KKTC Milli Eğitim Bakanı Dürüst Açıklaması
KKTC Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst, su projesinin KKTC için altın değerinde olduğunu söyledi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Eğitim-Yüksek Öğrenim ve Kültür Politikası Çerçevesinde Avrupa Birliği ile İlişkisi’ konferansı KKTC Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst’ün katılımıyla gerçekleştirildi.
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Avrupa Birliği Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇABMER ) ve Uluslararası İlişkiler Topluluğunun ortaklaşa gerçekleştirdiği konferansta; KKTC Yükseköğretim Planlama Değerlendirme Akreditasyon Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Üyesi Prof.Dr.Mehmet Hasgüler de konuşmacı olarak yer aldı.
Konferansı İKÇÜ Rektör Yardımcıları Prof.Dr. İbrahim Kocabaş, Prof.Dr. Saffet Köse, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. İbrahim Attila Acar, akademisyenler ile çok sayıda öğrenci izledi.
“TÜRKIYE’NİN GÜÇLÜLÜĞÜ KKTC’NİN YAŞAM VESİLESİDİR”
KKTC’de Osmanlıdan bugüne tarihsel süreçte gelişen milli eğitim politikaları hakkında bilgi veren Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst, eğitim yaklaşımlarının anavatandaki gibi olduğunu belirtti.
Güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti oldukça KKTC’nin daha huzurlu, güçlü bir ülke olacağını aktaran Bakan Dürüst, "İyi ki Türkiye bu kadar güçlüdür. İyi ki Türkiye son 10-15 yılda bu kadar hızlı bir yol almıştır. İyi ki Türkiye Cumhuriyeti dünyada büyük güçler arasında yer almaktadır.Türkiye’nin güçlülüğü KKTC’nin yaşam vesilesidir. Ne kadar güçlü bir Türkiye olursa biz Kıbrıslı Türkler de o kadar rahat ve huzur içinde olacağız.” dedi.
“TÜRKİYE KARŞITI SÖYLEMLER DIŞ GÜÇLERİN NİFAĞI”
Zaman zaman basında yer alan Türkiye karşıtı söylemlerin içi boş, provake amaçlı olduğunun altını çizen Bakan Dürüst, genç İKÇÜ’lülere seslendi: “Kıbrısta Türkiye’yi sevmeyen bir anlayış mı var? diye kaygılanabilirsiniz. Sakın kaygılanmayın. Bazı marjinal küçük gruplar, tabela dernekleri, dışarıdan beslenen ama sayısal çoğunlukları olmayan görüşlerin basına bilinçli olarak verilmesinden öteye geçen bir durum değildir. Rum yönetimi ve dış güçlerin desteklediği, üç beş kendini bilmez marjinal grup, zaman zaman bağlılığımızı, kültürel ve sosyal bağlarımızı, birlikteliğimizi geri götürecek diye attığı adımlar siz sevgili gençlerimizi etkilemesin.”
“SU PROJESİ KKTC İÇİN ALTIN DEĞERİNDE”
Türkiye’den Kıbrıs’a boru hatlarıyla su getirilmesi projesi hakkında da açıklamalarda bulunan Dürüst, Geçitköy Barajına getirilen suyun kendileri için altın değerinde olduğunu ifade etti.
Bakan Dürüst, " Buraya gelen su tuzlanan yeraltı kaynaklarının önüne geçecektir. Hükümet olarak alacağımız kararla bütün su kuyularının yakın bir gelecekte izinlerini durduracağız. Ada üzerinde yer altı kaynaklarını yukarı çekerek kullanılmayacaktır. Bu ana vatanımız Türkiye’nin sayesinde olacak” dedi.
“KKTC’Yİ TANIMAZKEN DİPLOMALARIMIZI TANIYORLAR”
KKTC’nin yükseköğrenim bakımından Rum kesiminden çok ilerde olduğunu rakamlar ifade eden Bakan Dürüst, 81 Bin olan öğrenci sayısının 47 Bininin Türkiye’den, 22 Bininin ise diğer ülkelerden geldiğini kaydetti.
Bu başarıda Türkiye’nin payının olduğunu belirten Bakan Dürüst, “Dünyada yabancı öğrenci sayısı bakımından ilk 10 içerisinde yer alıyoruz. Rum yönetiminin bizlere imrenerek baktığını söyleyebiliriz. Nüfusları 1 milyon iken öğrenci sayıları 25 bin. Bizim nüfusumuz 280 bin iken öğrenci sayımız 81 Bin. Demek ki yıllarca AB’nin karşılıksız desteğini alan Güney Kıbrıs Yüksek öğrenim açısından, sadece anavatanından destek alan Kıbrıslı Türklerin son derece geridedir. 12 üniversitemiz var. KKTC’de eğitim gören 125 farklı ülkeden öğrencimiz var. KKTC’yi resmiyette tanımayan ama üniversitelerinin diplomalarını tanıyan ülkeler bulunuyor. Bu büyük bir başarıdır.” şeklinde konuştu.
