Bursa'da Ölen Adamın Katil Zanlılarının Yargılanmasına Başlandı
İnternette tanıştığı Bursalı bir kadınla dini nikahla yaşayan, ardından da kadının yeğeni ile resmi nikahla evlenen adamın nikah günü ölmesiyle ilgili davada 4 katil zanlısının yargılanmasına başlandı.
İçel'de yaşarken internet üzerinden tanıştığı Bursalı bir kadınla dini nikah kıyan, ardından da kadının yeğeniyle resmi nikahla evlendirildiği gün hayatını kaybeden Ahmet Yeşildağ’ı (70) zehirleyerek öldürdüğü iddia edilen 3'ü tutuklu kadın 4 sanığın yargılanmasına başlandı. Tutuklu kadın sanıklar haklarındaki suçlamaları reddederek, tahliyelerini istedi. Şok bir savunma yapan sanık avukatı ise zehrin yaşlı adamın mezarına gömüldükten sonra da zerk edilmiş olabileceğini ileri sürdü.
Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan ve 'tasarlayarak adam öldürmek' suçundan müebbet hapsi istenen tutuklu sanıklar, maktulün dini nikahlı eşi S.S. (60), resmi nikahlı eşi D.M. (44) ve D.M.’nin annesi B.M. (65) ile S.S.’nin olaya yardımcı olduğu iddiaları üzerine tutuksuz yargılanan oğlu C.S. (36) ilk defa hakim karşısına çıktı.
Hakkındaki iddiaları reddeden tutuklu sanıklardan S.S., “Ahmet Bursa’ya geldikten sonra sürekli hastalandı. Ben onu 4 buçuk ayda 27 kez hastaneye götürdüm. Kaldı ki dini nikahı bana Ahmet ile ablası, ‘Bizde erkekle kadın nikahsız bir arada olmaz’ diyerek baskıyla kıydırdı. Ailesine bir şey bırakmak istemediğini belirterek, mallarını benim üzerime kendisi zorla yaptı. Hastalıktan öldü. Zehirlenmedi” dedi.
"KIZIMLA EVLENMESİNE İZİN VERDİM"
Gelinin annesi emekli sağlık çalışanı B.M. ise “Kızım D.Y.’nin maktul ile evlenmesine önce karşı çıktım. Ama ölen Ahmet Yeşildağ’ın, ‘Ben artık yolun sonundayım. Ben ölünce maaşım aileme kalacak. Onlara kalmasın. İhtiyacı olan birine gitsin’ deyince izin verdim. Kızımla evlendi. Benim Ahmet’e ilaç vermem, zehirlemem söz konusu değil. Ben kimseye aspirin bile tavsiye etmeyen biriyim” diye konuştu.
KADIN SANIKLARA ‘ŞEBEKE’ SUÇLAMASI
Mahkeme heyeti, olayın ortaya çıkmasının ardından tutuklu sanık B.M.’nin boşandığı kocasının talimatla alınan ifadelerini okudu. Sanığın eski kocası Y.B., “Bunlar bir şebeke gibidir. Ben Beyhan ile evlendikten sonra sık sık hastalandım. Doktorlar hastalığımın normal seyretmediğini söyledi.
Beyhan’ın bana içirdiği ilaçları kesince hızla iyileştim. Sonra da boşandık” ifadelerini kullandı. B.M., “Eski kocam bana nafaka ödediği için iftira atıyor” şeklinde ifade verdi.
"ANNEM VE TEYZEMİN İSTEĞİYLE KABUL ETTİM"
Öte yandan, teyzesinin dini nikahla evli olduğu Ahmet Yeşildağ ile resmi nikahla evlenen D.Y. de annesi ve teyzesi gibi cinayet suçlamasını reddederek, ”Evlilik evraklarımı yapıp Mudanya’ya geldim. Ertesi gün evlendikten 2 saat sonra kızımın yanına, Aksaray’a döndüm. Ben oradayken arayıp Ahmet’in öldüğünü söylediler. Çok şaşırdım. Benim tek şansızlığım, Ahmet’in evlendikten saatler sonra ölmesidir. Ben mantık evliliği yaptım. Ahmet bana, ‘Dünya ahret kızımsın' derdi. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
Tutuklu sanık S.S.’nin olaya yardımcı olduğu iddiasıyla elektronik kelepçe takılan oğlu C.S. de suçlamaları kabul etmedi.
AVUKATTAN ŞAŞIRTAN SAVUNMA
Sanıkların avukatı Ali Özcan ise Ahmet Yeşildağ’ın mezarı açıldıktan sonra alınan vücut sıvılarında rastlanan morfin ve kodeinin nasıl verildiğinin belli olmadığını ve müvekkillerinin vermesinin mümkün olmadığını öne sürerek, “Bu mantıkla bakarsak, yaşlı adam gömüldükten sonra mirasın reddi için mezarına zehir zerk edilmiş olabilir” diyerek, müvekkillerinin tahliyesini istedi.
Babasının ölümüyle ilgili tutuklanan sanıklardan şikayetçi olduğunu söyleyen Ahmet Yeşildağ’ın oğlu A.Y. ise “Babam sapasağlam, günde 3 saat yüzen, en az 10 kilometre yürüyen biriydi. 110 kiloydu. Hiçbir sağlık meselesi yoktu. Bursa’ya geldikten hemen sonra hızla kötüleşti ve birkaç ay içinde de ölüm haberi geldi. Raporlara göre zehirlenmiş. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi
Mahkeme, üç kadının tahliye talebini reddederek, duruşmayı erteledi.
Edinilen bilgiye göre, İçel'de yaşayan işçi emeklisi 70 yaşındaki Ahmet Yeşildağ, 2013 yılında bir sosyal paylaşım sitesinde okey oynarken S.S. ile tanıştı. Sanal arkadaşlığı ilerleten Yeşildağ, S.S. ile birlikte yaşamaya başladı.
Çocuklarının karşı çıkmasına rağmen İçel'deki evini satan Ahmet Yeşildağ, parayı gönderdiği dini nikahlı eşi S.S. ile birlikte yaşamaya başladı.
Yeşildağ, birlikteliklerinin 4. ayında Urfa’daki mallarını da S.S.’ye bıraktığını açıklayan bir vasiyet imzaladı. Ahmet Yeşildağ, vasiyetten bir gün sonra da dini nikahıla yaşadığı S.S.’nin yeğeni D.M. ile resmi nikahla evlendi. D.M. evlendikten 2 saat sonra evden ayrılıp, Aksaray’a dönerken, Bursa’ya geldiği günden itibaren sağlığının hızla bozulduğu belirtilen Ahmet Yeşildağ, nikahın kıyıldığı günün gecesi fenalaşarak hayatını kaybetti. Normal ölüm raporu verilen babalarının öldüğünü telefonla öğrenen iki kardeşten Ali Yeşildağ, babasının miras vasiyetinden bir gün sonra resmi nikah kıydığını, nikah günü de öldüğünü fark edince, savcılığa başvurarak, şüpheli ölüm ihbarında bulundu. Savcılık mezarı açıp, otopsi yapınca, ölen Ahmet Yeşildağ’ın vücut sıvılarında zehirleyici miktarda morfin ve kodein maddesi bulundu. Bunun üzerine S.S., D.Y. ile D.Y.’nin annesi B.M. cinayet suçlamasıyla tutuklanırken, S.S.’nin oğlu ise adli kontrolle serbest bırakılmıştı.