AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özdağ Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Manisa'da gözaltına alınan kadınlara kelepçe takılmasının, bazı kesimler tarafından "HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın Silvan’da biber gazı yemesi"yle özdeşleştirildiğini belirterek, "Bu, aslında bir yanlışa tepkiden ziyade, Yüksekdağ’ın kanuna, ahlaka, ülke menfaatlerine ve milletvekilliği görevine sığmayan yanlışlarını, Manisa olayıyla örtme gayretiydi" ifadesini kullandı.

Selçuk Özdağ, yaptığı yazılı açıklamada, Manisa’da gözaltına alınan kadınların kelepçelenme olayı sonrası tepkilerin haklı olduğunu, hukukun genel ilkelerinden birinin masumiyet karinesi olduğunu bildirdi.

Kimseyi suçu kesinleşmemişken aşağılamanın, adi bir mücrim gibi teşhir etmenin doğru olmadığına işaret eden Özdağ, yaşanan hadiseden sonraki tartışmaların başörtülü, başı açık ekseninde yapılmasının da yanlış olduğunu vurguladı.

Özdağ, şöyle devam etti:

"Bu ülkede her vatandaşımızın hayatı, kişilik hakları, onuru eşit derecede kutsaldır. Herkese aynı hassasiyet aynı saygı gösterilmelidir. Ancak bunun da istismar edilmemesi gerekir. Manisa'da gözaltına alınan bayanlara kelepçe takılması hadisesi, bazı kesimler tarafından Silvan’da biber gazı yiyen Figen Yüksekdağ’ın olayıyla özdeşleştirildi. HDP eş başkanına yapılanlarla Manisa’da yapılanların, eş değer olduğu vurgulandı. Bu, aslında bir yanlışa tepkiden ziyade, Yüksekdağ’ın kanuna, ahlaka, ülke menfaatlerine ve milletvekilliği görevine sığmayan yanlışlarını, Manisa olayıyla örtme gayretiydi."

Özdağ, Manisa’daki uygulamanın, hükümetin olağan uygulaması olmadığını, yaşanan talihsiz hadisenin tamamen istisnai ve Emniyet Müdürünün şahsi durumundan kaynaklanan bir yanlış olduğunu ifade ederek, gereğinin anında yapıldığına dikkati çekti.

Silvan’da haftalardır son derece ciddi ve önemli operasyon yürütüldüğünü, PKK unsurları tarafından ilçenin uzun zamandır kurtarılmış bölge haline getirildiğini, halkın canından bezdirildiğini, mahalle girişlerine hendekler kazılıp, bazı devlet kurumlarının boşaltılıp silahlı unsurlarla doldurulduğunu aktaran Özdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"PKK, adeta bölgede bir kanton yapılanması ilan etmişti. Hiçbir devlet, sinesinde bu tip yapılanmalara müsaade etmez. Hükümetimizin olayı mülayemetle çözme projesi, terör örgütü tarafından bir nevi bölgede kurumlaşma, devletleşme fırsatı olarak görülmüştür. Devlet, bu ihanet unsurunu söküp atmak için operasyonlar başlatmış, sivil halk zarar görmesin diye de sokağa çıkma yasağı ilan etmiştir. İşte Figen Yüksekdağ’ın biber gazına muhatap olduğu yer burasıdır."

Selçuk Özdağ, Yüksekdağ'ın "Oraya niçin operasyon yapıyorsunuz" ifadesini kullanıp uyarılara rağmen Silvan’a girmek istediğini, dolayısıyla biber gazına muhatap olduğunu belirterek, şunları aktardı:

"Yani bu hanımefendi, oradaki PKK yapılanmasına müdahale edilmesine karşı çıkmakta, ‘Bırakınız Silvan PKK’ya kalsın’ demektedir. Ne diyecek güvenlik güçleri, 'Buyurun sayın Yüksekdağ, gidin Silvan’a terörist arkadaşlarınıza moral verin' mi diyecek? Şimdi bunu Manisa’da gözaltına alınan hanımlarla mukayese etmek mümkün müdür? Böyle bir şey sapla samanı karıştırmaktır. Bir milletvekilinin bir militandan farkı olmalı. PKK militanları bu tip olaylarda nasıl davranıyorsa, HDP milletvekilleri de öyle davranıyor. Sonra da bazı çevreler, Türkiyelileşme türküleri söylüyorlar."

Özdağ, Yüksekdağ’ın Silvan’a gitmesinin nedeninin, uluslararası toplumun dikkatini oraya çekip Türk devletini zor durumda bırakmak, teröristlere moral vererek dirençlerini artırmak hem de meseleyi uluslararasılaştırmak olduğuna işaret etti.

Özdağ, şunları kaydetti:

"Bunlar hep hesaplı kitaplı iyi düşünülmüş ihanet projelerinin sahneye konulmasıdır. Bir tarafta polise direnen zorla Silvan’a girmek isteyen militan davranışlı, eylemin ortasında bir kadın, diğer tarafta gözaltına alınmış, artık canı, namusu devlete teslim edilmiş, hiçbir direnme, karşı koyma, kaçma belirtisi göstermeyen hanımlar var. Bunları aynı kefeye koymak, hem ahlaksızlık hem de vicdansızlıktır."

Kaynak: AA