“ÜNİVERSİTELERİMİZDEKİ İMAJ SORUNU GİDERİLMELİ”
Üniversitelerin gelir bakımından Kıbrıs’ın en önemli kalemini oluşturduğunu ifade eden YÖDAK Üyesi Prof.Dr.Mehmet Hasgüler ise Kıbrıs’taki üniversitelerle ilgili imaj sorunlarının giderilmesi gerekliliği üzerinde durdu. Prof.Dr. Hasgüler, "Üniversitelerimizin imaj bakımında iki önemli sorunu olabilir. İlki olan Kıbrıs’taki kumarhaneleri yavaş yavaş ortadan kaldırmak gerekir veya bunlara çok ciddi vergiler getirilmeli. Diğer imaj sorunu da Türkiye’de üniversiteye giremeyenlerin geldiği yer imajıdır. Halbuki Türkiye’den, Avrupa’dan çok değerli bilimadamları üniversitlerimizde görev yapıyor. Son dönemde KKTC’ye 15 ile 20 arasında üniversite açılma başvurusu daha yapıldı. Onaylanması halinde üniversite sayımız 30’u bulabilir” dedi.
“ADANIN KUZEYİNİN AVRUPA İLE BİR ALAKASI YOK”
Prof.Dr.Mehmet Hasgüler, İngiltere ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. AB’nin Kıbrıslı Türkleri vatandaş olarak aldı gibi gözükse de, adanın kuzeyinin Avrupa ile bir alakası olmadığını, Kıbrıs’la ilgili politikalarda Birleşik Krallığın etkilerinin tartışılması gerektiğini kaydeden Hasgüler, "Kuzeyin bu şekilde AB’ye alınmasında Birleşik Krallığın gizli gündemiyle bir ilgisi var mıdır sorusu son derece önemlidir. Bu soruyu sormamız lazım. Çünkü Türkiye’nin AB üyesi yapılmamasını Kıbrıs’a bağlıyorlar. Acaba üyeliğe engel gibi gösterilen Kıbrıs’ın Birleşik Krallık ile AB arasındaki özel gündemde yeri var mıdır?” diye konuştu.
Kaynak: İHA
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Avrupa Birliği Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇABMER ) ve Uluslararası İlişkiler Topluluğunun ortaklaşa gerçekleştirdiği konferansta; KKTC Yükseköğretim Planlama Değerlendirme Akreditasyon Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Üyesi Prof.Dr.Mehmet Hasgüler de konuşmacı olarak yer aldı.
Konferansı İKÇÜ Rektör Yardımcıları Prof.Dr. İbrahim Kocabaş, Prof.Dr. Saffet Köse, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. İbrahim Attila Acar, akademisyenler ile çok sayıda öğrenci izledi.
“TÜRKIYE’NİN GÜÇLÜLÜĞÜ KKTC’NİN YAŞAM VESİLESİDİR”
KKTC’de Osmanlıdan bugüne tarihsel süreçte gelişen milli eğitim politikaları hakkında bilgi veren Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst, eğitim yaklaşımlarının anavatandaki gibi olduğunu belirtti.
Güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti oldukça KKTC’nin daha huzurlu, güçlü bir ülke olacağını aktaran Bakan Dürüst, "İyi ki Türkiye bu kadar güçlüdür. İyi ki Türkiye son 10-15 yılda bu kadar hızlı bir yol almıştır. İyi ki Türkiye Cumhuriyeti dünyada büyük güçler arasında yer almaktadır.Türkiye’nin güçlülüğü KKTC’nin yaşam vesilesidir. Ne kadar güçlü bir Türkiye olursa biz Kıbrıslı Türkler de o kadar rahat ve huzur içinde olacağız.” dedi.
“TÜRKİYE KARŞITI SÖYLEMLER DIŞ GÜÇLERİN NİFAĞI”
Zaman zaman basında yer alan Türkiye karşıtı söylemlerin içi boş, provake amaçlı olduğunun altını çizen Bakan Dürüst, genç İKÇÜ’lülere seslendi: “Kıbrısta Türkiye’yi sevmeyen bir anlayış mı var? diye kaygılanabilirsiniz. Sakın kaygılanmayın. Bazı marjinal küçük gruplar, tabela dernekleri, dışarıdan beslenen ama sayısal çoğunlukları olmayan görüşlerin basına bilinçli olarak verilmesinden öteye geçen bir durum değildir. Rum yönetimi ve dış güçlerin desteklediği, üç beş kendini bilmez marjinal grup, zaman zaman bağlılığımızı, kültürel ve sosyal bağlarımızı, birlikteliğimizi geri götürecek diye attığı adımlar siz sevgili gençlerimizi etkilemesin.”
