Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Aktay, Mardin'de
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, "Biz Kürdün hakkını silahlı bir güç bizi zorladı diye vermiş değiliz. Biz Kürdü devletin köleliğinden kurtardık başka hiç kimsenin de onu köleleştirmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
Aktay, Mardin'de bir otelde gerçekleştirilen Artuklu AK Parti İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarında önemli çalışmaların yapıldığını söyledi.
Özellikle haklar konusunda atılan adımlarla Türkiye'nin önünün açıldığını aktaran Aktay, anadil, başörtüsü gibi birçok yasağın hükümetleri döneminde kaldırıldığını belirtti.
Yola çıkarken yasaklar, yolsuzluk ve yoksulluk ile mücadele edeceklerini, gelinen süreçte her üç alanda da önemli mesafe katettiklerini ifade eden Aktay "İnsanların ana dillerini kullanmaları ana sütü gibi helaldir ve haktır. Bu hakkın engellenmesi zulümdür" ifadelerini kullandı.
- "Biz Kürdü her çeşit baskıdan özgürleştirdik"
Bunları yaparken kendilerini zorladığını iddia eden ve buna mecbur ettiğini öne süren silahlı bir örgütün Kürt vatandaşları kölelik altına almaya çalıştığını ifade eden Aktay, şunları söyledi:
"Elinde silah tutarak eşkıyalık yapan terör yapan bir örgüt, Kürt halkına diyor ki 'benim verdiğim silahlı mücadele sayesinde göğsünüzü kabarta kabarta ben Kürdüm diye biliyorsunuz.' Bunu anlatarak Kürt kardeşlerimizi kendine borçlu çıkarmaya çalışıyor. Oysa bu bir yalandır. Biz Kürdün hakkını silahlı bir güç bizi zorladı diye vermiş değiliz. Aksine o silahlı güç hep bizim önümüzde engel olmuştur. Biz Kürdü her çeşit baskıdan özgürleştirdik. Biz Kürdü devletin köleliğinden kurtardık başka hiç kimsenin de onu köleleştirmesine izin vermeyeceğiz."
17 Aralık'ta namertçe ve kalleşçe bir darbenin yapılmak istendiğini vurgulayan Aktay, ancak bu teşebbüsün tutmadığını ifade etti.
Asıl yolsuzluğu bu oyunu oynayanların yaptığını belirten Aktay, "Yıllarca insanlara Allah demişsiniz, Kur'an demişsiniz, hizmet demişsiniz. Biriktirdiğiniz bütün bu itibarı bir darbe için harcıyorsunuz. Bundan ala yolsuzluk olur mu? Şu anda Türkiye'ye zarar veren Türkiye'yi dış dünyada engellemeye çalışan en büyük kampanya bu kesimler tarafından yapılmaktadır" diye konuştu.
- IŞİD bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösteriler
Aktay, 6-7 Ekim olaylarının birçok meselenin tekrar gözden geçirilmesine neden olduğunu dile getirerek, birilerinin çözüm sürecinden başka bir şey anladığını kaydetti.
Birilerinin bunu bir fırsat olarak değerlendirdiğini, buralarda insanlara bir takım baskılar yaparak, iradelerine ipotek konulmak istendiğini kaydeden Aktay, şöyle konuştu:
"Çözüm süreci bir taviz olarak değerlendirilemez. Kobani meselesini bahane ederek bu ülkeyi cehenneme çevirmeye kalkıştılar. Allah aşkına Kobani'ye yardım talep etmenin yolu bu mudur? Türkiye şu anda 1 milyon 650 bin insanı evinde misafir ediyor. Biz bu misafirleri alırken hiçbir şekilde ayrım yapmadık. Biz ülke olarak herkesi kucaklıyoruz. Birileri sadece Kobani için ağlıyor. Kobani'ye yardım davetinde bulunmak için ortalığı velveleye vererek yaptıkları gösterilerde 50 kişi öldü. Bu nasıl yardım talebidir."
Aktay, ortalığı karıştıranların Kobani'den kaçmak zorunda kalan insanlar ile alakası olmadığını bildiklerini söyledi.
