Başbakan Davutoğlu canlı yayında soruları yanıtladı
Başbakan Ahmet Davutoğlu NTV'de katıldığı bir programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, NTV canlı yayınında soruları yanıtladı. Başkanlık sistemi tartışmalarına değinen Davutoğlu, "Parlamenter sistem özünde Türkiye'de sakatlıkla malül doğdu" dedi. Seçim yarışına da değinen Davutoğlu, "Savcı Sayan'ın katkısıyla İzmir'de 7 vekil çıkartırız" ifadesini kullandı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, NTV canlı yayınına konuk oldu.
Oğuz Haksever'in moderatörlüğündeki programda Davutoğlu; Mustafa Karaalioğlu, İsmet Berkan ve Seda Öğretir'in sorularını yanıtladı.
Çankaya Köşkü'nde yapılan programda Davutoğlu'na ilk olarak milletvekili aday listesi ve listenin nasıl hazırlandığı soruldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın listelerin hazırlanmasına müdahil olmadığını ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:
"Yorumları ben de takip ediyorum. Sanki biz yıllardır ayrı ekiplerle çalışıyorduk. Bu son derece yanlış bir algı. Onun ekibi benim ekibim, benim ekibim onun ekibi. Geçen sene hangi ekip hangi mantıkla bir aradaysa şimdi de aynı ekip aynı mantıkla bir arada.
Bu arkadaşlarımız cumhurbaşkanı'na da bana da aynı muhabbetle bağlılar. Arkadaşlarımıza şunu söyledim; Cumhurbaşkanımızın yanında olmayan benim yanımda olmasın.
Cumhurbaşkanımızla 12 yıldır birlikte çalışmış biri olarak hassasiyetlerini çok iyi bilen biriyim. Benim hassasiyetlerimi de en iyi bilen Cumhurbaşkanımızdır. Bana kimler yakın diye bir kriterim olmadı."
"YILDIZ ARAYIŞIMIZ YOK"
Davutoğlu adayların belirlendiği sürece ilişikin şu ifadeleri kullandı:
"Siyasette yıldız arayışımız yok, bir konsere ya da futbol maçına çıkmıyoruz. Adaylarımız arasında sanatçı da var. Siyasette popüler arayış popülizme yönelir. Adayları belirlerken ne aradık? Popüler isimlerden ziyade, AK Parti'nin geleneğini sürdürebilecek isimleri belirledik. Geleneği kimlerle yenileyebilirim diye baktım.
Listelere iyi bakarsanız, çeşitlilik var. Ama onlar şöhret ve bilinir oldukları için değil, sosyal ve etik performansları için seçildiler. 550 kişinin herbiri aynı değerdedir. Şöhret peşinde değiliz.
"ÖN SEÇİMDEN DAHA ETKİLİ"
Diğer partilerden farklı olarak aday zenginliğimiz var. Birçok alanda ciddi şekilde zorlandık. Ben her an öğrenci olduğunu düşünen biriyim. Oldum diyen aslında öldüm diyen biridir. Her şey yeni bir süreçtir. Kongrelerde 50'yi aşkın ile gittim, tek tek resmini çektim.
Temayül yoklaması yaptık, her ilde. Gözlemlerimle temayül yoklamalarını yan yana koydum. İl başkanlarımızdan rapor istedim. İl başkanlarının tümünü tek tek dinledim.
Ön seçimden çok daha etkili bir uygulama yaptık. STK'lar, bize oy versin vermesin, bütüm STK'lara temayül yaptık. Kararsız kaldığımız adaylar için kamuoyu anketi yaptırdık. Birkaç ilde adayların yaptığı konuşmaları dinledim. Etik nedenlerle aday olmadığı halde listeye aldığımız bazı isimler oldu. Üzülenler, listede kendisini göremeyenler de olmuştur. Bir denge kurmaya çalıştık."
"BAŞARISIZ OLURSAM EMANETİ DEVREDERİM"
Seçim tahmini yapmayacağını söyleyen Başbakan, "Ben hiçbir zaman doğrudan bir seçim tahmini yapmadım. Kılıçdaroğlu’nun ‘Yüzde 35 benim hedefim’ demesi en zaaf noktadır. Benim üst limitim yok. ‘Yüzde 99’ bile desem yüzde 1’lik bir kesime ben kalben hitap edemeyeceğim demektir. Ben hiçbir vatandaşımızın kalbine giremeyeceğimizi düşünmüyorum. Bana en düşman, en ağır eleştirenler dahil, bütün vatandaşlarımızın kalbine ben girebileceğimizi düşünüyorum. Alt limit diye bir şey zaten, olmaz. İktidar olmaktır bizim hedefimiz ve olacağız" diye konuştu.
