi.

“Başkanlık yetkileri, parlamenter sistemde güçlü bir parlamento çoğunluğuna dayanan bir başbakanın yetkilerinden daha zayıftır” diyen Şentop, şunları söyledi: “Çünkü gerçek kuvvetler ayrılığı başkanlık sisteminde var. Millet başkanı ayrı parlamentoyu ayrı seçiyor. Parlamenter sistemde iç içe geçtiği için güçlü bir parlamento desteğine sahip olan bir başbakan hem hükümete hem parlamentoya hükmedebiliyor. Şimdi bu seçimlerin en önemli tezi budur. Eğer Türkiye bunu başarabilirse bu siyasi istikrarı garantiye alacak bir sistemi kurmuş olacak. Öbür taraftan da bu vesayetçilerin müdahalelerini engelleyecek bir düzenleme olmuş olacak. Türkiye’deki değişimin sırrı elbette iyi yönetimdir. Ancak bundan da önemlisi istikrardır.”

Mustafa Şentop, 7 Haziran seçimlerine giderken Türkiye tablosuna ve partilere bakıldığında Türkiye’yi yönetme ve seçimi kazanma iddiası taşıyan tek partinin AK Parti olduğunu vurgulayarak, “Diğer partilerin böyle bir iddiası var mı? Mesela CHP, ‘ben seçimi kazanacağım, iktidar olacağım’ diyor mu? Diyemiyor. MHP’nin zaten böyle bir iddiası yok. HDP ise henüz barajı aşabilmiş değildir. Kılıçdaroğlu hedefi yüzde 35 olarak belirlemiş. 3 partinin meclise girmesi kesin görünüyor. 3 partinin girdiği bir parlamentoda yüzde 35 ile hükümet olmak mümkün değildir. Dolayısıyla hükümet olamayacak. Anketleri bir kenara bırakalım. Eğer bir parti lideri tek başıma iktidar olacağım diyorsa onun seçim beyannamesini dikkate alalım. Oyu binde bir de olsa alalım. Ama iddiası varsa ciddiye alalım. Ancak tek başıma iktidar olacağım diye iddiası yoksa bunun beyannamesini dikkate almaya okumaya bile gerek yok. Okumadan çöpe atılmalıdır. Zaten Kılıçdaroğlu 8 Haziranda o beyannameyi kendisi çöpe atacak” dedi.

Türkiye’de dinleme kararlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın, Başbakanlığı döneminde Davos’ta yaptığı “One Munite” çıkışıyla alındığını belirten AK Partili Şentop, “O dinleme kararlarının alındığı, zaman zaman yenilenmiş, geriye doğru gidiyorsunuz hepsinin başlangıcına dair bir tarih olduğunu görüyorsunuz. Ondan önce hiçbir dinleme yok. Nedir o tarih? Erdoğan’ın Davos’taki One Munite çıkışı tarihidir. O tarihten önce hiçbir soruşturma ve dinleme yok. Hepsi ondan sonra başlıyor. Bu çok enteresan bir durumdur” iddiasında bulundu.

Türkiye’nin ekonomik istikrarını bozmaya yönelik birçok girişim yapıldığını ifade eden Şentop, “Gezi eylemleri de buna yönelikti ama başarılı olamadılar. Üst akıl, Türkiye’de ekonomik istikrarı bozmanın yolunun siyasi istikrarı bozmakla yapabileceğini biliyor. Onlar, Türkiye’yi yeniden o koalisyon dönemlerine döndürmek, zayıf bir hükümet oluşturmak, siyasi ve ekonomik istikrarı olmayan, içine kapanık bir Türkiye istiyorlar. Şimdi bu seçimler o bakımdan da çok önemlidir. 2002’den sonraki seçimlerde AK Parti milletimizin teveccühü ile kazandı. Şimdi anayasayı değiştirecek çoğunlukla yeniden parlamentoda bulunduğu takdirde Türkiye’nin bugüne kadar elde ettiği kazanımlar artık geri dönülmeksizin bir tescile kavuşacak” dedi.

Kaynak: İHA