Dünyada 36.9 Milyon Kişi AIDS Virüsü Taşıyor
Samsun Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, dünyada 2014 yılı içinde yaklaşık 2 milyon kişinin HIV enfeksiyonuna yakalandığını ve dünyada 36.9 milyon HIV taşıyıcısının bulunduğunu söyledi.
"1 Aralık Dünya AIDS Günü" olduğunu hatırlatan Samsun Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, “İlk kez 1980’li yıllarda tanımlanan HIV enfeksiyonu o yıllardan bu yana tüm dünyada din, dil, ırk, cins, ülke ayırımı yapmadan yayılmaya devam etmektedir. Hastalık korunmasız cinsel temas, ortak paylaşılan enjektörlerle damar içi madde kullanımı, gebelik sırasında ve doğum sırasında anneden bebeğe ve kan transfüzyonu yolu ile bulaşabilmektedir. Bu geçiş yolları nedeni ile HIV enfeksiyonu, erişkinlerin yanı sıra, tüm yaş gruplarında görülebilmektedir” dedi.
AIDS hastalığın tam anlamıyla tedavisinin bulunmadığını belirten Kasapoğlu, “Uygulanan ilaç tedavileri ile HIV/AIDS hastalığından ölümler azalmakta ve kişiler yaşantılarına devam edebilmektedir. Bununla birlikte uygulanan ilaç tedavisi ile bulaşıcılık azalmakta, gebelik sırasında uygulanan tedaviyle HIV virüsü taşıyan anneden bebeğe hastalık bulaşması engellenebilmektedir. Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNAIDS 2014 yılı raporuna göre, dünyada 2014 yılı içinde yaklaşık 2 milyon kişinin HIV enfeksiyonuna yakalandığı, dünyada 36.9 milyon HIV taşıyıcısının bulunduğu ve 1.2 milyon kişinin AIDS nedeni ile öldüğü belirtilmektedir” diye konuştu.
Türkiye’deki AIDS virüsü hakkında bilgi veren Kasapoğlu, “Ülkemizde nüfus artışı, hastalığa ilişkin farkındalığın artması, tanı ve tedavi hizmetlerindeki gelişmeler neticesinde HIV/AIDS vaka sayılarında artış görülmektedir. Ancak Türkiye hala dünyada HIV/AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler arasında değerlendirilmektedir. Ülkemizde bildirimi yapılan vakaların yüzde 75’i erkek, yüzde 25’i ise kadındır. Vakaların yüzde 16’sının yabancı uyruklu olduğu, bulaşma yollarına göre değerlendirme yapıldığında vakaların yarısından çoğunun cinsel yolla bulaştığı tespit edilmiştir. HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır ve korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. En sık görülen bulaşma yolu cinsel temasla olduğu için bu yolla korunma büyük önem taşımaktadır. Tek eşliliğin yanı sıra, riskli cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yollarıdır. Diğer bir bulaş yolu olan kan ve kan ürünleri ile olan bulaşmaya karşı korunma amacı ile 1987 yılından beri de ülkemizde kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. Organ ve doku nakilleri öncesinde gerekli testlerin yapılması HIV geçiş riskini en aza indirmektedir. Ayrıca, dövme ve piercing gibi uygulamaların temiz ve steril koşullarda yaptırılması, vücuda takılan delici, kesici özellikli takılar ortak kullanılmaması, tek kullanımlık steril enjektör kullanılması HIV bulaşma riskini azaltmaktadır” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
AIDS hastalığın tam anlamıyla tedavisinin bulunmadığını belirten Kasapoğlu, “Uygulanan ilaç tedavileri ile HIV/AIDS hastalığından ölümler azalmakta ve kişiler yaşantılarına devam edebilmektedir. Bununla birlikte uygulanan ilaç tedavisi ile bulaşıcılık azalmakta, gebelik sırasında uygulanan tedaviyle HIV virüsü taşıyan anneden bebeğe hastalık bulaşması engellenebilmektedir. Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNAIDS 2014 yılı raporuna göre, dünyada 2014 yılı içinde yaklaşık 2 milyon kişinin HIV enfeksiyonuna yakalandığı, dünyada 36.9 milyon HIV taşıyıcısının bulunduğu ve 1.2 milyon kişinin AIDS nedeni ile öldüğü belirtilmektedir” diye konuştu.
Türkiye’deki AIDS virüsü hakkında bilgi veren Kasapoğlu, “Ülkemizde nüfus artışı, hastalığa ilişkin farkındalığın artması, tanı ve tedavi hizmetlerindeki gelişmeler neticesinde HIV/AIDS vaka sayılarında artış görülmektedir. Ancak Türkiye hala dünyada HIV/AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler arasında değerlendirilmektedir. Ülkemizde bildirimi yapılan vakaların yüzde 75’i erkek, yüzde 25’i ise kadındır. Vakaların yüzde 16’sının yabancı uyruklu olduğu, bulaşma yollarına göre değerlendirme yapıldığında vakaların yarısından çoğunun cinsel yolla bulaştığı tespit edilmiştir. HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır ve korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. En sık görülen bulaşma yolu cinsel temasla olduğu için bu yolla korunma büyük önem taşımaktadır. Tek eşliliğin yanı sıra, riskli cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yollarıdır. Diğer bir bulaş yolu olan kan ve kan ürünleri ile olan bulaşmaya karşı korunma amacı ile 1987 yılından beri de ülkemizde kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. Organ ve doku nakilleri öncesinde gerekli testlerin yapılması HIV geçiş riskini en aza indirmektedir. Ayrıca, dövme ve piercing gibi uygulamaların temiz ve steril koşullarda yaptırılması, vücuda takılan delici, kesici özellikli takılar ortak kullanılmaması, tek kullanımlık steril enjektör kullanılması HIV bulaşma riskini azaltmaktadır” şeklinde konuştu.