'Şiddet,kadın Şiddeti ve Öfke Kontrolü” Konulu Kişisel Gelişim Semineri

Gaziantep H Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda "Şiddet,Kadın Şiddeti Ve Öfke Kontrolü” konulu kişisel gelişim semineri düzenlendi.

'Şiddet,kadın Şiddeti ve Öfke Kontrolü”  Konulu Kişisel Gelişim Semineri

Gaziantep H Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü ve tutuklulara yönelik gerçekleştirilen sosyal kültürel ve eğitsel faaliyetler kapsamında farklı alanlarda ve kendi alanlarında uzman kişilerden destek alınarak sağlık, kişisel gelişim eğitimi düzenleniyor.

Belirlenen hedefe ulaşmak amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar il Müdürlüğü, Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi'nde görevli Psikolog Selen Akan ve Sosyal Hizmet Uzmanı Hatice Kurnaz tarafından hükümlü ve tutuklulara yönelik, "Şiddet,Kadın Şiddeti Ve Öfke Konrolü” konusunda “Kişisel Gelişim Semineri “düzenlendi.

Psikolog Selen Akan, bu yıl özellikle Türkiye’de kadına uygulanan siddet haberlerinin fazlaca duyulduğunu ifade ederek, “Bu haberler fazla canımızı sıktı. Bakanlar bunun için yasa tasarısı hazırlamalıdır. Halen yeterli bir uygulamanın olmadığı, haberlere yansıyan ve şiddet gördüğü için ölen kadınlardan belli oluyor. Peki, bir insan neden kendinden zayıf olan birine şiddet uygular ki? Hem de bu kişi onun eşi veya kız arkadaşıysa. Bunun günümüzde galiba en büyük nedeni eğitimsizlik ile beraber işsizlik ve refah seviyesinin düşük olması geliyor. Tüm bunlara küçük yaşta evlendiren kadınların ve ekonomik olarak özgürlükleri ellerinde bulunmayan yani çalışmayan bayanlarda eklenince kaçınılmaz bir son geliyorum diyor. Evet, ülkemizde eğitimsizlik seviyesinin yüksek ve işsizlik oranın yüksek olması evde sorunları da beraberinde getiriyor. İyice bunalan insanların psikolojileri de bu doğrultuda değişmeye başlıyor ve daha sinirli bir yapıya bürünüyorlar. Bu da beraberinde şiddet duygusunu getiriyor. Her şeyden bunalan erkek en zayıf halka olarak gördüğü eşine veya kız arkadaşına şiddet uygulamaya başlıyor. İşin kötü yanı, gördüğü şiddet karşısında sadece susan ve hiç bir şey yapmayan bir kadın daha fazlasını görmeye mahkûm etmiş oluyor kendini. Ve bunu bir üstünlük olarak gören erkek her seferinde biraz daha fazla şiddet uygulamaya başlıyor. Bu da hiç istemediğimiz çok kötü sonuçları doğuruyor. Bu yüzen şiddet gören her kadın kesinlikle polise başvurmalı ve bu gördüğü zulmü kabullenmemeli. Çünkü o sustukça çektiği eziyet biraz daha büyüyecek, biraz daha kötüye gidecektir durum. Bunun önüne geçmek de kadının bilinçlenmesinde yatıyor. Bu yüzden programlar yapılmalı, televizyonda sahip oldukları haklardan bahsedilmeli ve hakları yasalar çerçevesinde daima daha net kurallar eşliğinde korunmalı. Ve dayak yani şiddet uygulayan bireye ağır cezalar verilmeli. İşte o zaman şiddetin önüne geçmeye ve daha laik ve demokratik bir toplum yapısı oluşturmaya başlanabilir” dedi.

Kaynak: İHA