Zorluklara Karşı Yılmamanın Hikayesi
Urla ilçesinde yaşayan Asiye Köse, ikizleri henüz 11 aylıkken genç yaşta eşini ani şekilde kaybetmesinin ardından yaşamın zorluklarına karşı sergilediği dirençle insanlığa örnek bir hayat hikayesi sunuyor.
Biri zihinsel engelli ikiz çocuk annesi Asiye Köse, Rize'de başlayıp İzmir'de binbir güçlükle devam eden yaşam öyküsüyle dikkati çekiyor.
Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde tanışarak evlendiği Halit Köse ile mutlu bir hayata adım atan Asiye Köse, yakın çevresi dışında çok da bilinmeyen zorlu yaşam öyküsünü AA muhabiriyle paylaştı.
Evliliğinin ardından eşiyle göç ettikleri İzmir'in Urla ilçesinde, Ferhat ve Serhat adını verdikleri ikiz bebeklerinin dünyaya gelmesiyle mutluluğu bir kat daha artan Köse, ikizleri 11 aylık olduğunda ise bambaşka bir hayata adım attı.
Eşi Halit Köse'nin 28 yaşında beyin kanaması sonucu hayatını kaybetmesinin ardından "memleket dönersem beni yeniden evlendirirler, çocuklarımı elimden alırlar, çocuklarım da benim gibi şefkatten mahrum kalır" korkusuyla Urla'da ikizleriyle yeni ve zorlu bir yaşama adım atan Köse, yaşadığı zorlukları da aynı korkularla kendi değimiyle "kimseye çaktırmak" istemedi.
- İkizlerini 7 yaşına kadar çadırda büyüttü
Eşinin ölümünün ardından altüst olan yaşamında, ev kirası ödeyecek gücü olmadığı için gözlerden uzak, kurduğu tek göz çadırda ikizleriyle yaşamaya başlayan Köse, yaşamında 7 yıl sürecek bu dönemde çeşitli işlerde çalıştı.
Bu süreçte çocuklarını cami avlusunda yıkayan, kendisi ise morgda banyo yapabilme imkanı bulan Köse, ikiz oğullarından Serhat'ın 4 yaşında geçirdiği menenjit sonucu zihinsel engelli olmasına rağmen yaşamdan hiç kopmadı.
- "Vali iş verseydi, odasında verirdi"
İkizlerinden biri engelli hale gelen genç anne de kimi zaman isyan etti yaşadıklarına. Çocuklarına daha iyi bir gelecek temin edebilmek için valiliğe giderek, düzenli, güvencesi olan iş isteyen Köse, olumsuz yanıt alınca, belki de hayatında ilk kez, bunun için isyan etti.
İş talebinin geri çevrilmesiyle çocuklarını valinin yanında bırakarak çıkıp giden Köse, arkasından gelen bir görevlinin, "kendisine iş verildiğine" dair verdiği kağıdı, okuması yazması olmadığı için "Vali iş verseydi, odasında verirdi" diyerek okumadan aldı. Dışarıda birisine okuttuğu yazıdan, "Urla Ana Çocuk Sağılı Merkezi'nde hizmetli olarak görevlendirildiğini" öğrenen Köse, iki çocuğunu alarak yaşamında yeni bir döneme başladı.
- Çadırdan sağlık ocağına taşındı
İşe başlamasının ardından çocuklarıyla çadırda yaşadıklarının öğrenilmesiyle hayatlarının bundan sonraki 7 yılını geçirecekleri sağlık ocağının odasına yerleştirildi.
İşe başladıktan bir süre sonra "asaletinin tasdik olmadığını" öğrenen Köse, "Asalet ne demek bilmiyordum. Kimsenin kocasıyla gezmedim, kimsenin çocuğunun rızkını benimkilere yedirmedim, bu asalet nedir" diye arkadaşına sorduktan sonra ilkokul diploması alması gerektiğini öğrendi.
Bunun üzerine okuma ve yazma öğrenip, çocuğunun 4. sınıfa gittiği okulu açıktan bitiren Köse, 36 yaşında aldığı diplomayla da asaletini tasdik ettirdi.
- Eve de yatağa da aynı anda sahip oldu
Geçen sürede ehliyet alan, çeşitli mesleki eğitim kurslarına katılan 53 yaşındaki Asiye Köse, yıllarca para biriktirerek sonunda kendine bir de ev yaptırdı. Eşini yitirmesinden sonra ilk kez bir yatağa da ancak yaptırdığı eviyle birlikte sahip olabildi.
Hayat öyküsüyle tüm insanlığa yaşama sıkı sıkı bağlanılması gerektiğini öğütleyen Köse, hep mücadeleyle geçen yaşam öyküsünü ise şu şekilde özetledi:
"Restoranda da morgda da çalıştım. Cenaze, hasta yıkadım, çiçek kesmeye, çapaya gittim, aklınıza ne gelirse yaptım, hep biriktirdim. Pikniğim, eğlencem yoktu, hep çalıştım. Tek göz ev yaptıktan sonra ilk işim yatak almak oldu çünkü yıllarca yatakta yatamamıştım. Halen ek işlerde çalışıyorum. Tek göz odadan oluşan evim, şu an üç katlı. İkizi Serhat kan kanseri olunca iliğini verip iyileşmesini sağlayan oğlum Ferhat, belediyede çalışıyor. Serhat ise kendisine bakamayacak durumda. Hayat çok güzel, acısıyla tatlısıyla seviliyor. Hayata küstün mü, her şeyi bırakırsın. Hayata küsseydim, çocuklarımı topluma nasıl karıştıracaktım, çocuğumu nasıl işe yerleştirebilirdim?"