“SU PROJESİ KKTC İÇİN ALTIN DEĞERİNDE”
Türkiye’den Kıbrıs’a boru hatlarıyla su getirilmesi projesi hakkında da açıklamalarda bulunan Dürüst, Geçitköy Barajına getirilen suyun kendileri için altın değerinde olduğunu ifade etti.
Bakan Dürüst, " Buraya gelen su tuzlanan yeraltı kaynaklarının önüne geçecektir. Hükümet olarak alacağımız kararla bütün su kuyularının yakın bir gelecekte izinlerini durduracağız. Ada üzerinde yer altı kaynaklarını yukarı çekerek kullanılmayacaktır. Bu ana vatanımız Türkiye’nin sayesinde olacak” dedi.
“KKTC’Yİ TANIMAZKEN DİPLOMALARIMIZI TANIYORLAR”
KKTC’nin yükseköğrenim bakımından Rum kesiminden çok ilerde olduğunu rakamlar ifade eden Bakan Dürüst, 81 Bin olan öğrenci sayısının 47 Bininin Türkiye’den, 22 Bininin ise diğer ülkelerden geldiğini kaydetti.
Bu başarıda Türkiye’nin payının olduğunu belirten Bakan Dürüst, “Dünyada yabancı öğrenci sayısı bakımından ilk 10 içerisinde yer alıyoruz. Rum yönetiminin bizlere imrenerek baktığını söyleyebiliriz. Nüfusları 1 milyon iken öğrenci sayıları 25 bin. Bizim nüfusumuz 280 bin iken öğrenci sayımız 81 Bin. Demek ki yıllarca AB’nin karşılıksız desteğini alan Güney Kıbrıs Yüksek öğrenim açısından, sadece anavatanından destek alan Kıbrıslı Türklerin son derece geridedir. 12 üniversitemiz var. KKTC’de eğitim gören 125 farklı ülkeden öğrencimiz var. KKTC’yi resmiyette tanımayan ama üniversitelerinin diplomalarını tanıyan ülkeler bulunuyor. Bu büyük bir başarıdır.” şeklinde konuştu.
“ÜNİVERSİTELERİMİZDEKİ İMAJ SORUNU GİDERİLMELİ”
Üniversitelerin gelir bakımından Kıbrıs’ın en önemli kalemini oluşturduğunu ifade eden YÖDAK Üyesi Prof.Dr.Mehmet Hasgüler ise Kıbrıs’taki üniversitelerle ilgili imaj sorunlarının giderilmesi gerekliliği üzerinde durdu. Prof.Dr. Hasgüler, "Üniversitelerimizin imaj bakımında iki önemli sorunu olabilir. İlki olan Kıbrıs’taki kumarhaneleri yavaş yavaş ortadan kaldırmak gerekir veya bunlara çok ciddi vergiler getirilmeli. Diğer imaj sorunu da Türkiye’de üniversiteye giremeyenlerin geldiği yer imajıdır. Halbuki Türkiye’den, Avrupa’dan çok değerli bilimadamları üniversitlerimizde görev yapıyor. Son dönemde KKTC’ye 15 ile 20 arasında üniversite açılma başvurusu daha yapıldı. Onaylanması halinde üniversite sayımız 30’u bulabilir” dedi.
“ADANIN KUZEYİNİN AVRUPA İLE BİR ALAKASI YOK”
Prof.Dr.Mehmet Hasgüler, İngiltere ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. AB’nin Kıbrıslı Türkleri vatandaş olarak aldı gibi gözükse de, adanın kuzeyinin Avrupa ile bir alakası olmadığını, Kıbrıs’la ilgili politikalarda Birleşik Krallığın etkilerinin tartışılması gerektiğini kaydeden Hasgüler, "Kuzeyin bu şekilde AB’ye alınmasında Birleşik Krallığın gizli gündemiyle bir ilgisi var mıdır sorusu son derece önemlidir. Bu soruyu sormamız lazım. Çünkü Türkiye’nin AB üyesi yapılmamasını Kıbrıs’a bağlıyorlar. Acaba üyeliğe engel gibi gösterilen Kıbrıs’ın Birleşik Krallık ile AB arasındaki özel gündemde yeri var mıdır?” diye konuştu.