Tütün Tarlaları Vitamin Deposuna Döndü
Manisa’nın Yuntdağı bölgesinde, 1970 yılına kadar geçimlerini hayvancılık ardından tütün ekerek sağlayan köylüler teşvikle başladıkları çilek üretiminde artık marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
2006 yılında dönemin vali yardımcısı Kadri Canan’ın öncülüğünde başlatılan ve teşvikle ilk dikimleri yapılan çilek üretimi bugün Osmancalı köyünün tek geçim kaynağı oldu. Bir zamanlar tütün ekilen tarlalarda artık çilek toplanıyor.
1970 yılına kadar sadece hayvancılıkla geçimini sağlayan Yuntdağı bölgesinde köylüler daha sonra ekonomik kalkınma sağlanması için tütün üretimine teşvik edildi. Yıllarca tütünle geçimini sağlayan köylüler tütüne getirilen kota nedeniyle tütün yerine devlet teşvikiyle çilek üretimine başladı.
Alternatif ürün olarak başlayan çilek üretimi bugün Osmancalı köyünün tek geçim kaynağı oldu.
Yuntdağlılar Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Kültür Spor ve Turizm Derneği (Yunt-Der) Başkanı Mustafa Uyumaz, köylerinde daha önce hayvancılık yapıldığını belirterek şöyle konuştu: "Sonra tütüncülüğe geçildi ve 90’lı yıllardan sonra tütüncülük sona erdi. Sonunda bu alanlarda çilek üretimine başlandı. Çilek fidanları yaklaşık 100 dönüm arazi üzerinde 150 kadar aile çilekle uğraşıyor. Bu çileklerin fidanları Adana’dan Tarım İl Müdürlüğünün desteğiyle getiriliyor. Bugün 150 ailemiz çilekten geçimini sağlıyor. Müşteriler buraya geliyor ve Osmancalı köyünde kooperatif kuruldu. Bu kooperatif kanalıyla müşteri talebiyle sevk yapılıyor. Geçen yıl başta Yunanistan olmak üzere birçok ülkeye ihracat yapıldı. Bu sene ürün yeni olduğu için ihracatın nasıl şekilleneceğini bekleyip görmek lazım.”
Köylünün bir zamanlar tütün üretimi ile geçimini sağladığına dikkat çeken Uyumaz, şunları söyledi: "Köylümüz tütünü yiyip içmiyordu ama geçimini sağlıyordu. Bu zehir kısmı köylümüzü pek ilgilendirmiyor ama köylümüz günlük yaşamını sürdürebilmek geçimini sağlamak için tütünden çilek üretimine geçti. Zehirden meyve üretimine geçildi.”
1 DEKARLA BAŞLADI 200 DEKARLA DEVAM EDİYOR
2006 yılında sadece bir dekar alanda deneme amaçlı başlayan çilek üretiminin bugün 200 dekar alana yayıldığını kaydeden Osmancalı Köyü Muhtarı Bekir Akdeniz de şunları kaydetti:
“Biz bu çilekçiliğe, 2006 yılında bir dekarlık alanda Tarım İl Müdürlüğünün desteği ile başladık. İkinci yıl alan 13 dekara çıktı. Bunu daha çok gören vatandaş tütüncülük yerine çilek üretiminin geçmesini sağladı. Tütüncülük bitti artık çilekçilik ileriye doğru gidiliyor. 2011 yılından bu yana çileklerimizi Romanya, Rusya gibi ülkelere ihraç ediyoruz. Bizim çileklerimiz önceden kanolas cinsiydi. Önce devletin tam desteği vardı. Son iki yıldır yüzde 50 destek sağlanıyor. Yarısını vatandaş yarısını devlet ödüyor. Şuanda 200 dekarlık bir alanda çilek üretimi yapılıyor günde 10 ton çileği alıcılara teslim ediyoruz. Fiyatlar bu yıl geçen yıllara göre daha istikrarlı gidiyor. Kilosu 2,80 TL’den tarladan veriyoruz. Osmancalı’da bir marka haline getirdik devletin desteğiyle. Hatta Vali Yardımcımız Kadri Canan vardı onun çok büyük desteği oldu. Buralarda tütün ekilirdi ve elle sulanırdı. Şimdi buralarda çilek üretiliyor ve pompayla sulanıyor. Çilekçilik daha da ileriye gidiliyor.”
1 DEKAR ÇİLEK 5 DEKAR TÜTÜNE BEDEL
Türk köylüsü için çileğin büyük bir gelir kaynağı olduğunu anlatan Akdeniz, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir dekar çilekten 5 dekar tütünün parası alınıyor. Burada 70-80 hane çilekçilikle uğraşıyor. Çevre köylerden fazla talep olmadı. Sadece Karaahmet köyünde 5 dekar alanda yapılıyor. Çilekçiliğin daha da gelişmesi için yer açılması gerekiyor. Kenarlarda makilik alanlar var buraları müracaat ederek açtırabilirsek daha iyi olur. Ovadaki çilekle buradaki çilek farklı oluyor. Burası yüksek olduğu için çilek daha güzel gelişim gösteriyor.”