Suudi Arabistan Kralı hayatını kaybetti!
Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdulaziz Al Suud vefat etti.
Yerel saatle 01.00'de hayata veda eden Kral Abdullah'ın cenazesinin, ikindi namazından sonra Riyad'da defnedileceği kaydedilen açıklamada, tüm ümmete başsağlığı dilendi.
Suudi Arabistan kanunları gereği, Veliaht Prens Selman bin Abdulaziz'in kral olarak ülke yönetiminin başına getirildiği belirtilen açıklamada, bu konuda beyat alındığı bildirildi.
İŞTE YENİ KRAL
Açıklamada, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'e veliaht olarak Mukrin bin Abdulaziz'in tayin edildiği ifade edildi.
Kral Abdullah, kardeşi Fahd bin Abdulaziz'in 1 Ağustos 2005'te vefat etmesi üzerine ülke yönetiminin başına geçmişti.
ABDULLAH BİN ABDULAZİZ AL SUUD KİMDİR?
Suudi Arabistan Kralı. Dünya genelinde yaygın kısa adıyla Kral Abdullah.
Hayatı
Abdullah bin Abdülaziz, 1 Ağustos 1923 yılında, Necid Sultanlığı'nın Riyad Bölgesi'nde doğdu. Babası Abdülaziz El Suud, annesi Fehda bint Asi Surayim idi. Soylu Suudi Ailesi'nin bir üyesidir.
İlk kamu görevi, Mekke'nin belediye başkanlığı oldu. Ardından babası Abdülaziz El Suud tarafından Suudi Arabistan Ulusal Muhafızları'nın komutanı görevine geçti. Kardeşi Fahd bin Abdül Aziz ölünce yerine o tahta geçti. Milli Muhafızların kontrolünün onda olması, veliaht ve kral olmasında önemli bir rol üstlenir. En son olarak 1 Ağustos 2005 tarihinde resmi kral olur. Eşi Fehda bint Asi Surayim tarafından 25 çocuk sahibi olmuştur. Veliahtı Salman bin Abdülaziz el Suud olmuştur.
89 yaşındaki Kral Abdullah son yıllarda önemli sağlık problemleri yaşamış ve bu nedenle defalarca hastaneye kaldırılmıştı. Son aylarda kamuoyu önüne çıkmayan Kral Abdullah'ı, törenlerde veliaht prens temsil ediyor.
Zenginliği
Başta petrol ürünleri olmak üzere, birçok şirket ve topluluğun önde gelen isimlerindendir. Dünyanın en büyük petrol rezervlerinin başında bulunmaktadır.
Politika
Suudi Arabistan'ın resmi kralı görevine gelince barışçıl, ılımlı ve reformist politikalar yürütmüştür. NATO ve ABD ile yakınlaşmış ve işbirliğine girmiştir. Bunun yanında tüm dinlere ve mezheplere saygı göstermiştir. Çok yönlü reformlar gerçekleştirmiştir. Hatta Papa ile bir görüşme bile yapmıştır. En son yaşanan Arap Baharı denilen halk hareketine karşı, kadınlar içinde radikal reformlar yapmıştır.