Hedeflerinin iktidar olmak olduğunu söyleyen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Tabii ki, birinci olamazsak şu anda kadar bana verilen emanetin hakkını veremediğimi düşünür, başka bir arkadaşımıza bunu tevdi ederim. Ben makamın peşinde koşmadım, makam neredeyse beni kovaladı. Başarısız olduğumu hissettiğimde, başarılı olduğunu düşündüğüm bir arkadaşıma bu emaneti devretmek benim için en kutsi görev olur. Bunu da bir lütuf gibi değil, olması gereken şey o olduğu için yaparım. Bakalım bu rahatlıkta Kılıçdaroğlu, Demirtaş, Bahçeli bunları kullanabilecekler mi? Şu andaki performansları da zaten yüzde 35’i çiziyor kendisine, birinci olamayacağının farkında."
"HDP BARAJI AŞAR MI?"
Davutoğlu, HDP'nin yüzde 10'luk barajı aşıp aşamayacağına yönelik soruya şu yanıtı verdi:
"Bu demokratik bir yarış. Geçerlerse tebrik ederiz. Onlara saygıda kusur etmeyiz. Ama HDP'ye yönelik bir sözüm var. Geçmezlerse bu neticeye razı olmalılar, bunu meşruiyet sorunu yapmasınlar. HDP Syriza'dan hareketle kendini başka bir alana taşımak istiyor. Protest bir parti olmaya yöneliyor.
6-7 Ekim olayları yaşandı. Bir anda barış güvercini gibi kendilerini takdim edenler insanların hayatlarını zehir ettiler. İş yerlerini yaktılar, tarumar ettiler. Bu olaylar yaşanmışsa yaşanmamış gibi yapamayız. Kimlik siyasetine dayalı partileşme ve kümelenmeler çok tehlikeli.
Bir kamu düzeni olmadığı zaman Suriye, Irak, Ukrayna'da neler olduğunu görüyorsunuz. Bu önlemleri almamızda HDP'nin kışkırtıcı yapısı etkili oldu. Biz kamu güvenliğinin inşası için tedbir aldık.
Bugün HDP, Kürtçe propaganda yapabiliyorsa bunu AK Parti sağladı. AK Parti'nin özgürlükçülüğü olmasaydı bir kısmı hala dağda idi. HDP ve arkasındaki örgütsel yapı insanları tehditler ederlerse gelip İstanbul'da özgürlük şarkıları okuyamazlar. Biz özgürlükçü bir ortamda seçimlere gidiyorsak AK Parti'nin yoğurduğu maya var."
BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Soru üzerine başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Davutoğlu şunları kaydetti:
"Başkanlık sistemi dahil beyannameyi kaleme alacağız. Herkes başkanlık konusunu kişiselleştirerek tartışmaya çalışıyor. Bu nedenle kısır bir döngüye giriliyor. Parlamenter sistem özünde Türkiye'de sakatlıkla malül doğdu. Parlamenter sistem olsaydı bu kadar darbe olmazdı. Form değiştirilebilir, özde sakatlık olmamalı. Başkanlık sistemi insan odaklı olmalı.
Cumhurbaşkanımızla her konuyu istişare ederiz. Muhalefetin bunu Cumhurbaşkanımızın müdahalesi gibi algılaması yanlış. Seçim beyannamesi yaklaştıkça ben konuyu netleştirdim. Değişik modeller üzerine çalıştık. Bir tartışma ve müdahale olmadı. Meydana çıkıp bir fikri savunacaksam inanmam gerekir.
İçselleştirmediğim hiçbir fikri savunmadım. Türkiye'de parlamenter sistem gerçekten işleseydi, başkanlık sistemi gündeme gelmezdi. Doğru olan sistemin başkanlık sistemine doğru evrilmesidir. Başkanlık sistemi özgürlükçü niteliğiyle uygulanmalı.