Aktay konuşmasını şöyle tamamladı:
"Sırf propaganda yapmak için Kobani'ye sahip çıktılar. Şu anda Kobanidekilere sahip çıkan biziz. İlk 2 günde 135 bin kişiye kapımızı açarak onları misafir ettik. Onların tek dertleri biraz daha bunların üzerinden propaganda yapmak. Bunlara sahip çıkıyor gibi görünüp birçok şehirde yardım toplayabilir miyim, derdindeler. Birçok yerde iş adamlarından yardım toplanıyor. Kobaniye yardım ayakları ile esnafa kan ağlatıyorlar. Esnaf sömürülüyor, Kobaniye yardım diye. Ben eminim bir kuruş bile oraya ulaştırılmıyor."
- "Yetimin hakkına göz dikmeyiz"
Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti Mardin Milletvekili Muammer Güler de 6-7 Ekim olayları nedeniyle bölge esnafının mağdur olduğunu söyledi.
Herkesin bu oyunlara dikkat etmesi gerektiğine değinen Güler, "Oynanmakta olan oyunun lütfen farkında olalım. Ayrılırsak şahsi amaçlarla birbirimizden koparsak başımıza gelenleri göreceksiniz. Biz irademize sahip çıkacağız bir ve beraber olacağız" dedi.
17 Aralık'ta darbenin yapılmak istendiğini, veremeyecekleri hiç bir hesabın olmadığını kaydeden Güler, şöyle dedi:
"O adli görevliler, o emniyet görevlileri, emniyet teşkilatının güzide mensuplarını tenzih ediyorum. Onların önümüzdeki günlerde hangi işlemlere tabi tutulacaklarını göreceksiniz. Adli görevlilerin meslekten ihracı ile ilgili dosya şu anda HSYK'da. O kolluk görevlilerinin yarısı tutuklu ve hepsi meslekten ihraç edildi. Tamamı da yargılanacak. İşte o zaman darbenin ne olduğunu göreceğiz. Recep Tayyip Erdoğan'ın ekibi orada da dik durmayı başardı. 'Bu Türkiye isterse batsın ama Recep Tayyip Erdoğan ve onun ekibi başta olmasın' diyecek kadar hainleşmiş, hırçınlaşmış zavallı mazlum insanlar var. Biz asla kamunun kaynağına yetimin hakkına göz dikmeyiz. Kim yetimin hakkına göz dikmişse Allah onun belasını versin diyorum."
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, seçime tek liste ile giren Olcay Sekizkardeş, AK Parti İlçe Başkanlığına seçildi.
Kaynak: AA
Özellikle haklar konusunda atılan adımlarla Türkiye'nin önünün açıldığını aktaran Aktay, anadil, başörtüsü gibi birçok yasağın hükümetleri döneminde kaldırıldığını belirtti.
Yola çıkarken yasaklar, yolsuzluk ve yoksulluk ile mücadele edeceklerini, gelinen süreçte her üç alanda da önemli mesafe katettiklerini ifade eden Aktay "İnsanların ana dillerini kullanmaları ana sütü gibi helaldir ve haktır. Bu hakkın engellenmesi zulümdür" ifadelerini kullandı.
- "Biz Kürdü her çeşit baskıdan özgürleştirdik"
Bunları yaparken kendilerini zorladığını iddia eden ve buna mecbur ettiğini öne süren silahlı bir örgütün Kürt vatandaşları kölelik altına almaya çalıştığını ifade eden Aktay, şunları söyledi:
"Elinde silah tutarak eşkıyalık yapan terör yapan bir örgüt, Kürt halkına diyor ki 'benim verdiğim silahlı mücadele sayesinde göğsünüzü kabarta kabarta ben Kürdüm diye biliyorsunuz.' Bunu anlatarak Kürt kardeşlerimizi kendine borçlu çıkarmaya çalışıyor. Oysa bu bir yalandır. Biz Kürdün hakkını silahlı bir güç bizi zorladı diye vermiş değiliz. Aksine o silahlı güç hep bizim önümüzde engel olmuştur. Biz Kürdü her çeşit baskıdan özgürleştirdik. Biz Kürdü devletin köleliğinden kurtardık başka hiç kimsenin de onu köleleştirmesine izin vermeyeceğiz."
17 Aralık'ta namertçe ve kalleşçe bir darbenin yapılmak istendiğini vurgulayan Aktay, ancak bu teşebbüsün tutmadığını ifade etti.
