Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması (2)

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Özellikle bu üç alanda (ihracat, turizm, enerji) söyleyeceğimiz şudur, 'Bir kapı kapanırsa başka kapılar açılır' bunu da laf olsun diye söylemiyoruz. Bu başka kapıların neler olduğu üzerinde çalışıyoruz. Bu kapıları açabilmek için de her türlü tedbirimizi alıyoruz" dedi.

Kurtulmuş, Habertürk Televizyon Kanalı'nda katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak, soruları yanıtladı.

"Rusya ile nasıl bir akıbet görüyorsunuz?" sorusu üzerine Kurtulmuş, Rusya ile Türkiye arasında yaşanan krizin ilk günlerinde dahi iyimserliğini kaybetmediğini ifade ederek, Türkiye ile Rusya'nın bazı konularda farklı siyasi kanaatlerinin olabileceğine belirtti.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Hatta taban tabana zıt pozisyonlarda duruyor olabiliriz. Örneğin, Suriye'de Esat rejimini desteklemek veya Esat rejiminin bir an evvel gitmesini istemek gibi. Yine başka alanlarda farklı siyasi tercihlerimiz olabilir ama bir realite var ki Türkiye ve Rusya uzun yıllar boyunca dost iki ülkedir" diye konuştu.

Bu iki ülke arasında hemen hemen hiç ciddi bir problemin bulunmadığını vurgulayan Kurtulmuş,  şu görüşlerini paylaştı:

"Bunun da ötesinde Türkiye ve Rusya, ekonomik, ticari ve siyasi bakımdan ilişkilerini özellikle son yıllarda çok ciddi şekilde geliştirmiş. Bu çerçevede de stratejik müttefik olarak birbirini gören iki ülkedir. Ne Türkiye Rusya'yı, ne de Rusya Türkiye'yi gözden çıkaracak noktada değildir. Şimdiye kadar geliştirdiğimiz siyasi ve ticari ilişkilerin ötesinde, Rusya'nın ekonomik potansiyeli, ekonomik sorunları Türkiye'nin mevcut ekonomik durumu ve 2023 vizyonunda daha ileriye gitme çabaları, bunları üst üste koyduğunuz zaman örtüşen bir yer var. Örtüşen bu alanda Türkiye ve Rusya'nın özellikle Anadolu topraklarından Avrupa kıtasına çıkacak doğalgaz hattının iletiminde, hayati bir ortaklığı kaçınılmaz gözüküyor. Dolayısıyla, Rus doğalgazı Avrupa'ya gidecekse, kullanacağı en önemli çıkış noktalarında biri Türkiye topraklarıdır. Türkiye topraklarında böyle bir ortaklığı kaçınılmazdır."

"Rusya'nın gergin beyanat ve icraatları olduğuna" ilişkin yöneltilen soru üzerine ise Kurtulmuş, "Bu uçak meselesi ile Rusya, NATO'ya ve dolayısıyla batı ittifakına diyor ki 'Benim güney sınırımda Türkiye, Suriye sınırıdır.' Burada kendisince yeni dönemde, soğuk savaş sonrasında içine kapanmış olan Rusya bir yerde, birkaç adım daha fazla atma imkanı kazanıyor. Bu anlamda bunu bir stratejik koz olarak kullanmaya vesile görüyor, bundan faydalanıyor, siyasi olarak fayda devşirmeye çalışıyor. Sayın Putin seçimlerle ilgili de toplumsal anlamda milliyetçi duygular üzerinden kendisine yeni bir taban oluşturmaya, daha güçlü bir alan belirlemeye çalışıyor"  değerlendirmesinde bulundu.

- "Bir kapı kapanırsa başka kapılar açılır"

"Turizmciler için bir çözüm paketiniz olacak mı?" sorusu üzerine de bu konuyla ilgili bir komisyonun kurulduğunu ve konunun görüşüldüğünü aktaran Kurtulmuş, şu açıklamalarda bulundu:

"Ekonomik anlamda Rusların alabileceği tedbirler nelerdir, bunun karşısında bizim tedbirlerimiz neler olur? Yaş meyve, sebze ihracatı ile ilgili sıkıntılar, turizm ile ilgili sıkıntılar bunların her birisi ile ilgili, bu sektörleri nasıl ayakta tutacağız? Bunlarla ilgili çalışmaların hepsi çok detaylı olarak yapıldı. Atılacak adımlara karşı biz de mukabil adımlarımızı atacağız. Özellikle bu üç alanda (ihracat, turizm, enerji) söyleyeceğimiz şudur, 'Bir kapı kapanırsa başka kapılar açılır' bunu da laf olsun diye söylemiyoruz. Bu başka kapıların neler olduğu üzerinde çalışıyoruz. Bu kapıları açabilmek için de her türlü tedbirimizi alıyoruz."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "CHP'nin Rusya krizi konusunda hazırladığı rapora" ilişkin de CHP'nin raporunu görmediğini belirterek, olası krizin büyümesinin Türkiye'ye etkilerinin olacağını ama bu krizin büyümemesi için alternatif pazarların bulunacağını bildirdi.