Başbakanlık görevini yaparken hakkıyla yaparım. Seçime gidiyorsam, doğru olan ne ise onu söylerim. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Türkiye'de yeni bir restorasyon dönemine ihtiyaç var. Başbakanlık koltuğuna oturdum diye o koltuğa saplanmam. Seçime giderken halka en doğru şeyi doğru zamanda söylememiz lazım.
Anayasa için konuşmaya hazırız. 27 Mayıs'tan sonra yaşadığımız acı tecrübelerden sonra bunu değiştirmeyiz demesinler.
Biz yeni Türkiye ifadesini kullanırken, sistemin yargının yürütmenin yasamanın bütüyle işleyişin yenilenmesi teziyle yola çıktı. Yeni anayasa sözünü 2007'de verdik. O zaman engellediler. Dağlıca baskınından sonra anayasa yerine terör konuşulmaya başlandı.
Şimdi yine yeni anayasa iddiasıyla çıkıyoruz. Salt başkanlık sistemini değil, yeni bir anayasa içinde insan odaklı özüne uygun bir sistem. Beraber yeni bir Türkiye inşa etmemiz lazım. Sözleşme mantığı içinde elimizden geleni yaparız. Eğer bu güce ulaşamazsak gelin buradaki aksak olan hususları beraber toparlayalım diyeceğiz. Anayasanın temel ilkesi insan odalı olmalı.
Başkanlık sistemi otoriterliğe yol açar demek yanlış. Kimse bütün gücü elinde toplayacak bir yetki peşinde koşmaz.
FENERBAHÇE OTOBÜSÜNE SALDIRI
Olayın hemen üzerine gidildi. Spor üzerinden kaotik ortam oluşturmak isteyen unsurlar var. 2 kişi gözaltına alındı. Adli kontrolle serbest bırakıldılar. Gösterdikleri dayanışma dolayısıyla kulüplerimizi tebrik ediyoruz. Spor üzerinden gerilim yaratma çabalarına karşı, taraftarlarımızı ortak bir tututum sergilemeye davet ediyoruz. Devlet binde bir ihtimali dahi düşünemezse devlet olamaz. Umarım ki centilmenliğe sahip çıkılır.
PARALEL YAPIYLA MÜCADELE
Devleti ele geçirme çabası darbe teşebbüsüdür. Bunu yapan kim olursa olsun, bu makamda bulunanların asli görevidir. Gerekli tedbirleri alıyoruz. Birçok noktada gerekli adımlar atılıyor, tedbirler alınıyor. MGK kararıyla görevlendirilmiş arkadaşlar da var. yargı süreci çok hızlandı, çünkü işlenenler küçük suçlar değil. KPSS'deki ahlaksızlık kadar beni etkileyen bir şey yok.
Yargı süreci devam ediyor. İddianamenin ortaya koyduğu hususlarla ilgili söylüyorum; buna müsamaha mı göstereceğiz?
BALYOZ DAVASI
Bütün vatandaşlarla bir araya gelebilirim. İlla bir davada mağdur olmaları gerekmez. Türkiye'de güç kullanmak isteyenlerin kontrol etmek istedikleri hep hukuk olmuştur. Yargı sistemin tuzudur. Yargı denetim altına alınmaya çalışıldı. Geçen hafta Bakanlar Kurulu'na sunuldu. Genelkurmay'la çok güzel bir ilişkimiz var ama biz e-muhtıra olayını da yaşadık. Asker sivil ilişkisini rayına oturtmak kolay olmadı. TSK'nın kendi içerisinde bir hukuku var. Onun dışında bir talebin gündeme gelmemesi lazım.
AK PARTİ'DE 3 DÖNEM KURALI
Yanımızdan ayrılmıyorlar. Ali, Bülent ve Beşir beylerle birçok şeyi paylaşmışız. Ne ayrılırız ne ben kendimi yalnız hissederim. Bizim ilişkimiz makama bağlı değil. 8 Nisan'da kıyamet kopacak diyenler oldu, kıyamet koptu mu? Kırılganlığın olmaması mayanın sağlamlığını gösterrir. CHP'de en ufak kayma ne tür fırtınalara yol açıyor. 4 yıl sonra hepsi yeniden milletvekili adayı olabilirler. Dışarıdan bakanlık konusu ihtimal dışı değil.