Asıl yolsuzluğu bu oyunu oynayanların yaptığını belirten Aktay, "Yıllarca insanlara Allah demişsiniz, Kur'an demişsiniz, hizmet demişsiniz. Biriktirdiğiniz bütün bu itibarı bir darbe için harcıyorsunuz. Bundan ala yolsuzluk olur mu? Şu anda Türkiye'ye zarar veren Türkiye'yi dış dünyada engellemeye çalışan en büyük kampanya bu kesimler tarafından yapılmaktadır" diye konuştu.
- IŞİD bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösteriler
Aktay, 6-7 Ekim olaylarının birçok meselenin tekrar gözden geçirilmesine neden olduğunu dile getirerek, birilerinin çözüm sürecinden başka bir şey anladığını kaydetti.
Birilerinin bunu bir fırsat olarak değerlendirdiğini, buralarda insanlara bir takım baskılar yaparak, iradelerine ipotek konulmak istendiğini kaydeden Aktay, şöyle konuştu:
"Çözüm süreci bir taviz olarak değerlendirilemez. Kobani meselesini bahane ederek bu ülkeyi cehenneme çevirmeye kalkıştılar. Allah aşkına Kobani'ye yardım talep etmenin yolu bu mudur? Türkiye şu anda 1 milyon 650 bin insanı evinde misafir ediyor. Biz bu misafirleri alırken hiçbir şekilde ayrım yapmadık. Biz ülke olarak herkesi kucaklıyoruz. Birileri sadece Kobani için ağlıyor. Kobani'ye yardım davetinde bulunmak için ortalığı velveleye vererek yaptıkları gösterilerde 50 kişi öldü. Bu nasıl yardım talebidir."
Aktay, ortalığı karıştıranların Kobani'den kaçmak zorunda kalan insanlar ile alakası olmadığını bildiklerini söyledi.
Aktay konuşmasını şöyle tamamladı:
"Sırf propaganda yapmak için Kobani'ye sahip çıktılar. Şu anda Kobanidekilere sahip çıkan biziz. İlk 2 günde 135 bin kişiye kapımızı açarak onları misafir ettik. Onların tek dertleri biraz daha bunların üzerinden propaganda yapmak. Bunlara sahip çıkıyor gibi görünüp birçok şehirde yardım toplayabilir miyim, derdindeler. Birçok yerde iş adamlarından yardım toplanıyor. Kobaniye yardım ayakları ile esnafa kan ağlatıyorlar. Esnaf sömürülüyor, Kobaniye yardım diye. Ben eminim bir kuruş bile oraya ulaştırılmıyor."
- "Yetimin hakkına göz dikmeyiz"
Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti Mardin Milletvekili Muammer Güler de 6-7 Ekim olayları nedeniyle bölge esnafının mağdur olduğunu söyledi.
Herkesin bu oyunlara dikkat etmesi gerektiğine değinen Güler, "Oynanmakta olan oyunun lütfen farkında olalım. Ayrılırsak şahsi amaçlarla birbirimizden koparsak başımıza gelenleri göreceksiniz. Biz irademize sahip çıkacağız bir ve beraber olacağız" dedi.
17 Aralık'ta darbenin yapılmak istendiğini, veremeyecekleri hiç bir hesabın olmadığını kaydeden Güler, şöyle dedi:
"O adli görevliler, o emniyet görevlileri, emniyet teşkilatının güzide mensuplarını tenzih ediyorum. Onların önümüzdeki günlerde hangi işlemlere tabi tutulacaklarını göreceksiniz. Adli görevlilerin meslekten ihracı ile ilgili dosya şu anda HSYK'da. O kolluk görevlilerinin yarısı tutuklu ve hepsi meslekten ihraç edildi. Tamamı da yargılanacak. İşte o zaman darbenin ne olduğunu göreceğiz. Recep Tayyip Erdoğan'ın ekibi orada da dik durmayı başardı. 'Bu Türkiye isterse batsın ama Recep Tayyip Erdoğan ve onun ekibi başta olmasın' diyecek kadar hainleşmiş, hırçınlaşmış zavallı mazlum insanlar var. Biz asla kamunun kaynağına yetimin hakkına göz dikmeyiz. Kim yetimin hakkına göz dikmişse Allah onun belasını versin diyorum."
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, seçime tek liste ile giren Olcay Sekizkardeş, AK Parti İlçe Başkanlığına seçildi.