Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü İşbilir Açıklaması
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, "Dünyanın en cömert ülkesi Türkiye'nin Suriyelilere karşı gösterdiği misafirperverliği" tarihin altın harflerle yazacağını ve gelecek nesillerin yapılan yardımları hayırla anacaklarını belirtti.
İşbilir yaptığı açıklamada, Suriye'de dördüncü yılını dolduran kriz boyunca yüz binlerce insanın hayatını kaybettiğini, milyonlarca insanın da ülke içinde ve dışında mülteci ve muhacir durumuna düştüğünü anımsattı.
Yakın tarihin en trajik insani felaketinin Suriye'de yaşandığını aktaran İşbilir, "Halkın kendini zalim rejimden korumak için sürdürdüğü onurlu mücadele ve devrim, bölgesel ve küresel aktörlerin ortaklaşa çabalarıyla başarısız kılınmak isteniyor. Ülkede Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçları hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kadar sabitken, kimyasal silahlarla ve varil bombalarıyla her gün masum insanlar katledilirken, hapishanelerdeki sistematik işkenceler uluslararası insan hakları örgütleri ve haber ajansları tarafından gözler önüne serilmişken, hala Esed rejimine destek verilmesi insanlık adına utanç verici bir durumdur" ifadelerini kullandı.
Cihangir İşbilir, Esed rejiminin, en az DAEŞ kadar vahşi ve barbar bir terör mekanizması olduğunu vurguladığı açıklamasında şöyle devam etti:
"DAEŞ'e karşı oluşturulan küresel koalisyon, Esed rejimine karşı oluşturulmalıdır. Hiçbir gerekçe Esed rejiminin dört yıldır sürdürdüğü katliamları örtemez ve haklı çıkartamaz. Dört yıl boyunca Suriye'de meydana gelen insani trajediden Esed rejimine destek veren tüm bölgesel ve uluslararası aktörler sorumludur. Suriye'deki barbar rejimi açıkça veya gizlice destekleyen başta İran, Rusya ve Çin olmak üzere, DAEŞ bahanesiyle Esed rejiminin devlet terörünü görmezden gelen ABD ve tüm Batılı ülkeler bu trajediye dur demek için tavırlarını gözden geçirmelidirler."
Suriye'den göç etmek zorunda kalan mültecilere yardım konusunda İslam ülkeleri ve Batılı ülkelerin yeteri kadar etkin davranmadığına işaret eden İşbilir, "Dünyanın en cömert ülkesi Türkiye'nin Suriyelilere karşı gösterdiği misafirperverliği tarih altın harflerle yazacak ve gelecek nesiller, yapılan yardımları hayırla anacaklardır. Türkiye'nin bu ilkeli ve insani duruşuna zarar vermek isteyen ulusal ve uluslararası odakların zinde olduğu da hatırdan çıkartılmamalıdır" dedi.
İşbilir, mevcut şartlar altında devrimin beşinci yılında krizin kısa vadede biteceğine dair bir işaretin bulunmadığına dikkati çekerek, "İslam ülkeleri başta olmak üzere Suriyelilere yardım eli uzatmak üzere küresel seferberlik halinde olmak insanlık borcudur. Suriyeli masum insanların hayatlarını koruyamayan küresel sistemi tepeden tırnağa sorgulamak ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için bugün Suriyelilerin yanında durmak her insanın görevi olmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Cihangir İşbilir şunları kaydetti:
"Suriyelilerin devriminin 5. yılında Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulması ve insani yardımların mağdur ve muhtaçlara ulaştırılması için çok yönlü merhamet koridorlarının açılması ve yeniden insani yardım seferberliği başlatılması için sivil toplum kuruluşlarını, hükümetleri ve uluslararası örgütleri harekete geçmeye çağırıyoruz. İnsanlığın geleceği için medya kuruluşlarını krizin gerçeklerini yansıtmaya davet ediyoruz.