Yeni unsurların taze kan olarak girmesi ve eskimeyen unsurların da burada bulunması siyaseten gücümüzü gösteriyor. Seçimlerden sonra olağan kongremizi yapacağız. Yeni bir siyasi kadro yenilenerek devreye girmeli. Bu bir kartopu şeklinde geleceğini dokumalı.
Başbakan olarak yaptığım her açıklamada sağımda ve solumda bakan arkadaşlar oldu. çünkü ben o ekibe dayanıyorum. Şimdi de aynı şekilde tek bir yönetim var. Kimse şu olursa kriz doğar gibi bir söylemde bulunmaması lazım.
SAVCININ ŞEHİT EDİLMESİ
Soruşturma devam ediyor. Bu örgüt bir taşeron. Seçim aşamasında bu tür saldırılar gündeme gelmiştir. Bir dönem uykuya çekiliyorlar. Hadi uyanın dendiği zaman bu tür saldırılar gerçekleştiriliyor. Bu tür saldırılarla ilgili gerekli tedbirler alınacaktır.
Avukatlarımızın içleri rahat olsun. Herkesin evinde bir avukat vardır. Avukatlarımıza yönelik bir suç yapıştırılmak istenirse karşısında dururuz. Avukatlar potansiyel suçlu diye bir yaklaşım yok.
Devlet yargı mensubunu korusun deniliyor, nasıl koruyacağız? Tek yol aramak. Gerekli tedbirleri almak zorundayız. Havaalanlarına girerken avukatlar nasıl kontrol noktasından geçirince sorun olmuyorsa neden adliyede olsun? Burada avukatlara karşı yapılmış bir tavır olarak görmemek lazım. Güvenlikte nerede aksama var bunları dikkate alacağız. Nasıl güvenlik tedbiri alırız, bunu düşüneceğiz. Avukatlardan isteğimiz bunu ideolojik bir çatışmaya dönüştürmemeleri.
"SEÇİM EKONOMİSİ TUZAĞINA DÜŞMEDİK"
Seçimelere giderken iktidar partileri için seçim ekonomisi tuzağı vardır. Biz bu tuzağa düşmedik. Bütçe dengeleri ne ise onu yaptık. Muhalefet için ise tuzak geniş seçim vaatleridir.
"İZMİR'DE 7 VEKİL ÇIKARTIRIZ"
Savcı Sayan'ı şahsen tanıyorum. İzmir'de Savcı Bey'in katkısıyla 7 vekil çıkartırız.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, NTV canlı yayınına konuk oldu.
Oğuz Haksever'in moderatörlüğündeki programda Davutoğlu; Mustafa Karaalioğlu, İsmet Berkan ve Seda Öğretir'in sorularını yanıtladı.
Çankaya Köşkü'nde yapılan programda Davutoğlu'na ilk olarak milletvekili aday listesi ve listenin nasıl hazırlandığı soruldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın listelerin hazırlanmasına müdahil olmadığını ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:
"Yorumları ben de takip ediyorum. Sanki biz yıllardır ayrı ekiplerle çalışıyorduk. Bu son derece yanlış bir algı. Onun ekibi benim ekibim, benim ekibim onun ekibi. Geçen sene hangi ekip hangi mantıkla bir aradaysa şimdi de aynı ekip aynı mantıkla bir arada.
Bu arkadaşlarımız cumhurbaşkanı'na da bana da aynı muhabbetle bağlılar. Arkadaşlarımıza şunu söyledim; Cumhurbaşkanımızın yanında olmayan benim yanımda olmasın.
Cumhurbaşkanımızla 12 yıldır birlikte çalışmış biri olarak hassasiyetlerini çok iyi bilen biriyim. Benim hassasiyetlerimi de en iyi bilen Cumhurbaşkanımızdır. Bana kimler yakın diye bir kriterim olmadı."
"YILDIZ ARAYIŞIMIZ YOK"
Davutoğlu adayların belirlendiği sürece ilişikin şu ifadeleri kullandı:
"Siyasette yıldız arayışımız yok, bir konsere ya da futbol maçına çıkmıyoruz. Adaylarımız arasında sanatçı da var. Siyasette popüler arayış popülizme yönelir. Adayları belirlerken ne aradık? Popüler isimlerden ziyade, AK Parti'nin geleneğini sürdürebilecek isimleri belirledik. Geleneği kimlerle yenileyebilirim diye baktım.