Kaynak: AA
Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde tanışarak evlendiği Halit Köse ile mutlu bir hayata adım atan Asiye Köse, yakın çevresi dışında çok da bilinmeyen zorlu yaşam öyküsünü AA muhabiriyle paylaştı.
Evliliğinin ardından eşiyle göç ettikleri İzmir'in Urla ilçesinde, Ferhat ve Serhat adını verdikleri ikiz bebeklerinin dünyaya gelmesiyle mutluluğu bir kat daha artan Köse, ikizleri 11 aylık olduğunda ise bambaşka bir hayata adım attı.
Eşi Halit Köse'nin 28 yaşında beyin kanaması sonucu hayatını kaybetmesinin ardından "memleket dönersem beni yeniden evlendirirler, çocuklarımı elimden alırlar, çocuklarım da benim gibi şefkatten mahrum kalır" korkusuyla Urla'da ikizleriyle yeni ve zorlu bir yaşama adım atan Köse, yaşadığı zorlukları da aynı korkularla kendi değimiyle "kimseye çaktırmak" istemedi.
- İkizlerini 7 yaşına kadar çadırda büyüttü
Eşinin ölümünün ardından altüst olan yaşamında, ev kirası ödeyecek gücü olmadığı için gözlerden uzak, kurduğu tek göz çadırda ikizleriyle yaşamaya başlayan Köse, yaşamında 7 yıl sürecek bu dönemde çeşitli işlerde çalıştı.
Bu süreçte çocuklarını cami avlusunda yıkayan, kendisi ise morgda banyo yapabilme imkanı bulan Köse, ikiz oğullarından Serhat'ın 4 yaşında geçirdiği menenjit sonucu zihinsel engelli olmasına rağmen yaşamdan hiç kopmadı.
- "Vali iş verseydi, odasında verirdi"
İkizlerinden biri engelli hale gelen genç anne de kimi zaman isyan etti yaşadıklarına. Çocuklarına daha iyi bir gelecek temin edebilmek için valiliğe giderek, düzenli, güvencesi olan iş isteyen Köse, olumsuz yanıt alınca, belki de hayatında ilk kez, bunun için isyan etti.
İş talebinin geri çevrilmesiyle çocuklarını valinin yanında bırakarak çıkıp giden Köse, arkasından gelen bir görevlinin, "kendisine iş verildiğine" dair verdiği kağıdı, okuması yazması olmadığı için "Vali iş verseydi, odasında verirdi" diyerek okumadan aldı. Dışarıda birisine okuttuğu yazıdan, "Urla Ana Çocuk Sağılı Merkezi'nde hizmetli olarak görevlendirildiğini" öğrenen Köse, iki çocuğunu alarak yaşamında yeni bir döneme başladı.
- Çadırdan sağlık ocağına taşındı
İşe başlamasının ardından çocuklarıyla çadırda yaşadıklarının öğrenilmesiyle hayatlarının bundan sonraki 7 yılını geçirecekleri sağlık ocağının odasına yerleştirildi.
İşe başladıktan bir süre sonra "asaletinin tasdik olmadığını" öğrenen Köse, "Asalet ne demek bilmiyordum. Kimsenin kocasıyla gezmedim, kimsenin çocuğunun rızkını benimkilere yedirmedim, bu asalet nedir" diye arkadaşına sorduktan sonra ilkokul diploması alması gerektiğini öğrendi.
Bunun üzerine okuma ve yazma öğrenip, çocuğunun 4. sınıfa gittiği okulu açıktan bitiren Köse, 36 yaşında aldığı diplomayla da asaletini tasdik ettirdi.
- Eve de yatağa da aynı anda sahip oldu
Geçen sürede ehliyet alan, çeşitli mesleki eğitim kurslarına katılan 53 yaşındaki Asiye Köse, yıllarca para biriktirerek sonunda kendine bir de ev yaptırdı. Eşini yitirmesinden sonra ilk kez bir yatağa da ancak yaptırdığı eviyle birlikte sahip olabildi.
Hayat öyküsüyle tüm insanlığa yaşama sıkı sıkı bağlanılması gerektiğini öğütleyen Köse, hep mücadeleyle geçen yaşam öyküsünü ise şu şekilde özetledi:
"Restoranda da morgda da çalıştım. Cenaze, hasta yıkadım, çiçek kesmeye, çapaya gittim, aklınıza ne gelirse yaptım, hep biriktirdim. Pikniğim, eğlencem yoktu, hep çalıştım. Tek göz ev yaptıktan sonra ilk işim yatak almak oldu çünkü yıllarca yatakta yatamamıştım. Halen ek işlerde çalışıyorum. Tek göz odadan oluşan evim, şu an üç katlı. İkizi Serhat kan kanseri olunca iliğini verip iyileşmesini sağlayan oğlum Ferhat, belediyede çalışıyor. Serhat ise kendisine bakamayacak durumda. Hayat çok güzel, acısıyla tatlısıyla seviliyor. Hayata küstün mü, her şeyi bırakırsın. Hayata küsseydim, çocuklarımı topluma nasıl karıştıracaktım, çocuğumu nasıl işe yerleştirebilirdim?"