Bbp Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 1 Mayıs’ın bayram havasında kutlanabilmesi için herkesin taşıdığı sorumluluğun gereğini yapması gerektiğini söyledi.


1 Mayıs ile ilgili yazılı açıklama yapan BBP Lideri Destici, “Bazı işçi ve memur sendikalarımız 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak istiyorlar. 1 Mayıs Taksim dâhil her yerde kutlanmalıdır. Taksim’de kutlamak isteyen işçi ve memur sendikalarına müsaade edilmelidir. Bu sendikalarda içlerinde taşkınlık yapacak olan marjinal gruplara yer vermemelidirler. 1 Mayıs birilerinin meydanları kargaşa ve çatışma alanına çevireceği bir gün değildir. 1 Mayıs İşçi Bayramıdır. 1 Mayıs alın teri ile emeğini kazananların bayramıdır. Bunun için 1 Mayıs bayram havasında kutlanmalı ve her kesim bu sorumluluğunu yerine getirmelidir. Önemli olan 1 Mayıs kutlamalarının anlamına yakışır bir şekilde toplumda ki dayanışmayı kuvvetlendirmesi, dostluk, kardeşlik, milli birlik ve beraberlik mesajları verecek şekilde yapılmasıdır. İşçilerin, kamu çalışanlarının, emeklilerin, işsizlerin, yoksulların, kadınların, gençlerin, meslek sahiplerinin ve sivil toplum kuruluşlarının bayramı olan 1 Mayıs şölen havasında geçmesini diliyorum” dedi.

“HUZUR İÇİNDE KUTLANMALI”
Alın teri ve emeği ile hayatını sürdüren işçi ve memurların birikmiş sorunlarının bir an evvel giderilmesi gerektiğini belirten Destici, “1 Mayıs'ın, barış ve huzur içinde kutlanmasını temenni ediyorum. Büyük Birlik Partisi olarak biz alın terinin ve sarf edilen emeğin yanındayız. Çalışan kesimin yüzde 50'sinin asgari ücrete mahkûm edildiği, işsizliğin çift haneli rakamlarda seyrettiği bir ülkede maalesef işçilerimiz sosyal ve ekonomik şartlarda hak ettikleri ücreti alamadıkları gibi, sendikal ve özlük hakları konusunda da haklarını alamamaktadırlar” ifadesini kullandı.

2 MİLYON TAŞERON İŞÇİ VAR
Destici, şöyle devam etti:
“Türkiye de 12 milyona yakın işçi var. Bunların yarısı da asgari ücrete mahkûm edilmiş kişilerdir. Bunlardan sadece 1 milyon’u sendikalı. Geri kalan 11 milyona da sendika hakkı tanınmıyor. Yani bunlar hiçbir haklarını savunamıyorlar. Bütün buna rağmen süratle işçilerimiz örgüt dışına itilmeye ve sendikasızlaştırmaya çalışılıyorlar. Bu ülkede taşeronlaşma artıyor. Bu hükümet iktidara geldiğinde taşeron işçi sayısı on binlerle ifade edilirken, bugün taşeron işçi sayısı milyonlarla ifade ediliyor. 2 milyona yaklaşmış taşeron işçi sayımız var. Bunlar adeta modern köle olarak çalıştırılıyorlar. Meclisteki ne iktidar partisi, ne ana muhalefet ne de diğer muhalefet partilerinden maalesef bununla ilgili bir ses duyamıyoruz.”
Türkiye de çalışanların şuanda mezarda emeklilik ile karşı karşıya kaldığını belirten Destici, şunları kaydetti:
“Bu yasanın yenilenmesiyle emeklilikte yaşa takılanlar var. Devlet işe girerken bu işçilerimize demiş ki; ‘Siz şu kadar çalışacaksınız ve bu çalışmanın sonunda emekli olacaksınız’ demiş. Bu iktidar geldi ben bunu tanımıyorum diyerek emekliliği hak etmiş milyonlarca kardeşimize emeklilik hakkı tanımıyor. Bu bir adaletsizliktir. Bu bir hukuksuzluktur. Biz Büyük Birlik Partisi olarak bu hakkın derhal verilmesi talep ediyoruz. Büyük Birlik Partisi olarak tüm işçilerimiz için her 10 yıl çalışmaya 1 yıl yıpranma payı sayarak erken emekli olmalarını sağlayacağız.”

“SARI SENDİKACILIĞI KABUL ETMEMELİYİZ”
Sendikalaştırma oranında hükümetin etkisinin büyük olduğunu kaydeden Destici şunları söyledi:
“Ayrıca sendika yönetimlerinden kaynaklanan sorunlarda vardır. Sarı sendikacılığı ret etmemiz lazım. Sendikalar önce kendi işçilerinin ve memurlarının kendi problemleri ile ilgilenmeli. Türkiye de bu kadar insan açlık sınırı altındayken, bu kadar insan yoksulluk sınırı altındayken, bakıyoruz sendikalarımız hükümet ile kuzu sarması. Hükümetin her icraatını desteklemek için salonlarda programlar yapıyorlar, meydanlara iniyorlar, günler, geceler, yemekler ve eğlenceler tertip ediyorlar. Başka kişilerin yapmış olduğu organizasyonları da kendileri yapmış gibi maddi ve manevi olarak destekliyorlar. Bu yanlış. Sizler işçinin ve memurun sendikasısınız. Siz hükümetin sendikası değilsiniz. Hükümetin sendikası olursanız memurun, işçinin sendikası olamazsınız. Bir kere bunu aklınıza koyun. Hükümette sendikalardan elini çekmeli ve sendikaları arka bahçesi yapmaktan vazgeçmeli. Sendikaların üzerinde baskı kurma. Sendika ağalarının ağzına bir parmak bal sürerek, kimisine milletvekilliği, kimisine ihale, kimisine de başka bir vaatte bulunarak bunları hegomanyan altına almaktan vazgeç. Bırak işçi sendikaları ve memur sendikaları kendi görevini yapsın. Bugün sendikalaşma oranı yüzde 8’ler seviyesindeyse, 12 milyon işçiden sadece 1 milyonu sendikalı ise bunun birinci sorumlusu hükmet diğeri ise sendikalardır. Burada sorumluluğu olmayan kanaat ve şükür sahibi, vatanın ve milletin bütünlüğünden yana olan işçi ve memur kardeşlerimizdir.”
Destici, “İşçilerimizin, memurlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü en içten dileklerimizle kutluyor, bu günde işçi sorunlarının tartışıldığı, dile getirildiği ve çözüm bulunduğu bir gün olmasını diliyorum. Hakların en adil bir şekilde verildiği, birlik ve beraberliğin tesis edildiği bir Türkiye özlemiyle, bu günün hepimize huzur, güven hayırlar getirmesini temenni ediyorum” dedi.


Kaynak: İHA