Listelere iyi bakarsanız, çeşitlilik var. Ama onlar şöhret ve bilinir oldukları için değil, sosyal ve etik performansları için seçildiler. 550 kişinin herbiri aynı değerdedir. Şöhret peşinde değiliz.
"ÖN SEÇİMDEN DAHA ETKİLİ"
Diğer partilerden farklı olarak aday zenginliğimiz var. Birçok alanda ciddi şekilde zorlandık. Ben her an öğrenci olduğunu düşünen biriyim. Oldum diyen aslında öldüm diyen biridir. Her şey yeni bir süreçtir. Kongrelerde 50'yi aşkın ile gittim, tek tek resmini çektim.
Temayül yoklaması yaptık, her ilde. Gözlemlerimle temayül yoklamalarını yan yana koydum. İl başkanlarımızdan rapor istedim. İl başkanlarının tümünü tek tek dinledim.
Ön seçimden çok daha etkili bir uygulama yaptık. STK'lar, bize oy versin vermesin, bütüm STK'lara temayül yaptık. Kararsız kaldığımız adaylar için kamuoyu anketi yaptırdık. Birkaç ilde adayların yaptığı konuşmaları dinledim. Etik nedenlerle aday olmadığı halde listeye aldığımız bazı isimler oldu. Üzülenler, listede kendisini göremeyenler de olmuştur. Bir denge kurmaya çalıştık."
"BAŞARISIZ OLURSAM EMANETİ DEVREDERİM"
Seçim tahmini yapmayacağını söyleyen Başbakan, "Ben hiçbir zaman doğrudan bir seçim tahmini yapmadım. Kılıçdaroğlu’nun ‘Yüzde 35 benim hedefim’ demesi en zaaf noktadır. Benim üst limitim yok. ‘Yüzde 99’ bile desem yüzde 1’lik bir kesime ben kalben hitap edemeyeceğim demektir. Ben hiçbir vatandaşımızın kalbine giremeyeceğimizi düşünmüyorum. Bana en düşman, en ağır eleştirenler dahil, bütün vatandaşlarımızın kalbine ben girebileceğimizi düşünüyorum. Alt limit diye bir şey zaten, olmaz. İktidar olmaktır bizim hedefimiz ve olacağız" diye konuştu.
Hedeflerinin iktidar olmak olduğunu söyleyen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Tabii ki, birinci olamazsak şu anda kadar bana verilen emanetin hakkını veremediğimi düşünür, başka bir arkadaşımıza bunu tevdi ederim. Ben makamın peşinde koşmadım, makam neredeyse beni kovaladı. Başarısız olduğumu hissettiğimde, başarılı olduğunu düşündüğüm bir arkadaşıma bu emaneti devretmek benim için en kutsi görev olur. Bunu da bir lütuf gibi değil, olması gereken şey o olduğu için yaparım. Bakalım bu rahatlıkta Kılıçdaroğlu, Demirtaş, Bahçeli bunları kullanabilecekler mi? Şu andaki performansları da zaten yüzde 35’i çiziyor kendisine, birinci olamayacağının farkında."
"HDP BARAJI AŞAR MI?"
Davutoğlu, HDP'nin yüzde 10'luk barajı aşıp aşamayacağına yönelik soruya şu yanıtı verdi:
"Bu demokratik bir yarış. Geçerlerse tebrik ederiz. Onlara saygıda kusur etmeyiz. Ama HDP'ye yönelik bir sözüm var. Geçmezlerse bu neticeye razı olmalılar, bunu meşruiyet sorunu yapmasınlar. HDP Syriza'dan hareketle kendini başka bir alana taşımak istiyor. Protest bir parti olmaya yöneliyor.
6-7 Ekim olayları yaşandı. Bir anda barış güvercini gibi kendilerini takdim edenler insanların hayatlarını zehir ettiler. İş yerlerini yaktılar, tarumar ettiler. Bu olaylar yaşanmışsa yaşanmamış gibi yapamayız. Kimlik siyasetine dayalı partileşme ve kümelenmeler çok tehlikeli.
Bir kamu düzeni olmadığı zaman Suriye, Irak, Ukrayna'da neler olduğunu görüyorsunuz. Bu önlemleri almamızda HDP'nin kışkırtıcı yapısı etkili oldu. Biz kamu güvenliğinin inşası için tedbir aldık.