Uluslararası Rabia Platformu olarak dört yıl boyunca insanlarını korumak ve onurlu, hür, adil ve müreffeh bir Suriye için mücadele ederken hayatını kaybeden Suriyelilere Allah'tan rahmet diliyoruz. Halen bu onurlu direnişe katılan Suriyelileri ve Suriyelilerin bu onurlu mücadelesine destek olan tüm kişi ve kurumları saygıyla selamlıyoruz."
Kaynak: AA
Yakın tarihin en trajik insani felaketinin Suriye'de yaşandığını aktaran İşbilir, "Halkın kendini zalim rejimden korumak için sürdürdüğü onurlu mücadele ve devrim, bölgesel ve küresel aktörlerin ortaklaşa çabalarıyla başarısız kılınmak isteniyor. Ülkede Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçları hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kadar sabitken, kimyasal silahlarla ve varil bombalarıyla her gün masum insanlar katledilirken, hapishanelerdeki sistematik işkenceler uluslararası insan hakları örgütleri ve haber ajansları tarafından gözler önüne serilmişken, hala Esed rejimine destek verilmesi insanlık adına utanç verici bir durumdur" ifadelerini kullandı.
Cihangir İşbilir, Esed rejiminin, en az DAEŞ kadar vahşi ve barbar bir terör mekanizması olduğunu vurguladığı açıklamasında şöyle devam etti:
"DAEŞ'e karşı oluşturulan küresel koalisyon, Esed rejimine karşı oluşturulmalıdır. Hiçbir gerekçe Esed rejiminin dört yıldır sürdürdüğü katliamları örtemez ve haklı çıkartamaz. Dört yıl boyunca Suriye'de meydana gelen insani trajediden Esed rejimine destek veren tüm bölgesel ve uluslararası aktörler sorumludur. Suriye'deki barbar rejimi açıkça veya gizlice destekleyen başta İran, Rusya ve Çin olmak üzere, DAEŞ bahanesiyle Esed rejiminin devlet terörünü görmezden gelen ABD ve tüm Batılı ülkeler bu trajediye dur demek için tavırlarını gözden geçirmelidirler."
Suriye'den göç etmek zorunda kalan mültecilere yardım konusunda İslam ülkeleri ve Batılı ülkelerin yeteri kadar etkin davranmadığına işaret eden İşbilir, "Dünyanın en cömert ülkesi Türkiye'nin Suriyelilere karşı gösterdiği misafirperverliği tarih altın harflerle yazacak ve gelecek nesiller, yapılan yardımları hayırla anacaklardır. Türkiye'nin bu ilkeli ve insani duruşuna zarar vermek isteyen ulusal ve uluslararası odakların zinde olduğu da hatırdan çıkartılmamalıdır" dedi.
İşbilir, mevcut şartlar altında devrimin beşinci yılında krizin kısa vadede biteceğine dair bir işaretin bulunmadığına dikkati çekerek, "İslam ülkeleri başta olmak üzere Suriyelilere yardım eli uzatmak üzere küresel seferberlik halinde olmak insanlık borcudur. Suriyeli masum insanların hayatlarını koruyamayan küresel sistemi tepeden tırnağa sorgulamak ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için bugün Suriyelilerin yanında durmak her insanın görevi olmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Cihangir İşbilir şunları kaydetti:
"Suriyelilerin devriminin 5. yılında Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulması ve insani yardımların mağdur ve muhtaçlara ulaştırılması için çok yönlü merhamet koridorlarının açılması ve yeniden insani yardım seferberliği başlatılması için sivil toplum kuruluşlarını, hükümetleri ve uluslararası örgütleri harekete geçmeye çağırıyoruz. İnsanlığın geleceği için medya kuruluşlarını krizin gerçeklerini yansıtmaya davet ediyoruz.
Uluslararası Rabia Platformu olarak dört yıl boyunca insanlarını korumak ve onurlu, hür, adil ve müreffeh bir Suriye için mücadele ederken hayatını kaybeden Suriyelilere Allah'tan rahmet diliyoruz. Halen bu onurlu direnişe katılan Suriyelileri ve Suriyelilerin bu onurlu mücadelesine destek olan tüm kişi ve kurumları saygıyla selamlıyoruz."