Çanakkale'de İnşa Edilmesi Planlanan Boğaz Köprüsü
Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, kentte boğaz köprüsü inşa edilmesinin büyük bir ihtiyaç olduğunu belirterek, "Hani 'Yaptırmam' diye bir slogan var. Önce herkes karşı çıkıyor ama sonra yine herkes üzerinden büyük bir mutlulukla geçiyor" dedi.
Çınar, Polisevi'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, Gelibolu ile Lapseki ilçeleri arasında boğaz köprüsü kurulmasının, Çanakkale için hazırlanan 1/100000 ölçekli imar planına ilk kez dahil edildiğini söyledi.
Özellikle bayram tatili gibi dönemlerde boğazı feribotla geçmek isteyen araç sürücülerinin uzun kuyruklar oluştuğunu belirten Çınar, bu durumun vatandaşların mağduriyetine yol açtığını anlattı.
Bu yoğunluğun azaltılması gerektiğini vurgulayan Çınar, şöyle devam etti:
"Çanakkale'ye köprü yapılması büyük bir ihtiyaç. Buna diyecek bir şey yok. Hani 'Yaptırmam' diye bir slogan var. Önce herkes karşı çıkıyor ama sonra yine herkes üzerinden büyük bir mutlulukla geçiyor. Şimdi şöyle de bir durum var; bayram arifelerinde, bayram günlerinde, hafta sonlarında özellikle İstanbul ya da vesaire yerlerden gelenler oluyor. Trafiğin halini görüyoruz. Gemi taşımacılığı bu işe yetmiyor. Büyük ilgi ve yığılma oluyor. İnsanlar büyük eziyet çekiyor. Daha geçenlerde kuyruk, 18 kilometreyi bulmuştu. Tabii şimdi bunun için herkes Valilikten ya da boğazda deniz ulaşımını sağlayan şirketten bir şeyler bekliyor ama bunu çözebilmek öyle çok kolay değil. Senede sadece 20 günlük bir kullanım için 50 milyon lira değerinde tekneler alamazsınız. Buna ne imkan ne de böyle bir gücümüz var. Dolayısıyla bu köprü, birçok şeyi çözecek. Bu, iyi bir şey. Tabii koordinatlar her zaman değişebilecek şeylerdir. Bu anlamda belki bazı şeyler tamamlanmıştır ama köprü konusundaki çalışmalar sürüyor."
Çanakkale'nin nüfusunun hızla arttığına dikkati çeken Çınar, profesyonel ekiplerin hazırlayacağı projelerle çarpık yapılaşma ve benzer sıkıntıların ortadan kaldırılabileceğini, bu konuda yerel yönetimlerin ortak hareket etmesi gerektiğini dile getirdi.
- Bozcaada'daki imar tartışmaları
Bir gazeteci, Çınar'a, Bozcaada'ya yönelik imar planına ilişkin ilçe belediyesinin bakanlığa itirazda bulunacağını hatırlattı.
Belediyenin itirazına saygı duyacaklarını bildiren Çınar, şunları kaydetti:
"Bölge için 2040 yılına 11 bin nüfus öngörülüyor. Bu, çok büyük bir nüfus değil. Şöyle de bir durum var; bir ada çok güzel ve sakin olabilir ama burada yaşamak isteyen daha çok insan varsa ve ada bunu kaldırabiliyorsa başkalarının da orada yaşama hakkı var. 'Biz burada 2 bin kişiyiz, çok da rahatız, kimse gelmesin' mantığı, doğru bir mantık değil. Dolayısıyla bunu toplum sosyolojisi ve toplum psikolojisi konusunda her yönüyle inceleyip ada ne kadarını kaldırabiliyorsa abartmadan bu nüfusun orada yaşama hakkı var. Bunu, planı destekliyorum anlamında söylemiyorum ancak her şey bilim, çağ ve hakkaniyet ölçüsünde olmalı."
Çınar, imar planı kapsamında kalan ve daha önce kaçak yapıldığı iddiasıyla yıkılmasına karar verilen Gökçeada'daki otel inşaatına da değindi.
İnşaat sahibinin çalışma başlatmasından sonra Belediye Meclisinin bununla ilgili uygunluk kararı verdiğini aktaran Çınar, "Daha sonra mahkeme, bunun bir tarafını bozuyor. Belediye daha sonra başka bir karar çıkarıyor. Burada iki tarafın itinalı davranmamasından kaynaklı ama telafisi güç hatta imkansıza varan, iki tarafın da kendilerini savunabileceği işler yapılmış" ifadesini kullandı.