Bugün HDP, Kürtçe propaganda yapabiliyorsa bunu AK Parti sağladı. AK Parti'nin özgürlükçülüğü olmasaydı bir kısmı hala dağda idi. HDP ve arkasındaki örgütsel yapı insanları tehditler ederlerse gelip İstanbul'da özgürlük şarkıları okuyamazlar. Biz özgürlükçü bir ortamda seçimlere gidiyorsak AK Parti'nin yoğurduğu maya var."
BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Soru üzerine başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Davutoğlu şunları kaydetti:
"Başkanlık sistemi dahil beyannameyi kaleme alacağız. Herkes başkanlık konusunu kişiselleştirerek tartışmaya çalışıyor. Bu nedenle kısır bir döngüye giriliyor. Parlamenter sistem özünde Türkiye'de sakatlıkla malül doğdu. Parlamenter sistem olsaydı bu kadar darbe olmazdı. Form değiştirilebilir, özde sakatlık olmamalı. Başkanlık sistemi insan odaklı olmalı.
Cumhurbaşkanımızla her konuyu istişare ederiz. Muhalefetin bunu Cumhurbaşkanımızın müdahalesi gibi algılaması yanlış. Seçim beyannamesi yaklaştıkça ben konuyu netleştirdim. Değişik modeller üzerine çalıştık. Bir tartışma ve müdahale olmadı. Meydana çıkıp bir fikri savunacaksam inanmam gerekir.
İçselleştirmediğim hiçbir fikri savunmadım. Türkiye'de parlamenter sistem gerçekten işleseydi, başkanlık sistemi gündeme gelmezdi. Doğru olan sistemin başkanlık sistemine doğru evrilmesidir. Başkanlık sistemi özgürlükçü niteliğiyle uygulanmalı.
Başbakanlık görevini yaparken hakkıyla yaparım. Seçime gidiyorsam, doğru olan ne ise onu söylerim. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Türkiye'de yeni bir restorasyon dönemine ihtiyaç var. Başbakanlık koltuğuna oturdum diye o koltuğa saplanmam. Seçime giderken halka en doğru şeyi doğru zamanda söylememiz lazım.
Anayasa için konuşmaya hazırız. 27 Mayıs'tan sonra yaşadığımız acı tecrübelerden sonra bunu değiştirmeyiz demesinler.
Biz yeni Türkiye ifadesini kullanırken, sistemin yargının yürütmenin yasamanın bütüyle işleyişin yenilenmesi teziyle yola çıktı. Yeni anayasa sözünü 2007'de verdik. O zaman engellediler. Dağlıca baskınından sonra anayasa yerine terör konuşulmaya başlandı.
Şimdi yine yeni anayasa iddiasıyla çıkıyoruz. Salt başkanlık sistemini değil, yeni bir anayasa içinde insan odaklı özüne uygun bir sistem. Beraber yeni bir Türkiye inşa etmemiz lazım. Sözleşme mantığı içinde elimizden geleni yaparız. Eğer bu güce ulaşamazsak gelin buradaki aksak olan hususları beraber toparlayalım diyeceğiz. Anayasanın temel ilkesi insan odalı olmalı.
Başkanlık sistemi otoriterliğe yol açar demek yanlış. Kimse bütün gücü elinde toplayacak bir yetki peşinde koşmaz.
FENERBAHÇE OTOBÜSÜNE SALDIRI
Olayın hemen üzerine gidildi. Spor üzerinden kaotik ortam oluşturmak isteyen unsurlar var. 2 kişi gözaltına alındı. Adli kontrolle serbest bırakıldılar. Gösterdikleri dayanışma dolayısıyla kulüplerimizi tebrik ediyoruz. Spor üzerinden gerilim yaratma çabalarına karşı, taraftarlarımızı ortak bir tututum sergilemeye davet ediyoruz. Devlet binde bir ihtimali dahi düşünemezse devlet olamaz. Umarım ki centilmenliğe sahip çıkılır.
PARALEL YAPIYLA MÜCADELE
Devleti ele geçirme çabası darbe teşebbüsüdür. Bunu yapan kim olursa olsun, bu makamda bulunanların asli görevidir. Gerekli tedbirleri alıyoruz. Birçok noktada gerekli adımlar atılıyor, tedbirler alınıyor. MGK kararıyla görevlendirilmiş arkadaşlar da var. yargı süreci çok hızlandı, çünkü işlenenler küçük suçlar değil. KPSS'deki ahlaksızlık kadar beni etkileyen bir şey yok.