- "Geri çekilmedik, askeri varlığımız devam ediyor"

"Türkiye'nin Musul'dan geri çekilip çekilmediği" yönündeki bir soruya karşılık Kurtulmuş, "Hayır, geri çekilmedik. Orada Başika kampı ve diğer bölgelerde bulunan askeri mevcudiyetimiz devam ediyor ama biraz daha geriye doğru çekilmiş vaziyette" yanıtını verdi.

DAEŞ'in içinde Türkmenlerin, Arapların ve Peşmergelerin olduğunu belirten Numan Kurtulmuş, "Halkın çok farklı kesimleri, çıkabilen dışarıya çıktı, IŞID'in tehdidinden, baskısından kurtuldu ama çok sayıda insan da orada kaldı. Dönemin Musul Valisi Nuceyfi'nin de daveti üzerine Musul Ulusal Muhafızları diye bir birim oluşturuldu. Bunların eğitimi ile ilgili de Türk askerinden destek istendi. Dönemin ilgili merkezi hükümet birimleri de bundan haberdar" diye konuştu.

Son zamanlardaki bu askeri takviyenin arkasındaki nedenin, oradaki Türk askeri ile DAEŞ'in safları arasındaki mesafenin 15-20 kilometre olmasından kaynaklandığını belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Onların da güvenliğini teminat altına alabilmek için oraya gidildi. Zaten oradaki askeri varlığımız saldırı amaçlı ya da savaşma amaçlı bir askeri varlık değildir. Başta değildi, bugün de değildi. Eğitim amaçlı giden Türk Silahlı Kuvvetlerinin, korunması amaçlı olan bir adımdır. Bu varlığımız orada devam edecektir."

- Başkanlık sistemi için referandum önerisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Başbakanlık sistemi ve parlamenter sistem için iki ayrı referanduma gidebiliriz" şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması ve muhalefetle yeni bir anayasa yapılıp yapılamayacağı yönündeki soru üzerine ise Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Ben kendimi bildim bileli, gençlik zamanlarımdan beri 80 ihtilalinin hemen sonrasından başlayarak, 1982 Anayasası'nın kabul edildiği ertesi günden başlayarak, Türk siyaseti yeni bir Anayasa diye tartışır. Bu Anayasa askeri bir anayasadır. Despot bir mantıkla yazılmış bir anayasadır. Bu Anayasa'nın değiştirilmesi gerekir. Demokratik katılımcı sivil bir anayasanın yapılması şarttır. Bunun için de Türkiye'de bütün herkesin parlamentodaki dört partinin eteklerindeki bütün taşları ortaya koyması lazım. Sepetlerindeki bütün pamukları çıkarması lazım. Bu Anayasa 50 defa değiştirilmiş olsa da ruhu orada duruyor. Felsefesini değiştirip yeni bir Anayasa'yı yapmak parlamentonun boynunun borcudur. Etkin bir yürütmenin sağlanması için başkanlık sistemi tartışmaya açılır. Hangi parti bunun ne tarafında duruyor, nasıl eleştiriyorsa, kimin hangi teklifi varsa, bunu ortaya koyar. Bu deli gömleği artık Türkiye'ye dar geliyor, bu gömleği tarihin çöplüğüne atmamız gerekiyor. Yeterli büyük konsensüsü bulmak için arayış içinde olacağız."

- "Aziz Sancar'a teşekkür ediyoruz"

"Nobel Ödülü'nü kazanan Türk bilim adamı Prof. Dr. Aziz Sancar'ın ödülünü Anıtkabir'de sergilemek istemesine" ilişkin soruya da Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:

"Bir kere daha Aziz Sancar Bey'e teşekkür ediyoruz, hepimizi çok gururlandırdı. Ortak, böyle başarılara ihtiyacımızın olduğu bir ortamda böylesine bir başarıyı ortaya koydu. Bu da bir örnek oldu. Türk insanının önü açıldığı zaman, imkanlar verildiği zaman, dünya çapında hiç kimseden aşağı kalır tarafı yok, başarı elde ediyor. Ayrıca bu ödülün Anıtkabir'de sergilenmesi yerinde bir taleptir. Bu ödülün kamuya açık bir yerde sergileniyor olması, bu ödülün bütün millete armağan edildiğinin güzel bir işaretidir. Bir kere daha teşekkür ediyoruz."

(Bitti)

Kaynak: AA