Yatırımcının, meclis kararına dayanarak çalışmasını sürdürmek istediğini bildiren Çınar, "Eminim Belediye Meclisi bu kararı alırken bunun çok da iyi bir karar olmadığını biliyordu. Durum öyle bir yere geliyor ki bu konu, yasalarla çözülemeyen, toplumsal ahlakla çözülebilecek bir hal alıyor" diye konuştu.
Kaynak: AA
Özellikle bayram tatili gibi dönemlerde boğazı feribotla geçmek isteyen araç sürücülerinin uzun kuyruklar oluştuğunu belirten Çınar, bu durumun vatandaşların mağduriyetine yol açtığını anlattı.
Bu yoğunluğun azaltılması gerektiğini vurgulayan Çınar, şöyle devam etti:
"Çanakkale'ye köprü yapılması büyük bir ihtiyaç. Buna diyecek bir şey yok. Hani 'Yaptırmam' diye bir slogan var. Önce herkes karşı çıkıyor ama sonra yine herkes üzerinden büyük bir mutlulukla geçiyor. Şimdi şöyle de bir durum var; bayram arifelerinde, bayram günlerinde, hafta sonlarında özellikle İstanbul ya da vesaire yerlerden gelenler oluyor. Trafiğin halini görüyoruz. Gemi taşımacılığı bu işe yetmiyor. Büyük ilgi ve yığılma oluyor. İnsanlar büyük eziyet çekiyor. Daha geçenlerde kuyruk, 18 kilometreyi bulmuştu. Tabii şimdi bunun için herkes Valilikten ya da boğazda deniz ulaşımını sağlayan şirketten bir şeyler bekliyor ama bunu çözebilmek öyle çok kolay değil. Senede sadece 20 günlük bir kullanım için 50 milyon lira değerinde tekneler alamazsınız. Buna ne imkan ne de böyle bir gücümüz var. Dolayısıyla bu köprü, birçok şeyi çözecek. Bu, iyi bir şey. Tabii koordinatlar her zaman değişebilecek şeylerdir. Bu anlamda belki bazı şeyler tamamlanmıştır ama köprü konusundaki çalışmalar sürüyor."
Çanakkale'nin nüfusunun hızla arttığına dikkati çeken Çınar, profesyonel ekiplerin hazırlayacağı projelerle çarpık yapılaşma ve benzer sıkıntıların ortadan kaldırılabileceğini, bu konuda yerel yönetimlerin ortak hareket etmesi gerektiğini dile getirdi.
- Bozcaada'daki imar tartışmaları
Bir gazeteci, Çınar'a, Bozcaada'ya yönelik imar planına ilişkin ilçe belediyesinin bakanlığa itirazda bulunacağını hatırlattı.
Belediyenin itirazına saygı duyacaklarını bildiren Çınar, şunları kaydetti:
"Bölge için 2040 yılına 11 bin nüfus öngörülüyor. Bu, çok büyük bir nüfus değil. Şöyle de bir durum var; bir ada çok güzel ve sakin olabilir ama burada yaşamak isteyen daha çok insan varsa ve ada bunu kaldırabiliyorsa başkalarının da orada yaşama hakkı var. 'Biz burada 2 bin kişiyiz, çok da rahatız, kimse gelmesin' mantığı, doğru bir mantık değil. Dolayısıyla bunu toplum sosyolojisi ve toplum psikolojisi konusunda her yönüyle inceleyip ada ne kadarını kaldırabiliyorsa abartmadan bu nüfusun orada yaşama hakkı var. Bunu, planı destekliyorum anlamında söylemiyorum ancak her şey bilim, çağ ve hakkaniyet ölçüsünde olmalı."
Çınar, imar planı kapsamında kalan ve daha önce kaçak yapıldığı iddiasıyla yıkılmasına karar verilen Gökçeada'daki otel inşaatına da değindi.
İnşaat sahibinin çalışma başlatmasından sonra Belediye Meclisinin bununla ilgili uygunluk kararı verdiğini aktaran Çınar, "Daha sonra mahkeme, bunun bir tarafını bozuyor. Belediye daha sonra başka bir karar çıkarıyor. Burada iki tarafın itinalı davranmamasından kaynaklı ama telafisi güç hatta imkansıza varan, iki tarafın da kendilerini savunabileceği işler yapılmış" ifadesini kullandı.
Yatırımcının, meclis kararına dayanarak çalışmasını sürdürmek istediğini bildiren Çınar, "Eminim Belediye Meclisi bu kararı alırken bunun çok da iyi bir karar olmadığını biliyordu. Durum öyle bir yere geliyor ki bu konu, yasalarla çözülemeyen, toplumsal ahlakla çözülebilecek bir hal alıyor" diye konuştu.