6. Ulusal Veteriner Gıda Hijyeni Kongresi
Van Valisi İbrahim Taşyapan, "Kentteki hayvan varlığımız 1990'lı yılların bile altında. Belki kalite olarak yükseliyoruz, bazı ırkların ıslahı için çalışmalarımız, teşvikler var ancak hayvan varlığı bakımından düşük seviyelerdeyiz" dedi.
Taşyapan, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Veteriner Fakültesince kentteki bir otelde düzenlenen "6. Ulusal Veteriner Gıda Hijyeni Kongresi"nin açılışında, Van'ın hayvancılığın merkezi olduğunu söyledi.
Kentin, küçükbaş hayvan varlığı bakımından Türkiye'de ilk sırada yer aldığını vurgulayan Taşyapan, "Bu, çok iyi bir birincilik değil. Bugün hayvan varlığımız 1990'lı yılların bile altında. Belki kalite olarak yükseliyoruz, bazı ırkların ıslahı için çalışmalarımız, teşvikler var ancak hayvan varlığı bakımından düşük seviyelerdeyiz" diye konuştu.
Bu konuda Van'ın kapasitesinin altında bulunduğunu dile getiren Taşyapan, "Bunun tabii değişik nedenleri var. Güvenlikle, göçle ilgili nedenleri var ama bu bir gerçek olarak ortada duruyor. Biz daha pahalı et üretimini tercih ediyoruz ve biraz daha kolay olduğu için de büyükbaş hayvancılık giderek gelişiyor" ifadelerini kullandı.
Küçükbaş hayvancılıkta İngiltere, Yeni Zelanda gibi ülkelerin isim yaptığını belirten Taşyapan, bunların mera alanlarının Türkiye'den çok fazla olmadığına işaret etti. Taşyapan, ülkede bu konuda daha yapılması gerekenlerin bulunduğunu bildirdi.
- "Küçükbaş et tüketimi artırılmalı"
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Fevzi Altuner ise kentte küçükbaş hayvan sayısının 2 milyon 870 bin, büyükbaş hayvan sayısının ise 180 bin civarında olduğunu söyledi.
Van'da et üretiminin yaklaşık 10 bin, süt üretiminin 164 bin tonu bulduğunu anlatan Altuner, "Süt sanayisi konusunda yatırım gerekiyor. Çünkü işlenen süt miktarının üretimdeki payı yüzde 12'ye tekabül ediyor" dedi.
Kentte bin 341 büyükbaş ve küçükbaş işletmesinin faaliyet gösterdiğine değinen Altuner, bunların organize hayvancılık bölgesine taşınması için müteşebbis heyetinin oluşturulması aşamasına geldiklerini kaydetti.
Türkiye'nin 42 milyon küçükbaş, 17 milyon büyükbaş hayvan varlığı olduğunu dile getiren Altuner, şöyle devam etti:
"Yeni neslin büyükbaş hayvan eti tüketimine eğilimi var. İlimizin sahip olduğu yem bitkileri, mera alanları ve küçükbaş hayvan varlığı, bizim küçükbaş hayvan eti tüketimine eğilmemizi gerektiriyor. Küçükbaş hayvan ihracatı yapamaz, iç piyasada da tüketemez hale gelirseniz, büyükbaş hayvancılık işletmesine kayarsınız. Bu da daha masraflı olduğu için sizi et ve canlı hayvan ithalatına mecbur eder. Bu açıdan halkımızın özellikle küçükbaş hayvan eti tüketiminin artırılması konusunda çok ciddi çabaya ihtiyaç var."
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, bölgede son dönemde yaşanan gelişmelere rağmen tereddütsüz Van'a geldikleri için bilim adamlarına teşekkür etti. Kentte 26 yıldır mutlu ve huzurlu yaşadığını belirten Battal, Van'ın Türkiye'nin en güzel şehirlerinden olduğunu söyledi.
Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yakup Can Sancak da son zamanlarda kimsenin tasvip etmediği olayların yaşandığını ancak bunun kongreye katılımı engelleyemediğini ifade etti.
Kongre, 11 Ekim'e kadar sürecek. 44 üniversiteden 120 bilim adamının katıldığı kongrede, 33 sözlü ve 90 poster bildiri sunulacak.
Kaynak: AA
Kentin, küçükbaş hayvan varlığı bakımından Türkiye'de ilk sırada yer aldığını vurgulayan Taşyapan, "Bu, çok iyi bir birincilik değil. Bugün hayvan varlığımız 1990'lı yılların bile altında. Belki kalite olarak yükseliyoruz, bazı ırkların ıslahı için çalışmalarımız, teşvikler var ancak hayvan varlığı bakımından düşük seviyelerdeyiz" diye konuştu.
Bu konuda Van'ın kapasitesinin altında bulunduğunu dile getiren Taşyapan, "Bunun tabii değişik nedenleri var. Güvenlikle, göçle ilgili nedenleri var ama bu bir gerçek olarak ortada duruyor. Biz daha pahalı et üretimini tercih ediyoruz ve biraz daha kolay olduğu için de büyükbaş hayvancılık giderek gelişiyor" ifadelerini kullandı.
Küçükbaş hayvancılıkta İngiltere, Yeni Zelanda gibi ülkelerin isim yaptığını belirten Taşyapan, bunların mera alanlarının Türkiye'den çok fazla olmadığına işaret etti. Taşyapan, ülkede bu konuda daha yapılması gerekenlerin bulunduğunu bildirdi.
- "Küçükbaş et tüketimi artırılmalı"
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Fevzi Altuner ise kentte küçükbaş hayvan sayısının 2 milyon 870 bin, büyükbaş hayvan sayısının ise 180 bin civarında olduğunu söyledi.
Van'da et üretiminin yaklaşık 10 bin, süt üretiminin 164 bin tonu bulduğunu anlatan Altuner, "Süt sanayisi konusunda yatırım gerekiyor. Çünkü işlenen süt miktarının üretimdeki payı yüzde 12'ye tekabül ediyor" dedi.
Kentte bin 341 büyükbaş ve küçükbaş işletmesinin faaliyet gösterdiğine değinen Altuner, bunların organize hayvancılık bölgesine taşınması için müteşebbis heyetinin oluşturulması aşamasına geldiklerini kaydetti.
Türkiye'nin 42 milyon küçükbaş, 17 milyon büyükbaş hayvan varlığı olduğunu dile getiren Altuner, şöyle devam etti:
"Yeni neslin büyükbaş hayvan eti tüketimine eğilimi var. İlimizin sahip olduğu yem bitkileri, mera alanları ve küçükbaş hayvan varlığı, bizim küçükbaş hayvan eti tüketimine eğilmemizi gerektiriyor. Küçükbaş hayvan ihracatı yapamaz, iç piyasada da tüketemez hale gelirseniz, büyükbaş hayvancılık işletmesine kayarsınız. Bu da daha masraflı olduğu için sizi et ve canlı hayvan ithalatına mecbur eder. Bu açıdan halkımızın özellikle küçükbaş hayvan eti tüketiminin artırılması konusunda çok ciddi çabaya ihtiyaç var."
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, bölgede son dönemde yaşanan gelişmelere rağmen tereddütsüz Van'a geldikleri için bilim adamlarına teşekkür etti. Kentte 26 yıldır mutlu ve huzurlu yaşadığını belirten Battal, Van'ın Türkiye'nin en güzel şehirlerinden olduğunu söyledi.
Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yakup Can Sancak da son zamanlarda kimsenin tasvip etmediği olayların yaşandığını ancak bunun kongreye katılımı engelleyemediğini ifade etti.
Kongre, 11 Ekim'e kadar sürecek. 44 üniversiteden 120 bilim adamının katıldığı kongrede, 33 sözlü ve 90 poster bildiri sunulacak.