Yargı süreci devam ediyor. İddianamenin ortaya koyduğu hususlarla ilgili söylüyorum; buna müsamaha mı göstereceğiz?
BALYOZ DAVASI
Bütün vatandaşlarla bir araya gelebilirim. İlla bir davada mağdur olmaları gerekmez. Türkiye'de güç kullanmak isteyenlerin kontrol etmek istedikleri hep hukuk olmuştur. Yargı sistemin tuzudur. Yargı denetim altına alınmaya çalışıldı. Geçen hafta Bakanlar Kurulu'na sunuldu. Genelkurmay'la çok güzel bir ilişkimiz var ama biz e-muhtıra olayını da yaşadık. Asker sivil ilişkisini rayına oturtmak kolay olmadı. TSK'nın kendi içerisinde bir hukuku var. Onun dışında bir talebin gündeme gelmemesi lazım.
AK PARTİ'DE 3 DÖNEM KURALI
Yanımızdan ayrılmıyorlar. Ali, Bülent ve Beşir beylerle birçok şeyi paylaşmışız. Ne ayrılırız ne ben kendimi yalnız hissederim. Bizim ilişkimiz makama bağlı değil. 8 Nisan'da kıyamet kopacak diyenler oldu, kıyamet koptu mu? Kırılganlığın olmaması mayanın sağlamlığını gösterrir. CHP'de en ufak kayma ne tür fırtınalara yol açıyor. 4 yıl sonra hepsi yeniden milletvekili adayı olabilirler. Dışarıdan bakanlık konusu ihtimal dışı değil.
Yeni unsurların taze kan olarak girmesi ve eskimeyen unsurların da burada bulunması siyaseten gücümüzü gösteriyor. Seçimlerden sonra olağan kongremizi yapacağız. Yeni bir siyasi kadro yenilenerek devreye girmeli. Bu bir kartopu şeklinde geleceğini dokumalı.
Başbakan olarak yaptığım her açıklamada sağımda ve solumda bakan arkadaşlar oldu. çünkü ben o ekibe dayanıyorum. Şimdi de aynı şekilde tek bir yönetim var. Kimse şu olursa kriz doğar gibi bir söylemde bulunmaması lazım.
SAVCININ ŞEHİT EDİLMESİ
Soruşturma devam ediyor. Bu örgüt bir taşeron. Seçim aşamasında bu tür saldırılar gündeme gelmiştir. Bir dönem uykuya çekiliyorlar. Hadi uyanın dendiği zaman bu tür saldırılar gerçekleştiriliyor. Bu tür saldırılarla ilgili gerekli tedbirler alınacaktır.
Avukatlarımızın içleri rahat olsun. Herkesin evinde bir avukat vardır. Avukatlarımıza yönelik bir suç yapıştırılmak istenirse karşısında dururuz. Avukatlar potansiyel suçlu diye bir yaklaşım yok.
Devlet yargı mensubunu korusun deniliyor, nasıl koruyacağız? Tek yol aramak. Gerekli tedbirleri almak zorundayız. Havaalanlarına girerken avukatlar nasıl kontrol noktasından geçirince sorun olmuyorsa neden adliyede olsun? Burada avukatlara karşı yapılmış bir tavır olarak görmemek lazım. Güvenlikte nerede aksama var bunları dikkate alacağız. Nasıl güvenlik tedbiri alırız, bunu düşüneceğiz. Avukatlardan isteğimiz bunu ideolojik bir çatışmaya dönüştürmemeleri.
"SEÇİM EKONOMİSİ TUZAĞINA DÜŞMEDİK"
Seçimelere giderken iktidar partileri için seçim ekonomisi tuzağı vardır. Biz bu tuzağa düşmedik. Bütçe dengeleri ne ise onu yaptık. Muhalefet için ise tuzak geniş seçim vaatleridir.
"İZMİR'DE 7 VEKİL ÇIKARTIRIZ"
Savcı Sayan'ı şahsen tanıyorum. İzmir'de Savcı Bey'in katkısıyla 7 vekil çıkartırız.