Mhp Genel Başkan Yardımcısı Çetin Açıklaması
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, "Eğer AKP'nin niyeti molotof düzenlemesi olsa idi, bu konuda hazırlanacak yasa teklifine MHP her türlü desteği vermeye hazırdı" değerlendirmesini yaptı.
Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, AK Parti iktidarının genel seçimler öncesi "PKK'nın iplerini daha sıkı tutabilmek için iç güvenlik paketi tehdidini kullandığını", PKK'nın ise seçimlere kadar AK Parti'den daha fazla taviz koparmanın peşinde olduğunu iddia etti.
İç güvenlik paketinin bu yüzden önce Meclis'e gönderilip, sonra geri çekildiğini, ardından tekrar görüştürüldüğünü öne süren Çetin, şunları kaydetti:
"Aynı şekilde İmralı'da bebek katilinin onayından çıkan anlaşma metni, danışıklı bir şekilde Kandil'den geri çevrilerek daha büyük tavizler istenmektedir. Davutoğlu, istediği kadar 'Bize ev ödevi veremezler' desin, ne yazık ki İmralı ve Kandil'in sözü dışına çıkamamaktadır. Meclis'teki güvenlik paketinin akıbetinin, hükümetin terör örgütüyle anlaşmasına bağlı olması, ülkemizin milli menfaatleriyle ters ve utanç vericidir. AKP'nin PKK karşısında Türkiye'yi düşürdüğü teslimiyet görüntüsü, tam bir rezalet ve kabul edilemez bir durumdur. Kandil ve İmralı, Türkiye'yi yönetmekte, AKP oy hesabıyla sesini çıkarmamaktadır. Terör örgütüyle seçim öncesi sorun çıkarmayacağı garantisi için pazarlık yapan hükümet, aslında uygulatmayacağı iç güvenlik paketi bahanesiyle kirli emellerine Yüce Meclis'i alet etmektedir. Yarın İmralı ve Kandil çetesinden AKP-PKK anlaşma metnine onay çıktığı anda, ortada paket kalmayacaktır. Türkiye, tarihinin hiçbir devrinde AKP hükümetinin yaşattığı gibi bir acizliğe düşmemiştir."
Hükümetin "İç Güvenlik Paketini molotof eylemleri ve bonzai olarak perdelemeye çalıştığını" ancak paketin içeriğinin çok farklı olduğunu ileri süren Çetin, şu görüşleri ifade etti:
"Eğer AKP'nin niyeti molotof düzenlemesi olsa idi, bu konuda hazırlanacak yasa teklifine MHP her türlü desteği vermeye hazırdı. Fakat mevcut yasalara göre molotof zaten suç sayılmakta ve istenirse ceza verileceği Yargıtay içtihatlarıyla bilinmektedir. Türkiye'nin sorunu, suça karşı yasaların yeterli olmaması değildir. Asıl mesele siyasi iradenin, yani AKP hükümetinin ülkenin bir bölümünde yasaları uygulayacak devlet otoritesini yok etmesidir. Emrindeki valileri bir devlet görevlisi olmaktan çıkararak adeta parti temsilcisi haline getiren AKP hükümeti, iktidarı boyunca terörle aktif mücadelenin önüne set çekmiştir. Silahlı bölücü militanlara müdahalenin valilik iznine bağlanması ve bu izinlerin hiçbir zaman verilmemesi nedeniyle, bölücü örgütün bırakmadığı silahlar Türk devletine bıraktırılmıştır. Güvenlik paketi mi, despot ve hukuk tanımaz yönetim anlayışının ihtiyaç hissettiği bir paket mi olduğu çok tartışılan iç güvenlik paketi yasalaştığı takdirde, yargıya ait bazı yetkiler AKP'den talimat alan valililer tarafından kullanılmaya başlanacaktır."
Kaynak: AA
İç güvenlik paketinin bu yüzden önce Meclis'e gönderilip, sonra geri çekildiğini, ardından tekrar görüştürüldüğünü öne süren Çetin, şunları kaydetti:
"Aynı şekilde İmralı'da bebek katilinin onayından çıkan anlaşma metni, danışıklı bir şekilde Kandil'den geri çevrilerek daha büyük tavizler istenmektedir. Davutoğlu, istediği kadar 'Bize ev ödevi veremezler' desin, ne yazık ki İmralı ve Kandil'in sözü dışına çıkamamaktadır. Meclis'teki güvenlik paketinin akıbetinin, hükümetin terör örgütüyle anlaşmasına bağlı olması, ülkemizin milli menfaatleriyle ters ve utanç vericidir. AKP'nin PKK karşısında Türkiye'yi düşürdüğü teslimiyet görüntüsü, tam bir rezalet ve kabul edilemez bir durumdur. Kandil ve İmralı, Türkiye'yi yönetmekte, AKP oy hesabıyla sesini çıkarmamaktadır. Terör örgütüyle seçim öncesi sorun çıkarmayacağı garantisi için pazarlık yapan hükümet, aslında uygulatmayacağı iç güvenlik paketi bahanesiyle kirli emellerine Yüce Meclis'i alet etmektedir. Yarın İmralı ve Kandil çetesinden AKP-PKK anlaşma metnine onay çıktığı anda, ortada paket kalmayacaktır. Türkiye, tarihinin hiçbir devrinde AKP hükümetinin yaşattığı gibi bir acizliğe düşmemiştir."
Hükümetin "İç Güvenlik Paketini molotof eylemleri ve bonzai olarak perdelemeye çalıştığını" ancak paketin içeriğinin çok farklı olduğunu ileri süren Çetin, şu görüşleri ifade etti:
"Eğer AKP'nin niyeti molotof düzenlemesi olsa idi, bu konuda hazırlanacak yasa teklifine MHP her türlü desteği vermeye hazırdı. Fakat mevcut yasalara göre molotof zaten suç sayılmakta ve istenirse ceza verileceği Yargıtay içtihatlarıyla bilinmektedir. Türkiye'nin sorunu, suça karşı yasaların yeterli olmaması değildir. Asıl mesele siyasi iradenin, yani AKP hükümetinin ülkenin bir bölümünde yasaları uygulayacak devlet otoritesini yok etmesidir. Emrindeki valileri bir devlet görevlisi olmaktan çıkararak adeta parti temsilcisi haline getiren AKP hükümeti, iktidarı boyunca terörle aktif mücadelenin önüne set çekmiştir. Silahlı bölücü militanlara müdahalenin valilik iznine bağlanması ve bu izinlerin hiçbir zaman verilmemesi nedeniyle, bölücü örgütün bırakmadığı silahlar Türk devletine bıraktırılmıştır. Güvenlik paketi mi, despot ve hukuk tanımaz yönetim anlayışının ihtiyaç hissettiği bir paket mi olduğu çok tartışılan iç güvenlik paketi yasalaştığı takdirde, yargıya ait bazı yetkiler AKP'den talimat alan valililer tarafından kullanılmaya başlanacaktır."