Avukatların Hakime Hakaret Ettiği İddiasına İlişkin Dava

Gezi Parkı odaklı olaylar sürecinde müvekkilleri olan şüphelilerin tutuklanmasının ardından nöbetçi mahkeme hakimi ve bazı görevli polislere hakaret ettikleri iddia edilen 4 avukatın, 1 yıl 2 ay ile 5 yıl 4 ay arasında değişen hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık avukatlar Elif Çalışkan, Tülay Odabaş, Sevinç Sarıkaya ve Tolga Çakır katıldı.

Sanıkları 21 avukatın temsil ettiği duruşmada müştekilerden hakim Salih Cantürk ve Şişli Emniyet Müdürlüğü'nde komiser olarak görev alan Ramazan Ekemen de hazır bulundu.
Savunma yapan sanıklardan Elif Çalışkan, olay günü Gezi olaylarıyla ilgili gözaltına alınanlardan birinin avukatlığını yaptığını ve bu kişi hakkında mahkemece tutuklama kararı verildiğini belirterek, "Hakime gerekçesini sorduğumuzda bize herhangi bir açıklama yapmadı. İki gündür aç olan müvekkillerin aileleri tarafından yiyecek getirildi.

Polislerin izniyle yiyecekleri müvekkillere ulaştırdık. Daha sonra polisler yiyecekleri alıp ayaklarıyla çiğnemeye başladılar" dedi.

Polislere tepki gösterdiklerini ancak fiili ve sözlü saldırıda bulunmadıklarını savunan Çalışkan, "Aksine bana ve diğer arkadaşlarıma saldırıda bulundular. Huzurdaki Ramazan Ekemen, ortalığı kızıştırmak amacıyla hareketler yapıyordu. İddianamede belirtilen sözleri sarf etmedim ve polise direnmedim. Polisler ayrıca sözlü olarak şahsımıza ve mesleğimize yönelik sözlü tacizlerde de bulundu. Saçlarımdan çektiler, ters kelepçe ile yere yatırdılar" ifadelerini kullandı.
Çalışkan, müşteki Ramazan Ekemen'in avukatlara yönelik kötü davranışları olduğunu ve başka olaylarda da kamera kayıtlarına göre başrol oynadığını gördüklerini öne sürdü.
Sanıklardan Tolga Çakır da hakkındaki suçlamaları reddederek, mahkemeye sunduğu flash diskteki görüntülerin gösterilmesini talep etti.
Müştekilerden Ramazan Ekemen'in adliye önünde bazı avukatlara tekme attığına ilişkin görüntülerin izlenmesinin ardından konuşmasına devam eden Çakır, "Görüntülerde görüldüğü gibi Ramazan Ekemen'in avukatlara yönelik eylemlerini mahkemenin takdirine bırakıyorum. Bununla ilgili CD'yi delil olarak mahkeme dosyasına ibraz edeceğim. Değerlendirilmesini istiyorum" diye konuştu.

- Müştekiye peruk uzattı
Mahkemenin taraflı olduğunu, polislerin şikayetçi veya sanık olduğu davalarda mahkemelerin "ana kucağı" gibi davrandığını iddia eden Çakır, "Polislere karşı Hulusi Kentmen şefkatinde oluyorsunuz. Onlara karşı nezaketiniz had safhada" dedi.

Gezi Parkı olaylarında hayatını kaybeden Ethem Sarısülük'ün davasında yargılanan polis memurunun duruşmada tanınmamak için peruk taktığını söyleyen Çakır, yanında getirdiği peruğu müşteki Ramazan Ekemen'e uzatarak, "Belki kendini iyi hissedersin diye sana peruk getirdim" ifadesini kullandı. Ekemen, Çakır'ın uzattığı peruğu almadı.
Söz alan diğer sanıklar da suçlamaları reddetti.
Duruşmada beyanı sorulan müşteki hakim Salih Cantürk, iddianamede belirtilen olayları görmediğini ifade ederek, "Tutuklama kararı verdikten sonra 'Tutukladınız da mutlu mu oldunuz?' şeklinde sözler sarf edildi. Şikayetçi değilim, davaya katılmak istemiyorum" dedi.

Müşteki Ramazan Ekemen ise sanıklardan Elif Çalışkan'ın nezarete getirdiği yemeği saçarak kendilerine hakaret ettiğini ve direndiğini söyleyerek, "Nezarette bulunan polis memurlarını yaraladılar. Bana fiili bir saldırı olmadı. Sanıklardan Tolga Çakır elindeki telefonla görüntü kaydediyordu ve kendisine bu konuda ikazda bulundum. Sözlü hakarette bulundu. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" şeklinde konuştu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılarak, nezarethanede kamera olup olmadığının sorulmasına ve kamera varsa olay günüyle ilgili görüntüler ve koridordaki tüm kamera görüntülerinin mahkemeye gönderilmesinin istenmesine hükmetti.
Müşteki Ekemen'in davaya müdahil olarak katılmasına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.
Duruşmanın ardından avukatlar, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı. Sanık avukatlardan Tolga Çakır, elindeki peruğu gazetecilere göstererek, "Bu peruğun, yargıda polisin korunan, kollanan, gözetilen taraf olması nedeniyle bir simge olmasını istedik" dedi.

- İddianameden
İddianamede, İstanbul Barosu'na kayıtlı avukatlar Tolga Çakır, Tülay Odabaş, Elif Çalışkan ve Sevinç Sarıkaya'nın, bazı şüphelilerin avukatı sıfatıyla katıldıkları İstanbul 31. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki 8 Temmuz 2013 tarihli sorgulamada verilen tutuklama kararlarının ardından, odasına giden nöbetçi hakim müşteki Salih Cantürk'ün gıyabında hakaret içeren sözler sarf ettikleri belirtilerek, tutukluları nezarethaneye alan emniyet görevlisi olan diğer müştekilere hitaben de hakaretvari sözler kullandıkları kaydediliyor.
Avukat Çakar'ın, işlemleri tamamlanıncaya kadar kısa süreliğine nezarethanede bulunan müvekkillerine yiyecek ve içecek vermek için ellerindeki poşetleri kontrol ettirmeksizin emniyet görevlisi müştekileri iterek zorla geçmeye çalıştığı anlatılan iddianamede, yine görevlilere hitaben hakimin gıyabında benzer hakaretvari sözler söylediği belirtiliyor.
Şüpheli avukatlardan Elif Çalışkan ve Sevinç Sarıkaya'nın, nezarethanedeki müvekkillerine parmaklıklar arasından yiyecek poşetini attıkları sırada bunu engellemek isteyen iki müşteki emniyet görevlisini de basit şekilde yaraladıklarına yer verilen iddianamede, avukatlar Tolga Çakır ve Tülay Odabaş'ın "hakaret" suçundan 1 yıl 2 ay ile 2 yıl 4 ay arasında, diğer avukatlar Elif Çalışkan ve Sevinç Sarıkaya'nın ise "hakaret" ve "görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından 1 yıl 8 ay ile 5 yıl 4 ay arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Kaynak: AA